|
![]() |
#1 |
![]() Tarihçi yazar Yavuz Bahadıroğlu , Mehmet Akif Ersoy `un İstiklal Marşı `nı yazarken başlangıç kelimesi olan "Korkma !" ifadesini Hz . Muhammed`in (sas ) hicret esnasında Sevr mağarasında Hz . Ebu Bekir `e söylediği "Korkma ey Ebu Bekir , Allah bizimledir !" sözünden ilham alarak yazdığını söyledi. Tarihçi yazar Yavuz Bahadıroğlu , aylık olarak yayınlanan genel kültür dergisi Moral Dünyası `nda yayınlanan yazısında İstiklal Marşı `nın yazılış sürecini kaleme aldı. Bahadıroğlu , İstiklal Marşı `nın yazılış sürecini ise şöyle anlattı: "Mehmet Akif , Taceddin Dergâhı `na (Ankara `da) kapanıp İstiklal Marşı `mızın ilk mısrasının ilk kelimesini "besmele " eşliğinde döşedi: "Korkma !" Bu kelime, Peygamber-i Âlişan Efendimiz `in (sas ) Mekke `den Medine `ye hicreti sırasında sığındığı Sevr Mağarası `nda, muhteşem yol arkadaşı Hz . Ebubekir`in endişelenmesi üzerine söylediği teselli cümlesinin ilk kelimesinden alınmıştı: "Korkma ey Ebu Bekir , Allah bizimledir !" Yüreğini ilhamının kaynağına kilitledikten sonra, Akif , marşın gerisini hızla getirdi: "Korkma , sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak, Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak ; O, benim milletimin yıldızıdır, parlayacak, O benimdir, o benim milletimindir ancak. HABER7 İstiklal Marşı Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak; Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak. O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak; O benimdir, o benim milletimindir ancak. Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilâl! Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celâl? Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helâl... Hakkıdır, Hakk’a tapan, milletimin istiklâl! Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım. Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım! Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım. Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım. Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar, Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddım var. Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar, “Medeniyet!” dediğin tek dişi kalmış canavar? Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma, sakın. Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın. Doğacaktır sana va’dettiği günler Hakk’ın... Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın. Bastığın yerleri “toprak!” diyerek geçme, tanı: Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı. Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı: Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı. Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda? Şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şüheda! Canı, cananı, bütün varımı alsın da Huda, Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda. Ruhumun senden, İlâhî, şudur ancak emeli: Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli. Bu ezanlar ki şahadetleri dinin temeli- Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli. O zaman vecd ile bin secde eder-varsa-taşım, Her cerihamdan, ilâhî, boşanıp kanlı yaşım, Fışkırır ruh-ı mücerret gibi yerden naşım; O zaman yükselerek arşa değer belki başım. Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl! Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl. Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl: Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet; Hakkıdır, Hakk’a tapan, milletimin istiklâl Mehmet Akif ERSOY
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() bu milletin mayasıda islam hamuruda islamdır.bu yüce millet islamı öyle bir benimsemiş ki etle tırnaktan ileri vaziyette.hala bunun farkında olamayan aklı evvelleri ve avanelerini anlamak mümkün değil.islamın son kalesi Türkiyedir.hamdolsun rabbimin inayetiyle o kale düşmemiştir.son olarak islamin hadimliğini yine bu yüce millet yapacaktır.inşallah
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#3 | |
![]() Alıntı:
Ruhumun senden, İlâhî, şudur ancak emeli: Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli. Bu ezanlar ki şahadetleri dinin temeli- Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli. |
||
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
![]() sadece o kıtadan değil tümünden rahatsızlar yaptıkları işler bunu onaylıyor zaten...
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#5 |
![]() ozaman ülke bunların eline geçer ise desenize yeni bir istiklal marşı yazılacak.
![]() |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#6 |
![]() Yoooo ülke bunların eline geçse yeni bir istiklal marşına gerek yok ki çünkü devlet olmayınca marşada gerek kalmamış olur...;)
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#7 |
![]() ''Allah bu millete bir daha istiklâl marşı yazdırmasın.''
Memeht Âkif ERSOY inşaalah ![]() |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#8 |
![]() Mehmet Akif 47 yaşında iken İstanbul'dan gizlice Anadoluya geçti.Amacı milli mücadeleye destek olmaktı.
Kastamonu milletvekili seçildi.Vatanını o kadar çok seviyordu ki , yurdunun üstünden ezan seslerinin dinmemesi için sonuna kadar savaşacaktı. İstiklal marşını yazdı.Verilen para ödülünü kabul etmeyen Mehmet Akif , daha sonraları cepheleri tek tek gezerek orduya moral verecekti. ' Ruhumun senden , İlahi , şudur ancak emeli : Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli . Bu ezanlar ki şahadetleri dinin temeli - Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli. ' Diyordu Mehmet Akif.Milli mücadeleye katılma nedeni buydu. Ancak milli mücadele kazanıldıktan sonra herşey değişti. O da milli mücadeleden sonra unutulan kahramanlardan sadece biri olmuştu. Üstelik peşinde bir polis sürüsüyle geziyordu. Çünkü o Atatürk'ün yeniliklerine hazmedemeyen biri olarak görülüyordu. Çünkü o Türklerin ve Arapların ayrılamaz bir bütün olduğunu söylüyordu. Çünkü o Müslümanların kardeş olduğunu düşünüyordu. Yazarı bulunduğu Sebilürreşad dergisi '' Şeyh Said arada sırada Sebilürreşad okuyormuş , o halde isyana senin dergin sebep oldu'' denerek kapatıldı ve sahibi Eşref Edip Fergan da yakalanarak istiklal mahkemeleri tarafından idamla yargılanmak üzere tutuklandı.( Akifname sayfa 505 ) Mehmed Akif artık sıkılmıştı onun tabiriyle peşindeki ' polis hafiye'siyle gezmekten.52 yaşındayken Mısır'a gitmeye karar verdi. Onu öz vatanını satıp ecnebi vatanına gitmekle suçladılar. O bunu diyenlere şöyle dedi : ''Arkamda polis hafiyesi gezdiriyorlar.Ben vatanını satmış ve memlekete ihanet etmiş adamlar gibi muamele görmeye tahammül edemiyorum ve işte bundan dolayı gidiyorum'' diyordu( Akifname sayfa 505 ) 11 yıl Mısır'da sefil hayatı sürdü.63 yaşında çok hastayken , vefat etmesine yakın İstanbul'a geri dönmeye karar verdi.Vapur Çanakkaleden geçerken İstanbul'un camilerini görünce ağlamaya başlayan şairin yanında sadece zevcesi İsmet hanım vardı.( Akifname sayfa 508 ) Onun geri gelişini hazmedemeyen kişiler ona vize veren konsolosluk hakkında tahkikat başlatmış ve bu tahkikat vefatına kadar sürmüştür. Milli mücadelenin önderlerinden Mehmet Akif Ersoy , kendi vatanında vatan haini muamelesi görüyordu.Kendi vatanında böyle aşağılanmanın burukluğuyla , İstanbul'a geldikten 5 ay sonra vefat etti. Kaynak : Akifname Neden düşman kesildiler dersiniz..?! O mısraları bu şuurla yazdığı için işde..! Vatana hizmetin ödülü vatana hasret kalmak oldu ... ! Konu LeyaL tarafından (09-03-2009 Saat 11:05 ) değiştirilmiştir.. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#9 |
![]() yok ya degiştirilemez anayasanın ilk 5 maddesinde yer alıyor
![]() ![]() |
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|