AK Gençliğin Buluşma Noktası
Dış Gündem Dış Gündem ile ilgili tüm konuları burada paylaşıyoruz.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 10-23-2011, 03:25   #61
Kullanıcı Adı
EpiVaTeS
Standart
Alıntı:
AKıncı 34 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Ne alakası var ?
Amerika afgansitan ve ıraka pat diye girdi...
Halk amerikaya karşı savaşmadı mı işgalin başladığı ilk günden beri...
Saddam dediğiniz zalimin ordusu neredeydi ?
Kuyuda yakalanmışta tutuklanmışta yersen tabi...
afganistanda halk talibana karşı ayaklanmıştıda taliban onları katlederken mi girmişti nato oraya ?
Libyada halk kıyama kalkınca kaddafi günlerce katletti insanları...
üstüne fransa gösteriş için saldırdı...
natoda bu şöhreti fransaya kaptırmamak için fransayı çekti piyasadan...
karadan giriş yapmadı nato süreci tamamen halk yönetti...
amerika aylar öncesinden gitti natoda gideceği tarihi açıkladı...
ne alakası var ırak işgaliyle,afganisan işgaliyle bunun ?


Pat diyemi girdi...


Önce bm denetçileri girdi...
denetlediler bişey bulamadılar...
ama sakladılar diyip olmayan silahları...
sonra halkı kışkırttılar...
en sonunda halkta gerekeni yaptı...
amerika geldi diye havalara uçtular...
1 milyon ıraklı mefta oldu...
bence iyi okumak gerek...
EpiVaTeS isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 10-23-2011, 03:32   #62
Kullanıcı Adı
Cihannur
Standart
Alıntı:
AKıncı 34 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
ciddi herhalde ?
yav darbe oluyor adamlar başbakanını asıyor,yönetimi elinden alıyor kendi anayasasını oluşturuyor...
darbe yapıyor binlerce genci katlediyor...
darbe yapıyor yökü kuruyor katsayı getiriyor başörtüsünü yasak ediyor...
sen ise daha sonra onların kurallarıyla at koşturuyorsun sence bu darbeciye karşı bir devrim mi ?
güldürme adamı...
hala kamuda başörtüsü yasak...
düne kadar insanlar inançları yüzünden hapis yatıyordu...
hangi devrimden bahsediyorsun ?
hangi yönetimi ele geçirmekten bahsediyorsun ?
demirel kim ki demirelin o darbecilerden ne aşağı kalır yanı varda ona oy vermek halkın darbeye tokadı olsun ?
turgut özalın anvatanı başarılıydı ama hep 12 eylülün gölgesi vardı karşılarında...
işte akparti daha 2007 ye kadar hep üfleyerek yerdi yoğurdu...
bence aşırı derece saçmalıyorsun...
adamların darbeleri senin hayatını belirliyor...
nasıl yaşaman gerektiğini,nasıl yönetilmen gerektiğini,neyi yapman neyi yapmaman gerektiğini belirliyor...
sende o kurallar çerçevesinde parti seçiyorsun...
bu darbeciyi cezalandırmak mı :D
Birincisi, o yorumumda en ufak bir saçmalama yoktur. Darbeciler Cumhuriyet Döneminde 4 kere askerî darbe yapmışlar ve beğenmedikleri iktidarları gayrimeşru yollarla yönetimden uzaklaştırmışlar, Türk Milleti de, o devrilen iktidarların ya kendisini, ya devamını veya o iktidarların benzerlerini meşru yola iktidara getirmiştir. Söylediğim budur ve bu söylediğim tarihte sabit olan bir gerçekliktir ve bu gerçekliği söylemek değil, bu gerçekliğe itiraz etmek saçmalamaktır.

İkincisi, 1965 Genel Seçiminde Adalet Partisi'ni iktidara getirmek için verilen oylar Süleyman Demirel'e verilen oylar anlamında değil, Demokrat Parti'nin devamı olan partiye (Adalet Partisi) verilen oylar anlamındadır. Adalet Partisi'nin, 12 Mart 1971 darbesinden sonra 1973 seçimlerinden sonraki iktidarında da sağın büyük partisi olmasının avantajı vardır. Demirel, o dönemde sağın büyük partisinin lideri olma avantajıyla bazı süreler iktidarda kalabilmiştir. Türkiye'de sağın büyük partisi hangisiyse iktidarı genellikle o siyasi parti elde eder. 2002'den bugüne de sağın büyük partisi AK Parti olduğu için ve AK Parti'ye sağda önemli bir alternatif çıkmadığı için, AK Parti, 3 kez üst üste tek başına iktidar olabilmiştir.

Üçüncüsü, darbecilere uzaktan itiraz etmek kolay, darbe olduktan sonra ise onlara fiilen karşı durmak zordur. Darbeciler orduyu ele geçirdikleri için ellerinde silah olan yüz binlerce insana hükmetmektedirler. Darbecilerin karşısında fiilen duran ölümü göze almış demektir. Türkiye'de bugüne kadar yapılmış olan darbelerden hemen sonra darbecilere direnilip fiilen karşı çıkılsaydı, bunun sonucunda pek çok insan (binlerce, on binlerce, yüz binlerce belki de milyonlarca insan) ölebilirdi. Suriye'de iktidarda bulunan kâfir Nusayri yönetim, kendisine karşı fiilen direnen binlerce Müslümanı katletti.

Dördüncüsü, Türkiye'de darbecilerle fiili çatışmanın göze alınmamış olması akıllıca ve doğru bir davranış olmuştur. Eğer Türk Milleti; 27 Mayıs 1960, 12 Mart 1971, 12 Eylül 1980 ve 28 Şubat 1997 darbelerinden sonra yüz binlerce askere hükmeden darbecilerle fiili çatışmaya girmiş olsaydı, o 4 askerî darbenin sonrasındaki çatışmalarda belki yüz binlerce, belki de milyonlarca insanımızı kaybedebilirdik. Darbeciler, kendilerine fiilen direnen yüz binlerce, milyonlarca Müslümanı acımadan katledebilirlerdi Allah korusun.

Beşincisi, devrimden falan bahsettiğim yok. Darbeciler Cumhuriyet Döneminde 4 kere gayrimeşru yolla iktidarı ele geçirdiler; biz ise darbecilerin elinden iktidarı 4 kere meşru yolla aldık. Söylediğim budur. Onların belirlediği kurallar meselesine gelince... Darbecilerin belirlediği kurallara göre yaşamıyoruz. AK Parti olsun, Anavatan Partisi olsun, diğer başka partiler olsun yapmış oldukları yasal ve anayasal değişikliklerle ve fiili uygulamalarla darbecilerin çoğu uygulamalarını değiştirmişlerdir. Günümüzde özellikle AK Parti iktidarından sonra Türkiye artık özgür bir ülke haline gelmiştir. AK Parti sayesinde üniversitelerde başörtüsüyle okuma sorunu çözüme ulaşmıştır. Türkiye'de başörtülü kız öğrencilerin çok büyük çoğunluğu üniversitelerde artık başörtüleriyle öğrenim görebilmektedirler hamdolsun.

Altıncısı, ülkemizde kendi anlayışımıza göre anayasal değişiklikler yapmamız kolay değildir. AK Parti, 12 Eylül 2010 halk oylamasına sunulan değişiklikleri uğraşarak yapmış ve kendi partisinden verilen fireler yüzünden siyasi partilerin kapatılmasını zorlaştıran değişikliğinin referanduma sunulmasını sağlamayamıştır. 12 Eylül 2010 halk oylaması % 58 evet oyuyla kabul edilmiş, ama halkımızın % 42'si de o anayasa değişikliğine hayır oyu vermiştir. Halk dediğin farklı anlayışlara sahip olan insanlardan oluşur. Türkiye'de;
statükocu, laikçi ve faşist direniş sert ve nispeten kuvvetli olduğu için demokratik ilerlemeler yavaş olmuştur. Burada asıl önemli olan şey demokratikleşme yolunda ilerlemelerin sürmesidir. Laikçilerin ve faşistlerin direnişlerine rağmen ülkemiz; hak, hukuk, demokrasi ve özgürlük alanlarında ilerlemesini sürdürmektedir şükürler olsun.

Yedincisi, darbeciler her açıdan kaybetmişlerdir Allah'a şükürler olsun. Türk Milleti darbecileri sevmemiş ve onları kınamıştır. Yıllarca darbe destekçiliği yapmış olan CHP bile askerî darbelere taraftar olduğunu söyleyememekte, darbeleri savunamamakta ve darbelere karşı olduğunu söylemektedir. Darbeyle iktidardan indirilmiş olan Adnan Menderes'in itibarı iade edilmiş, Adnan Menderes'in ismi; Aydın'da üniversiteye, İzmir'de havalimanına, ülkemizin çeşitli illerinde; liselere, ilköğretim okullarına, caddelere, bulvarlara vd. verilmiştir. Darbeyle iktidardan indirilmiş olan Süleyman Demirel, uğradığı darbelerden (12 Mart 1971 ve 12 Eylül 1980) sonra tekrar başbakan olmuş, siyasi hayatına cumhurbaşkanı olarak veda etmiştir. Darbeyle iktidardan indirilmiş olan Necmettin Erbakan, İstanbul'un görmüş olduğu en görkemli cenaze törenlerinden biriyle uğurlanmış, Genelkurmay Başkanlığı, Necmettin Erbakan'ın arkasından taziye mesajı yayınlamış ve o taziye mesajında, Necmettin Erbakan'ın ülkemize yapmış olduğu büyük hizmetlerin daima hatırlanacağını söylemiştir. Darbeciler Cumhuriyet Döneminde yaptıkları 4 askerî darbeyle sağ partileri 4 kez gayrimeşru yolla devirmişler, Türkiye'de sağın iktidar olmasını engellemeye ve laikçileri iktidara getirmeye bütün güçleriyle çalışmışlar, ama bu amaçlarına ulaşamamışlar ve sağın iktidarını önleyememişlerdir. Ülkemizde halen 9 yıla yaklaşan bir zamandır yine bir sağ parti (AK Parti) iktidardadır hamdolsun. Darbecilerin bütün güçleriyle saldırmalarına rağmen, sağ zihniyet ve sağ partiler kazanmış; darbeciler, laikçiler, darbeci ve laikçi zihniyet kaybetmiştir şükürler olsun. Yani kısacası, kaybedenler darbeciler olmuş, kazananlar ise Türk Milleti ve darbeyle iktidardan indirilenler -28 Şubat 1997 darbesine destek olmasıyla milletin gönlündeki değerini kaybeden Süleyman Demirel'in 28 Şubat 1997 tarihinden sonra halk nazarında itibarını kaybetmesini ayrı tutarsak- olmuşlardır.

Konu Cihannur tarafından (10-23-2011 Saat 03:39 ) değiştirilmiştir..
Cihannur isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 10-23-2011, 03:38   #63
Kullanıcı Adı
İntifada
Standart
Alıntı:
EpiVaTeS Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Pat diyemi girdi...


Önce bm denetçileri girdi...
denetlediler bişey bulamadılar...
ama sakladılar diyip olmayan silahları...
sonra halkı kışkırttılar...
en sonunda halkta gerekeni yaptı...
amerika geldi diye havalara uçtular...
1 milyon ıraklı mefta oldu...
bence iyi okumak gerek...
ırakta halk ayaklandıda saddam onları katlederken amerika hava harekatıyla bastırmaya mı çalıştı ?
karadan havadan denizden toplu bir işgaldi ırakta yaşanan...
amerika ayak bastığı andan itibaren halk amerikaya karşı savaşmadımı ?
saddam ve ordusu nerelerdeydi...
1 milyon ıraklı amerikaya karşı savaştığı,işgale karşı savaştığı için şehit oldu...
hani libyada amerikan askeriyle halk birbirine kurşun sıktımı ?
kaldıki kara harekatı dahi yok ki kurşun sıksınlar...
ben amerika geldi diye havaya uçan peşmerge takımını hatırlıyorum sadece...

  Alıntı ile Cevapla
Alt 10-23-2011, 03:42   #64
Kullanıcı Adı
İntifada
Standart
cihannur uzun uzun yazmana hiç gerek yok...
darbeye karşı koyuyoruz dedin ne koyuyoruz dedim seçimle koyuyoruz dedin...
bende diyorumki adam darbe yapıp kurallarını koyuyorda sen o kurallara bağlı olarak yaşamaya devam ediyorsan muktedir olamamışsın demektir...
bu darbeye karşı koymak değildir...
akılcılıkta değildir...
bildiğin tırsmaktır...

  Alıntı ile Cevapla
Alt 10-23-2011, 04:19   #65
Kullanıcı Adı
Cihannur
Standart
Alıntı:
AKıncı 34 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
cihannur uzun uzun yazmana hiç gerek yok...
darbeye karşı koyuyoruz dedin ne koyuyoruz dedim seçimle koyuyoruz dedin...
bende diyorumki adam darbe yapıp kurallarını koyuyorda sen o kurallara bağlı olarak yaşamaya devam ediyorsan muktedir olamamışsın demektir...
bu darbeye karşı koymak değildir...
akılcılıkta değildir...
bildiğin tırsmaktır...
Önemli olan nedir, amaca ulaşmak değil midir? Şu sorulara cevap ver lütfen Akıncı? Türkiye'de yapılmış olan askerî darbelerden sonra asıl kazanan kimler oldu? Şu an Türkiye'nin iktidarında darbecilerin karşı oldukları AK Parti yok mu? Darbecilerin karşı olmalarına rağmen cumhurbaşkanını halkın seçmesi yasalaşmadı mı? Bundan böyle cumhurbaşkanlarımızı halk olarak bizler seçmeyecek miyiz? Darbecilerin karşı olmalarına rağmen 12 Eylül 2010 halk oylaması halkımız tarafından kabul edilmedi mi? Darbecilerin silah zoruyla iktidardan indirdikleri; Adnan Menderes, Süleyman Demirel -28 Şubat 1997'ye kadarki Süleyman Demirel- ve Necmettin Erbakan, halkımız ve devletimiz tarafından itibar görmüyorlar mı? Darbelerin ve darbecilerin milletimiz nazarında itibarları var mı? Yıllarca darbe destekçiliği yapmış olan CHP, bugün geldiği noktada darbeleri ve darbecileri savunabiliyor mu?

Darbecilerin koydukları kurallara göre yaşadığımız sözün günümüzdeki yaşantımızla pek örtüşmüyor. 1982 Anayasasını yıllar içinde epey değiştirebildik şükürler olsun. Günümüzün 1982 Anayasası, içinde her ne kadar bazı faşizan maddeler bulunsa da ilk yasalaştığı zamandaki gibi halk düşmanı ve faşist bir anayasa değil artık. Şimdiki 1982 Anayasamız pek çok açıdan demokratik ve özgürlükçü bir anayasa olarak değerlendirilebilir. Mevcut 1982 Anayasasına göre; bundan böyle cumhurbaşkanlarımızı halk olarak bizler seçeceğiz, Anayasa Mahkemesi'nin üyelerinin seçimi demokratik ölçülerde, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun üyelerinin seçilmeleri demokratik ölçülerde, Yüksek Askerî Şûra ve Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun kararları yargı denetimine açılmış durumda. Bunlar gibi daha pek çok demokratik uygulamalar mevcut 1982 Anayasamızda bulunmakta. AK Parti, 12 Haziran 2011 Genel Seçiminde 330'un üzerinde milletvekili çıkarabilseydi; sivil, demokratik ve özgürlükçü bir anayasa yapıp Türkiye'yi daha da demokratikleştirip daha da özgürleştirebilecekti. AK Parti, 12 Haziran 2011 Genel Seçiminde 327 milletvekili çıkarabildiği için; sivil, demokratik ve özgürlükçü yeni anayasanın yapılması zora girdi; ama hâlâ umut var. TBMM'de; sivil, demokratik ve özgürlükçü bir anayasaya AK Parti'nin milletvekillerinin haricinde en az 5-10 milletvekili daha destek verirse, daha demokratik, daha özgürlükçü ve sivil bir anayasaya sahip olabiliriz. Bakalım, yaşarsak neler olacağını göreceğiz inşaallah. Ülkemizin ve milletimizin önümüzdeki yıllarının, içinde bulunduğumuz yıla göre daha iyi olacağı umudu içindeyim.

Konu Cihannur tarafından (10-23-2011 Saat 04:22 ) değiştirilmiştir..
Cihannur isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 10-23-2011, 04:21   #66
Kullanıcı Adı
İntifada
Standart
ee sen şunun cevabını ver...
adamlar darbe yapıcak kuralı koyucak biz ise 50-60 yıl sonramı kurtulucaz o kurallardan ?
bu kazançmı sence ?
sence kaybeden darbeci olsaydı ısrarla tekrarlarmıydı darbeyi ?
  Alıntı ile Cevapla
Alt 10-23-2011, 04:37   #67
Kullanıcı Adı
Cihannur
Standart
Alıntı:
AKıncı 34 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
ee sen şunun cevabını ver...
adamlar darbe yapıcak kuralı koyucak biz ise 50-60 yıl sonramı kurtulucaz o kurallardan ?
bu kazançmı sence ?
sence kaybeden darbeci olsaydı ısrarla tekrarlarmıydı darbeyi ?
Darbecilerin kurallarından kurtulmak kolay olmuyor, zor oluyor; çünkü halkımızın içinde darbecilerin statükosunu savunan pek çok insan var. 12 Eylül 2010 halk oylamasıyla 1982 Anayasasının demokratikleştirilmesine halkımızın % 58'i evet diyerek onay verirken, halkımızın % 42'si de hayır diyerek onay vermedi. Halkımızın % 42'si 12 Eylül 2010 halk oylamasında kullanmış oldukları hayır oylarıyla darbecilerin statükosu olan 1982 Anayasasını savunmuş oldular. Darbecilerin kurallları (darbecilerin statükosu) ülkemizdeki statükocu kesimler tarafından desteklendiği için o kurallardan (statükodan) kurtulmak için büyük bir mücadele vermemiz gerekiyor. Ülkemizi demokratikleştirmek ve özgürleştirmek için sadece darbecilere karşı mücadele vermemiz yeterli olmuyor. Ülkemizi daha demokratikleştirmek ve daha özgürleştirmek için, darbecilerin yanı sıra statükocu vatandaşlarımıza karşı da mücadele vermemiz gerekiyor.

Konu Cihannur tarafından (10-23-2011 Saat 04:39 ) değiştirilmiştir..
Cihannur isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 10-23-2011, 04:46   #68
Kullanıcı Adı
İntifada
Standart
abi gözünü seveyim beni çıldırtıyorsun şu rakamları yazıp yazıp durma...
biliyorum referandumda kimin ne oy aldığını...
  Alıntı ile Cevapla
Alt 10-23-2011, 04:56   #69
Kullanıcı Adı
Cihannur
Standart
Alıntı:
AKıncı 34 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
abi gözünü seveyim beni çıldırtıyorsun şu rakamları yazıp yazıp durma...
biliyorum referandumda kimin ne oy aldığını...
O rakamları yazarak statükocu direnişin sadece darbecilerle sınırlı olmadığını vurguluyorum. Halkımızın önemli bir bölümü darbecilerin statükosunu savunuyor.
Cihannur isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 10-23-2011, 20:40   #70
Kullanıcı Adı
ALmi´
Standart
Benim ölümüne asla ama asla üzülmeyeceklerimin arasında ; bir pkk'lılar bir de israilliler var. Diğer ölen hele hele bu sekilde vahşice ölen kişiler için -ırkı, dini her ne olursa olsun- sevinmem mutlu olmam mümkün değil.Haberi görünce mutlu da olmadım fakat üzülmedim de. Herhangi bir sey hissetmedim dersem daha doğru olur sanırım.

Yalnız şöyle bir şey de var ki;
Bu adam çoluk çocuk genç yaşlı demeden kendi halkını katletti, o insanlar can çekişirken bir yerde; bu adam keyfine baktı. Yedi içti güldü gurur duydu hatta kendisiyle. Şimdi yaşadıklarının bedelini de ödedi.

Kimse yaşadıklarının cezasını ödemeden dünyasını değiştirmez. Neticede kişi nasıl yaşarsa öyle ölür. Bu adam da hak ettiği şekilde öldü.

Burdan bakınca insanların gözünün döndüğünü görüp, bu kadar da olmaz diyebiliyoruz rahatlıkla. Ama bunu bir de onlara sormak lazım. Anneleri babaları evlatları yakınları bu adam yüzünden bir hiç uğruna öldü. Bu yüzden bize garip gelen bu görüntü onlar için gayet normal olabilir. Canları fazlasıyla yanmış olmalı ki bir cani gibi davranabiliyorlar.

Konu ALmi´ tarafından (10-23-2011 Saat 20:44 ) değiştirilmiştir..
ALmi´ isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi