İyi gözlemlemişsiniz. Bu durum sadece partilerde değil, yaşamın her alanında görülen bir vaziyettir. Örneğin İnsan Hakları yanında, birde Kadın Hakları'na ihtiyaç duyulmuştur. Bu ve bunun gibi pek çok örnek verilebilir.

Fakat bu gibi farklılıkları, ''arka bahçe'' olarak görmek yerine ''kadınlara pozitif ayrımcılık'' olarak algılamak sanıyorum daha yerinde bir tespit olacaktır.

Hanımların, korunulmaları gerektiğini ben de düşünüyorum. Yazım da o yönde bir yazı. Belki tam ifade edemedim. Ben Kadın Kolları ile hanımların ön plana çıkartıldıklarını değil arka planda bırakıldıklarını düşünüyorum.

Yani neden partinin bir kolundalar da tam anlamıyla yapısında değiller?

Takımların altyapıları oluyor. Oradakiler de o takımın bünyesindeler ama tam olarak takımın oyuncusu değiller. Ben bu duruma benzetiyorum Kadın Kolları'nı.

Özetle haremlik selamlık uygulanıyordur..

Aslında bu konuyu Kadın Kollarında görevli bayan arkadaşlarımız daha güzel cevaplayabilir. Ben sadece şunu söyleyeyim. Kadın kollarının var olması, hanımlarımızı o kol altında toplamak, onları oraya hapsetmek demek değildir. Eğer böyle olsaydı, Kadın Kolları'nın varlığını tartışabilirdik.

Kadın kolları, bayanların bir arada toplandığı, fikir alışverişi yaptığı, bazı kararlar aldığı bir yerdir. Bu kararları daha sonra erkeklerin de bulunduğu ortamlarda, il başkanlıklarında, parti meclisinde, TBMM çatısında hayata geçirirler.

Peki neden erkek kolları yok? Yukarıda arkadaşların da dediği gibi hayatın içinde bu var. Bayanlar daha narin, daha hassas oldukları için her ortamda rahatça çalışamayabilirler. Bayan bayana çalışmak, sorunlarını kendi aralarında tartışmak isteyebilirler. Kadın Kolları'nın varlığını buna bağlayabiliriz.

Benzer şeyi farklı şekilde anlatmak... Kaliteli yazınız için ellerinize sağlık...

Çünkü erkeklerin hakimiyeti olan bir çağda, bir dünyada bulunuyoruz.

Peki neden isimleri bilinen bütün peygamberler erkek?

açıkçası pek bilgim yoktur bu konuda.benimde bu konudaki şahsi kanaatim,bayanların daha fazla siyaset hayatında yer alması için uygulunan pozitif ayrımcılıktır ve yerinde bir uygulamadır..ayrıca parti içerisinde arka bahçe olarak görüldüğünü falan düşünmüyorum.sonuçta bayanlar orada çamaşır,bulaşık yıkamıyorlar,siyaset ile içiçe daha aktif rol üstleniyorlar yada siyasette aktif rol almaya hazırlanıyorlar..nacizane görüşüm budur.

Ben size şunu söyleyeyim mi? Kadının en büyük düşmanı yine kadındır. Tansu Çiller'e oy vereneler çok azını bayanlar oluşturur. Bayanlar bayan hemcinslerini kıskanıp hemen bir yarış karalama içine giriyorlar, erkekler böyle değil daha saf daha sakin.

Yine aynı şekil de bir kadının kendinden üst konuma gelmesini bir erkek de hazmedemiyor çoğu zaman. E hem cinslerde başarılı bayanı desteklemeyince erkeklerde doğal olarak hiç desteklemiyor.

Özellikle başbakanın en çok beğendiğim tutumlarından bir tanesidir ki gerçekten bu tarz kompleksleri olmayan ve zamanında tek bayan başbakanımızı desteklemiş ender isimlerdendir.