AK Gençliğin Buluşma Noktası
Hikayeler Hoşumuza giden hikayeleri burada paylaşıyoruz.



 
Seçenekler
 
Prev önceki Mesaj   sonraki Mesaj Next
Alt 02-19-2009, 16:50   #1
Kullanıcı Adı
milletinadami
Standart kadin sniperler...
Çanakkale üzerine araştırmalar yapan yazar Zümrüt Sönmez, erkek kılığında Çanakkale Savaşı'na katılan ve büyük yararlılıklar gösteren kadınları anlattı.


''Kızıl Toprak Ak Yemeni Savaşın Kadınları'' adlı ilk kitabını Yarımada Yayınevi'nden çıkaran Yazar Sönmez, yaptığı açıklamada, Çanakkale Zaferi'nin kazanılmasında kadınların çok büyük emeği olduğunu söyledi.

Kurtuluş Savaşı'nın kadın kahramanları ile ilgili çalışmalar olduğunu ancak Çanakkale Savaşı'na katılan kadınlar hakkında daha önce bir araştırma yapılmadığını bildiren Sönmez, Çanakkale anlatılırken kadınların rolü hep eksik kalıyordu. Yaklaşık 1 yıl önce başladığım araştırmalar sonucunda Çanakkale Savaşı'na katılan kadınlarla ilgili bir kitap hazırlamaya karar verdim. diye konuştu.

Araştırmaları sırasında Türk kadınının vatan uğruna neler yapabildiğini örnekleriyle gördüğünü kaydeden Sönmez, şöyle konuştu:

"Türk kadını, cephede erkek kılığında düşmanla savaştı, cephe gerisinde ise askerlerin mermi ve erzak ihtiyaçlarını karşılayarak zaferin kazanılmasında büyük rol oynadı. Osmanlı gazete arşivleri ve Çanakkale ile ilgili muhtelif eserlerdeki araştırmalarım sonucunda zaferin kazanılmasında etkili olan kadınların hikayelerini 'Kızıl Toprak Ak Yemeni Savaşın Kadınları' adlı kitabımda derledim.

Eserimde, vatan söz konusu olduğunda kadınların neler yapabileceğini örneklerle anlatmaya çalıştım. Kitabımın bu konudaki bir boşluğu dolduracağını düşünüyorum.''

DÜŞMAN ASKERLERİ, KESKİN NİŞANCI TÜRK KADINLARINI ANLATIYOR
Sönmez'in kitabında, Almanya ve Yeni Zelanda arşivlerinde savaşa katılan askerlerin mektup ve günlüklerinde ''Türk kadın keskin nişancılardan'' bahsettiği belirtiliyor.

Avustralyalı piyade er J.D. Davies, savaş sırasında annesine yazdığı mektupta keskin nişancı Türk kadınlarıyla ilgili şunları anlatıyor:

''Benim de vurulduğum 18 Mayıs 1915 günü keskin nişancı bir Türk kızı pusuda çarpışıyordu. Gizlendiği yerden gün boyunca ateş etti ve çok sayıda adamımızı vurdu. Ancak gün batmadan bir Avustralyalı tarafından vurulmasına gene de üzüldüm. Güzel yapılı tahminen 19-21 yaşlarında genç bir kızdı. Genç kızın bedeninde tam 52 kurşun yarası vardı. Bu savaş korkutucu.''

Hastane gemisiyle İngiltere'ye götürülen bir İngiliz asker ise yanında bulunan gazeteciye, ''O, bir Türk kadın savaşçısıydı, durmaksızın saklandığı evden ateş ediyordu, evi boşaltıp teslim olmayı reddediyordu. Sonunda ele geçirdiğimizde yanında annesi ve çocuğu da vardı. Yakalanana kadar bir pencereden ısrarla ve özellikle de subaylarımızı hedef alarak ateş etmişti. Sanırım öldürdüğü bazı kurbanlarını sürgülemişti de'' dediği kitapta belirtiliyor.

MÜCAHİDE HATİCE HANIM
Çanakkale Savaşı'nda cephede savaşan kadınlardan Mücahide Hatice Hanım'ın, 1926 yılında bir gazeteye verdiği demeçte, Anafartalar 56. Fırka'da silahıyla mücadele ettiğini belirterek, ''Adım Ahmet'ti. Kadın olduğumu kimse bilmiyordu. Şarapnel parçaları ve kurşunlarla 9 yerimden yaralandım. Milli muharebemize de gönüllü katıldım'' dediği kaydediliyor.

BABASININ YANINDA ÖLMEYE GİDEN NEZAHAT ONBAŞI
Çanakkale Savaşı'ndaki 70. Alay'ın komutanı Albay Hafız Hamit Bey'in kızı Nezahat Onbaşı'nın babasıyla birlikte 3 yıl boyunca bütün savaşlara katıldığı, 70. Alay'a ise Yunanlıların ''kızlı alay'' lakabını taktıkları belirtiliyor.

Kurtuluş Savaşı sırasında Gediz Cephesi'nde 70. Alay'ın düşman kuvvetlerinin saldırılarıyla zor anlar yaşadığı, bu sırada Nezahat Onbaşı'nın, geri çekilen askerlerin önüne geçerek ''ben babamın yanında ölmeye gidiyorum, siz nereye gidiyorsunuz?'' dediği, bunun üzerine geri dönüp savaşa devam eden askerlerden çoğunun şehit olduğu, böylece düşman askerlerinin Anadolu'ya ilerlemesini geciktirildiği kaydediliyor.

1921 yılında TBMM'de Nezahat Onbaşı'ya İstiklal Madalyası erilmesinin gündeme geldiği, tartışmalı geçen oturumların ardından konunun unutulduğu ifade ediliyor. Nezahat Onbaşı'ya 1986 yılında Dolmabahçe'de düzenlenen törenle şükran plaketi verildiği de kitapta anlatılıyor.

ZAMAN

 

milletinadami isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
 


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
webmaster blog çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi