05-14-2008, 11:28 | #1 |
Kahramanlar konuşuyor
Güler: "Gençlerbirliği maçından sonra şampiyon olacağımıza inandım.? Dilmen: "Fenerbahçe´yi asla bizden üstün görmedik." Boloğlu: "Biz bu emeği sezon başından beri veriyorduk..."
Cevat Güler, Burak Dilmen ve Nezihi Ali Boloğlu, son 6 haftayı anlatıyor Karl Heinz Feldkamp istifa ettiğinde, görev onlara kaldı. Kendi deyimleriyle, ‘görevi onlar almadılar, görev onlara verildi!’ Sarı-Kırmızılı kulübün antrenörleri Cevat Güler, Burak Dilmen ve Nezihi Ali Boloğlu, yani Galatasaray’da ateşten gömleği giyen 3 isim, mutlu sonlanan o kritik 6 haftayı anlattı. Söz sırası artık kahramanlarda... ‘Bizim için şok oldu’ Güler: Hocamızın takımla vedalaştığı dönemde, Ahmet hocanın da ayrıldığını öğrendik. Bizim için şok oldu. “Veda konuşmasını ne zaman yapalım?” dediğimizde, Ahmet hoca, “Ben de çıkmıyorum” dedi. Biz de normal bir antrenman programı yaptırmaya karar verdik. Akşam saatlerinde Adnan Sezgin, “Maç konuşmasını sen yapacaksın” dedi. Maç konuşması yapmayalı 6 yıl geçmişti. Bu benim için de yeni bir heyecandı. Ama kesinlikle, “Başaramayız, ya başaramazsak” ikilemine girmedik. Dilmen: “Burada ilk senem olmasına rağmen bende hiç tereddüt olmadı. Galatasaray, 4. profesyonel takımım. Sayın Adnan Sezgin çok yardımcı oldu, büyük destek verdi ve işimize hiç karışmadı. Başkanımız kesinlikle bize ve takıma zarar verecek hiçbir şey yapmadı. Şansımız da yaver gitti. Almanlar’ın bir sözü vardır: “Şans her zaman çalışanın ve iyinin yanındadır.” Boloğlu: “Cevat hocamın teknik direktörlük belgesi var. Benim de A kursu ve kaleci antrenörlüğü belgelerim var. Bizim adımız ve markamız yoktu. Bize görev teklif edilmedi, verildi. Biz de 6 haftalık krizi en iyi şekilde atlatmak için elbirliği yaptık ve bu noktaya geldik.” ‘Feldkamp bildiğini okurdu’ Güler: “Bu, kariyerimdeki 9. şampiyonluğum. 11 yıllık teknik direktörlük lisansım var. Bu diploma sayesinde teknik direktörlük yapılıyorsa, biz teknik direktörüz. Evet, Galatasaray teknik direktörsüzdü, ama Galatasaray’ı taktik anlamda yönetecek kişiler yok diyemeyiz.” Güler: “Bir psikolog arkadaşım, Fenerbahçe gibi önemli maçlar öncesi roman okumamı tavsiye etti. Ben de 35 gün boyunca çok ciddi romanlar okudum.” Dilmen: “Feldkamp tek tek düşüncelerimizi sorar, ama son kararı hep kendisi verirdi. Bizim bazı maçlarda kendisine itirazlarımız da oldu. Ancak Feldkamp kendi bildiğini yapan bir insan. Birileri inatçı diyebilir, birileri kendi bildiği yapan insan diyebilir. Ben ona çok hak veriyorum.” Güler: “Lincoln üst üste sakatlıklar yaşadı. Maç performansını yakalayacak dediğimiz zaman kart cezası oldu. Sonra tekrar sakatlandı. Hiçbir idman, maç performansının yerini tutamaz.” Dilmen: “Biz asla kendimizi Fenerbahçe ile kıyaslamadık. Özellikle kriz dönemlerinde konsantrasyon en üst seviyeye çıktı. Feldkamp’ın istifasından sonra herkes daha fazla sorumluluk alması gerektiğini hissetti. Futbolcuların idmanlardaki konsantrasyonu bile çok yüksekti.” ‘Fatih Terim işini bilir’ Güler: “Gençlerbirliği maçından sonra şampiyon olacağımıza inandım. Arkadaşlarımla yaptığım toplantıda, “Biz yarınki maçı kazanırsak şampiyonuz” dedim. Bizim için ilk maç önemliydi. O şoku atlatırsak, diğer maçlara daha iyi hazırlanacağımızı biliyorduk.” Güler: “Hakan Şükür’ün A Milli Takım’da olmamasıyla ilgili olarak Fatih hocam (Terim) en güzelini, en doğrusunu yapmıştır diye düşünüyorum. Yanında çok ciddi bir ekibi var çünkü ve her oyuncunun neler yapabileceğini iyi biliyor. Benim için önemli olan Emre ve Mehmet Topal’ın takımda olmasıydı. Böylece iki oyuncumuza değer katmış olduk.b fanatik
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|