![]() |
#1 |
![]() Aktütün'deki ihmaller zincirinin en önemli halkalarından birisini oluşturan çelik yelek eksikliğinin arkasından tam bir duyarsızlık skandalı çıktı. Bir yıl önce bazı küçük rütbeli subaylar çelik yelek kampanyası açılmasını istemiş ancak seslerini Genelkurmay'a duyuramadıkları için gazeteci yazar Umur Talu'ya ulaşmışlar.
![]() Aslî görevi olan savunmada zaaf üstüne zaaf sergileyen TSK yetkilileri, iç siyasetle uğraşmaktan kendi işlerini yapmaya vakti bulamıyorlar. Aktütün'deki saldırıda şehit olan askerlerimizin çelik yeleklerinin bulunmaması tam bir güvenlik skandalı olarak nitelendirilirken, bölge için “çelik yelek kampanyası” açılmasını isteyen küçük rütbeli subayların seslerini Genelkurmay'a duyuramadıkları ortaya çıktı. Resmî kanallardan sonuç alamayan ordu mensupları çareyi, bu konularda duyarlı yazılar kaleme alan Sabah Gazetesi yazarı Umur Talu'ya mektup yazmakta bulmuşlar. Bu çabalar sergilendiği sırada Genelkurmay üst yönetimi ise tamamen TBMM'nin kontrolünde olan Cumhurbaşkanlığı seçimine kilitlenerek, önce 27 Nisan e-muhtırasını yayınlamakla, peşisıra da her vesileyle Köşk seçiminde Abdullah Gül'ün tercih edilmesine karşı olduğunu ihsas ettirmekle meşguldü. BUNLAR İMKÂNSIZ MI? Umur Talu'nun 12 Haziran 2007 tarihli Sabah gazetesinde yayınlanan yazısında, kimi askerlerin kampanya için yaptıkları çabaların sonuçsuz kaldığının açıklanmasının ardından, bir TSK mensubunun mektubuna yer veriliyor. Talu, mektuptan sonra da yapılabileceklere ilişkin görüşlerini dile getiriyor. Talu'nun yazısı şöyle: “Sayın Talu; Şırnak'ta şehit olan yarbay'ın devresiyim. İki ay sonra albay olacaktı. Şimdi sivillerde dahi zırhlı araç olmasına rağmen, tümgeneral dahil daha alt seviyede hiç zırhlı araç yoktur ve maalesef koruyucu çelik yelek de o bölgede yeterli değildir. Amerikalılar'ın her bir erinin giydiği yelek bizde, şehit olan arkadaşlar gibi, yarbayda, binbaşıda da yok. Özel görev olmadıkça maalesef verilmiyor. Acilen yelek kampanyası başlatılmalı. Her bir askere çelik yelek. bu, şehit ve yaralı sayısını azaltacaktır. başımız sağ olsun. saygılarım ve teşekkürlerimle.' Elbette en iyisi (ve doğrusu), terörün, çatışmanın, düşmanlıkların, korkuların, şiddetin, nefretin, tezgahların, savaş histerilerinin, iç savaş havalarının, kahpe mayınların, bombaların, şovenizmlerin, etnik milliyetçiliklerin bitmesi; barışın, huzurun, kardeşliğin, demokratik hukukun, hukuk devletinin, silahsızlanmanın, eve ve köye dönüşün tesisi. ama işte yukarıdaki meseleler de var. astsubay, uzman çavuş mesajlarıyla da birleştirip sıralamak mümkün: 1. Her askere çelik yelek; 2. Daha çok zırhlı araç; mevcutların daha etkin, daha özenli kullanımı; 3. Mayına karşı mücadelede, mayın temizlemede daha çok kararlılık, kaynak ve imkan. OYAK, TATLI KÂRLARINDAN BÜTÇE AYIRSIN Şimdi ‘kaynak ve imkan ihtimalleri' için öneriler sıralıyorum: 1. Elbette genel bütçe, açık savunma bütçesi, gizli savunma bütçeleri, örtülü ödenekler vesaire 2. Bu ülkedeki her bir ferdin gönüllü yahut dolaylı katkılarıyla kaynak sağlanan askeri vakıfların imkanlarının, çelik yelek, zırhlı araç, lojman için, subay, astsubay, uzman çavuş ve erlerin daha çok ve daha iyi yaşatılması amacıyla kullanılması. 3. Özellikle OYAK ve başta OYAKBANK gibi iştiraklerinin, ‘piyasa ekonomisi'nde (üstelik imtiyazlara sahip) bir holding gibi davranmak yerine, bir sosyal ‘güvenlik' kurumu olduklarını hatırlayarak, mensuplarının yelek, zırhlı araç, lojman ihtiyaçları için de ‘tatlı' karlarından ayırıp gönül rahatlığıyla harcamaları. 4. Bütün bu ihtiyaç ve harcamaların, gizli askeri bilgiler dışında, şeffaf hale getirilmesi.” (Murat Unay – habervaktim)
![]() |
|
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|