AK Gençliğin Buluşma Noktası


Konu Kapatılmıştır
Stil
Seçenekler
 
Alt 03-24-2011, 16:17   #1
Kullanıcı Adı
Beritan
Standart Kalbin Anahtarı Değişmişse
Bir gün eve gelirsiniz. Her zaman yaptığınız gibi anahtarı kapının kilidine sokarsınız ama anahtar girmez... Yanlış kapının önünde olduğunuzu düşünürsünüz önce, “Bir üst kata mı çıktım yanlışlıkla?” diye geçirirsiniz içinizden... Ama kapının önündeki ayakkabılar tanıdıktır. Eski ayakkabılarınızdır...”Hayır” dersiniz, “Doğru kapıdayım.” Yeniden anahtarı denersiniz ama kapı açılmaz. Yeniden denersiniz, yine açılmaz... Anlarsınız ki kapının anahtarı artık aynı değildir… Kapının anahtarı siz fark etmeden değişmiş, değiştirilmiştir... Kapıda çaresizce kalırsınız...

Eşlerden biri yavaş yavaş değişmeye başladığında ve karşı taraf bu değişimi fark etmediğinde yaşananlar da bunun gibi oluyor. Eşin anahtarı bir gün değişiyor ve diğer eş kapının önünde kalıveriyor. Eşim dediği adam veya kadın artık onun için bir başkası oluveriyor. İşte o zaman yeni anahtarı aramanın zamanının geldiğini anlamak lazım. Aynı anahtarı deneye deneye açamadığınız kapı, kapının önündeki perişan hal ve sonrasında da çilingir arayışı...

Eşinin kalbinden kovulmuş bir danışan geldiğinde hissettiğim bir duygudur çilingir olma duygusu... Danışmanlığı çilingire benzetmeme şaşırmayın, yapılan iş bazen böyledir... Kadın yıllarca acılarını içine atar, adam mutlu bir evliliği olduğu illüzyonuyla yaşar. Gün gelir kadına/adama bir şey olur... Bir yere gider, bir şey görür, biriyle tanışır veya yılların yorgunluğu içine çöker... Bir karar verir bu gidişin bir sonunun olmayacağına dair... Karşıdaki adamın/kadının değişmeyeceğine daha fazla inanır... İşte o zaman kalbinin kilidini değiştirir...

Kalpten kovulan eş bir daha da aynı yere eşi izin vermediği sürece giremez. Eskiden söylediği hiç bir şey karşı taraf için inandırıcı değildir artık. Ağzından kolaylıkla çıkıveren “Gidersen git, sana mı kaldım?” lafları, “Senden ayrılacağım!” tehditleri, iki lafın birinin “boşanma” olduğu, her şeyin ne kadar yalan, içlerinin ne kadar boş olduğunun anlaşıldığı bir durumun içine düşer. Kapının dışında kalmıştır. Ama istediğinin bu olmadığını anladığında da kapının anahtarı değişmiş olur...

Bu noktada ilk iş, eşlerin bir birlerini yeniden dinleyebilmelerini sağlamaktır. Kalbini kilitleyen eşin kalbi çilingir yardımıyla açılır, kovulan eş mahcup bir şekilde girişe alınır ve çalışma başlar... Çilingir devreye girmemişse, o zaman iki eşin de karşılıklı bağırmaları ama seslerini birbirlerine duyuramamaları durumu yaşanır. Sesler doğru duyulmadığında, doğru anlaşılamadığında aradaki kızgınlıklar, kırgınlıklar birbirlerine eklenene eklene ayrılmaya kadar gider...

İki taraf da yanlış yapmıştır çoğu kere... Bir taraf alttan aldığını düşünerek içine atmış,dişini sıkmış böylece karşı tarafın kendini tam olarak değerlendirebilmesini engellemiştir. Mutluymuş gibi oynamıştır. Birisi oynarken, diğeri de psikolojik bir illüzyon içinde hatalı davranışlarını süreğenleştirmiştir. İlişki kötüleşirken, beklenmedik anda alttan alan taraf, ondan hiç beklenmeyen bir tepki gösteriverir. Yani kapının dışında kalınmıştır artık...

İşte bu noktada henüz dışarıda kalmamış olanlar için, “Birbirinizi doğru anlama ve birbirinize kendinizi doğru anlatma niyeti taşıyın.” demekten başka bir önerimiz olmaz. Daha fasih söylemek gerekirse “Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol!..” “Mış gibi’’ yaparak, karşı tarafı bir hatayla avutup, sonrada kapının kilidini değiştirme!” diyebiliriz...

Dışarıda kalanlara ise “Aynı girdilerle farklı sonuçlar beklemeyin!” demek durumundayız. Aynı anahtar o kapıyı artık açmıyorsa, sizin ve girdilerinizin değişmesi lazım. Siz değiştiremiyorsanız, değiştirebilmek için bir yardım almanın, bir çilingir çağırmanın tam zamanı! Kapının önünde ağlayıp sızlayarak, bağırıp öfkelenerek, kapıyı yumruklayıp tekmeleyerek kapıyı açmak nasıl mümkün değilse, aynı şey burada da geçerli. Muhabbetle...

Nazlı Özburun

 

Beritan isimli Üye şimdilik offline konumundadır  
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 03-24-2011, 16:46   #2
Kullanıcı Adı
Gönülden
Standart
Bizim insanımızda olan bir özellikte yanlış gördüğü yada eşinin hoşlanmadığı bir şeyi konuşmak yerine içine atıp atıp biriktirerek birden patlamak..
Sonra söylenir yıllarca ben sana bunu yaptım ama sen bana böyle davranmadın diye...oysa ki böyle bir durumda eşinden beklentini yerinde konuşmak, paylaşmak aşınacak kapıyı çilingire gerek kalmadan tamir etmeye benzer...
Paylaşım için teşekkürler


Gönülden isimli Üye şimdilik offline konumundadır  
Konu Kapatılmıştır


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi