Tokat Gazi Osman Paşa Üniversitesi kampüsü, yıllardır adı konmamış ve inşaatı tamamlanmamış bir camiinin dramına şahitlik yapıyor. 10 yıldır bitirilemeyen caminin hikayesi ise tam bir muamma.



GOÜ kampüsünde yaklaşık 10 yıl önce yapımına başlanan camii, kaderine mi terk edildi? Caminin mazisiyle ilgili çok sayıda söylenti dolaşıyor ancak, camiyi yakından görenlerin içini sızlatan görüntüler üniversitede barınan 10 bini aşkın öğrenci ve üniversite personelini ve Tokatlıları çileden çıkartıyor.

Dramı yürek sızlatan camii ile ilgili bilinenler şöyle:

Caminin adı: Belli değil
İnşaatın başlangıç tarihi: Yaklaşık 10 yıl önce yapımına başlandı
İnşaatın tamamlanacağı tarih: Belli değil
İnşaatı Yaptıran: Eski Devlet Bakanı Metin Gürdere ailesi olarak geçiyor

GOÜ kampusünde 10 bini aşkın öğrenci ve personel bulunuyor
Tüm bu nedenleri bir araya getiren duyarlı çevreler sahipsiz camiyi ‘Yetim’ olarak nitelendiriyor. Kampus sakini öğrenciler ve çok sayıda personel ise isyanda. Çok sayıda öğrenci ve üniversite sakini, 10 bini aşkın insanın günlük yaşamını idame ettirdiği bir kampüste bu ölçülerdeki küçücük bir caminin bitirilememesini oldukça ilginç bulduğunu belirtiyor.

Kampus sakinleri caminin bitirilmesini istiyor

Öğrenciler ve vatandaşlar Cami ile ilgili adı geçen Metin Gürdere ailesini, Üniversite Yönetimini ve Tokat Müftülüğü’nü göreve çağırıyor. Bir an önce bu caminin bitirilmesi konusunda adım atılmasını bekleyen kampus sakinleri, hayırsever Tokatlılara da bu konuda destek olmaları çağrısında bulundular.

Üniversite yönetimi ne diyor?

GOÜ Genel Sekreterliği’nden aldığımız bilgiler göre yetim camiinin dramı 10 yıl öncesine dayanıyor. 10 yıldır caminin inşaat halinin devam ettiğini belirten üniversite yetkilileri, camiyi yaptırma sözü veren Gürdere ailesinin bu konuda gerekli çalışmayı tamamlamadığını belirttiler. Bu konuda aileye baskı yaptıklarını ve aradan çekilme talebinde de bulunduklarını belirten yetkililer, caminin olmayışı nedeniyle üniversitenin bu konuda ciddi sıkıntılar çektiğini de dile getirdiler.

Müftülükle görüşülmemiş

Kampüs’ün 10 bini aşkın üniversite öğrencisi ve personele ev sahipliği yaptığını belirten üniversite yönetiminin şu ana kadar Tokat Müftülüğü ile her hangi bir görüşme yapmadığı da ayrı bir soru işareti olarak kalıyor. Tokat Müftülüğü’nden görüştüğümüz yetkililer, böyle durumlarda genellikle caminin tamamlandıktan sonra kendilerine başvuruda bulunulduğuna dikkat çektiler. Müftülük yetkilileri, “Bize bu konuda bir başvuru olsaydı, caminin yapımını hızlandıracak çalışmaları yapardık” açıklamasında da bulundular.

Cami olmayınca Cuma namazları bodrum katta kılınıyor

Peki 10 bini aşkın insanı barındıran üniversite kampusünde Cuma namazları nasıl kılınıyor? Bu konuyu da Tokat Müftülüğü’ne sorduk. Müftülük yetkilileri, üniversite yönetiminin talebi üzerine bir müftülük görevlisinin Cuma günleri üniversiteye giderek Cuma namazı kıldırdığını belirttiler. 10 yıldır küçücük bir caminin yapımının sürdüğü kampüste Cuma namazlarının bodrum katında kılındığı da edinilen önemli bilgiler arasında yer alıyor.

Eski Bakan Metin Gürdere ne diyor?

Konu ile ilgili görüştüğümüz eski Devlet Bakanlarından Metin Gürdere’nin verdiği detaylar ise, caminin bitirilemeyişinin altında bir inat yattığını ortaya çıkardı.

Mimarın ‘hayallerimi yıkmayın’ inadı

Gazi Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Şehircilik Öğretim Üyeliğinden emekli olan Prof. Dr. Orhan Kuntay’ın caminin projesini çizdiğini ve değişik bir mimari getirmek istediğini belirten Gürdere, “Cuma namazlarında daha büyük kalabalıklar toplanıyor, bir saçağın altında daha büyük kalabalıklarla ibadet edilmesini sağlamak için böyle bir mimariye başvuruldu. Orhan Hoca pencere kapı detayları problemleri çıkarttı. Şimdi Orhan Hoca ‘illa böyle yapın’ diyor, biz de onu kırmak istemiyoruz. Her hangi bir çalışma yapınca da ‘hayallerimi yıktınız’ diye sitem ediyor. Cami de bitti aşağı yukarı” diye konuştu.

Türkiye’de bu camiyi bitirecek teknik yokmuş

Prof. Orhan Kuntay’ın Tokat’a gelmesini beklediklerini belirten eski Bakan Gürdere, caminin bitirilemeyişini ise şöyle savundu: “Caminin içi ile dışarısı arasındaki bağlantıyı sağlayacak o detay uygulanamıyor. Türkiye’deki yapı malzemeleri ile onu çözemiyoruz. O saçak altında Cuma namazlarında toplanılacak böyle. Kapılar açılacak cami dışarıyla bütünleşecek. Dışarıda namaz kılanlarla içeride namaz kılanlar bütünleşecek. Fakat o açılıp kapanan sistemi hayata geçiremiyoruz. Hoca da aile dostumuz, arkadaşım, kendisini kırmak da istemiyoruz, bir defa yapılacak bu yapının çok muazzam olmasını istiyor.”

Engin Kaşdaş-habervaktim.com

nasil o teknik yokmus, hayal gucleri bu kadar mi kit :P