![]() |
#1 |
![]() Kanayan yara: Ahıska -2-
Rusya Devlet Arşivlerini inceleyerek “Meshetyalı Türkler, İtibarın İadesine Uzun Yol” isimli eseri yazan Prof. Nikolay Bugay’a göre, Ahıskalı Türklerin vatanlarına dönmesi çok zor. Gürcistan Hükümeti bu konuda oldukça ılımlı bir tavır sergiliyorsa da; bu mesele Rusya Federasyonunun meselesi halinden çıkarak uluslararası mesele haline geldi. Ermenistan, Azerbaycan’a ait Dağlık Karabağ’ı ilhak ettiği gibi Ahıska denilen bu bölgeyi Gürcistan’dan koparıp Ermenistan’a ilhak peşindedir. Ahıska bölgesinde Ermeniler hakimdir. Hatta kendilerine ait para kullanmaktadırlar. Ayrıca Ahıskalı Türklerin kendi vatanlarına dönmesine ABD karşıdır. TBMM’nin 1992’de kabul ettiği 3835 sayılı “Ahıska Türklerinin Türkiye’ye kabulü ve iskânına dair” kanundan sonra, Ahıskalılar turistik yollarla Türkiye’ye göç ettiler. Kendi imkanlarıyla en az 30 bin Ahıskalı Türk geldi. Ah Ahıska vah Ahıska! 2700 yıllık bir Türk yurdu olan Ahıska, Dede Korkut kitabında Ak-Sıka, Ak-Kale diye anılır. Hazreti Osman döneminde, yöre halkı İslam sancağı altına girer. 1068’de ise Sultan Alparslan Selçuklu ülkesine katar Ahıska’yı. Anadolu’yu hedefleyen şiddetli Moğol akını Ahıska’ya da hükmeder. Kısa süren Moğol hakimiyetinden sonra, Ahıska’nın yerli ahalisinden gelen Derebeyleri hüküm sürdü. Yarı bağımsız olarak; İlhanlı, Karakoyunlu ve Akkoyunlu devletlerine bağlı kaldılar. 1578 yılında Osmanlı idaresine girdi. Çıldır Eyaleti’nin başkenti olarak önemli kültür ve ticaret merkezi oldu. Ahıska, 251 yıl sonra 1829 Osmanlı-Rus Savaşı sonunda imzalanan Edirne Anlaşması’yla Ruslar’a terk edildi. Rus, Gürcü ve Ermeni ittifakından beslenen Hristiyan zulmü sebebiyle kentteki Türk nüfusun önemli bölümü Anadolu’ya göçtü. Osmanlı’nın adaleti ve merhameti temsil eden gölgesinden mahrum kalan Ahıskalı Türkler, Çarlık Rusya’nın idaresi altında baskı, şiddet ve işkence dolu günler yaşadı. Savaş sonrasında Çarlık Rusyası yönetimi, Ahıskalı Türkler’e baskı ve işkence uyguladı. 1919’da Gürcüler, İngilizlerin yardımıyla Ahıska’yı işgal etti. O tarihden bu yana Ahıska, Gürcistan sınırları içerisindedir ve Türkiye sınırına 15 kilometre uzaklıktadır. Mahzun kalan Kızıl Elma Kafkaslar’da Amerika ile hızlı bir nüfuz mücadelesine giren Rusya, Kafkaslar’ı halen arka bahçesi olarak görmektedir. Türkiye’nin önderliğinde kurulacak Türk birliği Rusya’nın bölgedeki etkisini önemli ölçüde kıracaktır. Bu hedef, 21. yüzyılda dünya liderliğini hedefleyen Türkiye’nin önünü açacak yegane yoldur. Ahıska, Anadolu’nun Kafkaslar’daki ileri karakoludur. Ahıska, İstanbul’un kilididir. Maalesef bu kilit bugün kırılmış ve Kafkaslar’dan Anadolu’ya yönelecek tehditlere davetiye çıkarmıştır. 1918’de oturdukları toprakları kaybettiğimiz için onlara sahip çıkamamıştık. 1944’te Rusya ile ilişkilerimizin bozulmaması için iltica taleplerini reddettik. Onların, Fergana cehennemine gönderilmesinde pay sahibi olduk. Bu kez bizi durduracak ne var? Bizim ve bizden biri Ahıska Türkleri, Rusya’da yaşayan soydaşlarımız arasında nüfuz tezkeresinde Türk yazan tek topluluk. Rusyanın bütün baskılarına rağmen varlıklarını, benliklerini muhafaza etmeyi bilen Türk oğlu, Türk kızı her biri. Sultan III. Murat Han döneminde Orta Anadolu’dan, Konya, Yozgat ve Tokat’tan, Kafkasya’ya, Gürcistan’ın Ahıska bölgesine gönderilip yerleştirilen Osmanlı Türklerinin torunlarıdır bugünkü Ahıskalı Türkler. Bu toprakların insanı, Ahıskalı anılmaktan bile hoşnut değil. Onlar, “Biz, Osmanlı Türkleriyiz. Siz ne kadar Türk’seniz, biz de o kadar Türküz” diyorlar. Tek dertleri Ezan-ı Muhammedî ile nasiplenen topraklarla varlık sürmek. Onlar bizim insanlarımız. Dilleriyle, dinleriyle, kültürleriyle. Onlara sahip çıkalım ve politikanın seline terk etmeyelim. Dış Politika M.Necati Özfatura
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|