AK Gençliğin Buluşma Noktası
Köşe Yazıları Köşe yazıları burada paylaşılıyor.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 07-28-2008, 11:33   #1
Kullanıcı Adı
Ak_Kelebek
Standart Kapatma davasından ne çıkacak?
Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, Ergenekon davası sorulduğunda ‘Yargı ve yargıçları rahat bırakalım’ dedi. Haklı. Herhalde aynı kanıyı bugün Anayasa Mahkemesi’nde karar oturumlarına başlayacak AK Parti Kapatma Davası için de taşıyordur.

İlk oturumda karar çıkması ihtimali kağıt üzerinde var, ancak çok zayıf. Yargıtay Cumhuriyet başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya’nın iddianamesinin, kapatılma ve 71 kişi hakkında istenen siyaset yasağı talebinin, AK Parti savunması ve Raportör’ün kapatılmama kanısının bir kez de 11 üye tarafından topluca ele alınması bir çırpıda kararı oluşturmayabilir. Görüşme sırasında belki Raportörden bir konunun biraz daha açıklığa kavuşturulması istenecek, bu yeni bir oturum anlamına gelecektir.

Son dönemde görülen önemli parti kapatma davalarına baktığımızda, Refah Partisi’nin kapatılmasının 8, Fazilet Partisi kapatma davasının 11 günde çıktığını görüyoruz. Bu tabii ki, davalardan hem dönem, hem nitelik olarak farkı bulunan AK Parti davasının da benzer sürede sonuçlanacağı, ya da ilk günlerde çıkmayacağı garantisi sayılmaz. Ama fikir verir.

Peki AK Parti davası neden diğer kapatma davalarından daha önemli? Evet, aslında şiddeti, ayrımcılığı, vs teşvik etmediği sürece modern siyasi sistemlerde parti kapatılmasına el veren yasalar bulunması kendi başına bir yanlıştır. Ne var ki, yasalarımız böyle ve örneğin 9 Anayasa değişiklik paketini AB mevzuatıyla uyum için değiştirirken bir araya gelebilen AK Parti iktidarı ve ana muhalefetteki CHP, ne parti kapatmalar, ne de sistemdeki bütün kötülüklerin anası olan seçim yasası ve siyasi partiler yasasını güncellemek için işbirliği yapmadılar. Eldeki malzeme bu.

AK Parti davasının daha öncekilerden farkına gelince; 1- İlk kez bir parti hakkındaki kapatma davası, o partinin iktidarı devam ederken karar aşamasına geldi, 2- Bu kapatma davası Türkiye’nin ekonomi, güvenlik ve siyasette dünya ile bütünleşmeye en açık olduğu dönemde görülüyor.

Bu iki nedenle, davanın içerideki ve dışarıdaki yankıları, öncekilere göre çok farklı. Örneğin Refah Partisi kapatma davasında dış dünyadan saklı bir desteğin geldiğini bile söylemek mümkün. Necmettin Erbakan’ın meclis’teki bir grup konuşmasında ‘kanlı mı, kansız mı’ ikilemini ortaya atması, Anayasa Mahkemesi’nin RP’yi kapatma kararının Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından dahi onaylanan tek kapatma kararı olmasına yol açmıştı. Bunun ötesinde Erbakan’ın AB ve genel olarak batıya bakışı en hafif ifadeyle dostça değildi. AB bir Hıristiyan kulübüydü, zaten dünya bir dizi Siyonist komploya maruzdu Erbakan’a göre.

Oysa bugün batı dünyası, Başbakan Tayyip Erdoğan’a baktığında Türkiye tarihindeki en kapsamlı reform hareketini gerçekleştirmiş, temel meseleler üzerine diyalog kurulabilen ve seçmenlerin neredeyse yarısının desteğini almış bir siyasi muhatap görüyor.

Siyasette modernist, ekonomide liberal sayılacak bu hareketin, dünyadaki örneklerinin tersine dinin toplum ve siyasetteki rolünün azalmasına yol açacağına, artması için nasıl çaba harcadığı, giderek daha çok batılı siyasetçinin saptadığı bir çelişki.

Ama Kapatma Davası gibi devasa gelişmeler, bu önemli ayrıntının gündeme gelmesine engel oluyor; gölgesinde bırakıyor. Bizlere ‘ekonomi batacak’, ‘AB ipleri koparacak’ gibi öcü masalları anlatan acemi korku jeneratörlerini bir kenara bırakalım; onlar da bir başka hıncın esiri olmuşlar. Ama dünyanın gözünü haklı olarak bu davaya çeviren, işte bu genel ve kabul gören modern demokrasi eğilimine aksi yönde akışıdır.

Artık söylenecekler söylendi; bugünden itibaren karar 11 üyenin vicdanlarında oluşacak.

Zor bir karar. Mahkeme tabii ki kararını açıklarken, o kararın hangi cephede zafer, hangi cephede intikam duygularına yol açacağını bir kriter olarak almayacaktır. Ama sonuç ister istemez böyle olacaktır.

Üçüncü yol ihtimali zayıf olsa da mevcut: AK Parti’nin laiklik karşıtlığından suçlu bulunup, eylemlerin yeterince güçlü olmaması gerekçesiyle Mahkeme takdirine bağlı olarak kapatılmadan (dolayısıyla kimseye siyaset yasağı gelmeden), yalnızca Hazine yardımı kesilerek cezalandırılması kağıt üzerinde mümkün.

Bu durumda AK Parti kapatılmayacak, erken genel seçim yapılmayacak, daha fazla zaman ve enerji kaybedilmeyecek ama laiklik konusunda daha duyarlı davranması yolunda çok güçlü bir uyarı verilmiş olacaktır. Mevcut koşullarda kimseyi memnun etmeyecek karar, belki de ideal çözüm olacaktır.

Murat YETKİN
radikal

 

Ak_Kelebek isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi