06-10-2008, 15:09 | #1 |
Kapatma gerekçesi ortadan kalkmıştır
Bu iptal ve yürütmeyi durdurma kararlarından sonra AK Parti’yi kapatmayla genel başkan dahil bir kısım yöneticilerine siyasi yasak getirmeye dair vaki iddianame talebi ve bu talebe binaen ikame edilen dâvânın dinlenebilirlik tarafı kalmamıştır..
Başsavcının ağırlıklı iddiası, davalı partinin laiklik karşıtlığının odağı olduğudur. Bir ân için bu iddianın doğruluğu kabul edilse bile iptal ve yürütmeyi durdurma kararıyla icraî enstrümanlar davalının elinden alınmıştır. Mahkemenin evin sadece sıvasıyla meşgul olup kilidi kırarak içeriye girme hakkı olmaması ayrı hadisedir. Haneye tecavüz olduğu doğrudur. Fakat biz aynı kanaatimizde sabit kademiz. Kararı iktidarı ve istikrarı kurtarmak için bir haberci olarak görüyoruz. Haneye tecavüz olmuş ancak kapı, yangın çıkartılan binada ev sahibini kurtarma maksadıyla kırılmıştır. Anayasa Mahkemesinin mezkür kararları kapatmanın değil kapatmamanın işaretidir. Böylece kapatma talebine red için gerekçe hazırlanmıştır. Kapatma talep eyleyen iddianameyi reddeden hükümde denecektir ki “...iddia makamı, tarih ve sayılı iddianamesinde her ne kadar şu şu iddialarda bulunmuş, iddialarını birtakım delillerle de isbata çalışmışsa da bilahare mahkememizin şu tarih ve sayılı kararıyla anayasa değişikliği ve türbanlı öğrencilerin üniversitelere kabulüne dair rektörlüklere gönderilmiş olan YÖK başkanlığı genelgesi iptal ve yürütmeyi durdurma kararları ile ortadan kaldırılmakla aynı zamanda böyle bir davayı açtıran sebepler de ortadan kalkmıştır. Bu itibarla kapatma talebinin reddiyle davalı partinin şu eylemleri yüzünden şu süreyle hazine yardımından mahrumiyetine oy birliğiyle karar verilmiştir.” Tahmin ve kanaatimiz bu şekilde. Çünkü “şüpheden sanık faydalanır”, “cezalar makable şamil olamaz” gibi umumi hukuk kaideleri malumdur. Bu bir ceza dâvâsı olmasa da tek başına hukuk davası da değil. Kapatma hükmü, neticede bir hükmi şahsiyetin idamıdır. Ki şu tartışmayı mutlaka kamuoyuna taşımak lazım. Gerçek kişilerin idamı mevzuattan çıkartıldığı halde tüzel kişilerin idamı neden hâlâ mevcut ve muteberdir? Bu davalar, Türk hukukçularının aynı zamanda hukuki ehliyet, olgunluk ve seviyeleri için de bir gösterge olacaktır. Unutulmaz insanlar zor zamanda çıkar. Bunlardan bazıları negatif icraatlara imza atarlar, bazıları kahraman olurlar. Rahim Er/ TÜRKİYE
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|