AK Gençliğin Buluşma Noktası
Tartışıyorum AK Partililerin, AK Parti Gençlerinin Seviyeli tartışma bölümü.



Cevapla
Seçenekler
 
Alt 02-09-2008, 15:37   #1
Kullanıcı Adı
cCc-kozenir-cCc
Standart Karşı oldukları başörtüsü değilse ne?
Türk Milleti Müslüman’dır.
Dolayısıyla da Türk insanı da Müslüman olduğu için İslam dininin emri gereği de tesettüre her Müslüman gibi kabul eder ve inanır.
Bundan daha doğal bir şey de olamaz zaten.
Müslüman Türk kadını geçmişte de bugün de kentlisiyle,köylüsüyle farklı farklı şekillerde tesettürü benimsemiş ve başörtüsünü örtmüştür.
Başörtüsü örten Müslüman da örtmeyen Müslüman değil mi diyenleri duyar gibiyiz!
Elbette başörtüsü örtmeyen Müslüman değil demek ,İslam’ın özünü bilmemektir.
Başörtüsünü takmayanın değil karşı çıkan ve İslam’da yok diyenin durumu önem arz eder.
Başını örtmeyen kafir olmaz.
Bir insanın İslam dairesinden çıkması için Kur'ana ait bir hükmü inkar etmesi ve ben bunu kabul etmiyorum demesi yeterlidir.
Tesettür İslam’ın emrimidir?
Elbette emridir,bundan hiçbir Müslüman’ında şüphesi de yoktur zaten.
Mealler ve tefsirler ortadadır bu konuda!
“Mü'min kadınlara da bakışlarını kısmalarını ve edep yerlerini günahtan korumalarını söyle! Yine söyle ki mecburen görünen kısımları müstesna olmak üzere, ziynetlerini teşhir etmesinler. Başörtülerini yakalarının üzerini kapatacak şekilde örtsünler.” (Nur, 24/31)
Başın ve gerdanın kapanması konusunda İslam’ın görüşü nettir.
Kur’an da örtünmeden bahsedilir.
Ancak bunun nasıl olacağı açıklanmamıştır.
Şekil üzerinde tartışmak İslam’ı daraltmak anlamına gelir.
Başörtüsünün nasıl olması gerektiği şeklinde ki tartışmalar ve bu konudaki dayatmalar, ısrarlar ifrattır ve zorlamadır,kasıtlıdır.
Kimisi gelenektir der çıkar işin içinden.
O da onun görüşüdür.
Kimi de çıkar bunu alır savunur.
Olabilir.
“Tabii ki inanıyorum ama bak bu hoca böyle diyor yani başörtüsü İslam da yokmuş diyor haklı bence...”diyebilir.
Mesele İslam’da başörtüsü yoktur noktasına getirilmek isteniyor aslında!
Ancak korkuluyor elbette bir anlamda!
Bunu nasıl kamufle edecekler peki?
“Efendim bakın,anneannelerimiz,ninelerimiz işte böyle örterdi de ondan yani...”
Peki o zaman biri çıkıp da bu kişilere dese ki ,dedeleriniz ve dedelerinizin babaları ne giyerdi pantolon mu,şimdi dedeleriniz şalvar giyerdi belki de ,siz neden hala şalvar giymiyorsunuz dese,Mesela yani!!!
Bugün çıkarsanız dışarıya farklı ve değişik tarzda istemediğiniz kadar değişik bağlama ve örtme biçim ile karşılaşırsınız.
İşte bu bile olması gerekendir.
Başını örten istediği gibi örter,örtmelidir de!
Mesele başörtüsüdür aslında “Türban” hedef gösterilerek!
Bugün maalesef hala kavramlar üzerinde uzlaşma sağlamamıştır.
“Türban” cumhuriyet döneminde Fransa’dan ithal edilen bir kavramdır,bir örtme biçimidir.
Müslüman Türk Milleti tarafından hiçbir zaman tam olarak kabul görmemiştir.”Türban” a sosyetik örtünme de denmiştir.
Bugün kalkmış başörtüsüne “Türban” diyerek deli danalar gibi saldıranlar bunu bilmezler.
Bilseler de işlerine gelmez.
Mesele üzüm yemek değil aslında bağcıyı dövmektir.
Başını İslam dininin emri olduğu için örten insanlara dayatma yapılmak istenmektedir.
Yüz binlerce mağdur olan kızlarımızı düşünenler bellidir.
Türk Milleti artık eteklerindekileri dökenleri daha iyi tanımış ve kararlarını bundan sonra ona göre verecektir.
Dünyanın hiçbir ülkesinde olmayan yasakları savunanı,lar iyi bilmelidirler ki,bu ülke Müslüman’dır ve ebediyete kadar da öyle kalacaktır.
Kızlarımızın daha da aydın olmasını istemeyenlerdir bu kafadakiler!
Bir profesör diyor ki:”Ben dersime başörtülü kızları her zaman alırdım ve 4 tane başı örtülü varken sene sonunda 1 tane kalırdı başörtülü””
İşte bari bu profü kendinize örnek alın.
Bakın adam davasını savunuyor ve aşılıyor!
O halde başörtülü bir kızımızı bırakın ikna etmeyi daha görmeyi tahammül edemiyorlarsa bu koca koca profesörler vay hallerine!!!
Kuran okumayı bilmeyen,Hadislere vakıf olmayan,İcma ve kıyastan bi haber insanların ortaya çıkıp ta başörtüsü konusunda alıntı fetvaları okumaları son derece gülünçtür ve de Laikliği savunanların üzerinde şık durmadığı gibi komiktir de aynı zamanda!
Başörtüsü İslam’dan önce de olan bir gerçektir.
Her İlâhî Din'de, her peygamberin tebliğinde başörtüsü vardır.
Çıkıp cesurca ben inanmıyorum demeyi de kimse engel olmamalıdır.
Medeni ve demokrat bir toplumuz.
Yani,Kur'an'ın emri bile olsa, Peygamber bile uygulasa, ben inançsız olduğumdan dolayı bunu kabul etmiyorum demek yiğitçe bir şey olur.
Artık Cehenneme mi gider Allah'ın affına mı mazhar olur onu bilemeyiz; Allah'ın bileceği şeydir.
Herkes istediği gibi düşünebilir, istediği gibi yaşayabilir ve yaşayabilmelidir de.
Ama hayır sana karışan yok,yaşa ama Üniversiteye girerken başörtünüde çıkar bi zahmet sinirlerimizi bozma demek ne kadar demokratlıktır,o da ayrı bir konu!
Yıllardır bu toplumda açığıyla,kapalısıyla,üniversitede,çarşıda ve her yerde bir arada olmadı mı bu insanlar,eğer üniversitelerde serbest bırakırsanız diye başlayan paranoyalar,şimdi mi birbirlerine yaka paça girerler diye evhamlanmak yeni mi çıktı,kimse kimsenin eteğine mi karıştı,kimse kimsenin dekoltesine mi karıştı,kimse kimsenin dövmesine,sakalına,saçına mı karıştı?
Bu ne telaş?
Eğer başını örten insanların Üniversitelerde okumasıyla Laiklik ve Cumhuriyet elden gidecekse buna kargalar bile güler.
Gitmez Laiklik merak etmeyin,sağlamdır ve ülkemizde de oturmuştur artık.
Bu insanlar Cumhuriyet var diye başlarını örtmektedirler.
Yeni getirilen açılım Türk Milletine hayırlı olsun.


 

cCc-kozenir-cCc isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 02-09-2008, 23:59   #2
Kullanıcı Adı
minegül
Standart Karşı oldukları başörtüsü değilse ne?
Çok güzel bir yazı.

Biz bunları savunuyoruz. Tamam savunalım. Ama televizyonlarda, kameraların önünde hiç düşünmeden, mitinglerde havaya girip gururlarını ayaklar altına alan insanlar var ya... Bir de onların yaptığı şey; bir hamlede başındaki örtüyü çıkarmaları varya çok canımı acıtıyor. Davamız sürüyor, hatta finale geldik. Mutlu sonlanacak inşallah. Bu insanlar nasıl insanlıklarından vazgeçiyorlar? Nasıl birkeç şerefsizin gazına gelip bu tür işlere alet oluyorlar? anlamıyorum.

minegül isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 02-10-2008, 00:29   #3
Kullanıcı Adı
romakudüs
Standart Karşı oldukları başörtüsü değilse ne?
KARŞI OLDUKALRI İSTİRAR
KARŞI OLDUKLARI İLERLEMEK
KARŞI OLDUKLARI DEMOKRASİ
KARŞI OLDUKLARI ADALET
KARŞI OLDUKLARI KALKINMA
KARŞI OLDUKLARI DİN
KARŞI OLDUKLARI REFAH VS
KARŞI OLMALARININ SEBEBİ BU VATANA HİZMET İÇİN DEĞİL KOLTUK SEVDASI

VE HASTALAR HAZIM PROBLEMLERİ VAR
romakudüs isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 02-10-2008, 10:33   #4
Kullanıcı Adı
cCc-kozenir-cCc
Standart Karşı oldukları başörtüsü değilse ne?
İskilipli Atıf Hoca "Frenk Mukallitliği" isimli kitabından muhakeme edilirken, hâkim diyor ki: "Hoca, bir metre bez için bu kadar ısrara gerek var mı?"
Atıf Hoca direkte dalgalanan bayrağı gösteriyor, diyor ki: "Hâkim bey, şu bayrak da iki metrelik bir bezdir. Yırtıp atabilir miyiz?" İşte o bayrak nasıl ki bizim istiklalimize alâmettir, başörtüsü de kadının istiklaline alâmettir.
Nasıl ki bir hanım başı açık okuluna girebiliyor, başı örtülü hanım da okuluna girebilmeli. Buna izin verilmemesi, insan haklarıyla, özgürlükle bağdaşmaz!
Haksızmıyım?
cCc-kozenir-cCc isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 02-29-2008, 08:58   #5
Kullanıcı Adı
cCc-kozenir-cCc
Standart Karşı oldukları başörtüsü değilse ne?
Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Genel Merkezi

Yıllardır bir "toplumsal sorun" haline getirilen "başörtüsü meselesi" Türk Milliyetçilerinin gösterdiği yüksek siyasi gayret ve fedakârlık çerçevesinde hukuken çözüme bağlanmıştır. Bu bağlamda Anayasanın ilgili maddelerinde yapılan değişikliklerin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kabulünün ardından Cumhurbaşkanı'nın onayı ve Resmi Gazete'de yayımlanmasıyla çözüm için ciddi bir adım atılmıştır. Çözüm, insanların kılık kıyafetlerinden dolayı kamu hizmetlerinden ve özellikle yüksek öğrenim hakkından mahrum bırakılmamasıdır. Bu anlamda bütün yasal düzenlemeler konunun önemli bir bölümünü oluşturmakla birlikte uygulamada görülecek eksiklikler ve yanlışlıklar yine "çözümsüzlüğe" işaret edecektir.

Başörtüsü konusunun bu derece önemli bir noktada yer almasında hiç şüphesiz "çözümsüzlüğü" bir siyasi rant alanı olarak gören zihniyet vardır. Bu durum giderek toplumda da kutuplaşmalara neden olmuştur ve toplumsal birlik ve bütünlük ciddi şekilde tahribata uğramıştır.

Ülkemiz son günlerde, her anlamda ciddi bir birlik ve beraberlik duygusuyla tek yürek, tek vücut olarak görünmesi gerektiği bir dönemden geçmektedir. Bu ihtiyaç karşısındaysa kimi odakların yeniden bildik bir oyunu tezgâhlamak suretiyle, birlik ve beraberliğimizi yıkmak adına kirli bir oyunu devreye soktukları ve bu amaçla da, toplumda yanlış kanaatler uyandırmak için hileye, yalana ve dahi iftiraya başvurdukları görülmektedir.

Söz konusu tezgâh, ülkemizde uzun bir zamandır insan hak ve özgürlükleri hususunda bir kangrene dönüşmüş, "başörtüsü" meselesi üzerinden kurgulanmış, siyasi irade noktasında istedikleri kargaşayı, istedikleri çözümsüzlüğü alamayanlar, toplumsal beraberliğimizin temelini sarsmak çabasıyla harekete geçmişlerdir. Bu bakımdan bazı medya organlarında Ülkücü harekete yönelik kara bir iftira kampanyasının, asılsız haberler ve ilişkisiz olaylarla ilintilendirilerek sıklıkla yer aldığı görülmektedir.

Yapılan bu menfur manevi saldırılar karşısında Ülkücü hareketin mevcut gelişmeler karşısındaki tavrını bir kez daha paylaşarak, Yüce Türk milletini bilgilendirilmesi ve uyarılması gerektiğini düşünmekteyiz. Bu vesileyle bilinmesini isteriz ki;

• Ülkücü hareket; Yüce Türk milletinin binlerce yıllık tarihi seyri içerisinde, Türk milletinin birliğine ve varlığına yönelen her tehdit karşısında hiçbir fedakârlıktan kaçınmayan bir geleneğin tabii mirasçısıdır.

• Ülkücü Hareket, "başörtüsü" meselesinin çözümünün bir toplumsal uzlaşıyla çözüleceğinin bilincindedir. Bu bakımdan da çözümün adresinin, yüce milletimizin iradesinin en yüksek tecelli noktası olan T.B.M.M olduğunda bilincindedir.

• Çözümü siyasi iradelerin uzlaşısında olduğunun idrakinde olan Ülkücü hareket, bu bakımdan, bir sosyal çatışma ortamına çekilmeye kapı aralayacak her türlü girişim ve eylemin dışımda kalmaya kararlıdır. Bu bağlamda, son günlerde bazı organları tarafından dile getirilen, 'ülkücüler eylem hazırlığında, eyleme girişiyorlar, girişecekler' türünden ifadelerin gerçekle uzaktan yakından bir ilişkisi bulunmamaktadır.

• 2007 – 2008 eğitim öğretim yılı bahar döneminin başlamasıyla birlikte, başörtülü öğrenci arkadaşlarımızın bazı üniversitelere alınmadığı kamuoyuna yansımıştır. İlgili üniversite yönetimlerinin ve bu üniversitelerin rektörlerinin konuyla ilgili tutumlarına karşı öğrenci arkadaşlarımız hiçbir gayri hukuki yola başvurmamalıdırlar. Üniversiteli arkadaşlarımız herhangi bir kutuplaşmaya mahal vermemeli, sağduyulu ve itidalli davranmalıdırlar. Unutulmaması gerekir ki; ilgili yasağı devam ettiren üniversite yönetimlerinin ve bu üniversitelerin rektörlerinin muhatabı Türkiye Cumhuriyeti yargı organlarıdır.

• Ülkücü dünya görüşünü benimsemiş arkadaşlarımıza burada düşen görev; bu kritik günlerde, üniversitelerimizde okuyan tüm arkadaşlarına örnek olarak, birlik ve beraberlik şuurunu yaymaktır.

• Ülkücüler gerek Üniversite kampüslerinde gerekse sokaklarda gerçekleştirilen eylemlere asla taraf olmayacaktır. Ülkücü Hareket'in bu noktadaki net duruşu insanların kılık-kıyafetinden dolayı bilim yapmalarına engel olma çabalarını gayri demokratik görerek bu yanlışın düzeltilmesi için bütün yasal süreçleri ve düzenlemeleri takip etmesidir.

Ülkücü Hareket, ateşle ve barutla imtihan edildiği günlerde, tüm fertlerinin benimsediği çelikten bir disiplin anlayışı ve görev bilinciyle, toplumsal huzuru tesis etmek yolunda, tüm tezgâhlara rağmen hiç şaşmadan ilerlemek niyetinde ve kararlılığındadır. Meselemiz, yüce Türk milletini, ulu Türk vatanını, suni ve kısır çekişmelerin kararttığı bir iklimden çekip çıkarmaktır. Meselemiz, Türk milletine, yarının başı dik, 'yasaksız' günlerini gösterebilmektir. Meselemiz, Türk milletini, kardeşliğin oyunlarla bozulamayacağı, ülkemizin bütünlüğü üzerine oynanan kirli oyunların hayata geçirilemeyeceği bir geleceğe götürmek ve ona bu yolda kılavuzluk yapabilmektir.
cCc-kozenir-cCc isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 02-29-2008, 11:07   #6
Kullanıcı Adı
Müntesip
Standart Karşı oldukları başörtüsü değilse ne?
"Dinimizin tavsiye ettiği tesettür, hem hayata, hem fazilete uygundur." (137)

"Eğer kadınlarımız Şeriat'ın tavsiye ve dinin emrettiği bir kıyafetle, faziletin icap ettiği tavr-u hareketle içimizde bulunur, milletin ilim, sanat içtimai hareketlerine iştirak ederse, bu hali, emin olun, milletin en muteassıbları dahi takdir eder...
Bilakis, o halin aleyhinde söylenecek sözlere karşı belki onun müteşebbislerinden daha fazla müdafii olur.''(138)

M. Kemal Atatürk
arkasına sıgındıkları ulu önder atatürk bile böyle söylerken,bunların bu insanların kimi örnek aldıkları düşünmemek elde değil....
Müntesip isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 02-29-2008, 11:15   #7
Kullanıcı Adı
ömer faruk
Standart Karşı oldukları başörtüsü değilse ne?
aslında adamlar atatürkçü falan deiler ya bu insanlar türk deiller bence bizi bölmeye ve ülkeyii karıştırmaya calışan bi grup
ömer faruk isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 02-29-2008, 12:23   #8
Kullanıcı Adı
berat_2107
Standart Karşı oldukları başörtüsü değilse ne?
onlar için soyunmak laiklilk,onlar için kapanmak oy kaybı onlar için daha terbiyemin müsade etmeyeceği konular,onlar bunların hesabını ahiret hayatında ödeyemeyecekler.
berat_2107 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 02-29-2008, 12:29   #9
Kullanıcı Adı
Müntesip
Standart Karşı oldukları başörtüsü değilse ne?
BUNLARIN COGU ATATÜRK TÜCCARI,ÖYLE DÜŞÜNÜYRUM Kİ HİCBİRİSİ BİZİM KADAR ATATÜRK'ÜN SÖYLEDİKLERİNi BİLMEZ VE SAHİP CIKMAZ.ZATEN BUNLARIN YAPI İTİBARIYLA BİLGİ SAHİBİ OLMADAN KANAAT SAHİBİ OLMAYA CALISANLARRRR
Müntesip isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 02-29-2008, 12:31   #10
Kullanıcı Adı
azize
Standart Karşı oldukları başörtüsü değilse ne?
Alıntı:
cCc-kozenir-cCc Nickli Üyeden Alıntı
İskilipli Atıf Hoca "Frenk Mukallitliği" isimli kitabından muhakeme edilirken, hâkim diyor ki: "Hoca, bir metre bez için bu kadar ısrara gerek var mı?"
Atıf Hoca direkte dalgalanan bayrağı gösteriyor, diyor ki: "Hâkim bey, şu bayrak da iki metrelik bir bezdir. Yırtıp atabilir miyiz?" İşte o bayrak nasıl ki bizim istiklalimize alâmettir, başörtüsü de kadının istiklaline alâmettir.
Nasıl ki bir hanım başı açık okuluna girebiliyor, başı örtülü hanım da okuluna girebilmeli. Buna izin verilmemesi, insan haklarıyla, özgürlükle bağdaşmaz!
Haksızmıyım?
harika bi örnek arkadaşım.anlatmaya yetiyor da artıyor bile...
azize isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi