AK Gençliğin Buluşma Noktası
Dini Konular Dinimiz hakkında öğrenmek ve paylaşmak istediğiniz herşey.



Cevapla
Seçenekler
 
Alt 03-14-2008, 00:01   #11
Kullanıcı Adı
ceyhanli
Standart Kaş yapalım derken göz çıkarmayalım!
Alıntı:
LüGaT Nickli Üyeden Alıntı
Alıntı:
ceyhanli Nickli Üyeden Alıntı
Alıntı:
LüGaT Nickli Üyeden Alıntı
Bence yanlış bir yaklaşımda bulunmuş yazar.

Bir kere kimse kendini reformist diye adlandırmıyor, reformist bahsedilen "şaklabanlara" (!) "yakıştırılan" bir isim. İslamda reform olamaz, gerek olmaz zaten ama tehrif edileni tecdid etmek de reform değildir. Bunu bizzat bozuk tevhid anlayışına karşı Resulullah yapmıştır.Mezhepleri yok sayan bir ilahiyatçıya rastlamadım ama mezhepli olmayıp "mezhepçi" olan insan bir sürü...

Allah cümleye firaset versin.
yazar hangi konuda, nerde, neye göre, nasıl, hangi delillere göre, yanlış yaklaşmış açıkça bildirebilirmisiniz?
Çok basit, hiçbir delille hiçbir şeyi ispatlamamış olması yanlış yaklaşmış olmasının delili.Dikkat ederseniz sadece kendi fikirleri.
yazının içinde bir çok delil var. en başta islamın hangi dört temele dayandığını belirterek yapılan yanlışların neler olduğunu ispatlamış. hangi yanlışların yapıldığını dış basından bir çok delille göstermiş. diyelimki size göre delil yok sadece fikir. peki bu fikirlerin neresi yanlış.
ceyhanli isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 03-14-2008, 03:59   #12
Kullanıcı Adı
LüGaT
Standart Kaş yapalım derken göz çıkarmayalım!
Alıntı:
ceyhanli Nickli Üyeden Alıntı

yazının içinde bir çok delil var. en başta islamın hangi dört temele dayandığını belirterek yapılan yanlışların neler olduğunu ispatlamış. hangi yanlışların yapıldığını dış basından bir çok delille göstermiş. diyelimki size göre delil yok sadece fikir. peki bu fikirlerin neresi yanlış.
Evvela dört temelden kasıt dört mezhep imamının içtihadı ise bu temele dayanmıyor bir kere.

Ahmet Kurucan:

Alıntı:
İslâm hukukunun iki ana kaynağı vardır; Kur'ân ve Sünnet. Bu kaynakların, kaynak olma hüviyeti sadece Hz. Peygamber'in sağlığı ile mukayyet değildir; ebedîdir. Klasik fıkıh usulünde zikredilen icma, kıyas, istihsan, istislah, istishab, örf vb. kaynaklar ise, talî kaynaklardır. Aslında bunlara kaynak deme yerine, aslî kaynaklardan hüküm istinbatında kullanılan metod demek, daha doğru bir yaklaşım tarzıdır.


Yazının hala fıkhı bir değeri olmadığını düşünüyorum zira Kur'an ve Sünnet bir yana görüşleri içtihada bile dayanmıyor.Kendi görüşlerini sunduğu siyasi bir yazı ya da fikir yazısı olabilir, islami hareketler üzerine.


Yazar;

Alıntı:
Gerçek belki böyle değil ama görüntü böyle!
Diyerek zaten yazının başında "zan" la hareket ettiğini "itiraf etmiş".
Alıntı:
En önemlisi, böyle bir çalışmaya gerçekten ihtiyaç var mıydı? Halkımız, avam için yazılmış ilmihal kitaplarını bile anlamaktan âciz iken, onları hadis deryasına sokmanın faydasını zararını iyi hesap etmek gerekir.
"Hadislerin ayıklanmasına neden ihtiyaç var?" sorusuna böyle bir bahane göstermesi gayet yersiz olmuş. Halkımızın ilmihali anlamıyor olmasının onların hayatlarına bilinçsizce sokulmuş "hadis" bilinen bidatlerin ayıklanmasının kime ne zararı olabilir.Yukarıda da belirttiğim gibi bu bir reform değil "tecdid"tir. "Tahrif"i tecdid etmek, buna her müslümanın yardımcı olması gerekir.

Mustafa İslamoğlu:

Alıntı:
Tecdid sonradan uydurmak değildir.Aksine tecdid, sonradan uydurulmuş şeyleri temizlemektir, bir bid'attan arındırma ameliyesidir.Tecdid, kesinlikle reform değildir.Reformda öze bağlılık aranmaz."Deforme" olmakla "tahrif" arasında benzerlik varsa da, bunların izalesi için yapılan "reform" ile "tecdid" arasında mahiyet farkı vardır.

Tecdid öze dönüştür, her tecdid asla bağlı olduğu oranda başarılıdır.
....

Alıntı:
“İslam’ı değil dindarlığımızı, kendimizi reforme ediyoruz. Müslümanlar dinî bilgilerini yenilemek, dindarlıklarını güncellemek zorundadırlar. ‘Dini 8. asırdakiler anladı, bu bize yeter’ diyemez!”
Kapalı olan, net olmayan işte bu tür açıklamalar. İslam’ı değil, kendimizi reforme ediyoruz, dindarlığımızı güncelleştirmek istiyoruz, ne demek! Güncelleştirme yeni bilgiler, yeni değişiklikler üzerinde yapılır. Yeni vahiy, yeni dinî bilgiler gelmediğine göre neyimizi güncelleştireceğiz?

Güncelleştirme yeni değişiklikler üzerine yapılır...

Bir su i zan örneği. Yazar diyaneti ya da akademisyenleri "Fesubhanallah, yeni bir din icat edecek" penceresinden gördüğü için ifadeleri zorlamış. İlle de reformist gömleği giydirmeye çalışmış. Güncellemekten kasıt belirtildiği üzere yaşanan islamı bid'atlardan arındırıp aslına dönderme çabasıdır.En azından ...çabasıdır diye hüsnü zan ediyorum.(isteyen su i zan etmeye devam edebilir, hesap verilecek makam bellidir)

Alıntı:
“Dini 8. asırdakiler anladı, bu bize yeter’ diyemez!” sözü de çok iddialı bir çıkış. Sekizinci asır, mezheplerin şekillendiği, ortaya çıktığı bir devir. Dört mezhep imamlarından olan, İmamı A’zam Ebu Hanife, İmam-ı Şafii, İmam-ı Malik, İmam-ı Hanbel gibi İslam fıkhının dört direği olan zatların ve bunların yetiştirdiği fıkıh âlimlerinin anladıkları ile yetinmeyip de kimin sözü ile yetineceğiz
Kimin sözüyle, tabii ki çağımızın alimlerinin.

Dört mezhep imamıyla yetinilmesi gerektiği söylenilmiş.

Alıntı:
O zaman birileri de çıkıp “Ey mezhep imamlarıyla yetindiğini söyleyen! Buyur, organ nakli, sigorta, hisse senedi, borsa, çekiliş, İsrail’le barış, istişhad eylemleri, rahim kiralama, klonlama, genom projesi, gen transferi vb. gibi konularda sen konuş!” derse haksız mı?

Kendisine hipodromdaki at yarışları sorulduğunda “Sünnettir efendim, sevaptır” diyen gerçekten değerli ama çağından bi haber hocalar çıkmadı mı? “Altılı ganyan”ı bilmeden at yarışları hakkında hüküm verilirse, olacağı budur.
Mustafa İslamoğlu (küçük uyarlamalarla)

Alıntı:
Akşam başka sabah başka hüküm bildiren, halkımızın kafasını karıştırmak için televizyon televizyon dolaşıp şaklabanlık yapan ilahiyatçıların sözleri ile mi yetineceğiz
Televizyonda görünen ilahiyatçıların hepsinin üzerine almasını gerektirebilen, düşünmeden sarfedilmiş fitneye sebep olabilecek bir çıkış. İlmi bir yazı olmaması burdan da belli.


Alıntı:
Başka bir kurul üyesi de, “İnsanların Peygamberin sahih hadis ve sünnetini kolayca anlayarak, uygulayabilecekleri, bilimsel bir kılavuz hazırlıyoruz. İnsanlar bu kitabı okuduğunda örneğin kurban konusunda Peygamberimizin hem sözlerini hem de uygulamalarını bulacak, doğrusunu yapacak!” diyor.
Bu ifadelerden anlaşılıyor ki, ibadetlerin doğru olarak yapılabilmesi için, fıkıh kitaplarını, ilmihal kitaplarını 1400 yıllık uygulamaları bir tarafa bırakıp hadis-i şerifleri esas almak gerekir. Bütün usul ve akaid kitaplarında geçen; “dinin kaynağı dörttür; Kur’an-ı kerim, Hadis-i şerifler, İcma ve Kıyas” kaidesi ne olacak!
Okuyanlar görecek ki yazar hem hadis i şeriflerinin esas alınmasından rahatsız olup hem de islamın dört kaynağı içinde hadis i şerifleri sayıyor.

Sanırım demek istediği "sadece Hadis i şeriflere değil; kendi tabiriyle "1200 yıllık uygulamayı" ve mezhep imamlarının görüşlerini kaynak olarak almamız gerektiği... Ona da Kur'an ve mezhep imamlarıyla cevap verelim:

Muhammed Esed:


Araf Suresi:3."Rabbinizin katından size indirilene uyun; O'ndan başka önderlerin ardından gitmeyin. (3) Ne kadar az tutuyorsunuz aklınızda, bu (öğüdü).

3 - Başta İbni Hazm ve İbni Teymiyye olmak üzere, büyük Müslüman düşünürlerden bazıları, bizim önderler (masters) sözcüğüyle karşıladığımız evliyâ' teriminin, bu anlam örgüsü içinde, sözcüğün dinî anlamıyla "otoriteler" (din alanında sözü dinlenenler) anlamında kullanıldığını söylemişler ve bu yüklemiyle ayetin, Hz. Peygamber dışında ve aşağısında herhangi bir şahsın sübjektif görüşlerine, onları Kur'ânî buyruk ve öğretilerle yanyana ve eşdeğer tutarcasına, hukukî bir geçerlik atfetmek konusunda bir yasaklama getirdiğini belirtmişlerdir. Bu konuyla ilgili olarak bkz. 5:101 ve ilgili notlar.



Maide 101. SİZ EY imana ermiş olanlar! [Kesin hukukî kurallar şeklinde] açıklandığı takdirde sizi sıkıntıya sokabilecek olan konular hakkında soru sormayın; zira, Kur'an vahyedilirken onlar hakkında soru sorsaydınız, size [hukukî kurallar şeklinde] açıklanabilirlerdi. Allah, bu konuda [sizi her türlü yükümlülükten] azad etmiştir: (122) Zira Allah, çok bağışlayıcıdır, halîmdir.



122 - Yani, Allah, bazı konuları değinmeden bırakmak suretiyle onları insanların ihtiyârına terk etmekte; böylece insanların kendi vicdanları ve toplumun menfaatleri doğrultusunda hareket etmelerine imkan vermektedir.


Elmalılı Hamdi Yazır:

Araf 3 - (Ey insanlar) Rabbinizden, size indirilene uyun ve O'ndan başka dostlara uymayın. Ne kadar da az öğüt alıyorsunuz!

4 - Nice kentler helak ettik. Gece yatarlarken, yahut gündüz uyurlarken, azabımız onlara geliverdi.


3-4- Bu hatırlatma ve uyarı şöyle ki: Ey Muhammed ümmeti! Rabbinizden size indirilen bu Kitaba uyunuz. Ve bunsuz birtakım dostun, bir yardımcının, bir âmirin bizzat kendilerine ve kendilerinden olan söz veya davranışlarına uyuvermeyiniz. Onlara uyup uymamak için öncelikle Rabbinizden indirilmiş olan bu Kitab´a uymayı ölçü edininiz. Kitab´a aykırı olan, Rabbinizin emir ve yasaklarına aykırı bulunan hususlarda gizli açık kimseye uymayın. Rabbinizi bırakıp başkalarının arkasından, izinden gitmeyin. Siz pek az öğüt alır ve hatırlarsınız. Halbuki nice karyeler (kentler); insan toplanan memleketler vardı ki, biz onları yok etmişizdir. Öyle ki ona, o kente azabımız, azap darbemiz ansızın geliverdi. O sırada halkı yataklarına yatmış, gece uykusuna dalmış veya kaylûle hâlinde, kuşluk uykusunda bulunuyorlardı. Kısaca, ya Lût kavmi gibi gece yarısında veya Şuayb kavmi gibi güpe gündüz dinlenme ve gaflet halinde azap kendilerini bastırıverdi de

Ayrıca "İçtihad Kapısı Kapalı mıdır?" sorusuna görüntülü cevap için:

http://www.sorularlaislamiyet.com/su...s=watch&id=129



**"Onlara (müşrik ve kafirlere): 'Allah'ın indirdiğine uyun' denildiği zaman, 'Hayır! Biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz yola uyarız' dediler. Ya ataları bir şey anlamamış ve doğruyu da bulamamış idiyseler." (Bakara: 2/170)

**"Senden önce hangi memlekete uyarıcı göndermişsek, mutlaka oranın varlıklıları, 'Biz babalarımızı bir din üzerinde bulduk, biz de onların izlerine uyarız' derlerdi." (Zuhruf: 43/23)

**"Onlara 'Allah'ın indirdiğine ve Rasul'e gelin' denildiği zaman, 'Babalarımızı üzerinde bulduğumuz yol bize yeter' derler." (Maide: 5/104)

**"Yüzleri ateşte çevrildiği gün, 'Eyvah bize! Keşke Allah'a itaat etseydik, peygambere de itaat etseydik' derler. 'Ey Rabbimiz! Biz reislerimize ve büyüklerimize uyduk da onlar bizi yoldan saptırdılar' derler." (Ahzap: 33/66-67)

**İbni Kasım, Malik'in (r.h.) şöyle dediğini rivayet ediyor:

"Değerli bir kişi de olsa, bir kişinin söylediği her söze uyulur diye bir şey yoktur. Çünkü Allah (c.c.) şöyle buyurmuştur:

"...Dinleyip de sözün en güzeline uyan kullarımı müjdele..." (Zümer: 39/17-18)

**Ebu Yusuf (r.h.) şöyle der:

"Hiç kimsenin, nereden aldığımızı bilmeden bizim sözümüzle konuşması (fetva vermesi) caiz değildir."

**Ebu Hanife (r.h.) da şöyle der:

"Bu bir rey (görüş)dir. Kim daha hayırlı bir rey getirirse, onu kabul ederiz." Yine der ki:

"Bir kimsenin sözü ile, Resulûllah'ın (s.a.v.) sözü bir mi?"

**İmam Malik (r.h.) şöyle der:

"İnsanların sözü hem alır hem de geri çevrilir (reddedilir). Ancak şu kabrin sahibi Muhammed'in (s.a.v.) sözü başka. O reddedilmez."

**Malik (r.h.) şunu da söylemiştir:

"Bir kimse, İbrahim en-Nehai'nin sözünü Ömer b. Hattab'ın sözüne tercih ederse, bundan dolayı tevbe etmesi gerekir. Peki ya İbrahim en-Nehai ve benzerlerinin sözünü, Rasulullah'ın (s.a.v.) sözüne tercih ederse, ne demeli?"

**İmam Şafii (r.h.) şöyle der:

"Hiçbir delil olmaksızın ilim iddiasında bulunan kimse, geceleyin odun demetleri toplarken aralarında zehirli kobra yılanı da toplayan kimse gibidir ki, yılan kendisini sokup zehirleyecektir de, adamın bundan haberi yoktur."

Yine İmam Şafii (r.h.) şöyle demiştir:

"Eğer hadis sahihse, benim mezhebim odur. Başkası değil."

**Ebu Davud der ki:

"Ahmed b. Hanbel'e:

"Evzai mi, Malik mi taklit edilmeye daha layıktır?" diye sordum. Dedi ki:


"Dinin konusunda bunlardan hiç birisini taklit etme. Ancak Rasûlullah (s.a.v.) ve ashabından geleni al"

Bir başka rivayet de şöyledir: "Onların aldığı kaynaktan al."

**Yine İmam Ahmed (r.h.) der ki:

"Başkalarını taklit etmek kişinin fıkhının azlığına delildir."


Düşünmeme ve araştırmama vesile olduğun için teşekkür ederim ceyhanlı, benim söylediklerim değer ifade etmez belki ama alim görüşleri, tefsir ve meal ifadeleri okumaya, düşünmeye değer.

Allah Resulunun ümmetine "ümmet" olabilmeyi nasip etsin. Şii-Sünni, Sufi-ilahiyatçı, gelenekçi- reformist, şucu- bucu...Artık tefrikaya tahammülümüz yok !

Allah en iyisini bilir.








  Alıntı ile Cevapla
Alt 03-14-2008, 22:32   #13
Kullanıcı Adı
ceyhanli
Standart Kaş yapalım derken göz çıkarmayalım!
Alıntı:
LüGaT Nickli Üyeden Alıntı
Alıntı:
ceyhanli Nickli Üyeden Alıntı

yazının içinde bir çok delil var. en başta islamın hangi dört temele dayandığını belirterek yapılan yanlışların neler olduğunu ispatlamış. hangi yanlışların yapıldığını dış basından bir çok delille göstermiş. diyelimki size göre delil yok sadece fikir. peki bu fikirlerin neresi yanlış.
Evvela dört temelden kasıt dört mezhep imamının içtihadı ise bu temele dayanmıyor bir kere.

Ahmet Kurucan:

Alıntı:
İslâm hukukunun iki ana kaynağı vardır; Kur'ân ve Sünnet. Bu kaynakların, kaynak olma hüviyeti sadece Hz. Peygamber'in sağlığı ile mukayyet değildir; ebedîdir. Klasik fıkıh usulünde zikredilen icma, kıyas, istihsan, istislah, istishab, örf vb. kaynaklar ise, talî kaynaklardır. Aslında bunlara kaynak deme yerine, aslî kaynaklardan hüküm istinbatında kullanılan metod demek, daha doğru bir yaklaşım tarzıdır.


BURASI YANLIŞ. İSLAM HUKUNUN 2 DEĞİL 4 TEMEL DİREĞİ VARDIR. BİLİRSİN DİYE YAZMAMIŞTIM AMA BELLİKİ BİLMİYORSUN. KURAN, HADİS, İCMA, KIYAS.
YAZAR İNCE OLARAK BURAYA DEĞİNDİ AMA SEN ANLAMAMIŞSIN. REFORMİSTLER İCMA VE KIYASI ATARAK YANİ İSLAM ALİMLERİNİ YOK SAYARAK BİZİM KAYNAĞIMIZ KURAN VE HADİSTİR DİYEREK İNSANLARI KAFALARINA GÖRE KURAN VE HADİS YORUMLAMAYA YÖNLENDİREREK. İSLAM HAKKINDA HER KAFADAN SAÇMA SAPAN SESLER ÇIKMASINA NEDEN OLMAKTADIRLAR


Yazının hala fıkhı bir değeri olmadığını düşünüyorum zira Kur'an ve Sünnet bir yana görüşleri içtihada bile dayanmıyor.Kendi görüşlerini sunduğu siyasi bir yazı ya da fikir yazısı olabilir, islami hareketler üzerine.

SENİN NEYİ DÜŞÜNDÜĞÜN ÖNEMLİ DEĞİL. SEN ÖYLE DÜŞÜNMÜYORSUN DİYE O YAZI ÖYLE OLMAYACAK DİYE BİR KAİDE YOK ÇÜNKÜ SENİN İLMİ HİÇBİR OTORİTEN YOK. YAZARIN İSE 5 TANE KİTAPI VE SAYFLARCA MAKALESİ VARDIR. KONUYU İYİCE ARAŞTIRIP KAYNAKLARIYLA AÇIKLAMAMIŞTIRÇ SENİNDE FIKHİ BİR İLMİ DERECEN OLMADIĞI İÇİN BU YAZININ FIKHİ BİR YAZI OLUP OLMADIĞINA SEN KARAR VEREMEZSİN. SEN BENİM SORUMA HALA CEVAP VERMESMİŞSİN. DEKİ SİYASİ BİR YAZI. YAZARIN ANLATTIKLARININ HANGİSİ NEYE GÖRE YANLIŞ. YOKSA SEN İSLAMDA REFORMU MU SAVUNUYORSUN.


Yazar;

Alıntı:
Gerçek belki böyle değil ama görüntü böyle!
Diyerek zaten yazının başında "zan" la hareket ettiğini "itiraf etmiş".

EEE NERESİ YANLIŞ BU ZANNIN
Alıntı:
En önemlisi, böyle bir çalışmaya gerçekten ihtiyaç var mıydı? Halkımız, avam için yazılmış ilmihal kitaplarını bile anlamaktan âciz iken, onları hadis deryasına sokmanın faydasını zararını iyi hesap etmek gerekir.
"Hadislerin ayıklanmasına neden ihtiyaç var?" sorusuna böyle bir bahane göstermesi gayet yersiz olmuş. Halkımızın ilmihali anlamıyor olmasının onların hayatlarına bilinçsizce sokulmuş "hadis" bilinen bidatlerin ayıklanmasının kime ne zararı olabilir.Yukarıda da belirttiğim gibi bu bir reform değil "tecdid"tir. "Tahrif"i tecdid etmek, buna her müslümanın yardımcı olması gerekir.
HALA KENDİ GÖRÜŞLERİNİ BELİRTİYORSUN NİÇİN YERSİZ. BU SÖZ DOĞRU DEĞİLMİ. İSLAM ALİMLERİ ÖZELLİKLE HADİS ALİMLERİ İSLAMI KİTAPLARINDA ÇOK GÜZEL ANLATMIŞLARDIR. HALKIN BÜYÜK BİRÇOĞU BU KİTAPLARDAN Bİ HABER. HABERİ OLSADA OKUDUĞUNU ANLAMAKTA ZORLANIYOR. BU HALK DİREK HADİSLERDEN DİNİNİ NASIL ÖĞRENSİN. SENİN ASIL SORUNUN İSLAMIN 4 ANA DİREĞİNİ BİLMEMEKTEN KAYNAKLANIYOR. SİZ İSLAMI SADECE KURAN VE HADİSTEN İBARET SANIYORSUNUZ. Kİ BUNUDA YUKARDA BELİRTMİŞSİN AMA İSLAMDA İKİ DİREK DAHA OLARAK İCMA VE KIYASTA VARDIR. DİĞER BİR HUSUS BİDAT DİYEREK DOĞRU SAHİH HADİSLERİ DEĞİŞTİRMEYECEKLERİNİ NERDEN BİLİYORSUN. Kİ YAZARDA BU DURUMU YAZININ SONLARINDA BELİRTMİŞTİR ORAYI NİYE ALMADIN? SANA GÖRE TECDİD. SEN NASIL KABUL EDİYORSAN ÖYLE İNANMAYA DEVAM ET.
Mustafa İslamoğlu:

Alıntı:
Tecdid sonradan uydurmak değildir.Aksine tecdid, sonradan uydurulmuş şeyleri temizlemektir, bir bid'attan arındırma ameliyesidir.Tecdid, kesinlikle reform değildir.Reformda öze bağlılık aranmaz."Deforme" olmakla "tahrif" arasında benzerlik varsa da, bunların izalesi için yapılan "reform" ile "tecdid" arasında mahiyet farkı vardır.

Tecdid öze dönüştür, her tecdid asla bağlı olduğu oranda başarılıdır.
BU ADAM KİMDİR BİLMEM. ONUN İÇİN KİŞİ HAKKINDA YORUM YAPMIYORUM. AMA SAHİH HADİSLERİ DEĞİŞTİRMEYECEKLERİNİ GARANTİ EDEBİLİRMİSİN? DİĞER BİR HUSUH YAZAR HADİS HAKKINDAKİ DURUMLARI NET AÇIKLAMIŞTIR CÜMLELERİ DEĞİL BÜTÜNÜ DEĞERLENDİR.

....

Alıntı:
“İslam’ı değil dindarlığımızı, kendimizi reforme ediyoruz. Müslümanlar dinî bilgilerini yenilemek, dindarlıklarını güncellemek zorundadırlar. ‘Dini 8. asırdakiler anladı, bu bize yeter’ diyemez!”
Kapalı olan, net olmayan işte bu tür açıklamalar. İslam’ı değil, kendimizi reforme ediyoruz, dindarlığımızı güncelleştirmek istiyoruz, ne demek! Güncelleştirme yeni bilgiler, yeni değişiklikler üzerinde yapılır. Yeni vahiy, yeni dinî bilgiler gelmediğine göre neyimizi güncelleştireceğiz?

Güncelleştirme yeni değişiklikler üzerine yapılır...

Bir su i zan örneği. Yazar diyaneti ya da akademisyenleri "Fesubhanallah, yeni bir din icat edecek" penceresinden gördüğü için ifadeleri zorlamış. İlle de reformist gömleği giydirmeye çalışmış. Güncellemekten kasıt belirtildiği üzere yaşanan islamı bid'atlardan arındırıp aslına dönderme çabasıdır.En azından ...çabasıdır diye hüsnü zan ediyorum.(isteyen su i zan etmeye devam edebilir, hesap verilecek makam bellidir)


BAK HALA SENİN KENDİ İLMİ DEĞERİ OLMAYAN GÖRÜŞLERİN. OLAYA NİYET OKUYUCULUĞU İLE DEĞİL İLMİ YAKLAŞMAYA ÇALIŞ. YAZARIN BU SÖZÜNÜN NERESİ YANLIŞ. "Yeni vahiy, yeni dinî bilgiler gelmediğine göre neyimizi güncelleştireceğiz?" BU SORUYA CEVAP VEREBİLİRMİSİN? BİDATLERDEN ARINDIRMA SAHİH HADİSLERİ Y-BUNLAR BİDAT DİYEREK YOK ETMEYLEMİ OLUR? DİNİMİZDE O KADAR BİDAT VAR Kİ. BUNLAR BİZİM KAYNAĞIMIZ SADECE KURAN VE HADİS DİYENLER YÜZÜNDEN ÇIKTI. ÖNÜNE GELEN KURANI VE HADİSİ KAFASINA GÖRE YORUMLADI HİÇ BİR İSLAM ALİMİNİN KİTABINA BAKMADI VE BİR SÜRÜ BİDATLER TÜREDİ. BUNLAR NEDEN TEMİZLENMİYORDA YENİDEN HADİS YAZMA HEVESİNE GİRİLİYOR. SAHİH HADİSLERİN KAYNAĞI BELLİ HADİS ALİMLERİ BELLİ.
Alıntı:
“Dini 8. asırdakiler anladı, bu bize yeter’ diyemez!” sözü de çok iddialı bir çıkış. Sekizinci asır, mezheplerin şekillendiği, ortaya çıktığı bir devir. Dört mezhep imamlarından olan, İmamı A’zam Ebu Hanife, İmam-ı Şafii, İmam-ı Malik, İmam-ı Hanbel gibi İslam fıkhının dört direği olan zatların ve bunların yetiştirdiği fıkıh âlimlerinin anladıkları ile yetinmeyip de kimin sözü ile yetineceğiz
Kimin sözüyle, tabii ki çağımızın alimlerinin.
Dört mezhep imamıyla yetinilmesi gerektiği söylenilmiş.
YA HOCAM HALA HİKAYE TARAFINDASIN. HİÇ BİR NEDEN DELİL GÖSTERMEDEN İLMİ DEĞERLERİ OLMAYAN YAZILARIN VAR. ÇAĞIMIZIN ALİMLERİ DEDİĞİN KİM. MEZHEP İMAMI BİR KONUYA AÇIKLIK GETİREMEDİYSE BAŞKA KİM AÇIKLIK GETİREBİLİR. DİYELİMKİ HANİFİ MEZHEBİNDE İMAM-I AZAM HAZRETLERİNİN VERDİĞİ BİR HÜKMÜ ÇAĞIMIZIN ALİMİ DEDİĞİN KİŞİ BEĞENMESE DEĞİŞTİRMEYE KALKSA BU MEZHEPSİZLİK OLMAZMI.ÇÜNKÜ MEZHEP İMAMINA UYMUYOR VE HADDİ OLMAYARAK KAFASINA GÖRE İCTİHAD YAPIYOR. MEZHEPSİZLİKTİR BU. SEN MEZHEP İMAMI NE DEMEK BİLİYORMUSUN? MÜCDEHİD ALİM NE DEMEK BİLİYORMUSUN? BU ALİMLER 80 KADAR İSLAM İLMİNDE VE FEN MATEMATİK VE ASTROLOJİ İLMİNDE ALİM İDİLER. BUGÜN BU BİLGİLERE SAHİP BANA Bİ KİŞİYİ GÖSTER. Kİ O NA ALİM DİYELİM. İCTİHAD KAPISI KAPANALI ÇOK OLDU BUNUDA UNUTMA.

Alıntı:
O zaman birileri de çıkıp “Ey mezhep imamlarıyla yetindiğini söyleyen! Buyur, organ nakli, sigorta, hisse senedi, borsa, çekiliş, İsrail’le barış, istişhad eylemleri, rahim kiralama, klonlama, genom projesi, gen transferi vb. gibi konularda sen konuş!” derse haksız mı?

BAK BU SÖZLERLE DE HİÇ BİR İSLAM ALİMİNİN KİTABINI OKUMADIĞIM ANLAŞILIYOR. TAM İLMİHAL SEADETİ EBEDDİYE KİTABINDA BU KONULARIN HEPSİNE İSLAM ALİMLERİNİN KİTAPLARINDAN KAYNAKLARLA AÇIKLIK GETİRİLMİŞTİR. BU KİTABI DİKKATLE OKUMANI TAVSİYE EDERİM BU SORULARIN HEPSİNİN CEVABI ORDA. UNUTMAKİ DİN NOKSAN DEĞİLDİR. TAM VE KAMİLDİR. KİM DİN NOKSANDIR TAMAMLAMAYA ÇALIŞIYORUZ DERSE DELALET İÇERİSİNDEDİR. ARKADAŞIMIZ YUKARDA Bİ YORUM YAZMIŞ KURAN EVRENSELDİR DİYE. ÇOK DOĞRU DEMİŞ. PEYGAMBER EFENDİMİZDE KIYAMETE KADAR GERKLİ OLAN BÜTÜN BİLGİLERİ AÇIKLAMIŞ EHL-İ SÜNNET İSLAM ALİMLERİDE BU BİLBİLERİ GÜNÜMÜZE KADAR BOZULMADAN GETİRMİŞTİR. HEPSİNDEN ALLAH-U TEALA RAZI OLSUN. DEDĞİM GİBİ SEADETİ EBEDDİYE KİTABINDA BU GİBİ SORULARININ CEVABI VAR.

Kendisine hipodromdaki at yarışları sorulduğunda “Sünnettir efendim, sevaptır” diyen gerçekten değerli ama çağından bi haber hocalar çıkmadı mı? “Altılı ganyan”ı bilmeden at yarışları hakkında hüküm verilirse, olacağı budur.

HOCAM HUMAR HARAMDIR. ALTILI GANYANDA HUMARDIR. HUMARIN HÜKMÜDE VERİLMİŞTİR DAHA YENİ BİŞEY DEĞİL BU. YANİ BUNU SEN BULMADIN. SENDEN ÖNCEKİ İSLAM ALİMLERİNİN HEPSİ BİLDİRDİ. SEN DEDİĞİM KİTABI Bİ İNCELE.
Mustafa İslamoğlu (küçük uyarlamalarla)

Alıntı:
Akşam başka sabah başka hüküm bildiren, halkımızın kafasını karıştırmak için televizyon televizyon dolaşıp şaklabanlık yapan ilahiyatçıların sözleri ile mi yetineceğiz
Televizyonda görünen ilahiyatçıların hepsinin üzerine almasını gerektirebilen, düşünmeden sarfedilmiş fitneye sebep olabilecek bir çıkış. İlmi bir yazı olmaması burdan da belli.

O ZAMAN TVYE ÇIKAN BANA DÜRÜST BİR İLAHİYATÇI SÖYLE VE DOĞRU YAPTIĞI Bİ İŞİ ANLAT ONLARIN.


Alıntı:
Başka bir kurul üyesi de, “İnsanların Peygamberin sahih hadis ve sünnetini kolayca anlayarak, uygulayabilecekleri, bilimsel bir kılavuz hazırlıyoruz. İnsanlar bu kitabı okuduğunda örneğin kurban konusunda Peygamberimizin hem sözlerini hem de uygulamalarını bulacak, doğrusunu yapacak!” diyor.
Bu ifadelerden anlaşılıyor ki, ibadetlerin doğru olarak yapılabilmesi için, fıkıh kitaplarını, ilmihal kitaplarını 1400 yıllık uygulamaları bir tarafa bırakıp hadis-i şerifleri esas almak gerekir. Bütün usul ve akaid kitaplarında geçen; “dinin kaynağı dörttür; Kur’an-ı kerim, Hadis-i şerifler, İcma ve Kıyas” kaidesi ne olacak!
Okuyanlar görecek ki yazar hem hadis i şeriflerinin esas alınmasından rahatsız olup hem de islamın dört kaynağı içinde hadis i şerifleri sayıyor.

Sanırım demek istediği "sadece Hadis i şeriflere değil; kendi tabiriyle "1200 yıllık uygulamayı" ve mezhep imamlarının görüşlerini kaynak olarak almamız gerektiği... Ona da Kur'an ve mezhep imamlarıyla cevap verelim:

HOCAM AŞAĞIDA YAZDIĞIN SAÇMA ALINTIDAN SENİN NE OLDUĞUN ORTAYA ÇIKYOR. BİRİNCİSİ İSLAM DÜŞÜNRÜ DİYE Bİ SAÇMALIK YOKTUR. İSLAM DÜŞÜNME İLE ORTAYA KONAN BİR DİN DEĞİL NAKİL DİNİDİR. BU DÜNYADA HERKES DÜŞÜNÜR. HERKES KAFASINA GÖRE BİR İSLAM DÜŞÜNÜRSE DÜNYADA İNSAN SAYISI KADAR İSLAM ÇIKAR. HALBUKİ İSLAM BİRDİR VE BUNUDA PEYGAMBER EFENDİMİZ AÇIKÇA BİLDİRMİŞ EHL-İ SÜNNET İSLAM ALİMLERİDE BUNU KİTAPLARINDA AÇIKLAMIŞTIR. İNSANLAR HADİSLERDEN DİNLERİNİ DİREK ÖĞRENEMİYECEKLERİ İÇİN İSLAM ALİMLERİNİN KİTAPLARINDA ÖĞRENMELERİ SÖYLENMİŞ VE İSLAM ALİMLERİDE HADİS-İ ŞERİFLE PEYGAMBER EFENDİMİZ "ALİMLER BENİM VARİSLERİMDİR" DİYEREK ÖVMÜŞTÜR. SENİN DEDĞİN OLSA YANİ KIYAS VE İCMAYI SAYMASAK BU SEFER HADİSİ İNKAR ETMİŞ OLURUZ.
KILAVUZU İBN-İ TEYMİYYE OLANIN BURNU... ÇIKMAZMIŞ. SEN ÖNCE İBNİ TEYMİYYENİN NE OLDUĞUNU ÖĞREN. BİZİM DÜŞÜNÜRLERLE FELSEFECİLERLE İŞİMİZ OLMAZ. BİZ İSLAM ALİMLERİNİ KENDİMİZE REHBER ALIRIZ. İBNİ TEYMİYYE İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNKİ İNCELYEBİLİRSİN.
http://www.dinimizislam.com/detay.asp?Aid=815


Muhammed Esed:


Araf Suresi:3."Rabbinizin katından size indirilene uyun; O'ndan başka önderlerin ardından gitmeyin. (3) Ne kadar az tutuyorsunuz aklınızda, bu (öğüdü).

3 - Başta İbni Hazm ve İbni Teymiyye olmak üzere, büyük Müslüman düşünürlerden bazıları, bizim önderler (masters) sözcüğüyle karşıladığımız evliyâ' teriminin, bu anlam örgüsü içinde, sözcüğün dinî anlamıyla "otoriteler" (din alanında sözü dinlenenler) anlamında kullanıldığını söylemişler ve bu yüklemiyle ayetin, Hz. Peygamber dışında ve aşağısında herhangi bir şahsın sübjektif görüşlerine, onları Kur'ânî buyruk ve öğretilerle yanyana ve eşdeğer tutarcasına, hukukî bir geçerlik atfetmek konusunda bir yasaklama getirdiğini belirtmişlerdir. Bu konuyla ilgili olarak bkz. 5:101 ve ilgili notlar.



Maide 101. SİZ EY imana ermiş olanlar! [Kesin hukukî kurallar şeklinde] açıklandığı takdirde sizi sıkıntıya sokabilecek olan konular hakkında soru sormayın; zira, Kur'an vahyedilirken onlar hakkında soru sorsaydınız, size [hukukî kurallar şeklinde] açıklanabilirlerdi. Allah, bu konuda [sizi her türlü yükümlülükten] azad etmiştir: (122) Zira Allah, çok bağışlayıcıdır, halîmdir.



122 - Yani, Allah, bazı konuları değinmeden bırakmak suretiyle onları insanların ihtiyârına terk etmekte; böylece insanların kendi vicdanları ve toplumun menfaatleri doğrultusunda hareket etmelerine imkan vermektedir.


Elmalılı Hamdi Yazır:

Araf 3 - (Ey insanlar) Rabbinizden, size indirilene uyun ve O'ndan başka dostlara uymayın. Ne kadar da az öğüt alıyorsunuz!

4 - Nice kentler helak ettik. Gece yatarlarken, yahut gündüz uyurlarken, azabımız onlara geliverdi.


3-4- Bu hatırlatma ve uyarı şöyle ki: Ey Muhammed ümmeti! Rabbinizden size indirilen bu Kitaba uyunuz. Ve bunsuz birtakım dostun, bir yardımcının, bir âmirin bizzat kendilerine ve kendilerinden olan söz veya davranışlarına uyuvermeyiniz. Onlara uyup uymamak için öncelikle Rabbinizden indirilmiş olan bu Kitab´a uymayı ölçü edininiz. Kitab´a aykırı olan, Rabbinizin emir ve yasaklarına aykırı bulunan hususlarda gizli açık kimseye uymayın. Rabbinizi bırakıp başkalarının arkasından, izinden gitmeyin. Siz pek az öğüt alır ve hatırlarsınız. Halbuki nice karyeler (kentler); insan toplanan memleketler vardı ki, biz onları yok etmişizdir. Öyle ki ona, o kente azabımız, azap darbemiz ansızın geliverdi. O sırada halkı yataklarına yatmış, gece uykusuna dalmış veya kaylûle hâlinde, kuşluk uykusunda bulunuyorlardı. Kısaca, ya Lût kavmi gibi gece yarısında veya Şuayb kavmi gibi güpe gündüz dinlenme ve gaflet halinde azap kendilerini bastırıverdi de

Ayrıca "İçtihad Kapısı Kapalı mıdır?" sorusuna görüntülü cevap için:

http://www.sorularlaislamiyet.com/su...s=watch&id=129



**"Onlara (müşrik ve kafirlere): 'Allah'ın indirdiğine uyun' denildiği zaman, 'Hayır! Biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz yola uyarız' dediler. Ya ataları bir şey anlamamış ve doğruyu da bulamamış idiyseler." (Bakara: 2/170)

**"Senden önce hangi memlekete uyarıcı göndermişsek, mutlaka oranın varlıklıları, 'Biz babalarımızı bir din üzerinde bulduk, biz de onların izlerine uyarız' derlerdi." (Zuhruf: 43/23)

**"Onlara 'Allah'ın indirdiğine ve Rasul'e gelin' denildiği zaman, 'Babalarımızı üzerinde bulduğumuz yol bize yeter' derler." (Maide: 5/104)

**"Yüzleri ateşte çevrildiği gün, 'Eyvah bize! Keşke Allah'a itaat etseydik, peygambere de itaat etseydik' derler. 'Ey Rabbimiz! Biz reislerimize ve büyüklerimize uyduk da onlar bizi yoldan saptırdılar' derler." (Ahzap: 33/66-67)

**İbni Kasım, Malik'in (r.h.) şöyle dediğini rivayet ediyor:

"Değerli bir kişi de olsa, bir kişinin söylediği her söze uyulur diye bir şey yoktur. Çünkü Allah (c.c.) şöyle buyurmuştur:

"...Dinleyip de sözün en güzeline uyan kullarımı müjdele..." (Zümer: 39/17-18)

**Ebu Yusuf (r.h.) şöyle der:

"Hiç kimsenin, nereden aldığımızı bilmeden bizim sözümüzle konuşması (fetva vermesi) caiz değildir."

**Ebu Hanife (r.h.) da şöyle der:

"Bu bir rey (görüş)dir. Kim daha hayırlı bir rey getirirse, onu kabul ederiz." Yine der ki:

"Bir kimsenin sözü ile, Resulûllah'ın (s.a.v.) sözü bir mi?"

**İmam Malik (r.h.) şöyle der:

"İnsanların sözü hem alır hem de geri çevrilir (reddedilir). Ancak şu kabrin sahibi Muhammed'in (s.a.v.) sözü başka. O reddedilmez."

**Malik (r.h.) şunu da söylemiştir:

"Bir kimse, İbrahim en-Nehai'nin sözünü Ömer b. Hattab'ın sözüne tercih ederse, bundan dolayı tevbe etmesi gerekir. Peki ya İbrahim en-Nehai ve benzerlerinin sözünü, Rasulullah'ın (s.a.v.) sözüne tercih ederse, ne demeli?"

**İmam Şafii (r.h.) şöyle der:

"Hiçbir delil olmaksızın ilim iddiasında bulunan kimse, geceleyin odun demetleri toplarken aralarında zehirli kobra yılanı da toplayan kimse gibidir ki, yılan kendisini sokup zehirleyecektir de, adamın bundan haberi yoktur."

Yine İmam Şafii (r.h.) şöyle demiştir:

"Eğer hadis sahihse, benim mezhebim odur. Başkası değil."

**Ebu Davud der ki:

"Ahmed b. Hanbel'e:

"Evzai mi, Malik mi taklit edilmeye daha layıktır?" diye sordum. Dedi ki:


"Dinin konusunda bunlardan hiç birisini taklit etme. Ancak Rasûlullah (s.a.v.) ve ashabından geleni al"

Bir başka rivayet de şöyledir: "Onların aldığı kaynaktan al."

**Yine İmam Ahmed (r.h.) der ki:

"Başkalarını taklit etmek kişinin fıkhının azlığına delildir."


Düşünmeme ve araştırmama vesile olduğun için teşekkür ederim ceyhanlı, benim söylediklerim değer ifade etmez belki ama alim görüşleri, tefsir ve meal ifadeleri okumaya, düşünmeye değer.

Allah Resulunun ümmetine "ümmet" olabilmeyi nasip etsin. Şii-Sünni, Sufi-ilahiyatçı, gelenekçi- reformist, şucu- bucu...Artık tefrikaya tahammülümüz yok !

Allah en iyisini bilir.


SANA DAHA FAZLA CEVAP VERMEYECĞİM SENİN REHBERİN İBNİ TEYMİYYEYMİŞ SANA NE DESEM NE ANLATSAM BOŞ. MÜMKÜNSE BU KONUDA POLEMİĞE GİRMEYELİM VE DAHA FAZLA TARTIŞMAYALIM. İSTEDĞİN GİBİ İNAN İSTEDİĞİNE İNAN İSTEDĞİN YOLDAN GİT. EĞRİNDE SENİN DOĞRUNDA. AMA SEN YANLIŞ DEDİN DİYE BU GÜZEL ÇALIŞMA YANLIŞ OLAMAZ ÇNKÜ YORUMLARINDA OKUDUĞUM KADARIYLA İLMİ HİÇ BİR GEREKÇE GÖSTEREMEMİŞ SADECE NİYET OKUYUCLUĞU YAPMIŞ ŞU ŞÖLE BU BÖLE İLE KAFAN GÖRE BİŞİLER YAZMIŞSIN. ANLAMIĞIM NOKTA BU YAZI REFORMİSTLERE KARŞI YAZILMIŞ BİR YAZI, BU KADAR KARŞI ÇIKTIĞINA GÖRE ACABA SENDEMİ REFORMİSTSİN. AMA İBNİ TEYMİYYE KAYNAĞIN OLUNCA AÇIKÇASI PEKDE ŞAŞIRMADIM.

İBNİ TEMİYYE İÇİN;

http://www.dinimizislam.com/detay.asp?Aid=815
ceyhanli isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 03-14-2008, 23:57   #14
Kullanıcı Adı
LüGaT
Standart Kaş yapalım derken göz çıkarmayalım!
Alıntı:
BURASI YANLIŞ. İSLAM HUKUNUN 2 DEĞİL 4 TEMEL DİREĞİ VARDIR. BİLİRSİN DİYE YAZMAMIŞTIM AMA BELLİKİ BİLMİYORSUN. KURAN, HADİS, İCMA, KIYAS.
YAZAR İNCE OLARAK BURAYA DEĞİNDİ AMA SEN ANLAMAMIŞSIN. REFORMİSTLER İCMA VE KIYASI ATARAK YANİ İSLAM ALİMLERİNİ YOK SAYARAK BİZİM KAYNAĞIMIZ KURAN VE HADİSTİR DİYEREK İNSANLARI KAFALARINA GÖRE KURAN VE HADİS YORUMLAMAYA YÖNLENDİREREK. İSLAM HAKKINDA HER KAFADAN SAÇMA SAPAN SESLER ÇIKMASINA NEDEN OLMAKTADIRLAR
İslam hukukukunun kaynaklarından icma ve içtihad kur'anı ve hadisi yorumlamaya yöneliktir. Mezhep imamlarının kendi ağızlarından okuduk. Bu kaynakları ,sen ne kadar öyle görmeye zorlasan da kendini, inkar eden yok. İslam alimlerini yok sayan da yok, özellikle itikat ve ibadette "haydi şu mezhep imamlarının ne kadar cahil olduklarını bizim ne kadar alim olduğumuzu" herkese gösterelim niyetinde insanlar da yok.

Her kafadan saçma sesler çıktığını iddaa eden yazısını eklediği insanın da yapılanları eleştirirken kafasını kullandığını düşünmüyor mu?

Ya da kendisi beni reformistlikle suçlamaya çalışırken "aklını" çalıştırmıyor mu?


Alıntı:
SENİN NEYİ DÜŞÜNDÜĞÜN ÖNEMLİ DEĞİL. SEN ÖYLE DÜŞÜNMÜYORSUN DİYE O YAZI ÖYLE OLMAYACAK DİYE BİR KAİDE YOK ÇÜNKÜ SENİN İLMİ HİÇBİR OTORİTEN YOK. YAZARIN İSE 5 TANE KİTAPI VE SAYFLARCA MAKALESİ VARDIR. KONUYU İYİCE ARAŞTIRIP KAYNAKLARIYLA AÇIKLAMAMIŞTIRÇ SENİNDE FIKHİ BİR İLMİ DERECEN OLMADIĞI İÇİN BU YAZININ FIKHİ BİR YAZI OLUP OLMADIĞINA SEN KARAR VEREMEZSİN. SEN BENİM SORUMA HALA CEVAP VERMESMİŞSİN. DEKİ SİYASİ BİR YAZI. YAZARIN ANLATTIKLARININ HANGİSİ NEYE GÖRE YANLIŞ. YOKSA SEN İSLAMDA REFORMU MU SAVUNUYORSUN.

Yazarın 5 tane kitabı varmış.Reformistlikle suçladığı akedemisyenlerin kitap sayısı ondan az değildir herhalde, ölçü değil...

Bu yazının fıkhı bir yazı olmadığını muhtemelen yazar da kabuyl edecektir.Her fıhıkçı her yazısını fıkhı yazmak zorunda değil.Buna ben karar veririm ama sen beğenmezsin o ayrı.

İslamda reformun olamayacağını anlatmak için yeterince gayret sarfettiğimi düşünüyorum, yazımı okursan görürsün.


Alıntı:
EEE NERESİ YANLIŞ BU ZANNIN

Zan olması yanlış.


Alıntı:
HALA KENDİ GÖRÜŞLERİNİ BELİRTİYORSUN NİÇİN YERSİZ. BU SÖZ DOĞRU DEĞİLMİ. İSLAM ALİMLERİ ÖZELLİKLE HADİS ALİMLERİ İSLAMI KİTAPLARINDA ÇOK GÜZEL ANLATMIŞLARDIR. HALKIN BÜYÜK BİRÇOĞU BU KİTAPLARDAN Bİ HABER. HABERİ OLSADA OKUDUĞUNU ANLAMAKTA ZORLANIYOR. BU HALK DİREK HADİSLERDEN DİNİNİ NASIL ÖĞRENSİN. SENİN ASIL SORUNUN İSLAMIN 4 ANA DİREĞİNİ BİLMEMEKTEN KAYNAKLANIYOR. SİZ İSLAMI SADECE KURAN VE HADİSTEN İBARET SANIYORSUNUZ. Kİ BUNUDA YUKARDA BELİRTMİŞSİN AMA İSLAMDA İKİ DİREK DAHA OLARAK İCMA VE KIYASTA VARDIR. DİĞER BİR HUSUS BİDAT DİYEREK DOĞRU SAHİH HADİSLERİ DEĞİŞTİRMEYECEKLERİNİ NERDEN BİLİYORSUN. Kİ YAZARDA BU DURUMU YAZININ SONLARINDA BELİRTMİŞTİR ORAYI NİYE ALMADIN? SANA GÖRE TECDİD. SEN NASIL KABUL EDİYORSAN ÖYLE İNANMAYA DEVAM ET.

Arkadaşım öncelikle şu tassubunu kır bence:"kendi düşünceni belirtiyorsun..." Ben Kur'ana talebelik yapmaya çalışan bir insanım ki öyle olmadığımı düşünsek de bir müslümanım. Müslümanın Kur'an üzerine düşünmesi, kafa yorması kadar normal birşey olamaz. Allah Kur'an'da akletmeyenleri en şerliler olarak belirtmiştir. Söylediklerimin bir değeri olmayabilir ama değeri olduğunu iddaa eden olmadığına göre yersiz savunma yapıyorsun.

"Sahih hadislerin değiştirilmeyeceğini nerden biliyorsun."

Ne güzel.Ben de tam bunu sorguluyorum işte, sen değiştirileceğini nerden biliyorsun? Bu zannı insafsız buluyorum, dayanaklarını zayıf.


Alıntı:
BAK HALA SENİN KENDİ İLMİ DEĞERİ OLMAYAN GÖRÜŞLERİN. OLAYA NİYET OKUYUCULUĞU İLE DEĞİL İLMİ YAKLAŞMAYA ÇALIŞ.
Bir de buna kendin çalışırsan.


Alıntı:
BU SÖZÜNÜN NERESİ YANLIŞ. "Yeni vahiy, yeni dinî bilgiler gelmediğine göre neyimizi güncelleştireceğiz?" BU SORUYA CEVAP VEREBİLİRMİSİN? BİDATLERDEN ARINDIRMA SAHİH HADİSLERİ Y-BUNLAR BİDAT DİYEREK YOK ETMEYLEMİ OLUR? DİNİMİZDE O KADAR BİDAT VAR Kİ. BUNLAR BİZİM KAYNAĞIMIZ SADECE KURAN VE HADİS DİYENLER YÜZÜNDEN ÇIKTI. ÖNÜNE GELEN KURANI VE HADİSİ KAFASINA GÖRE YORUMLADI HİÇ BİR İSLAM ALİMİNİN KİTABINA BAKMADI VE BİR SÜRÜ BİDATLER TÜREDİ. BUNLAR NEDEN TEMİZLENMİYORDA YENİDEN HADİS YAZMA HEVESİNE GİRİLİYOR. SAHİH HADİSLERİN KAYNAĞI BELLİ HADİS ALİMLERİ BELLİ.

"Bunlar(hadisler) bidat diyerek yok edilecek" niyet okumasına ilmi yaklaşmakla başlayabilirsin.

Tamam işte aynı şeyi söylüyoruz bid'atleri temizlemek için kaynağa inilmeli. Bu adamlarda bunu iddaa ediyor işte.Bu kendi görüşleri demek değil ki.


Alıntı:
BU ADAM KİMDİR BİLMEM. ONUN İÇİN KİŞİ HAKKINDA YORUM YAPMIYORUM. AMA SAHİH HADİSLERİ DEĞİŞTİRMEYECEKLERİNİ GARANTİ EDEBİLİRMİSİN? DİĞER BİR HUSUH YAZAR HADİS HAKKINDAKİ DURUMLARI NET AÇIKLAMIŞTIR CÜMLELERİ DEĞİL BÜTÜNÜ DEĞERLENDİR.

Sen sahih edecekleri tahrif edecekleri "garanti"sine oynuyorsun. Ben aksine...Yani "değiştireceklerine dair bir garantin var mı?" (bunu yazara soruyorum, hep aynı şey işte)

Alıntı:
YA HOCAM HALA HİKAYE TARAFINDASIN. HİÇ BİR NEDEN DELİL GÖSTERMEDEN İLMİ DEĞERLERİ OLMAYAN YAZILARIN VAR. ÇAĞIMIZIN ALİMLERİ DEDİĞİN KİM. MEZHEP İMAMI BİR KONUYA AÇIKLIK GETİREMEDİYSE BAŞKA KİM AÇIKLIK GETİREBİLİR. DİYELİMKİ HANİFİ MEZHEBİNDE İMAM-I AZAM HAZRETLERİNİN VERDİĞİ BİR HÜKMÜ ÇAĞIMIZIN ALİMİ DEDİĞİN KİŞİ BEĞENMESE DEĞİŞTİRMEYE KALKSA BU MEZHEPSİZLİK OLMAZMI.ÇÜNKÜ MEZHEP İMAMINA UYMUYOR VE HADDİ OLMAYARAK KAFASINA GÖRE İCTİHAD YAPIYOR. MEZHEPSİZLİKTİR BU. SEN MEZHEP İMAMI NE DEMEK BİLİYORMUSUN? MÜCDEHİD ALİM NE DEMEK BİLİYORMUSUN? BU ALİMLER 80 KADAR İSLAM İLMİNDE VE FEN MATEMATİK VE ASTROLOJİ İLMİNDE ALİM İDİLER. BUGÜN BU BİLGİLERE SAHİP BANA Bİ KİŞİYİ GÖSTER. Kİ O NA ALİM DİYELİM. İCTİHAD KAPISI KAPANALI ÇOK OLDU BUNUDA UNUTMA.

İslam her konuya açıklık geitrmiştir ama mezhep imamları her konuya açıklık getirememiştir. Çünkü bu insan üstü birşeydir.

Buyur, organ nakli, sigorta, hisse senedi, borsa, çekiliş, İsrail’le barış, istişhad eylemleri, rahim kiralama, klonlama, genom projesi, gen transferi vb. gibi konularında İmam'ı Azama ne demiş?İmam ı şafi ne demiş?

Bu problemlere Kur'ana yıllarını verip cevap bulan, ümmetin sıkıntısına çare bulmaya çalışan günümüz alimleri mezhepsiz diye aşağılanıyor. "Efendim boşverelim imamlarımız her şeyi söylemiş ne olsa, aman hadis külliyatı akrıştırmayalım, saklayalım Kur'an'ı kılıflarda hüküm çıkaran çıkarmış" diyen de mezhepli.

İmam ı azam bu hali görse ne dersi acaba?

Bu Kur'ana vefasızlıktır kusura bakma. Kur'an canlıdır, her çağa hitap eder, mezhep imamlarımız kendi çağlarına ilişkin hüküm çıkarmışlardır. Bu çağın sorunlarına Kur'an ve sünnet kaynaklı cevap bulmak da çağdaş alimlerin "sorumluluğudur"Bu alimleri yetiştirmek de bizim sorumluluğumuz.

İçtihad kapısının kapandığını en sıkı savunanlardan Necip Fazıl bile içtihad kapısının ibadet ve itikatta kapalı olduğunu, sosyal ve içtimai hayatta kapanmadığını söyler.Zeten amaç da budur. Nasıl abdest alınır, nasıl örtünülür, nasıl namaz kılınır.. bunlar hakkında yeni birşey döylediğini iddaa eden yok.

Alıntı:
BAK BU SÖZLERLE DE HİÇ BİR İSLAM ALİMİNİN KİTABINI OKUMADIĞIM ANLAŞILIYOR. TAM İLMİHAL SEADETİ EBEDDİYE KİTABINDA BU KONULARIN HEPSİNE İSLAM ALİMLERİNİN KİTAPLARINDAN KAYNAKLARLA AÇIKLIK GETİRİLMİŞTİR. BU KİTABI DİKKATLE OKUMANI TAVSİYE EDERİM BU SORULARIN HEPSİNİN CEVABI ORDA. UNUTMAKİ DİN NOKSAN DEĞİLDİR. TAM VE KAMİLDİR. KİM DİN NOKSANDIR TAMAMLAMAYA ÇALIŞIYORUZ DERSE DELALET İÇERİSİNDEDİR. ARKADAŞIMIZ YUKARDA Bİ YORUM YAZMIŞ KURAN EVRENSELDİR DİYE. ÇOK DOĞRU DEMİŞ. PEYGAMBER EFENDİMİZDE KIYAMETE KADAR GERKLİ OLAN BÜTÜN BİLGİLERİ AÇIKLAMIŞ EHL-İ SÜNNET İSLAM ALİMLERİDE BU BİLBİLERİ GÜNÜMÜZE KADAR BOZULMADAN GETİRMİŞTİR. HEPSİNDEN ALLAH-U TEALA RAZI OLSUN. DEDĞİM GİBİ SEADETİ EBEDDİYE KİTABINDA BU GİBİ SORULARININ CEVABI VAR.

Kimse din noksandır demiyor.Bir su i zan daha...

Kur'anı bugüne göre okuduğunu iddaa ediyor. Herhalde buna da itiraz etmezsin.Din hem tam, kamil hem de canlı ve evrensel ve çağ üstüdür.

Senin şu kitabı yazan da senin mantığına göre reformist. İmamların sözlerini alıp kıyas yapıyor, üzerinde aklını çalıştırıp, yorum yaparak bugün ki meselelere uyarlıyor. Ben de başka birşey demiyorum zaten.

Alıntı:
O ZAMAN TVYE ÇIKAN BANA DÜRÜST BİR İLAHİYATÇI SÖYLE VE DOĞRU YAPTIĞI Bİ İŞİ ANLAT ONLARIN
Dürüst ve doğru iş yapan bir ilahiyatçı yok.

Konuşmaya gerek yok, umarım bu sözlerin hesabını verebilirsin.


Alıntı:
HOCAM AŞAĞIDA YAZDIĞIN SAÇMA ALINTIDAN SENİN NE OLDUĞUN ORTAYA ÇIKYOR. BİRİNCİSİ İSLAM DÜŞÜNRÜ DİYE Bİ SAÇMALIK YOKTUR. İSLAM DÜŞÜNME İLE ORTAYA KONAN BİR DİN DEĞİL NAKİL DİNİDİR. BU DÜNYADA HERKES DÜŞÜNÜR. HERKES KAFASINA GÖRE BİR İSLAM DÜŞÜNÜRSE DÜNYADA İNSAN SAYISI KADAR İSLAM ÇIKAR. HALBUKİ İSLAM BİRDİR VE BUNUDA PEYGAMBER EFENDİMİZ AÇIKÇA BİLDİRMİŞ EHL-İ SÜNNET İSLAM ALİMLERİDE BUNU KİTAPLARINDA AÇIKLAMIŞTIR. İNSANLAR HADİSLERDEN DİNLERİNİ DİREK ÖĞRENEMİYECEKLERİ İÇİN İSLAM ALİMLERİNİN KİTAPLARINDA ÖĞRENMELERİ SÖYLENMİŞ VE İSLAM ALİMLERİDE HADİS-İ ŞERİFLE PEYGAMBER EFENDİMİZ "ALİMLER BENİM VARİSLERİMDİR" DİYEREK ÖVMÜŞTÜR. SENİN DEDĞİN OLSA YANİ KIYAS VE İCMAYI SAYMASAK BU SEFER HADİSİ İNKAR ETMİŞ OLURUZ.
KILAVUZU İBN-İ TEYMİYYE OLANIN BURNU... ÇIKMAZMIŞ. SEN ÖNCE İBNİ TEYMİYYENİN NE OLDUĞUNU ÖĞREN. BİZİM DÜŞÜNÜRLERLE FELSEFECİLERLE İŞİMİZ OLMAZ. BİZ İSLAM ALİMLERİNİ KENDİMİZE REHBER ALIRIZ. İBNİ TEYMİYYE İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNKİ İNCELYEBİLİRSİN.

Kur'an akletmeyi emreder, bu kadar basit. İslam "düşünmeme dini" hiç değildir. Klasik alimlerimiz Allah'ın yokluğunu bile düşünmüşlerdir, bizim düşünmeden korkacak birşeyimiz yok.Bu düşünce fıkıh geleneğine bağlı kalarak, usul ve tertip içerisinde ehil kişilerce yapılması sonucu ortaya hiç de öyle kelle sayısı kadar islam çıkmaz.

Resulun varisi olan alimlerin sadece klaaik alimler olduğu sonucuna ulaşmıyoruz ama. Vefat etmiş alimlerimiz uğruna yok yere yaşayan alimlerimizi öldürüyorsunuz.Hadisi siz inkar ediyorsunuz haliyle.



Alıntı:
KILAVUZU İBN-İ TEYMİYYE OLANIN BURNU... ÇIKMAZMIŞ. SEN ÖNCE İBNİ TEYMİYYENİN NE OLDUĞUNU ÖĞREN. BİZİM DÜŞÜNÜRLERLE FELSEFECİLERLE İŞİMİZ OLMAZ. BİZ İSLAM ALİMLERİNİ KENDİMİZE REHBER ALIRIZ. İBNİ TEYMİYYE İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNKİ İNCELYEBİLİRSİN.
Kılavuzumun İbn Temmiyye olduğunu siz iddaa ediyorsunuz.

İbni Temmiyye hakkında güzel şeyler söyleyen linkler de pekala bulunabilir, mutedil olunuz, iddalarınız çok "iddalı", din sadece sizin değil:


İbni Temmiye

ibni temmiye


Alıntı:
SANA DAHA FAZLA CEVAP VERMEYECĞİM SENİN REHBERİN İBNİ TEYMİYYEYMİŞ SANA NE DESEM NE ANLATSAM BOŞ. MÜMKÜNSE BU KONUDA POLEMİĞE GİRMEYELİM VE DAHA FAZLA TARTIŞMAYALIM. İSTEDĞİN GİBİ İNAN İSTEDİĞİNE İNAN İSTEDĞİN YOLDAN GİT. EĞRİNDE SENİN DOĞRUNDA. AMA SEN YANLIŞ DEDİN DİYE BU GÜZEL ÇALIŞMA YANLIŞ OLAMAZ ÇNKÜ YORUMLARINDA OKUDUĞUM KADARIYLA İLMİ HİÇ BİR GEREKÇE GÖSTEREMEMİŞ SADECE NİYET OKUYUCLUĞU YAPMIŞ ŞU ŞÖLE BU BÖLE İLE KAFAN GÖRE BİŞİLER YAZMIŞSIN. ANLAMIĞIM NOKTA BU YAZI REFORMİSTLERE KARŞI YAZILMIŞ BİR YAZI, BU KADAR KARŞI ÇIKTIĞINA GÖRE ACABA SENDEMİ REFORMİSTSİN. AMA İBNİ TEYMİYYE KAYNAĞIN OLUNCA AÇIKÇASI PEKDE ŞAŞIRMADIM.
Selam sana.

Allah en iyisini bilir.







  Alıntı ile Cevapla
Alt 03-25-2008, 23:59   #15
Kullanıcı Adı
Fasl-ı Gül
Standart Kaş yapalım derken göz çıkarmayalım!
Diyanet İşlerinin yaptığı icraat takdire şayan bir çalışmadır. Hatta geç kalınmış bir çalışmadır. Bu veçhile Sayın LüGaT kardeşimin değerli yorumları için teşekkür ediyorum kendilerine. Kıymetli yorumlarını büyük bir beğeniyle okudum ve yazdıkları cümleler bence de son derece doğrudur..

Yapılan bu güzel icraata karşı çıkan arkadaşlarında dayanaklarının ne olduğunu merak ediyorum doğrusu. Peygamberimizin (a.s) vefatından itibaren pek çok hadis uydurulmuş ve ilk dönemde sünneti anlamak için önce Kur'an'ın anlaşılması gerektiğine inanan Hz. Aişe'nin öncülüğüyle "metin tenkidi" dediğimiz faaliyet başlamış ve belli bir süre etmiştir. Hadislerin "tedvin" ve "tasnif" dönemlerinde ise malzeme bir araya toplanmıştır lakin her âlimin kendine esas aldığı farklı "sıhhat şartları" olmuştur. ve bu dönemde metin tenkidinden ziyade senet tenkidi ağırlık kazanmıştır. sahabeden tevarüs eden ve maalesef sonra unutulan metin tenkidini canlandırmak bugün neden korkulacak birşey olsun ki. Bu işin içinde olan hocalarımız Allah'ın yardımıyla ,inşallah, hakkıyla bu güzel hizmeti başaracaklardır. Bugün kimse kendi hevasına göre hadisleri yorumlamıyor, belli ölçülere göre bu işler yürütülüyor, kimsenin bundan yana bir korkusu olmasın. . Bunlar zihinlerde ufak kıvılcımlar oluşturuyordur inşallah.

Ve hayatta mihengimiz olacak bir husus unutulmamalıdır.Tüm konularda ama özellikle de dini konularda bilgi sahibi olmak için "paketlenmiş düşüncelerden" vazgeçip okuyup öğrenme gayretinde bulunmak gerekir. Okuyarak, anlayarak, tefekkür ederek müslüman olmanın keyfini idrak edeceğiz.

selamlar
Fasl-ı Gül isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 3 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 3 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi