AK Gençliğin Buluşma Noktası
Kur'an-i Kerim Kur'an-ı Kerim, sureler, Ayetler ve faziletleri.



Cevapla
Seçenekler
 
Alt 03-01-2012, 03:38   #1
Kullanıcı Adı
BeldeiTAYYIBe
Standart
Maksat ögrenmek icin sormakmi,
yoksa Namaz'i sorgulamakmi?

Kaza namazi varmidir diye girildi konuya,
Tesbihten ciktik....

 

BeldeiTAYYIBe isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 03-01-2012, 05:11   #2
Kullanıcı Adı
Uzun
Standart
Böyle bir yazı buldum, umarım acıklayıcıdır.

Vay haline o namaz kılanların ki, Namazlarından gaflet içindedir onlar!
Mâûn Suresi, 4-5
Bu ayet açıklıyor sanırım.

Allah sarhoş olmayan içkili kişilerin bile namaz kılmalarını istemiş fakat onlara bir şart koşmuştur: “Ne söylediğinizi bilinceye kadar namaza yaklaşmayın” (4-Nisa Suresi 43). Böylece Allah, sarhoşların ne söylediklerinden habersiz oldukları için namaz kılmalarını istemediğini bildirmiştir. Peki, ayık kafalıyken hem bilmediği bir dilde, hem de ezbere Arapça Kuran okuyup ne dediğini bilmeyenlerin durumunun bu sarhoşlardan anlama konusunda ne farkı vardır? Bunların namazlarında yerine getirmedikleri unsur olan “ne söylediğini bilmek”, sarhoşların yerine getirmediği unsurla aynı değil midir?

Peki, anladığı dilde namaz kılmayan kişi, kendi özel derdiyle ilgili özel duygularını nasıl dile getirip de Allah’tan yardım dileyecektir. Allah’ın bilinçli bir şekilde hatırlanması; ezbercilik yüzünden gölgelenir, engellenir.

------------------------------------------------------------

Ben arapça bilmiyorum, hayatım boyunca bilmiyeceğim. Ki öğrenmeğe çalışsam bile en az 5-10 yıl sürer. Bu süre içinde bilmediğim bir dilde Allaha sığınmak bana çok garip gelmekte. Namazımı ve Kitabımı anlıyarak okumak ve dile getirmek ne yaptığımı bilmemde bana daha yardımcı olacaktır. Namaz yada kuran-ı kerim arapça okunmalı diye birşeyinde kuran-ı kerimde geçtiğindende emin değilim.
----------------------------------

Mezhep konusuna daha bakamadım. Bu gece yatayım sabah araştırıp yazarım. Hayırlı geceler herkese...
Uzun isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 03-01-2012, 10:36   #3
Kullanıcı Adı
Uzun
Standart
Böyle bir yazı buldum. Sanırım gayet açık bir şekilde kuranın ve namazın türkçe bir şekilde okunmasında bir sakınca olmadığını anlatmaktadır.

Namaz’ın Arapça kılınması gerektiği ya da namazda Kur’an’ı Kerim okunması gerektiği yönündeki iddiaların hiçbir ilmi dayanağı yoktur. Kur’an’ın hiçbir yerinde namaz kılarken Arapça kılmamız emredilmemiştir. Dolayısı ile kişi istediği dilde namaz ibadetini icra edebilir. Dileğine göre namazda anladığı dilde Kur’an ayetleri okuyabilir ya da Allah’a dua edebilir.
Kur’an’ın Arapça indirilmesinin tek sebebi, onun Arap yarım adasına inmesidir, yoksa Arapça’nın herhangi bir kutsallığı yoktur. Bunu şu ayetten açıkça görebiliriz:

14. Biz, her elçiyi kendi kavminin diliyle gönderdik ki onlara açıklasın. Allah dilediğini şaşırtır, dilediğini yola iletir. O, azizdir, hüküm ve hikmet sahibidir.
(4-İbrahim Süresi)

44-Ve eğer Biz onu yabancı dilde bir Kur’an yapsaydık diyeceklerdi ki: “Ayetler genişçe açıklansaydı ya! Arab’a yabancı dil (öyle) mi?” De ki: “O iman edenler için bir rehber ve şifadır, iman etmeyenlerin ise kulaklarında bir ağırlak vardır ve o, onlara karşı körlüktür. Onlara uzak bir yerden haykırılır.
(41-Fusilet 44)


Her elçi kendi kavminin dilinde tebliğ etmiştir, Hz. Muhammed de arap kavmine gönderildiği için Kur’an Arapça inmiştir.
Ancak namazın sadece Arapça kılınması gerektiği iddiası Kur’an’dan çıkmadı gibi, yüce kitabımızla çelişmektedir. Zira Kur’an’a göre, Arapça bilmeyen önceki nesillere de namaz emredilmiştir, mesela Hz. Musa ve kardeşine (Yunus suresi 87.),Hz Şuayb peygamber’e(Hud Suresi 87.), Hz.Lokman Peygamber’e(Lokman Suresi 17),İsmail Peygamber’e (Meryem suresi 55.),İsrailoğullarına (Bakara Suresi 43.). Şüphesiz ki bu kavimler Arapça bilmiyordu, dolayısı ile kıldıkları namaz da Arapça değildi. Kur’an’ı kerim bize daha önceki kavimlere de temel hükümlerin aynı şekilde açıklandığını söylemektedir (Şuara süresi 192-197). Bu bilgiler ışığında namazın sadece Arapça kılınabildiği iddiası kabul edilmezdir.

âlemlerin rabbi Allah Kur’an’ı anlayarak okumayı emretmiştir, zaten önemli olan Kur’an’ın anlamıdır, kutsal olan da budur, yoksa Arapça kelimelerin bir kutsallığı ya da özelliği yoktur. Aynı kelimeler sıradan bir romanda ya da herhangi bir yazıda da kullanılmaktadır.

Sonuç olarak, yüce kitabımız Kur’an’a göre şartlar ne olursa olsun namazı terk edemeyiz. Bir kişiye Arapça bilmediği için namazı yasaklamak şüphesiz ki Kur’an’ın bu yüce emrini görmezden gelmektir ve büyük bir vebaldir. Allah hiçbir yerde ibadetlerimizi Arapça yapmayı emretmez, Allah şüphesiz ki her dili bilir ve onların yaratıcısı odur.
Uzun isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 03-01-2012, 14:04   #4
Kullanıcı Adı
Ahmet Yasin
Standart
Kardeş Kaynağıda belirtirmisin.Nerden kopyala-yapıştır yaptığını bilelim..
Ahmet Yasin isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 03-01-2012, 14:49   #5
Kullanıcı Adı
k058
Lightbulb
Alıntı:
Uzun Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Böyle bir yazı buldum, umarım acıklayıcıdır.

Vay haline o namaz kılanların ki, Namazlarından gaflet içindedir onlar!
Mâûn Suresi, 4-5
Bu ayet açıklıyor sanırım.

Allah sarhoş olmayan içkili kişilerin bile namaz kılmalarını istemiş fakat onlara bir şart koşmuştur: “Ne söylediğinizi bilinceye kadar namaza yaklaşmayın” (4-Nisa Suresi 43). Böylece Allah, sarhoşların ne söylediklerinden habersiz oldukları için namaz kılmalarını istemediğini bildirmiştir. Peki, ayık kafalıyken hem bilmediği bir dilde, hem de ezbere Arapça Kuran okuyup ne dediğini bilmeyenlerin durumunun bu sarhoşlardan anlama konusunda ne farkı vardır? Bunların namazlarında yerine getirmedikleri unsur olan “ne söylediğini bilmek”, sarhoşların yerine getirmediği unsurla aynı değil midir?

Peki, anladığı dilde namaz kılmayan kişi, kendi özel derdiyle ilgili özel duygularını nasıl dile getirip de Allah’tan yardım dileyecektir. Allah’ın bilinçli bir şekilde hatırlanması; ezbercilik yüzünden gölgelenir, engellenir.

------------------------------------------------------------

Ben arapça bilmiyorum, hayatım boyunca bilmiyeceğim. Ki öğrenmeğe çalışsam bile en az 5-10 yıl sürer. Bu süre içinde bilmediğim bir dilde Allaha sığınmak bana çok garip gelmekte. Namazımı ve Kitabımı anlıyarak okumak ve dile getirmek ne yaptığımı bilmemde bana daha yardımcı olacaktır. Namaz yada kuran-ı kerim arapça okunmalı diye birşeyinde kuran-ı kerimde geçtiğindende emin değilim.
----------------------------------

Mezhep konusuna daha bakamadım. Bu gece yatayım sabah araştırıp yazarım. Hayırlı geceler herkese...

HTML-Kodu:
Bismillahirrahmanirrahim
107/1. Dini yalan sayanı gördün  mü?
107/2-3. Öksüzü kakıştıran, yoksulu  doyurmaya yanaşmayan kimse işte odur.
107/4. Vay o namaz kılanların haline  ki:
107/5. Onlar kıldıkları namazdan  gafildirler.
107/6. Onlar gösteriş  yaparlar.
107/7. Onlar basit şeyleri dahi  vermezler.
Verdıgın Ayetın Mealı Tamamı Budur
Bu Yüzden O Namaz Kılanların Haline

ve bır dıgerı

HTML-Kodu:
4/43. Ey İnananlar! Sarhoşken, ne  dediğinizi bilene kadar, cünübken, yolcu olan müstesna gusledene kadar namaza  yaklaşmayın. Eğer hasta veya yolculukta iseniz yahut biriniz ayak yolundan  gelmişseniz veya kadınlara yaklaşmışsanız ve bu durumlarda su bulamamışsanız  tertemiz bir toprağa teyemmüm edin, yüzlerinize ve ellerinize sürün. Allah  affeder ve bağışlar.
Hanefi Mezhebi İmamı 'Ebu Hanife (İmam-ı Azam)' Şunu Söylemiştir

Bir kişi Müslüman Olduktan Sonra Kendi Dilinde İbadet edebilir Taki Kuran Dilini öğreninceye Kadar

Diğer bir hususta Kafanı Karıştıran su soru Diyanet Başkanlığının Her zaman Açmış Bulunduğu Kuran Kursları Bulunmaktadır Onlardan Bırıne Gıdersen 5-10 seneye gerek kalmadan Kuranı Öğrenirsin İnşallah Çünkü Ben Yakınlarımdan Bılıyorum Benım Babam 42 yasında 3 ayda ogrendı kuranı suanda okuyor surelerı bılıyor Kucuk Kardesım 9 yasında oda suanda okuyor 2 ay gıbı kısa surede gectı

Ve benım vaktım yok dersen Buradaki Dosyayı İndirirsen Orada OkuyacakOldugun sureler ve Her Müslümanın Bilmesi Gerektiği Konular İçeriyor

ÖRNEK OLARAK
Sen Türkçe Okunusundan Ezberlersende Her Hangı Bır sorun OLmaz


Okunuşu: İnnâ a'taynâkelkevser. Fesalli lirabbike venhar. İnne şânieke hüvel'ebter.
Anlamı: (Ey Muhammed!) Doğrusu sana pek çok nimet vermişizdir. Öyleyse Rabbin için namaz kıl, kurban kes. Doğrusu adı, sanı ortadan kalkacak olan, sana kin tutan kimsedir
k058 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 03-01-2012, 15:05   #6
Kullanıcı Adı
k058
Lightbulb
Değerli Kardeşim Mezhep Konusunda sana sunları soyleyebılırım

Öncelikle Buraya Bak

Mezhepler Herhangı Bır Ayrılıgı Temsıl Etmıyor.
Her Hangı Bır Mezhep Imamı Kalkıpta Hadı Kalkıp Bız Mezhep Kuralım Demıyor

Hadisçiler, problemlerini çözmek için, başka bir şeye muhtaç bırakmayacak sayıda hadis, sahâbe sözü veya uygulaması, sahâbe ve tâbiûnun ittifak ettiği görüşler buluyor ve bunlara uyuyorlardı.
Tatminkâr bir rivâyet bulamadıkları zaman da kendilerinden önceki alimlerin görüşlerine müracaat ediyor


Mesela Paygamber Efendımız Abdest Aldıktan Sonra Tekrar Abdest Alıyor Bunu Şafi Mezhebı Bır Kadına Temas Ettiği İçin Abdest Aldı Hanefi Mezhebi İse Bir Yeri Kanadığı İçin Abdest Aldı Diyor Ve Şuanda Şafi Mezhebindeki Birisi Namazda İken Her hangi Bir yerinden Bardaktan Boşanırcasına Kan Boşanırsa Onun Abdetide Namazıda Bozulmaz Fakat Onlar Kadınlara Abdestı İken Temas Ettiklerinde Abdestleri Bozulur Hanefi Mezhebinde İse Bir Yerin Kanar Ve O KAn Dağılırsa Hem Abdestin Hemde Namazın Bozulur

Mezhepler Konusu Bıraz Genıs Bır Konudur Bunun Icın Konusunda Hakim Bir Vaize Bır imama Yahut Müftüye Sorabilirsin

Mezhepler Günümüzdeki Parti Anlayışı Gibi Değildir Yani Hepside İslam Dinini Yaşar
Ehl-i Sünnet itikadında, ameli konularda dört mezhep vardır:Bunlar
  • Hanefi mezhebi; İmam-ı Azam Ebu Hanefi'ın adını taşıyan mezheptir.
  • Şafii mezhebi; İmam-ı Şafii'ın adını taşıyan mezheptir.
  • Maliki mezhebi; İmam-ı Malik'ın adını taşıyan mezheptir.
  • Hanbeli mezhebi; İmam-ı Hanbel'ın adını taşıyan mezheptir.
Bunlarda Hangisinde İbadetini Yaparsan Yap Kabul Bulunur İnşallah
k058 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 03-01-2012, 18:20   #7
Kullanıcı Adı
Uzun
Standart
Alıntı:
k058 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster

Diğer bir hususta Kafanı Karıştıran su soru Diyanet Başkanlığının Her zaman Açmış Bulunduğu Kuran Kursları Bulunmaktadır Onlardan Bırıne Gıdersen 5-10 seneye gerek kalmadan Kuranı Öğrenirsin İnşallah Çünkü Ben Yakınlarımdan Bılıyorum Benım Babam 42 yasında 3 ayda ogrendı kuranı suanda okuyor surelerı bılıyor Kucuk Kardesım 9 yasında oda suanda okuyor 2 ay gıbı kısa surede gectı

Ve benım vaktım yok dersen Buradaki Dosyayı İndirirsen Orada OkuyacakOldugun sureler ve Her Müslümanın Bilmesi Gerektiği Konular İçeriyor

ÖRNEK OLARAK
Sen Türkçe Okunusundan Ezberlersende Her Hangı Bır sorun OLmaz
Arkadaşın sen ne yaptın ya, kuran okumaktan kastın harfleri öğrenip sonra tek tek bunları okumaktansa bu vakim bir durum. Kuran-ı okumaktan kasıt edilen '' ANLAYARAK '' okumatır. Anlamadıktan sonra okuduğunun nasıl bir anlam teşkil edeceğini sormak isterim.

Baban 3 ayda öğrenmiş (Allah kabul etsin dualarını) kelimeleri ve dediğin doğru, okuyor ama anlıyor mu diye hiç sorgulamazmısın?

Küçük bir örnek; '' I go to school. '' Bunu ingilizce bilmeyen bir insan okuyabilir mi? Tabikide okuyabilir ama sorulması gereken onu anlıyabilir mi ?

----------------------------------------------------------------------------------------------------------

Mezhep konusu ap ayrı bir konu.

Mezhep imamları öyle bir konuma getirilmiştir ki; sahip oldukları yetkiyle diledikleri gibi bazı hükümleri iptal etmiş, diledikleri gibi bazı hükümler getirmiş, kişisel yorumlarını genelleştirmiş, kendi kabullerine uygun hadisleri benimseyip çelişenleri dikkate almamış, Kuran’a ya da hadise dayandıramadıkları konularda ise içtihad ederek Kuran’ın otoritesinin de üzerine çıkmış ve Kuran’daki hükümlerden kat kat fazla hacimde sünnetler, farzlar, helaller, haramlar oluşturmuşlardır. Kuran’ın otoritesi dışında oluşturulan bu mezheplere Hanefi, Şafi, Maliki, Hanbeli, Caferi adları verilmiş, bu mezheplere uyan mukallitler (mezhep taklitçileri) ise mezheplerinin adlarıyla anılmışlardır. Oysa bakın Kuran’da ne diyor:

Dinlerini parça parça edip hiziplere bölünenler var ya, senin onlarla hiçbir ilişiğin yoktur. Onların işi Allah’a kalmıştır. Allah onlara yapıp ettiklerini haber verecektir.

6-Enam Suresi 159



Oysa mezhebin birinin öldürülmesini emrettiğini diğer biri sadece dövüyor, bir mezhebe göre helal diğerine göre haram oluyor, birinin farz bildiğini diğeri farz kabul etmiyor. Yani mezhepler helalleri ve haramları ayrı yapılara dönüşmüş vaziyetteler. Mezhep imamı dilediği hadisi seçerek, nasih mensuh ile oynayarak, hadisleri kendince yorumlayarak; Kuran’ın da uydurmalarla dolu hadislerin de üstüne çıkmaktadır. Din, mezhep imamının bakışına göre şekillenmiş, oluşturulmuş oluyor. Ayrılığın iyilik ve rahmet olduğu Kuran’a aykırı bir mantıktır ve uydurma bir hadisten gelmektedir. Oysa Kuran’da şu şekilde buyurulmaktadır:

Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra çekişmeye girip fırkalar (mezhepler) halinde parçalananlar gibi olmayın.

3- Ali İmran Suresi 105


Bu zulüm yüzündendir ki gerçek İslam bilginleri, samimi din görevlileri Allah’ın saf ve berrak Kuran dinini yüzyılımızın insanına olduğu gibi anlatmaya kalktıklarında sadece zorluklarla değil engeller, iftiralar ve suçlamalarla karşılaşabilmektedirler. Çare, Kuran’a gidişimizi engelleyen bütün putları, patentlerine bakmadan devirmek ve hükmü yalnız ve yalnız Allah’a bırakmaktır. Buna karşı çıkanlar, görünüşte dini kabul ettiklerini söyleseler de inkarcıdırlar. Çünkü ak ve berrak din yalnız Allah’ın tekelindedir (39-Zümer Suresi 3). Ve bu tekelden rahatsız olup Allah’ın hüküm yetkisine şu veya bu şekilde karışanlar, Allah’a karşı gelmiş olurlar.”

Ona göre, buna göre, falancanın kavlince, filancanın rivayeti mucibince, üstadın beyanına göre, hazretimizin fermanı gereğince vs. devşirme dini bir yamalı bohça haline getirmiştir. Allah’ın dinindeki: Hüküm Allah’ındır. Allah’ın indirdiği ile hükmetmeyenler zalimlerin ta kendileridir. (5-Maide Suresi 44, 45, 47, 50) ilkesi, saf dışı edildiği için bu şirket dinin ortaya koyduğu tabloda hakim özellik didişme ve bozgundur.

Allah bize tek bir din indirmişken, kendi aralarında binlerce çelişkiyi taşıyan mezheplerin dinle eşitlenmesi mümkün mü? Allah’ın apaçık, çelişkisiz, korunmuş kitabı yerine; mantıksızlıkları barındıran, çelişkili, tahrif edilmiş ve insan yapısı olan mezhepleri “din” diye kabul etmek hiç doğru olabilir mi? Bu dört mezhebin ortak noktaları; Kuran’la yetinmemek ve dini fırkalara bölmektir.
Hep birlikte Allah’ın ipine sarılın, fırkalara bölünüp ayrılmayın.
3-Ali İmran Suresi 103


------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Alıntı:
İntifada Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
namazi surekli turkce kilabilirsiniz diyenlerin dayanagi nedir ?
namazi istediginiz dille kilin diye bir ayet mi var ?
hani bilimsel dayanak ?
hadi adam yeni musluman oldu arapca bilmiyor duada yok ezberinde o zaman kendi dilinde bi muddet kilar diyelim...
bu hep boylemi gider ?
4 duayi mealiyle ezberleyemeyen adam aptaldir...
islam evrensel bir din...
tum kitalara yayilmis...
her kitada bir suru ekol bir suru mezhep bir suru akim cikmis...
ama hic biri namazda ihtilafa dusmemis neden ?
Allaha dua sadece namazdami yapilir ?
allah sah damarinizdan yakinim diyor...
duaniz olmasa ne degeriniz olur diyor...
yani her an her yerde her sekilde dua edebilirsin..
kurandaki din deyip kuranla alakasi olmayan yorumlar yapiyorlar...
kuran din konusunda peygambere uy dedigi halde peygamberi devre disi birakmaya calisiyorlar...
Yazdım ama tekrar yazayım ;
Alıntı:
Böyle bir yazı buldum. Sanırım gayet açık bir şekilde kuranın ve namazın türkçe bir şekilde okunmasında bir sakınca olmadığını anlatmaktadır.

Namaz’ın Arapça kılınması gerektiği ya da namazda Kur’an’ı Kerim okunması gerektiği yönündeki iddiaların hiçbir ilmi dayanağı yoktur. Kur’an’ın hiçbir yerinde namaz kılarken Arapça kılmamız emredilmemiştir. Dolayısı ile kişi istediği dilde namaz ibadetini icra edebilir. Dileğine göre namazda anladığı dilde Kur’an ayetleri okuyabilir ya da Allah’a dua edebilir.
Kur’an’ın Arapça indirilmesinin tek sebebi, onun Arap yarım adasına inmesidir, yoksa Arapça’nın herhangi bir kutsallığı yoktur. Bunu şu ayetten açıkça görebiliriz:

14. Biz, her elçiyi kendi kavminin diliyle gönderdik ki onlara açıklasın. Allah dilediğini şaşırtır, dilediğini yola iletir. O, azizdir, hüküm ve hikmet sahibidir.
(4-İbrahim Süresi)

44-Ve eğer Biz onu yabancı dilde bir Kur’an yapsaydık diyeceklerdi ki: “Ayetler genişçe açıklansaydı ya! Arab’a yabancı dil (öyle) mi?” De ki: “O iman edenler için bir rehber ve şifadır, iman etmeyenlerin ise kulaklarında bir ağırlak vardır ve o, onlara karşı körlüktür. Onlara uzak bir yerden haykırılır.
(41-Fusilet 44)


Her elçi kendi kavminin dilinde tebliğ etmiştir, Hz. Muhammed de arap kavmine gönderildiği için Kur’an Arapça inmiştir.
Ancak namazın sadece Arapça kılınması gerektiği iddiası Kur’an’dan çıkmadı gibi, yüce kitabımızla çelişmektedir. Zira Kur’an’a göre, Arapça bilmeyen önceki nesillere de namaz emredilmiştir, mesela Hz. Musa ve kardeşine (Yunus suresi 87.),Hz Şuayb peygamber’e(Hud Suresi 87.), Hz.Lokman Peygamber’e(Lokman Suresi 17),İsmail Peygamber’e (Meryem suresi 55.),İsrailoğullarına (Bakara Suresi 43.). Şüphesiz ki bu kavimler Arapça bilmiyordu, dolayısı ile kıldıkları namaz da Arapça değildi. Kur’an’ı kerim bize daha önceki kavimlere de temel hükümlerin aynı şekilde açıklandığını söylemektedir (Şuara süresi 192-197). Bu bilgiler ışığında namazın sadece Arapça kılınabildiği iddiası kabul edilmezdir.

âlemlerin rabbi Allah Kur’an’ı anlayarak okumayı emretmiştir, zaten önemli olan Kur’an’ın anlamıdır, kutsal olan da budur, yoksa Arapça kelimelerin bir kutsallığı ya da özelliği yoktur. Aynı kelimeler sıradan bir romanda ya da herhangi bir yazıda da kullanılmaktadır.

Sonuç olarak, yüce kitabımız Kur’an’a göre şartlar ne olursa olsun namazı terk edemeyiz. Bir kişiye Arapça bilmediği için namazı yasaklamak şüphesiz ki Kur’an’ın bu yüce emrini görmezden gelmektir ve büyük bir vebaldir. Allah hiçbir yerde ibadetlerimizi Arapça yapmayı emretmez, Allah şüphesiz ki her dili bilir ve onların yaratıcısı odur.
Birde şunu ekliyeyim. Bir ezberlemektir gidiyor. Ezberlemek ayrı şeydir, öğrenmek ap ayrı birşeydir. Bir önceki mesajında da söymemiştin; 5 dua(arapça) ve anlamlarını öğrenmek zor mu? Tabikide değil. Herkes rahatça bunu öğrenebilir. Peki namaz kılarken arapça söyleğin kelimelerinin hepsinin anlamını hissedebilirmisin? Tabikide hayır. Anlamını bilirsen genel bir anlam hissedersin ama tek tek söylediğin kelimelerin anlamını öğrenemezsin.Hele ki bunu hissederek söymek çok daha büyük bir zaman alır.

Eğer namazın ve kuran'ın arapça okunması gerekliliği olsaydı bu kuran-ı kerimde direkt olarak yazabilirdi. Bunun hakkında bir ayet olduğunu sanmıyorum.

Not; Elimden geldiğince ayetlerle açıklamaya çalıştım. Lütfen başka isimler vererek yada hadislerle örnek göstermeyiniz.

Allah size Kitap'ı ayrıntılı kılınmış bir halde indirmişken, Allah'ın dışında bir hakem mi arayayım? Kendilerine Kitap verdiklerimiz, onun, Rabbinden hak olarak indirildiğini biliyorlar. Sakın kuşkuya düşenlerden olma.

(EN'AM SURESİ / 114 )

Konu Uzun tarafından (03-01-2012 Saat 19:00 ) değiştirilmiştir..
Uzun isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 03-01-2012, 21:45   #8
Kullanıcı Adı
Uzun
Standart
Açıkçası ben kurandan sureler okumak farz değildir dediğimi hatırlamıyorum.

Bak ne güzel demişsin, Kuranın arapça olduğunu. Kuran neden arapça indi?

Bu ayet çok güzel açıklıyor; Biz, her elçiyi kendi kavminin diliyle gönderdik ki onlara açıklasın. Allah dilediğini şaşırtır, dilediğini yola iletir. O, azizdir, hüküm ve hikmet sahibidir.
(4-İbrahim Süresi)


Allah bile gönderdiği elçisini o insanların dilinde göndermekte, ki o insanlar anlasınlar diye. Neden fransızca yada ingilizce göndermedi ? Sence arapça kustal bir dil olduğu için mi? Kesinlike alakası yok. Ben Allahım sana sığınırım dediğim zaman Allah bunu anlamıyacak mı? yada neden bana türkçe dedin mi diyecek ?
Ve eğer Biz onu yabancı dilde bir Kur’an yapsaydık diyeceklerdi ki: “Ayetler genişçe açıklansaydı ya! Arab’a yabancı dil (öyle) mi?” De ki: “O iman edenler için bir rehber ve şifadır, iman etmeyenlerin ise kulaklarında bir ağırlak vardır ve o, onlara karşı körlüktür. Onlara uzak bir yerden haykırılır.
(41-Fusilet 44)


Zaten bu 2 ayet i anladığında aşşağıdaki ayetin nedenide ortaya çıkmaktadır.

Kur'ân'ın Arapça olduğu da bildirilmiştir (Yusuf: 12/2; Şu'arâ: 26/195)

---------------------------------------------------------
Kuran'dan sureler okumamız farzdır. Peki kuran arapçadır. O zaman sureleri arapça okumalıyız. Mantığı asıl cahilliğin bir örneğidir.

Madem cahillikten girdik, Senin mantında arapçayı neden ceviriyoruz başka dillere ?

İnsanlar anlasınlar ve doğru yolu bulsunlar diye. O zaman hiç bir bile çevrilmeden sabit olarak insanlara anlatmaya çalış? Yapamazsın. Çünkü dünyadaki diller arapçadan oluşmuyor, insanlar anlamaz. Önemli olan kuran-ı anlamaktır, okumak ezberlemek değil.

Insanlar kuran'ın arapçasını anlamak için yıllarını ( bu kısa bir süre değil) arapçayı anlamak için harcıyor. Sen gelmişsin kendi dilinde ibadet yapmayı bana kanıtla diyorsun. Ben ne hafız olucam nede kurandan çeviriler yapıcam. Bunun için üniversitelerimiz var. İhlayat fakultelerimiz var. Kuran-ı arapça anlamak için ömrünü bu işe adıyan insanlarımız varken benim böyle bir işe sırf arapça kuran okumak için girişeceğimi sanıyorsan yanılıyorsun.

Etrafına bak; Milyonlarca insan türkiyede kuran-ı kerim okumakta. Bir sor bakalım kaç tanesini Arapçayı ana dilleri kadar iyi bilicekler ki onu okudukları gibi anlıyacaklar.

Türkiyekedeki en büyük cahilliktir bu. Okuduğunu anlamamak. Sen kuran okuyorum diye anlamlarını bilmediğin kelimeleri sıralayıp arkasında da dur ben bunlar ne anlama geliyormuş bi bakayım dediğinde, zaten garip olan budur.

-------------------------------------------------------------------------------
Gelelim bakalım diğer bir konuya,

Eğer söylediklerimden peygamleri bırak!! anlamını anlıyorsan, seninde dediğin gibi bu cahillik anlamına gelmektedir.
Fatiha suresinin türkçesi yok mu? Sen bunu arapça değilde türkçe, ingilizce oku. Fatiha suresi anlamını mı kaybedicek? Yoksa sen bunu türkçe okudun diye sevap mı kaybediceksin?

Sen içinden allaha yakarırken arapça mı dua ediyorsun? İçinden allahı andıgında arapça mı beliriyor gözlerinin önünde ? Yokda türkçe mi ? İmanın dili mi olur ya..

Yok biz mealini okuyormuşuz. Neyini okuyacaksın. Arapmısın sen? Ana dilin arapça mı? i kaldıki kuran-ı 'ın anlamını arapça anlıyacaksın hadi bunun üstünede farsça öğrenelim. O zaman dinimize tam hizmet ettiğimizi anlamış olur mu diyorsun?

Bak bakalım o kapı gibi ayetlerine ne diyor.
Kuran-ı hak olarak indirik. Burdan anladığın şey kuranı arapça olarak indirildiğimi yoksa kuran ın ne anlama geldiği mi ?

Bak arkadaşım, benim ağzımdan daha peygamber lafı çıkmadan sen beni peygamberi inkar seviyesine çıkardın. Allahın resulunu ben neden inkar edeyim. Benim anlatmaya çalıştığım şey. Inanmıyorum hadislere. 124124 tane hadis var bunların birçoğu yanlış. Hangisinin doğru olduğunun kanıtı Kuran-ı kerimdir. Kuran-ı kerim i bilen biri hadisleri bilmesine gerek yoktur. Kuran-ı kerimin kanıtıda kuran-ı kerimdir. Ben neden başkasının sözlerine tamah edeyim.

Kuran-ı Kerim eksiksiz yaratılmamış mı? Kuran-ı kerim her insanın anlıyacağı gibi yazılmamış mı? Dini öğrenmek için Kuran-ı Kerim yeterli kılınmamış mı ? Peygamberimiz bu dini öğretirken Kuran-ı kerim i almamış mı? Değişmeğen kitap Kuran-ı Kerim değil mi? Daha ne arar ve medet umarsın kuran-ı kerimin dışındaki kitaplardan.

------------------------------------------------------------------------------------------
Hadi gelelim bakalım başka bir konuya ...

7:158 - de ki; ey insanlar! Ben sizin hepinize Allah'ın resulüyüm

34/28-Ey Muhammed, biz seni bütün insanlara müjde verici ve uyarıcı olarak gönderdik. Fakat insanların çoğu bunu bilmiyorlar.

Ben Hz. Muhammet arapların resülümüdür dedim? Bak kuran çok güzel söylemiş '' Ben sizin hepinize allahın resülüyüm ''. Allahın resülü arapça konuşuyor diye onu görmezden mi gelmek lazım? tabikide hayır. Senin çelişkine bakarsak Neden arapça konuşuyor? Madem tüm insanlara geldi neden evrensel bir dilde konuşmuyor? Buradan sakın ha ki garip anlamlar cıkarma. Resül, her kim hangi dilde konuşuyorsa konuşsun onlara gelmiştir. Buradan da Resül arapça konuşuyor o zaman bizimde arapça öğrenmemiz gerektiğini çıkarıyorsan o senin cahilliğindir.

Not; kimseye cahil demem ama herkese bana itam edilmiş şekilde itam ederim. Daha kimseye bir iftirada bulunmamışken ne cahilliğim kaldı nede resül i inkar ettiğim.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Al bakalım söylediklerimi mantık çerçevesi içinde. Neresi yanlış. Arapça kolay bir dil mi? Sen 1-2 sure biliyorum Kuran-ı ' nın arapçasını okumayı biliyorum diye arapça bildiğini mi sanıyorsun? Dini elbetteki din adamlarının, profösörlerinin arapça bir şekilde öğrenmesi lazım ki halklarına doğruyu yanlışı anlatabilsinler, çevirilerini, evraklarını anlayıp yapsınlar diye.

Sana dedim genede diyorum. Bir ezberdir tutturmuş gidiyorsun. Ben ezberlemem, ezberlemeyide sevmem. Ben bilmeyi severim. Kuran-ı ezberlemek yerine türkçesini okumak ne yaptığını bilerek anlayarak okumak senin mantık çerçevene uymuyor mu ?

Kuran sadece namazda sureleri okunsun diye elbette indirilmedi, hele ki sureleri herkes tarafından ARAPÇA okusunsun diye hiç indirilmedi. Herkes okuyup anlasın, doğru yolu bulsun diye indirildi.

Kuran mesajı insana elbetteki bu dünyada lazım. Ama unutmaki kuran'ın mesajı arapça okunsun diyede bu dünyada lazım değil. Anlaman için bu dünyada lazım.

Nasıl bir mantık çerçeven bilmiyorum ama '' ibadet ezbere değil, anlayarak, bilerek yapılmalıdır '' sözünede yanlış dedin ya. Helal olsun. Defalarca söylüyorum. Ezbere yapılan iş mi yoksa anlıyarak bilerek yapılan mı daha hayırlı ( mantık çerçevesinde bak ). Kuran sana herşeyi ezberle ezbere mi oku diyor ? Ezberlenilen sözlerin sevabınıda günahınıda tartışmak benim işim değil buna ancak Allah karar verir.
------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Kendi araştırmamı bitirmeden başkalarında yardım almak şu an için istemiyorum. Allah hepinizden razı olsun ki yardım etmeğe çalıştınız, buraya konu açmamın sebebi de bu konuları kuran-ı kerim çerçevesinden tartışmak. Aynı fikirleri, zıt fikirleri görmek. Kendimi geliştirmek için.
Uzun isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 03-01-2012, 22:45   #9
Kullanıcı Adı
İntifada
Standart
Alıntı:
Açıkçası ben kurandan sureler okumak farz değildir dediğimi hatırlamıyorum.
o zaman sorun ne ?
türkçesini ezberlediğin surenin,arapçasını ezberleyemiyormusun ?


Alıntı:
Bak ne güzel demişsin, Kuranın arapça olduğunu. Kuran neden arapça indi?

Bu ayet çok güzel açıklıyor; Biz, her elçiyi kendi kavminin diliyle gönderdik ki onlara açıklasın. Allah dilediğini şaşırtır, dilediğini yola iletir. O, azizdir, hüküm ve hikmet sahibidir.
(4-İbrahim Süresi)


Allah bile gönderdiği elçisini o insanların dilinde göndermekte, ki o insanlar anlasınlar diye. Neden fransızca yada ingilizce göndermedi ? Sence arapça kustal bir dil olduğu için mi? Kesinlike alakası yok. Ben Allahım sana sığınırım dediğim zaman Allah bunu anlamıyacak mı? yada neden bana türkçe dedin mi diyecek ?
Ve eğer Biz onu yabancı dilde bir Kur’an yapsaydık diyeceklerdi ki: “Ayetler genişçe açıklansaydı ya! Arab’a yabancı dil (öyle) mi?” De ki: “O iman edenler için bir rehber ve şifadır, iman etmeyenlerin ise kulaklarında bir ağırlak vardır ve o, onlara karşı körlüktür. Onlara uzak bir yerden haykırılır.
(41-Fusilet 44)


Zaten bu 2 ayet i anladığında aşşağıdaki ayetin nedenide ortaya çıkmaktadır.

Kur'ân'ın Arapça olduğu da bildirilmiştir (Yusuf: 12/2; Şu'arâ: 26/195)
Peygamberimizin yaşadığı toplum arap ırkına mensup idi...
kuranı anlamak müslümanın görevi
meal bu yüzden vardır...
Kuranı tüm hayatımız için anlamamız gerekir,sizin mantığınızda kuran sadece namaz için anlaşılması gereken bir argümanmış anlamı çıkmaktadır...
Kuranı anlamak isteyen bir insan mealinide öğrenip bunu hayatına tatbik edecektir...
Kuranın anlaşılması bu demektir...




Alıntı:
Kuran'dan sureler okumamız farzdır. Peki kuran arapçadır. O zaman sureleri arapça okumalıyız. Mantığı asıl cahilliğin bir örneğidir.
Allah kurandan sure okunmasınıda,kuranın arapça olduğunuda kuranda bildirmiştir...
benim cehaletim olmasa gerek bu eğer cehaletse(haşa)


Alıntı:
Madem cahillikten girdik, Senin mantında arapçayı neden ceviriyoruz başka dillere ?

İnsanlar anlasınlar ve doğru yolu bulsunlar diye. O zaman hiç bir bile çevrilmeden sabit olarak insanlara anlatmaya çalış? Yapamazsın. Çünkü dünyadaki diller arapçadan oluşmuyor, insanlar anlamaz. Önemli olan kuran-ı anlamaktır, okumak ezberlemek değil.

Insanlar kuran'ın arapçasını anlamak için yıllarını ( bu kısa bir süre değil) arapçayı anlamak için harcıyor. Sen gelmişsin kendi dilinde ibadet yapmayı bana kanıtla diyorsun. Ben ne hafız olucam nede kurandan çeviriler yapıcam. Bunun için üniversitelerimiz var. İhlayat fakultelerimiz var. Kuran-ı arapça anlamak için ömrünü bu işe adıyan insanlarımız varken benim böyle bir işe sırf arapça kuran okumak için girişeceğimi sanıyorsan yanılıyorsun.

Etrafına bak; Milyonlarca insan türkiyede kuran-ı kerim okumakta. Bir sor bakalım kaç tanesini Arapçayı ana dilleri kadar iyi bilicekler ki onu okudukları gibi anlıyacaklar.

Türkiyekedeki en büyük cahilliktir bu. Okuduğunu anlamamak. Sen kuran okuyorum diye anlamlarını bilmediğin kelimeleri sıralayıp arkasında da dur ben bunlar ne anlama geliyormuş bi bakayım dediğinde, zaten garip olan budur.
İyide bu namazın türkçe kılınması gerektiğinin açıklaması yada cevabı değil ki...
ben kurandan sure okunmayacağını iddia etmiyorum dediğin an sen kendi kendini çürüttün...
pekala ezberlenebilir meal ve sure...
kuranı sadece günde 1 saat bile tutmayan namazı kılabilecek kadar mı anlayacaksın yani ?
Kendi dilimde ibadet istiyorum ve ibadetlerimide kuran surelerinin türkçelerini ezberleyerek yapacağım diyen bir zihin kendisi dışındakileri aptal yerine koyan zihindir...
Kuranı kerim toplumsal ve insani meselelere ibadetlerden çok daha fazla yer vermiştir...
Vahyin talebesi olma iddiasında isen bu kitabı hayatının her alanı için rehber edineceksin...
anlayacaksın...
zaten bunu yapan bir insanın ben namazda ne dediğimi anlamıyorum demesi gibi bi durum söz konusu olamaz...
Pekala namaz surelerini arapça ve türkçe olarak ezberleyebilir eğer tek derdi namaz sırasında ne söylediğini bilmesi ise...
Kuranı anlamak,hayata yerleştirmek meseledir ve bunun içinde meal önemli bir çalışmadır...
Tefsir gibi başka hiç bir dinde olmayan bir alanı var islam ilahiyatının...
bizzat tefsir derslerini takip ediyorum bende,çünkü kuranın ne söylediğini bilmeden düz bir şekilde ezberlenmesinin mantıklı olduğunu düşünmüyorum bu devirde...
ve Allaha şükür arapçam olmamasına rağmen,üşengeç bir insan olmama rağmen namazın için yetecek sureleri mealli bir şekilde ezberledim,ezberliyorum...




Alıntı:
Sen içinden allaha yakarırken arapça mı dua ediyorsun? İçinden allahı andıgında arapça mı beliriyor gözlerinin önünde ? Yokda türkçe mi ? İmanın dili mi olur ya..

benim içimden Allaha yakarmam,namazla aynı şey değil ki...
öyle olsaydı onada kurallar koyardı Allah...
namaz bir kulluk görevidir,farzdır,görevdir...

içinde belli kuralları barındıran bir görev...
farzlarını yerine getirdiğinde üzerinden düşen bir görev...
bunun benim içimdeki duayla bir alakası olsaydı Allah bana duanı içinden geçenle değil,kurandan yapacaksın derdi...


Alıntı:
Yok biz mealini okuyormuşuz. Neyini okuyacaksın. Arapmısın sen? Ana dilin arapça mı? i kaldıki kuran-ı 'ın anlamını arapça anlıyacaksın hadi bunun üstünede farsça öğrenelim. O zaman dinimize tam hizmet ettiğimizi anlamış olur mu diyorsun?

fatihanın türkçesini öğrenip,arapçasını öğrenemeyeceksin ha
gülerim ben buna...



Alıntı:
Bak arkadaşım, benim ağzımdan daha peygamber lafı çıkmadan sen beni peygamberi inkar seviyesine çıkardın. Allahın resulunu ben neden inkar edeyim. Benim anlatmaya çalıştığım şey. Inanmıyorum hadislere. 124124 tane hadis var bunların birçoğu yanlış. Hangisinin doğru olduğunun kanıtı Kuran-ı kerimdir. Kuran-ı kerim i bilen biri hadisleri bilmesine gerek yoktur. Kuran-ı kerimin kanıtıda kuran-ı kerimdir. Ben neden başkasının sözlerine tamah edeyim.

Kuran-ı Kerim eksiksiz yaratılmamış mı? Kuran-ı kerim her insanın anlıyacağı gibi yazılmamış mı? Dini öğrenmek için Kuran-ı Kerim yeterli kılınmamış mı ? Peygamberimiz bu dini öğretirken Kuran-ı kerim i almamış mı? Değişmeğen kitap Kuran-ı Kerim değil mi? Daha ne arar ve medet umarsın kuran-ı kerimin dışındaki kitaplardan.
Hangi ilmi dayanağa göre hadislere inanmıyorsun acaba ?
her hadisi kabul etmiyoruz,öyle senin sandığın gibi basit olaylar değil...
bunun ilmi var,metin tahlili var...
Madem öyle neden peygamber yaratıyor Allah
peygambersiz bir şekildede çok rahat indirebilirdi kuranı kerimi,ne gerek vardı peygambere ?
sen hiç bir ilmin,çalışman,bilgin olmadan hadislere güvenmiyorum dersen bizde sana Allah ıslah eylesin deriz...
kapı gibi sahih hadisler vardır,siyer tarihi ve nüzuluna göre ayetleri incelediğinde metin olarakta,olay olarakta,ravi olarakta sahih olduğunu görürsün...
Allah peygamberine uymayı emretmiştir ayetlerde,sen hadis inkarcısı olduğun gibi işine gelmeyen ayetleride eleyen bir zihniyete sahipsin...

------------------------------------------------------------------------------------------
Alıntı:
Hadi gelelim bakalım başka bir konuya ...

7:158 - de ki; ey insanlar! Ben sizin hepinize Allah'ın resulüyüm

34/28-Ey Muhammed, biz seni bütün insanlara müjde verici ve uyarıcı olarak gönderdik. Fakat insanların çoğu bunu bilmiyorlar.

Ben Hz. Muhammet arapların resülümüdür dedim? Bak kuran çok güzel söylemiş '' Ben sizin hepinize allahın resülüyüm ''. Allahın resülü arapça konuşuyor diye onu görmezden mi gelmek lazım? tabikide hayır. Senin çelişkine bakarsak Neden arapça konuşuyor? Madem tüm insanlara geldi neden evrensel bir dilde konuşmuyor? Buradan sakın ha ki garip anlamlar cıkarma. Resül, her kim hangi dilde konuşuyorsa konuşsun onlara gelmiştir. Buradan da Resül arapça konuşuyor o zaman bizimde arapça öğrenmemiz gerektiğini çıkarıyorsan o senin cahilliğindir.

Not; kimseye cahil demem ama herkese bana itam edilmiş şekilde itam ederim. Daha kimseye bir iftirada bulunmamışken ne cahilliğim kaldı nede resül i inkar ettiğim.
Demogoji yapma...
sabahtan beri yaptığın takiyeyi görmezden geldim,hüsnü zanda bulundum,ama artık takiye yaptığını düşünüyorum...
Peygamber döneminde,ondan sonraki devirde bir sürü fetihler yapıldı,yeni bölgeler fethedildi...
sahabiler dünyanın bütün dört bir yanına gitmiştir islamı anlatmaya...
afrikalısıda arapça kılıyor namazını,iranlısıda,avrupalısıda,türküde,kürdüde.. .
sence neden ?
buna verebilecek 'mantıklı' bir cevabın var mı ?



Alıntı:
Al bakalım söylediklerimi mantık çerçevesi içinde. Neresi yanlış. Arapça kolay bir dil mi? Sen 1-2 sure biliyorum Kuran-ı ' nın arapçasını okumayı biliyorum diye arapça bildiğini mi sanıyorsun? Dini elbetteki din adamlarının, profösörlerinin arapça bir şekilde öğrenmesi lazım ki halklarına doğruyu yanlışı anlatabilsinler, çevirilerini, evraklarını anlayıp yapsınlar diye.

Sana dedim genede diyorum. Bir ezberdir tutturmuş gidiyorsun. Ben ezberlemem, ezberlemeyide sevmem. Ben bilmeyi severim. Kuran-ı ezberlemek yerine türkçesini okumak ne yaptığını bilerek anlayarak okumak senin mantık çerçevene uymuyor mu ?

Kuran sadece namazda sureleri okunsun diye elbette indirilmedi, hele ki sureleri herkes tarafından ARAPÇA okusunsun diye hiç indirilmedi. Herkes okuyup anlasın, doğru yolu bulsun diye indirildi.

Kuran mesajı insana elbetteki bu dünyada lazım. Ama unutmaki kuran'ın mesajı arapça okunsun diyede bu dünyada lazım değil. Anlaman için bu dünyada lazım.

Nasıl bir mantık çerçeven bilmiyorum ama '' ibadet ezbere değil, anlayarak, bilerek yapılmalıdır '' sözünede yanlış dedin ya. Helal olsun. Defalarca söylüyorum. Ezbere yapılan iş mi yoksa anlıyarak bilerek yapılan mı daha hayırlı ( mantık çerçevesinde bak ). Kuran sana herşeyi ezberle ezbere mi oku diyor ? Ezberlenilen sözlerin sevabınıda günahınıda tartışmak benim işim değil buna ancak Allah karar verir.
neresi doğru ?
ezberlemeyi sevmem diyorsun,ama kurandan okumanın zorunlu olduğunu söylüyorsun...
yani ezber yapacaksın...
yine söylüyorum vahyin talebesi olmak isteyen bir insan kuranı hayatına yerleştirmek için anlama ihityacı duyar...
sadece 1 saatlik namaz için değil...
eh bu konuda okuduğunu,ezberlediğini anlaması için yeterde artar..




Alıntı:
Kendi araştırmamı bitirmeden başkalarında yardım almak şu an için istemiyorum. Allah hepinizden razı olsun ki yardım etmeğe çalıştınız, buraya konu açmamın sebebi de bu konuları kuran-ı kerim çerçevesinden tartışmak. Aynı fikirleri, zıt fikirleri görmek. Kendimi geliştirmek için.
ben dilim döndüğünce cevap verdiğimi düşünüyorum...
daha fazlasına bilgim yetmez...
daha fazla cevaba gerek olduğunuda düşünmüyorum...
benim örnek aldığım,görüşlerinie itimak ettiğim alimlerin ve ayetlerin tefsirlerine göre yorumladığın sonuçlar bana göre böyledir...
sen katılmayabilirsin,o da kendi yorumundur...
doğrusunu allah bilir...
  Alıntı ile Cevapla
Alt 03-15-2012, 07:03   #10
Kullanıcı Adı
Uzun
Standart
KUR’AN’DAN ANLAYABİLECEĞİMİZ ŞEKLİYLE NAMAZ GEÇERLİ MİDİR?
Kur’an’dan anladığımız şekliyle kılınan namaz geçerlidir ve Hz. Peygamber bu namazı kılmış ve göstermiştir. Bunun dışındakiler geleneğin eklemesidir.

SÜNNET’E BAŞ VURMADAN YALNIZ KUR’AN İLE YAŞAYABİLİR MİYİZ?
Sünnet, gerçek sünnet olmak şartıyla bize yardım ve kolaylık sağlar. Bu kolaylıktan neden kaçalım? Ancak buna dayanarak Kur’an’ı herhangi bir biçimde yetersiz ve tatmin edemez göstermek küfür olur. Kısacası, bir insan sadece Kur’an’dan anladıklarını din olarak yaşasa Allah onu hiçbir hesap ve azaba çekmez. Çünkü Peygamberimizin esas görevi ve anlamı Kur’an’ı insanlığa iletmektir. Ötesi ayrıntıdır

NAMAZ KILARKEN OKUDUĞUMUZ DUA VE SURELERİN ANLAMLARINI BİLMİYORSAK NAMAZIMIZ KABUL OLMAZ MI?
Namazın kabul meselesi Allah'ın kararına bağlıdır. Ancak anlamını bilmeden yapılan ibadeti Kur'an eleştirmektedir. (Mâûn Suresi,4-5; Nisa Suresi,43)

AMENTÜ VE ETTEHİYYATÜ DUALARI KUR’AN’DA VAR MI?
Amentü ve Ettehiyyatü duaları Kur’an’da yoktur. Bunların yerine herhangi bir dilde başka dualar da okunabilir.

NAMAZ KILARKEN OKUDUĞUMUZ SÜBHANEKE ETTAHİYYAT, ALLAHÜMME SALLİ VE BARİK DUALARI KUR'AN'DA YER ALMADIĞI HALDE NEDEN OKUNMAKTADIR? O DEVİRDE TÜM NAMAZLARI PEYGAMBERİMİZ KILDIRIYORSA, NEDEN BU DUALARDA KENDİNDEN ÜÇÜNCÜ ŞAHIS GİBİ BAHSETSİN?
Hiçbir peygamber ibadette kendini niyaz konusu yapmaz. Bu, tevhide aykırıdır. Allahümme salli ve barik duaları sonradan eklenmiştir. Peygamberimiz, sübhaneke ve ettahiyyat (bu duada sözünü ettiğiniz kısım da sonradan eklenmiştir) yerine daha başka dualar da okurdu. Bunları siz de okuyabilirsiniz.

NAMAZDA OTURMA (TEşEHHÜD VE TAHİYYAT)
Namazda okuna gelen Tahiyyat ve Allahümme salli ve barik duaları da Resul’ün kesin uygulamasında yer almayan ancak tarih içinde Müslümanların kalıp bir dua formuna soktukları dua çeşitlerindendirler. Peygamber bu dualarda 3. Kişi konumundadır. Peygamberin kendi kendine bu duayı yapması dil ve mantık açısından mümkün değildir. Ancak namaz içinde yapıla gelen bu dualar Namazın ilk uygulayıcısı İbrahim (as) ve diğer Resuller’e ve namazın tevhidi ıslahçısı Muhammed (as)’a dua niteliği göz önünde bulundurulduğu müddetçe Salih ameller dahilindedir. Ancak bugün geniş bir kitle bu niyetin tam da zıttı bir tarzda Hz. Peygamberin hayatta olduğunu ve onu gördüğü zannı ile bu duayı okumaktadır. Bu tehlikeli inanç her bakımdan içinde şirk barındırmaktadır. Adeta bu dualar Fatiha Suresindeki “Bizi Nimet verdiklerinin yoluna ilet” (1:5) ayetinin başka bir tarzda dile getirilmesi olarak düşünüldüğünde makul karşılanabilir. Tahiyyat duası belli bir kalıpta olmayıp kişilerin tercihine bırakılmıştır. Zaten bu duanın rivayetlerle bize ulaşan sahabeden sahabeye değişen bir çok varyantı, şekli mevcuttur. Örnek verecek olursak Sahabeden İbn-i Mesud’un, İbn-i Abbas’ın, İbn-i Ömer’in, Ebu Musa El-Eş’ari’nin, Ömer b. Hattab’ın farklı teşehhud duaları bulunmaktadır

NAMAZ SONUNDA SELAM VERMENİN ANLAMI NEDİR?
Namazdan çıkmanın bir işareti ve ibadette bile barış ve esenliğin esas alındığının bir göstergesidir.

GERÇEK BİR MÜRŞİDİ KAMİLDEN DERS ALMAK İSTİYORUZ. SİZİ MÜRŞİT KABUL EDEBİLİR MİYİZ?
Kur’an’ı okuyun, ilim adamlarının da hepsinden yararlanmaya çalışın. Gerçek mürşit sıfatı Kur’an ve Hz. Peygamber’den başka hiçbir varlığa verilemez. Verilirse küfür olur.

KADINLARIN CUMA NAMAZI KILMASI KONUSUNDA DİYANET FETVA VERMEZSE, NE YAPMAMIZ GEREKİR?
Kadınların Cuma kılması konusunda Allah ve Peygamber fetvayı vermiştir. Bu böyle iken siz neden Diyanet’ten fetva bekliyorsunuz? Kadınlar tıpkı erkekler gibi Cuma Namazını kılarlar.

“İSLAM KURALLARIYLA YÖNETİLMEYEN BİR ÜLKEDE CUMA NAMAZI KILINMAZ” GÖRÜŞÜ DOĞRU MUDUR?
Bu görüş temelden yanlıştır, siyasaldır. Dinde dayanağı yoktur. Cemaatin oluştuğu her yerde ve her şartta Cuma kılınabilir.

HZ. PEYGAMBER HANGİ MEZHEPTENDİ, SİZİN MEZHEBİNİZ VAR MI?
Kur’an ve Hz. Peygamber mezhep diye bir şeyden söz etmemiştir. 4 hak mezhep deyimi İslam dışıdır. Ben Kur’an ve Hz. Peygamber’i izleyen bir müslümanım. Müslüman olmak için başka bir şeye ihtiyaç yoktur.


KUR’AN’A GÖRE NAMAZ VAKİTLERİ HANGİLERİDİR?
Kur’an’da kılmakla yükümlü tutulduğumuz namaz üç vakit olarak gösterilmiş ve adları verilmiştir:

1- Fecir namazı (sabah namazı) (şafak sökmesinden güneşin doğuşuna kadar),
2- Vüsta (orta namaz) (günün ortasında öğle yada ikindi adıyla kılınan namaz),
3- İşa (günün batışından sonra akşam yada yatsı adıyla kılınan namaz) (Güneşin batışından şafağın söküşüne kadar)

Ancak Peygamberimiz, bu üç vakte müekked (pekiştirilmiş) sünnet olarak iki namaz daha ekleyerek kılmıştır.Yani bir miktar sevap namaz eklemiştir. Ama çoğunlukla namazlarını üç vakitte toplamıştır. Günün ortasında ve gün batışından sonra kılınan namaza değişik adlar verilmiş olması bu gerçeği değiştirmez. Müzzemmil Suresi’nin gösterdiği şekilde gece kalkıp Kur’an okumak veya Kur’an’la ilgili bilgilerle meşgul olmak son derece güzel ve Kur’ansal bir davranıştır.

KUR’AN’DA ADLARI İLE GÖSTERİLEN FARZ NAMAZLARININ (FECİR, VÜSTA, İŞA) 3 TANE OLDUĞUNU VE BU FARZLARIN 5‘E ÇIKARILMASININ HZ. PEYGAMBER’İN MÜEKKED (PEKİŞTİRİLMİŞ) SÜNNETİ OLDUĞUNU BELİRTİYORSUNUZ. PEYGAMBERİMİZİN MÜEKKED SÜNNETLERİ NASIL OLUYOR DA REKÂT SAYILARI İLE BİRLİKTE FARZ OLABİLİYOR VE BU BİR İLAVE DEĞİL MİDİR?
Cevap: Müekked sünnetin geleneksel anlayış tarafından farz diye verilmesi bizi bağlamaz. Fazla rekât sayısında namaz kılmanınsa Kur’an’la çelişen bir tarafı yoktur. Kılınan bir namazın 2 veya 4 rekat yerine daha fazla kılınmasının hiçbir sakıncası olamaz. Farz, asgari sınırı belirler. Ancak asgari sınırdan daha fazla namaz kılmanın makbul olmadığını söyleyemeyiz.

NAMAZIN KAZASI VARMIDIR?
VAKİT NAMAZLARI ZAMANINDA KILINAMAMIŞ, CEM ETME İMKANI DA BULUNAMAMIŞSA, KILINAMAYAN BU NAMAZLAR KAZA EDİLEBİLİR Mİ?
Kaza diye kılınan namazlar, kılınmamış namazların yerine geçmez. Ancak yeni namaz kılınmış olur, o da sevaptır, güzeldir.

GERÇEK BİR NAMAZ, YANİ ALLAH’IN KABUL EDECEĞİ BİR NAMAZ NASIL OLUR?
Namazın ruhu Allah’a karşı bağlılık ve samimiyettir. O ruhu yakalayıp yakalayamadığınız ise Allah ile sizin aranızdadır.

HZ. MUHAMMED’İN YORUMLARI ZAMANI İÇİN MİDİR, YOKSA BÜTÜN ZAMANLAR İÇİN Mİ? ÖRNEĞİN, KUR’AN’DA NAMAZ KONUSU NET DEĞİLKEN PEYGAMBERİMİZ BUNU NET BİR BİÇİMDE BELİRTMİŞTİR. BİZDE HER ZAMAN ONUN KILDIĞI GİBİ Mİ KILMALIYIZ?
Peygamberimizin bazı yorumları zaman üstüdür. Bunlar dinin temel ilkeleriyle ilgili yorumlardır. Bazı yorumları ise zamanla kayıtlıdır. Bunlar günlük hayatın pratikleriyle ilgili yorumlardır. Sünnetin büyük kısmı bu ikinci türdendir.

NAMAZ KILARKEN NEDEN BAZI SURELERİ OKUMAM GEREKİYOR? NEDEN ALLAH’IMA İÇİMDEN GELEN BİR ŞEYLERİ SÖYLEYEMEM? NEDEN BU ENGELLENMEK İSTENİYOR?
Namazda okunması gerekenlerle ilgili görüşünüz gerçeğe uygundur. Namazın esası, insanın içinden geldiği gibi öz yakarışlarını kendi diliyle Yaratıcıya arz etmesidir. İçinden gelenleri ifade etmek üzere kişi ebette ki Kur’an’dan ayetler seçebilir. Ancak birilerinin bir takım sureleri seçip bunlara “namaz sureleri” adını vermesi ve bunların okunmasını dayatması namazın da Kur’an’ın da ruhuna aykırıdır.

NAMAZ KILINIRKEN KÂBE’YE DÖNMENİN AMACI NEDİR? TANRI HER YERDE OLDUĞU HALDE YÖN GEREKLİ MİDİR?
Kâbe’ye dönmenin amacı, cemaatle namazda birlik ve düzeni sağlamaktır. Tek başına kılınan namazlarda Kâbe’ye dönmek elbette ki uygundur. Ama dönülmemişse namazı geçersiz kılmaz.

NAMAZI TAM BİR KONSANTRASYON İÇİNDE KILAMIYORSAK, KILMAMAMIZ DAHA MI DOĞRUDUR?
Konsantrasyon eksikliği namaz kılmamanın gerekçesi olamaz.
İbadeti terk etmenin hiçbir gerekçesi olamaz. Tam ve mükemmel arınmışlık hiçbir insan için mümkün değildir. Tüm gayret gösterilir, eksikler için Allah’tan af dilenir.

BEN ALEVÎ BİR GENCİM. NAMAZ KILMAK VE ORUÇ TUTMAK İSTİYORUM. ANCAK AİLEM KARŞI ÇIKIYOR. NE YAPMALIYIM?
Allah’ın emri karşısında anne-babanın geleneksel dayatmalarına itibar edilmez. Kur’an’ın gösterdiği şekilde namaz kılıp oruç tutmak Hz. Ali’yi memnun etmenin de biricik yoludur. Size bu yolu tercih etmenizi öneririm. Alevîlik, Hz. Ali’ye ve İslam’a aykırı işler yapmanın kılıfı olamaz.

CUMA NAMAZI KADINLARA FARZ MIDIR?
Cuma namazı, kadın-erkek her mümine farzdır. Diğer namazlar gibi kadın ve erkeğe birlikte emredilmiştir. Kadını bundan istisna edecek hiçbir vahiy verisi yoktur. Ayet ey erkekler değil, ey inananlar hitabıyla başlar.

“Ey inananlar! Cuma günü, namaz/dua için çağrı yapıldığında, Allah'ı anmaya/Allah'ın Zikri'ne koşun! Alış-verişi bırakın! Eğer bilirseniz bu sizin için daha hayırlıdır.” (Cuma -9)

Kadınlar nasıl Cuma namazı kılabilir?
Kadınlara ayrılan yerde mi yoksa erkek cemaatin arkasında mı?
Kadınların Cuma kılmaları, ayrı yerde veya erkek cemaatin arka kısmında mümkündür.

Namazda okuduğumuz duaları sesli bir şekilde okuyabilir miyiz?
Namazdaki duaları bağırmamak şartıyla sesli okumakta hiçbir sakınca yoktur. (bk. İsra, 110)

Saça sürülen jöle, briyantin gibi maddeler ABDEST’İ bozar mı, namaza engel midir?
Bu maddelerin abdest ve namazla hiçbir ilgisi yoktur.

Bayanlar namaz kılmak için abdest alırlarken başlarını örtmeli mi?
Başın örtülmesi hiçbir durumda zorunlu değildir.

Allah’ı tespih etmenin sayısı ve âleti OLUR MU?
Rükû ve secdede söylenen üçlü tespihler DOĞRUMUDUR?
Rükû ve secdedeki üçlü tespihler gelenekseldir, zorunlu değildir. Sayısı değiştirilebileceği gibi yerine başka şeyler de söyleyebilirsiniz.

Cuma namazının iki rekât olduğu hangi ayette verilmektedir?
Namazın rekât sayısı Kur’an’da yoktur. Ancak namazın vücut bulması için asgari 2 rekâta ihtiyaç vardır. Hz. Peygamber bunu fiilen göstermiştir.

Herkes Kur’an’ı Kerim’i anladığı şekilde namaz kılarsa sonuç ne olur? Bu yüzden mezhepler yol gösterici değil midir?
Mezhepler yorumdur. Siz; dini yaşamak için bir yoruma ihtiyaç duyuyorsanız bunda bir sakınca yoktur. Yeter ki seçtiğiniz yorumu dinle eşitlemeyin. Namazını-niyazını Kur’an’dan anladığı şekilde yerine getirenlere de karışmayın.

Kuzey kutbunda, bazı zamanlarda güneş tam olarak batmıyor. Geri sabah olmuş oluyor. Bu durumda yatsı namazı ne olacaktır?
Kur’an’a göre güneşin batışından itibaren doğuşuna kadar kılınacak olan tek namaz “İşa” namazıdır. Akşam-yatsı ayrımı Kur’an değil sünnet kaynaklıdır. O halde andığınız bölgede güneşin batışından sonra kılınan namaz Kur’an’ın isteğini karşılar. Namaz kılacak kadar vakit kalmıyorsa “İşa” namazı vücut bulmuyor demektir.

Üç cuma namazını mazeretsiz kılmayan dinden ÇIKAR MI?
Cuma namazı ile ilgili bu anlayış sonradan dine sokulmuştur. Emeviler okudukları hutbeleri dinlemek istemeyen sahabi neslini, kendilerini dinlemeye mecbur bırakmak için çeşitli dayatmalara gidiyorlardı. Bu da onlardan biridir.

camiye giTMEK ŞART MIDIR? Dili Dönmediği için fazla dua bilmEYENİN DURUMU NEdir?
İslam ibadet için cami şartı koşmaz. Cami toplantı yeri demektir. Gidip gitmemek size kalmıştır. Namaza gelince; namaz için filan-falan duaları okumak şartı yoktur. Kur’an’da geçen duaları okumak elbette tercih edilir ancak bunu yapamayanlar içlerinden gelen duaları ederek namazlarını kılarlar. Bunun aksini söyleyenler din adına yalan söylemektedirler.

Sabah namazını vaktinde kılamazsak en geç hangi saate kadar kılabiliriz? Kuşluk namazı var mıdır?
Sabah namazının vakti güneş doğmadan öncedir. O vakitte kılamamışsanız, güneş doğduktan sonra öğlenin vaktinden önce kılabilirsiniz. Bu da kuşluk namazı olur.

Başörtüsü, namazların cemi, kadın-erkek birlikte ibadet etme konuları için en iyi örnek Hac ibadetinde yaşananlar değil midir?
Namazların cemi mütevâtır olarak belirlenmiştir. Başın örtülmesi hiçbir yerde farz değildir. Kadın-erkek karışık halde ibadet sadece tavaf sırasında caizdir.

Abdest uzuvları hangileridir?
Abdestte iki tür uzuv söz konusudur:
1.Yıkanan uzuvlar: Yüz, dirseklere kadar kollar.
2. Mesh edilen uzuvlar: Baş ve ayaklar.

Namaz kılarken secdedeyken ve otururken sağ ayak parmağının Kıble’ye doğru olması gerektiği söyleniyor. Fakat namaz her hangi bir yöne dönerek KILINABİLECEĞİNE GÖRE bu DURUM mantıLIMIDIR?
Böyle bir zorunluluk var mıdır?
Namazla ilgili buna benzer bir çok mantıksızlık ve din dışılık vardır. Bu da onlardan biridir.

Namaz kılmayanlara yaptırım uygulanır mı?
Hz. Ali’ diyor ki;
“Namazı gücünüz yettiği kadar kılın. Şu bir gerçek ki Allah namaz için kimseye azap etmeyecektir.” (İbn Hemmâm, el-musannef, 3/78)
Bu durumda namaz kılmamıza gerek yoktur DİYEBİLİR MİYİZ?
Namaz dinin emridir ancak azap korkusuyla yapılan ibadet gerçek anlamıyla ibadet olmaz. Bunun içindir ki Cenabı Hak ibadetleri yapmayanlara ceza düzenlememiştir. Namaz kılmayanlara maddi bir yaptırım Kur’an’da yer almamaktadır. Ancak cezanın olmaması savsaklama gerekçesi yapılırsa bunun yaratacağı kayıplar büyük olur.
Namaz Kur’an’da emredilmiştir. Bu emri savsaklayanların Allah tarafından hesaba çekilecekleri tartışılmaz. Azap edip etmeyeceği Allah’ın bileceği bir şeydir.
Hz. Ali’nin sözü yoruma açıktır.

Fıkıh kitaplarında namaz kılmayanların dövüleceği, hâlâ kılmazlarsa öldürüleceği yazıyor. Hanefî mezhebi ise ölene kadar hapis hükmüyle farklılık gösteriyor. Doğrumudur?
Mezheplerin namazla ilgili bu görüşlerinin tümü Kur’an dışı hatta din dışıdır.

Namaza kaç yaşında başlanmalıdır?
Bütün yükümlülükler gibi namaz da buluğ çağında farz olur.

Farz namazlarında ilk iki rekâtta ek sure okunabileceği, 3 ve 4 rekatlarda okunamayacağı söylenmektedir. Doğru mudur?
Geleneksel uygulamada ek sure ilk iki rekâtta okunur.
Esasta ise kıyam halinde bir miktar Kur’an okumak her rekât için yeterlidir. Örneğin Fatiha okumak. Buna ilave yapmak veya sadece Fatiha ile yetinmek her rekât için mümkündür.

Namazı kılmayı tam anlamıyla uygulamamak Müslüman olmamıza engel midir?
Namaz kılmamak inkâr değil ihmal sonucu ise insanı dinden çıkarmaz. Sadece günahkâr yapar.

Namaz sonrası tesbih çekmek sünnet midir farz mıdır?
Tesbih âleti bir bid’attır. Dinimize sokulan bu alet Budizm'den gelmektedir. Allah’ı tesbih etmek için o âletin kullanılması İslam’a aykırıdır.

Farz namazlar gibi sünnetleri de imamlar kıldırsa, imam ayetleri sesli okusa biz de çocuklarımızla birlikte rükû ve secde etsek daha iyi olmaz mı?
Farz dışında hiçbir namaz camide kılınmamalıdır. Peygamberimiz teravih de dahil farz dışındaki namazların cami dışında kılınmasını emretmiştir. Çocukların farz namazlara götürülmesi peygamberimizin uygulamasıdır. Ancak okunan ayetlerin anlamını bilmedikten sonra imam sesli de okusa hiç kimseye yararı olmaz.

Namazdan sonra hocanın “el fatiha” deyip okuması bizlere de “amin” dedirtmesi doğru mudur?
Namazdan sonra dua edip cemaate amin dedirtmek tümden bidat tır.

Namaz kılarken başı kapatma zorunluMUDUR?
Bir bayanın namaz kılarken en makbul şekildeki örtünmesi nasıldır?
En makbul örtünme derecesi el, ayak ve baş dışındaki bölgelerin örtülmesidir.
İsteyen başını da örtebilir, bu bir tercih işidir.

Allah rızkınızı veririm diyor, SABIRLA VE namazla yardım dileYİN diyor. Ancak aylardır rızkımı istiyorum, namazla yardım diliyorum, bir sonuca ulaşamıyorum. Sabretmem mi gerekir, neden dileklerim kabul olmuyor?
Namaz rızık edinme aracı değildir.
Namazlarınızla Allah’ı imtihan etmeye kalkmayın. Allah bizleri imtihan eder, biz Allah’ı imtihan edemeyiz.
Rızkınız için çalışın. Namazla elde edilecek yardım ruhsal destek ve faaliyet bilincidir.

Namaz kılmak için Mekan sorunu varsa, Sadece duaları okumak yeterli midir?
İmkan yoksa namaz vakti içinizden Allah'ı anar,"salat"ınızı bu şekilde yerine getirirsiniz.Zaten Kur'an yürüyerek namaz kılmayı da hükme bağlamıştır.

Cenaze namazı namaz mıdır, dua mıdır? abdestsiz KILINABİLİR Mİ?
Cenaze namazı bir duadır, abdestsiz de kılınabilir.

Fetva vermeye yetkili bir merci var mıdır?
Kur'an'a göre fetvayı Allah verir. İnsanların yaptıkları hangi dereceden olursa olsun yorumdur.

cübbe ve sarığın namazla bir ilgisi var mıdır?
Cüppe ve sarık bir Arap kıyafetidir ve İslam'la bir ilgisi yoktur.

Namaz sırasında Fâtiha'dan sonra bir sure okursak, sureyi okumadan besmele çekmek gerekir mi?
Fâtiha'dan sonra bir sure okumak şart değildir. Okunursa da besmele çekmek gerekmez.

Kandil gecelerinde kılınan namaz ve yapılan ibadetler insana daha mı çok sevap kazandırır?
Kur'an'da kandil geceleri diye bir şey yoktur. (Kadir Gecesi hariç) Hiçbir gecede yapılan ibadetin de ötekinden farkı yoktur.Önemli olan ibadette huşûdur.

İstihare namazına yatılarak sorunlara çözüm bulunabilir mi?
Hayır, bulunamaz. İstihare namazı ile hiçbir soruna çözüm bulunamaz. Bulunsaydı İslam dünyası bu halde olmazdı.

Namazda secdeye iki defa eğilmek gelenek midir?
Secdenin iki defa yapılması Hz.Peygamber'in sünnetidir.

Farz namazlardan önce kamet getirmek zorunlu mudur?
Kamet cemaatle kılınan namazda gereklidir.
KUR’AN’DA Kİ sabah namazı şahitlidir ifadesi ne anlama gelmektedir?
O ayetteki (İsra 78) ifade sabah namazı değil, sabah okunan Kur'an'dır. O ifadenin tam olarak neyi kastettiğini şu an için bilemiyoruz.

Kur’an’da namaz sayısının 5 olduğumu söyleniyor? Hüd suresi 114.AYET’TE gecenin vakitleri olarak 3 zamanın belirtildiği, günün 2 ucu da dahil 5 olduğu söyleniyor. DOĞRUMUDUR?
Kur’an’da namazla ilgili 5 diye bir rakam asla yoktur.
Diğer söylemler kişisel yorumlardan ibarettir. Bu yorumlara bakıldığında daha başka tespitlerde yapılabilir. Tartışılmayacak gerçek şudur: Kur’an’da adıyla geçen namazlar 3 tanedir. 5 vakit uygulanması Peygamberimizin sünnetiyle belirlenmiştir. Namazların farzı-sünneti gibi ayrımlar fıkıhçılar tarafından sonradan yapılmıştır. Vahye ve bilime dayalı yanları yoktur.
Taha suresi 130. ayeti ,
“Güneşin doğuşundan önce (sabah namazı), gecenin bazı saatleri (yatsı namazı) ve gündüzün iki ucunda tespih et (namaz kıl)”
ne anlama geliyor?
Tespih, namaz değildir. Namaz salât kelimesiyle ifade edilir. Taha 130. ayet tespihten bahsediyor, namazdan yani salât’ tan değil. Kur’ân dışı dinci ekip, Kur’an’daki kavramları parantez açarak, yani ekleyerek kafasındaki fikirlere uyduruyor. Tahrifat ve tahribat yapıyor.

Kur'an'da 3 namaz vakti geçtiğini görüyoruz ancak bazı din otoriteleri Taha 130'daki ifadenin 5 vakti işaret ettiğini söylüyorlar. Burada insanların tercümesinden kaynaklanan bir hata mı söz konusudur, işin aslı nedir?
Kur'an bu üç vakti isimleriyle saymıştır. 5 olsaydı onların isimlerini de verirdi. Gerçek budur, gerisi yorumdur.

Yunus Suresi 87. ayetteki namaz sözcüğünü hangi anlamda alabiliriz?

“Mûsa'ya ve kardeşine şunu vahyettik: Kavminiz için kendilerini yerleştirmek üzere Mısır'da evler hazırlayın. Evlerinizi kıble yapın/karşılıklı yapın ve namazı/duayı yerine getirin! İnananlara müjde ver.”

Anılan ayetteki salât sözcüğünü bugün kıldığımız namaz anlamında alamayız. Dua etmek anlamını alabiliriz.

Salât, namaz ilişkisi nedir?
Kur'an; aynı zamanda dua anlamına gelen salâtın bağlı olduğu temel şekil kurallarını da göstermiştir. Ancak geniş anlamda bütün dualar salât kavramı içine de girer.

Fıkıh kitaplarındaki namaz kılma tarifleri ne kadar doğrudur, Hz. Peygamber nasıl namaz kılmıştır?
Fıkıh kitaplarının anlattığı namaz, Hz. Peygamber’in kıldığı namazın aynı değildir. Temel kaynak niteliğindeki fıkıh kitapları okunduğunda Peygamberimizin kıldığı namazla ona yapılan ilaveleri birbirinden ayrılabilir. Bu bir bilgi ve ihtisas işidir. Peygamberimizin kıldığı şekliyle namazı yakında çıkacak olan Kur’an ve sünnete göre hazırlanmış İslam ilmihalinden öğrenebileceksiniz. Şimdilik, İslam Nasıl Yozlaştırıldı kitabımızın Namaz bölümüne bakabilirsiniz.

İbadet / namaz ana dilde olmalı diyorsunuz.(Manasını anlamak için) Almanya ya da diğer ülkelerde ana dilleri farklı Müslümanlar var. Herkesin ayrı camisi mi olacak?
Konunun sizin söylediğinizle bir ilgisi yoktur. Cami ve cemaatta orijinal Kur’an metni okunur. Ancak bireysel ibadette herkes kendi diliyle ibadet edebilir. Bu konu, Yeniden Yapılanmak kitabımızın “Ana Dilde İbadet” bölümünde çok geniş incelenmiştir. Lütfen oradan okumaya çalışın.

Namazın toplu şekli Kur’an’da verilmiyor, parça parça veriliyor. Açıklar mısınız?
O parçaları Hz. Peygamber birleştirerek bugünkü şekliyle namazı göstermiştir. Namaz, toplayıcı bir ibadettir. Rûkü ve secdede söylenen sözler bağlayıcı değildir. Söylemeseniz de olur, yerine başka bir şey söyleseniz de olur.

Namazda hangi dua veya sureyi okuyabiliriz?
Kur’an’ın dua ayetlerini okumak en ideal yoldur. Bu konuda bizim “Kur’an’ın Öğrettiği Dualar” adlı kitapçığımızdan yararlanabilirsiniz.

Hz. Peygamber, şu an İslam âleminin kıldığı şekilde mi namaz kılıyordu?
Büyük ölçüde bugünkü şeklin dışında bir biçimde kılıyordu.

İslam’da, bâtın ve zâhir adı altında iki türlü namaz var mıdır?
Böyle bir ayrım yoktur. Böyle bir ayrım İslam’ın ruhuna aykırıdır.

Cinsiyet değiştirenlerin cenaze namazında ne söylenmelidir?
Cenaze namazında cinsiyet belirtilmesi dinin bir emri değil geleneğin bir uygulamasıdır. Cenazede niyet edilirken, "musalladaki ölüye” diye cinsiyet belirtmeden de namaz kılınabilir.

Namazı nasıl kılacağız, Kur’an’da tarifi var mı?
Namazın nasıl kılınacağı Kur’an’da parçalar halinde verilmiştir. Bir bütün olarak nasıl kılınacağını ise Hz. Peygamber bize göstermiştir.

Peygamberimiz Kur’an’da 3 vakit olan namazı sevap olsun diye 5 vakit olarak kıldıysa, o zaman fazladan kılınan iki vakitteki namazları farz olarak kabul etmek doğru mudur? Bu fazla olan iki vakit hangileridir?
Sabah namazı, günün ortasında kılınan bir namaz ve gün batışından sonra kılınan bir namaz Kur’an’da adlarıyla gösterilmiştir. 5 vakit kılmak ise Peygamberimizin müekked (pekiştirilmiş) diye anılan sünneti cümlesindendir. Günün ortasında ve gün batışından sonra kılınan namaza değişik adlar verilmiş olması bu gerçeği değiştirmez.

Seferi namaz, insanların ulaşım sırasında yorulmadığı günümüz şartlarında da kılınabilir mi?
Yolculuğa çıkan, tüm sefer hallerinde seferi namaz kılınabilir.

Namaz için düzen ve disiplin eskiden gerekliydi şimdi gereksizdir diyenler günah işler mi?
Namaz için bu tür şeyler söylemek temelden yanlış ve günahtır.

İslam kurallarıyla yönetilmeyen bir ülkede Cuma namazı kılınmaz görüşü doğru mudur?
Bu görüş temelden yanlıştır, siyasaldır. Dinde dayanağı yoktur. Cemaatin oluştuğu her yerde ve her şartta Cuma kılınabilir.

Seferi namaz kılınması için km. şartı var mıdır?
Km. şartı yoktur, yolculuğa çıkanın vereceği karar önemlidir.

Dinî bayramlarda farz namazlardan sonra getirilen tekbirlerin kaynağı nedir?
Bayram namazları farz değildir. Tekbirler de o namazlara sonradan eklenmiştir.

Namazda “ettehiyyatü” çıkartılmalı diyorsunuz. Yerine ne okumalıyız?
Çıkartılmalı demiyoruz. Yerine başka yakarış cümleleri de okunabilir diyoruz. Örneğin bunun yerine Kur’an’ın dua ayetleri okunabilir.

Namazı sadece farzları ile tarif ediyorsunuz. Sünnetler nasıl var oldu?
Borcumuz olan namaz farzlardan ibarettir. Onun ötesinde istediğiniz kadar kılabilirsiniz. Sevap olur.

Cem namazının niyetini nasıl yapacağız? Akşam ile yatsıyı, yatsı namazında cem edersek akşam kazaya kalmaz mı? 17 rekatlık farz namazlara Peygamberimizin kıldığı sünnetleri de ilave ederek açıklar mısınız?
Cem’de namaz kazaya kalmış değildir. Sırayı bozmadan her namazı kendine has niyetle kılarız. Sünnetin sayısı dondurulmamıştır. İstediğiniz kadar kılarsınız. Sünnetlerin sayısını farzlara eklemek İslam dışıdır.

Namaz kılarken okumamız gereken sureleri Türkçe olarak veya içimizden geleni söyleyerek namaz kılabilir miyiz?
Söylediğiniz şekilde namaz kılabilirsiniz.

Namaz kılarken gözlerimizi kapatabilir miyiz? Gözüm kapalı olduğunda kendimi daha iyi namaza verebiliyorum ve Allah'a daha içten dua edebiliyorum.
Evet, kılabilirsiniz. Namaz kılarken gözleri kapamanın yasak olduğuna ilişkin bir vahiy beyanı yoktur. Hatta bazı fıkıhçılar namazdaki huşûun gözleri kapamak olduğunu söylemişlerdir.

Gece ibadetinde namaz kılmak mı, Kur’an okumak mı daha iyidir?
İkisi de mümkündür. İkisi de ibadettir. Ancak genel bir kural olarak, anlamı üzerinde düşünerek Kur’an okumak veya Kur’an ilimleriyle meşgul olmak, namaz kılmaktan daha öncelikli ve üstün bir ibadettir. Ankebût Suresi 45 ve Mûzzemmil Suresi 3-4. ayetler bunu açıkça bildirmektedir.

Dinî nikâh zorunlumudur, âdet halindeyken oruç tutulabilirmi, namaz kılınabilirmi, Müslüman olmayan bir erkekle evlenmek günah mıdır?
Nikah bir akittir. Yaşanılan toplumun hukuk kurallarına göre kıyılır. Dini nikah diye bir zorunluluk yoktur. Kişisel tercih olarak isteyen resmî nikahtan sonra dinî nikah kıydırabilir. Âdet halindeki yasak için Bakara Suresi 222. Ayete bakabilirsiniz. Kur’an müşrik kadın ve erkeklerle evlenmeyi kesin yasaklamıştır. Hıristiyan ve Musevi erkeklerle evlenmeyi yasaklayan bir Kur’an ayeti yoktur.

Biz sadece Kur’an’ın anlattıklarından mı sorumluyuz? Hz. Muhammed’in sünnetleri bu sorumluluğun içinde midir? Namaz, Kur’an’da anlatılan şekilleriyle farz, belirtilmeyen yönleriyle de kişilerin yorumuna açık mıdır?
Sorumluluğun ölçüsünü ve çerçevesini Kur’an belirtir. Peygamberimizin sünneti işte bu sorumluluğu kavramamızda bize kolaylık sağlar. Namazlar, Hz. Peygamber’in yorumuna göre kılınır.
Cuma namazı kılmak için çevremde birkaç kişi bulamayınca camiye gidiyorum ancak hep pişman oluyorum. Buna nasıl bir çözüm bulabilirim?
En az üç kişi bulup istediğiniz şekilde Cuma namazı kılamadığınız taktirde her hangi bir camide kılabilirsiniz. Eğer bu içinize sinmiyorsa tek başınıza öğle namazını kılmakla yetinin.

Siz beş vakit namazı camide farz olarak mı kılıyorsunuz? Evde farzlar dışında namaz kılıyor musunuz? Eğer kılıyorsanız nasıl niyet ediyorsunuz?
Camilerimiz büyük ölçüde bidat yuvası haline geldiklerinden, vakit namazlarını tamamen kendi başıma kılıyorum. Cemaatle kılmam gereken “Cuma” yı ise dışarıda cemaat oluşturabildiğimde yine cami dışında kılıyorum. Aksi halde en uygun gördüğüm bir camiye “Cuma” için gidiyorum. Evde ayrıca zaman zaman teheccüd namazı kılmaktayım. Farz dışı namazlar için hiçbir niyet gerekmemektedir.

Vacip nedir, sünnetten farkı var mıdır? Bayram namazları vacip mi yoksa sünnet midir?
Vacip, fıkıh dilinde müekked (pekiştirilmiş) sünnet karşılığı kullanılır. Yerine getirilmesi gerekli olan demektir. Vacip Hanefî mezhebinde bir terimdir ve müekked sünnet ifade eder. Bayram namazları sünnettir.

Namazı günde üç vakit kılarsak rekât sayısı değişir mi? Peygamberimizin üç vakit kıldığını nereden anlıyorsunuz?
Namazın vaktiyle rekât sayısının bir ilgisi yoktur. Rekât sayısı değişmez. Peygamberimiz namazı 5 vakit kılar, ancak çoğunlukla bu beş vakti üç vakitte toplardı, yani cem ederdi.

Camilerde kılınan namazların bir ekonomik maliyeti vardır. İmamın maaşı, elektrik, su giderleri, temizlik, bakım gibi... Bu giderler devlet bütçesinden karşılanıyor. Namazı kılan kişi sevabı alıyor ancak maliyetine karışmayıp başkalarına ödetiyor. Sevabı aldığı gibi maliyetini de ödemesi gerekmez mi? 70.000 caminin giderlerine katıldığım için bu kılınan namazlardan bana sevap düşer mi? Ya da hakkımı helal etmesem kılınan bu namazlar geçerli olur mu?
Camiler ve cami giderleri ile ilgili düşüncelerinize katılıyorum. Bu uygulamalar İslam dışıdır.

Namazın kılınış şekli tam olarak kutsal kitabımızda neden tarif edilmemiştir?
Namazın kılınış şekli parçalar halinde verilmiştir. Hz. Peygamber bu parçaları birleştirerek namazı en mükemmel şekliyle göstermiştir. Ancak namazın parçaları olan hamd, şükür, tespih (Allah’ı yüceltmek), secde, rükû, kıraat ayrı ayrı birer ibadettir.

Sayı tutturmak için kılınan çok rekât yerine gönül huzuru ve aşk ile kılınan bir rekât namaz daha makbuldür.” diyorsunuz. Namaz kılarken mümin kişi rekât sayısını kendine göre düzenleyebilir mi?
Namaz asgari iki rekâttır. Nafile namazlarda uzun ve dikkatli kılmanın rekât sayısını artırmaktan daha üstün olduğu bütün fıkıh kitaplarında yazılıdır. Çünkü Kur’an’ın istediği huşû sayı çokluğu ile değil sakin ve dikkatli kılmakla elde edilir.

Namazın Allah ile Hz. Peygamber arasında geçen pazarlık sonrasında 50 vakitten 5 vakte indiği doğru mudur? Değilse kaç vakittir?
Peygamberimizin 5 vakit namaz kılıp bunu zaman zaman 3 vakitte topladığı tarih açısından kesindir. Ancak namazın bazı pazarlıklarla belirlendiği yolundaki rivayet İslam dışı bir uydurmadır.

Yaratılmış olduğumuza göre nerede olursa olsun Allah’a kulluk edeceğiz. Ve ibadet sürekli yapılmalıdır. Yani elli-altmış yaşına gelince namaz kılmak Allah’ı küçük görmek, onu anlamamak değil midir?
İbadet bulûğ çağından itibaren yapılmalıdır. Ancak mükemmel olanı yapamayanların eksik biçimde ibadet etmelerine karşı çıkamayız. İslam’ın yolu en iyisini teşvik ve temenni etmektir. Eksiği olanları tamamen ibadetsiz bırakmak değil.

Namazda, yalnız Allah’ın adının anılması ile ilgili bir ayet varsa, euzubillahiminneşeytanirracîm sözcüğünü söylemek bu ayete aykırı bir davranış mıdır?
Namazda “euzu” nun söylenmesi namaza aykırı değildir. Allah’ı anmak her hangi bir biçimde de yapılabilir.

Afganistan’daki Şii bir Türk arkadaşım, namaz kılarken secdede alnını koyacağı yere kilden yapılmış bir madde koyuyor. Sorulduğunda, insanın topraktan yaratıldığını ve yine ona dönüleceğini söylüyor. Sizce tekâmülümüz toprakta mı Tanrı’da mı tamamlanacaktır?
Tekâmülün toprakta tamamlanacağını ve secdenin toprağa yapılması gerektiğini söylemek bir hurafedir.

Camileri süslemek, duvarlarına insan isimleri yazmak, fakir çocukların eğitimi için harcanabilecek paralarla camiler için gereksiz harcamalar yapmanın Kur’an’daki hükmü nedir? Böyle yerlerde namaz kılınır mı?
Bunların hiçbiri Kur’an’a uygun değildir. Şirk kalıntısıdır.

Farz namazların 3 olduğunu söylediniz. Bu durumda ikindi ve yatsı namazlarının farzına niyet etmek Hz. Peygamber’i Allah’a şirk koşmak olmaz mı? (Terk edilemez sünnet, v.b.)
Namaz Allah için kılınır. Farzına ya da sünnetine niyet diye bir şey yoktur.

Özellikle namazlarda sürekli olarak Peygamberimizi anmak, ayetten önce onun dualarını okumak, yapılan duaları O'na salavat getirmeye bağlamak gizli bir şirk olmuyor mu?
Söyledikleriniz tamamen Kur'an'a uygundur.

Mirac ve Kırklar Cemi İslam'da yoktur diyorsunuz.Yani Kur'an'da Mirac'dan bahsedilmemektedir.Doğrudur fakat bu konuda sayısız hadis mevcuttur.Sahih değillerse namaz ne zaman Hz.Peygamber'e sunulmuştur?
Namazın farziyeti onlarca ayetle belirtilmişken siz öteye beriye ne diye baş vuruyorsunuz?Kanıt olarak Kur'an yetmiyor mu?

Namazda sessiz ya da sesli gülmek namazı ya da abdesti bozar mı? . Cemaatle kılınan namazda kıbleden ne kadarlık bir sapma namazı bozar?
Bu hal namazı bozar ancak abdesti bozmaz.Cemaatle kılınan namazda önemli olan saf düzenini tutmak ve kıbleye yönelmektir.Milimetrik hesap gerekmez.Sonuçta kıbleye değil Allah'a ibadet ediyoruz.

Kur’an’da 3 vakit namaz ifade edilmişken, Peygamberimiz neden 5 vakit kılmıştır?sorusuna, "5 vakit kılmış yani bir miktar sevap namaz eklemiştir. Ama çoğunlukla namazlarını üç vakitte toplamıştır." diye cevap vermişsiniz. Peygamberimizin farz namazları belirleme(arttırma) konusunda tasarrufu var mıydı?
İlaveleri müekked sünnet türündendir.Farz olsaydı zaten üç vakitte toplayamazdı.

Güneşin konumları (doğuşu, dik, batışı) niçin namazın kılınma zamanlarını sınırlamaktadır?
Güneşe tapanlar bu zamanlarda ibadet ettiklerinden, ona uyulmaması gerektiğini göstermek içindir.

Namazda Allahu ekber dendiği yerlerde,"Allahımı tespih ederim" diyorum.Doğru mudur?
Fark etmez, ikisi de Allah'ı yüceltmek anlamındadır ve geçerlidir.

Cinsel ilişki sırasında prezervatif kullanılırsa, üzerinden 1 namaz vakti geçmeden hemen yıkanılması mı gerekir?
Prezervatif de kullanılsa cinsel ilişki gusül abdesti almayı gerektirir.

Hz.Peygamber niçin namazlarını cem ederdi?
İnsanlara kolaylık örneği olsun diye bunu yapmıştır.

Namazımı sayenizde Türkçe olarak kılıyorum. Rükû ve secdeye giderken, "Allahımı tespih ederim. "diyorum. Başlarken "Allahu ekber" bitince "Esselamun aleyküm ve rahmetullah" diyorum. Bunları Türkçe en guzel biçimde nasıl söylemeliyim?
Karma bir dil de kullanabilirsiniz.Allahu ekber,Allahım sen büyüksün;essalamun aleyküm ve rahmetullah,barış esenlik ve rahmet üstünüze olsun demektir.Bunları bu şekilde de söyleyebilirsiniz.

Türkiye'de kılınan cuma namazının kılınış şekli ve içeriği hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?2- Cuma namazına gittiğim zaman manevi bir tat alamıyorum,hatta moralim bozuluyor.Bu şekilde kıldığımız cuma namazlarını kılmamak daha mı doğru olacaktır?
Duygularınıza aynen katılıyorum.Bu huzursuzlukla kılınan namaz, namaz değildir. Onun yerine evinizde öğle kılın.Ayrıca evinizde de yakınlarınızla cemaat oluşturabilirsiniz. (Kıldıran hariç, üç kişi gerekir) Mümkünse İslam Nasıl Yozlaştırıldı kitabımın Cuma bölümünü okumaya çalışın.

Siz namaz 3 vakti farzdır, diğer 2'si sünnettir diyorsunuz. Teravih namazını insanlar farz zannetmesinler diye camide kıldırmayan Peygamber Efendimiz neden sizin sünnettir dediğiniz namazları camiye sokmuştur? İnsanların bunu farz zannetmelerinden korkmamıştır. Ve de namazın 3 vaktinin insanlara farz olduğuna dair neden hiç bir hadis yoktur? Ve bir de sizden başka İslam tarihinde başka hiç bir âlim sizinle aynı fikri paylaşmış mıdır?
Hz.Peygamber, camide kıldıklarını cem uygulayarak farzdan ayırmıştır. Eğer onlar farz olsaydı, cem imkanıyla üç vakitte toplanamazdı.Teravih ise bir tür merasime dönüştürüldüğü için onu yasaklamıştır. Böyle düşünen çok âlim vardır. Kur'an böyle dediğine göre başka birilerinin olması gerekmez.

Ankebût Suresi 45. ayete dayanarak, namazın insanı kötü davranışlarda bulunmaktan alıkoyduğu gibi, görünür, görünmez (metafizik kökenli) kötü etkilerden de koruyucu etkisi olduğunu söyleyebilir miyiz?
Bunu ancak gerçek manasıyla namaz için söyleyebiliriz.

2.rekâtta ettehiyyatü okunurken sağ el işaret parmağı ile bir işaret yapılıyor. Bunun gereği ve anlamı nedir? Bir de LİVATADAN HAZER ETMEK nedir?
Teşehhüdde parmağı kaldırmak bir örftür. Yapmamanız daha iyi olur. Livatadan hazer etmek, homoseksüellikten kaçınmaktır.

Namazı her hangi bir yöne doğru kılabileceğimizi belirtiyorsunuz. O halde Bakara Suresi 144-151 ayetleri ne anlama geliyor? Yüzünüzü Mescid-i Haram yönüne döndürün demekle ne kastediliyor?
O ayetler Müslümanlara bir kıble belirliyor. Biz cemaat halinde, zorunlu olarak, bireysel ibadetlerde de tercihan o kıbleye döneriz. Ancak bireysel ibadetlerde Kur'an'ın: "Nereye dönerseniz dönün orada Allah'ın yüzü vardır. "ayeti geçerlidir. Yani tek başına kılınan namazlarda kıbleye dönülmemiş olması namazı geçersiz kılmaz.

Geleceği bilen Allah, ileride insanların sünnet, hadis, fıkıh gibi konularda tartışmaya düşeceğini biliyordu. Örneğin namaz konusu (rekat, cem etme) tartışma olmayacak şekilde Kur'an'da verilebilirdi. Acaba bir sınava mı tâbi tutuluyoruz? Bir çok hadisi kabul etmezken Peygamberimizin cem etmesini hangi güvenilir kaynağa bağlayıp iddia edebiliyorsunuz? Peygamberimize bir Arabın gelip de "Ben Fâtiha da olsa ezberleyemem, içimden geleni söylesem namazım olur mu? "sorusuna Peygamberimizin evet cevabı vermesini nasıl kesin gerçektir diye değerlendirebiliyorsunuz?
Rivayetler iki özellik birleştiğinde güvenilir olur:
1.Kur'an'a uygunluk,
2.Tarihsel belge bakımından güvenilir olmak.
Anılan rivayetlerde bu iki özellik de vardır.

Peygamberimizin, namaz hareketlerini, Süryani papazlara bakarak belirlediği doğru mudur?
Bu söylentiler asılsızdır.

Sürekli tekrarlanan (belli sayılarda) bazı kelimelerden medet ummak yanlıştır, diyorsunuz. Namazdan sonraki tesbihlerde 33'er defa "sübhanallah, elhamdülillah, Allahu ekber "denmesi hakkındaki düşünceniz nedir?
Allah'ı her hangi bir biçimde anmanın yanlış tarafı olamaz. Ancak sayılara ilişkin iddiaların tümü Kur'an dışıdır. Namazdan sonrası için belirlenen sayılı icraat ise tümden uydurmadır. Namaz selam verildiği anda biter.

Her gün belli vakitlerde tekrarlanması gereken bir ibadet şekli olan namaz, insanı alışkanlığa yöneltmez mi?
Bu insan ruhuna olumsuz etki yapmaz mı?
Bu söylediğiniz tür namaz, ne dediğini anlamadan bilinçsiz bir şekilde kılınan namaz olabilir. Ne dediğini anlayarak bilinçle kılınan bir namaz ise böyle değildir. İnsanın ruhuna güzellikler getirir.

Namaz esnasında kıyamda Fatiha Suresi'ni okuduktan sonra "amin" / sen kabul eyle Allahım denmesi gerekli midir?
Amin kelimesi Kur'an'da geçmez. Namazda söylenmesi de doğru değildir. Bu İbranice kelimeyi söylememek daha uygundur.

Abdestsiz namaz kılınabilir mi? Kadınlar çıplak namaz kılabilirlermiş, doğru mudur? Namazda istediğimiz sureyi okuyabilir miyiz?
Kadın-erkek hiç kimse abdestsiz ve çıplak namaz kılamaz. Namazda istediğiniz sureyi veya içinizden gelen bir duayı okuyabilirsiniz.

Camide namazdan sonra çekilen tesbihi bid'at olduğu için çekmek istemiyorum. Fakat işgüzarın biri camideki tesbihlerden birini önüme atıveriyor. Çeksem bir türlü çekmesem bir türlü. Ne yapmalıyım?
Namazdan sonra çekilen tespih bid'attır. O tespihi, size atana iade edin.

Peygamber Efendimizin sabah namazının ilk rekâtını ikinci rekâta göre daha kısa tuttuğu doğru mudur? Doğruysa sebebini biliyor muyuz? böyle yapmak sünnet midir?
Peygamberimizin, bunun aksi, okuyuşları da vardır. Söylediğiniz bir tercih meselesidir.

Namaz 3 vakitse diğer 2 vakit de Peygamberimizin eklediği sünnetse neden 5 vaktin de farzları var? Farz Allah'ın emri demek değil midir? 5 vakit ve şu kadar rekât farzı demek ne demektir?
5 vaktin farzı tâbiri fıkıhçıların kullandığı teknik bir tâbirdir. Sünnet namazlar için de farz dendiği zaman bunun anlamı, fıkıh tekniği bakımından, gerekliliktir.

Namazların ezandan önce kılınmasının bir sakıncası var mıdır? Sabah namazlarını bazan ezandan önce kılıyorum.
Vakit girmişse kılarsınız.

Bazı ayetlerde, korku yüzünden namazı kısa tutmanızda size bir günah yoktur, deniyor. Namazı kısa tutmak nedir?
Korku ve kaygı zamanlarında namaz, kısa bir dua halinde yapılabilir. Ayakta, binek üstünde gibi...

Hz Peygamber'in namazlarını genelde 3 defada topladığını söyledikten sonra sevap amacıyla ekleme yaptığını söylüyorsunuz. Peygamber bile olsa dine ekleme yapma yetkisi var mıdır?
Din tarafından konmuş bir ibadeti fazla yapmak dine ilave değildir. O fazlalar farzlaştırıldığında ilave olur. Hz.Peygamber'in ilave olarak kıldığı müekked (pekiştirilmiş) sünnetler sonradan farzlaştırılmıştır.

Namazlarda, öğle ve ikindi hariç diğer namazların ilk iki rekâtında ayetler imam tarafından açıktan okunmaktadır. Eğer açıktan okuma imamın arkasında saf bağlayanların okunanı anlaması için ise neden diğer namazlarda açıktan okunmuyor?
Bu bir bir gelenektir. Bu ayetlerin açıktan ya da gizliden okunması namazın geçerliliğine etki etmez. Artık bunları bırakalım da Kur'an'ı kendi dilimizde okuyarak ne dediğini anlamaya çalışalım.
Karanlıkta namaz kılmanın bir sakıncası var mıdır?
Hayır, hiçbir sakıncası yoktur.

Namaz kılarken önümüzden küçük ya da büyük bir kişi geçerse namaz bozulur mu?
Namaz bozulmaz ancak geçmemesi yeğlenir.

Ölünün arkasından, "devir" adıyla, günahları veya gitmediği hac borcu ya da kılmadığı namaz borçları hesap edilip karşılığınca para veriliyor başka insanlara. Bu doğru mudur? İnsanın kendine farz olan kılmadığı namazlar hesabınca yoksulara ya da kime olursa olsun birilerine para verip namaz borçları silinebilir mi
İbadetlerde vekâlet olmaz. Böyle bir sistem İslam'da yoktur. Sonradan hurafe sistemi tarafından uydurulmuştur.

Bugün uygulanan namaz saatleri tam saat ve dakika olarak neye göre hesaplanıyor?
Bu hesaplamalar fıkıhla rasathane bilgilerinin verilerine göre yapılmaktadır.

Duaların ve bunun gibi eylemlerin ölülere bir faydası olmadığına göre cenaze namazının anlamı nedir?
Cenaze namazının anlamı, bizim ölen kişiye ve ortak imanımıza saygımızı ifade etmektir.

bir bayan olarak cuma namazı kılmayı istediğim halde ne cemaat oluşturabildim ne de camiye gidip kılabildim. Gitsem tek başıma ne yapabilirim? Öyle bir toplumda yaşıyoruz ki tamamen çevre baskısı ve toplumsal şartlanmaların pençesindeyiz, özellikle bayanlar. Bu konuda fetva bile verildiği halde neden camiler bize kapalı ? Camiler sadece erkeklerin mekânı mıdır? Bu durumda bizler camide namaz kılmaktan mahrum oluyoruz. Cuma namazı kadın erkek herkese farz olduğu halde, isteyip de şartlardan dolayı kılamamanın günahını kim yüklencek?
Şikâyetlerinize aynen katılıyorum. Bu durumda sizin hiçbir sorumluluğunuz yoktur. Günah bu yanlışı yapanlarındır.

"amin" / sen kabul eyle Allahım denmesi gerekli midir? sorusunun cevabında, bu İbranice kelimeyi söylememenin daha uygun oldugunu belirtmişsiniz. Fakat Türkçe olarak sen kabul eyle Allahım denmesi gerekir mi?
Yaptığınız duanın sonunda "kabul eyle" diye Allah'a talimat vermeye ne gerek var? Siz duayı yapın, kararı Allah verir.

Cami dışında, kendi dilimizde yani Türkçe namaz kılınmasının mümkün olduğunu ifade ediyorsunuz. Camide namaz kılınırken imama uyulmaktadır. İmam da farz olan namazlarda, Arapça okunan bütün kelime veya ayetlerden hemen sonra bir de Türkçesini ifade etse, namaz daha anlaşılır hale gelmiş olmaz mı?
İmamın bunu yapmasına gerek yoktur. Cemaat, arkasından Türkçe okuyabilir. İmam, birliği sağlamak için özgün metni okumalıdır.

Hz. Muahammed'in "Her kim ki evinden çıkarken Kur'an'ın bir ayetini ezberleyip şuuruna varırsa o gün kılacağı 1000 rekât namazdan daha hayırlıdır" dediği doğru mudur?
Bu rivayetlerin tarihsel belgeleri yoktur.

Peygamberimizin Uhud Savaşı'nda kılamadığı namazları Bilal'e ezan okutarak vakit sırasıyla cemaatiyle birlikte kaza yaptığı İslam ansiklopedisinde bilgi olarak veriliyor. Bu durum kaza namazı kılınabileceğine delil olarak gösteriliyor. Bu uygulama kaza namazı olduğuna delil midir?
Böyle bir şey asla yoktur. Bunlar dayanıksız rivayetlerdir. Fırsat bulduğunuzda namaz kılmanız elbetteki makbuldür. Ancak buna isim koymanız gerekmiyor.

Allah, inananların, Kur'an insanlarının, anti sosyal kişiler olmamaları için toplu ibadetleri ve özellikle cuma namazını gerekli görmüştür, denebilir mi?
Evet, denebilir.

Hz.Muhammed camide hiç sünnet namazı kılmazdı diyorsunuz. O zaman neden ikindi ve yatsı namazlarını camide kılıyordu? Bu namazları cem etse bile yine de camide cem ediyordu ve sonuç olarak da camide sünnet namazı kılmış oluyordu. Bu durumda ya yatsı ve ikindi farz ya da sizin söyleminizde bir çelişki var. Açıklar mısınız?
Burada bir terminolojik karışıklık var. Camide farzlar kılınır, ister cem ederek ister ayrı ayrı. Bizim sünnet namazı kılmaz derken kastettiğimiz, 5 vaktin farz dediğimiz rekâtlarına eklenen kısımlardır. Yani gelenekteki farz denilen kısımlar dışındakiler.

Türk ilahiyat profesörü Yaşar Nuri Öztürk ile yapılan bir röpörtaj
------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Alıntı:
k058 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Namaz Farz Bır Ibadettır Farzı Terk Etmek Gunahtır İkinici Kardeşim Dünyadakı butun Muslumanlar Namazını Anlayarak mı Kılıyor Sen Önce Pat Çat Bi Öğren Sonra İşi Alimliğe Taşırsın Daha Namaz Kılmayı Bılmıyorum Dıyorsun Cıkmıs Anlayarak Kılmak Diyorsun Evet Altında Anlayarak Kılmak Var Ama Herseyın Bır Cıraklık Donemı Vardır Sen Once Bır Basla Sonra Anlamaya Baslarsın Ben Sana Yol Gosterıyorum Sen Anlayarak Kılmak Dıyorsun Hadı Kıl O zaman Senın Bu Ise Gönlün Yok gonlun olsa zaten benım bunu ogrenmem 5-10 sene surer demezsın ve Dıger kardeslerımızın gosterdıgı yolları Allah Razı Olsun Dersın Istemıyorsan Icınde Dursun Bızde Bılıyoruz Anlayarak Kılmak Daha Makbul Ama BU Hmen olmuyor Sen Once Kuranı Bır Ogren Okumaya Basla Sonra Anlamını Bılmeye Baslarsın Namazdada Aynısı Gecerlıdır Once Baslayacaksın Sonra Anlamaya Calısacaksın
Önce bir kurdugum bir cümleyi iyince okumanızı tavsiye ederim. Namazı anlamak için mi? yoksa arapçayı anlamak için mi ? 5 - 10 yıl süremesinden bahsediyorum. Cümlelerimi anlıyarak cevaplarsanız sevinirim.

Ben anlıyarak kılmaya başladım. Elimden geldiğincede kılıyorum. Ben namaz kılmayı zaten biliyordum. Arapçasınıda biliyorum. Şimdi türkçesinide biliyorum. Anladım ki Türkçesi daha mantıklı geliyor. Şimdi çıkıpta insanların düşüncelerini değiştirmeğe çalışıyor gibi yazılar lütfen yazmayın. 3-5 sure ezberlemek zor mu ? Zaten biliyorum. Benim derdim ezberlemek değil anlamak. E hadi namazı 1-2 haftaya anlarım tam olarak ne dediğimi, eeee ?? Kuran-ı nasıl anlıyacagım? Ben dinimi öğrenmek istiyorum, ezberlemek yada bilmediğim kelimeleri defalarca sarf etmek değil.

Şu mantığıda elimden geldiğince anlamaya çalışsamda, malesef olmuyor. Sen bi kuran'ın arapçasını okumayı öğren, sonra anlamını bilmeğe başlarsın. Böyle bir mantık malesef çok garibime gidiyor. Biz kuran-ı kerim mi okumak için mi, okuyoruz? Anlamak için okuyoruz. Deseydin ki; önce bi türkçesini oku. Bak bakalım ne yazıyormuş. Anladıktan sonra istersen arapçasını öğren. İşte bu mantıklı gelirdi.

Ben işi alimliğe taşımak istemiyorum vede istemiyeceğim. Kuran-ı alimliğe taşıyacak bilim adamlarımız var. Ben onların dediklerini karşılaştırırım. Alimlik, benim işim değil. Herkes kendi işini yapsın. Ben araştırım, her konuya ilim ve bilimle yaklaşırım. Birçok bilim adamı bile Allah'ın varlığına varmışken bir konuya körü körüne inanmam. Ne bilmediğim bir işi yaparım nede anlamadığım birşeyler yaparım. Tüm müslümanların anlamadan kıldığı namaz doğrumudur yada yanlışmıdır tartışmam, İnsan sürüsünüde koyun gibi takip etmem. Elimden geldiğince bir konuya 2 farklı yönden yaklaşırım. Bir takım insanlar bazı şeylere doğru der, diğerleride digerine. Araştırıp elimden geldiğince anladıktan sonra kendimce bir kanıya varırım.

En basit soru; Allah var mıdır ?
Bu sorunun cevabı bile basit bir cevap değil. Bu soruya bile bilimsel yaklaşırım. Kendimce araştırdım. Bilim adamlarının sonuçlarını önüme alırım, elimden geldiğince diğer kaynaklara bakarım. Allahın olduğunu kanaatine vardım. Ben allah'a kuran var diye inanmıyorum. Tam tersi Allahın varlığına inandığım için kurana inanıyorum. Annem babam bana Allah var oğlum dedi diye değil.

Kendim konuya çok dışardan bakarak görüyorum ki, türkiyede birçok insanın sorunuda bu. Kuran-ı arapça okuyalım. Okuduğundan birşey anlıyan kaç insan var? Ben bunu sorgularım. Kusura bakmayın ama bilim çağında, hurafelerden bu kadar çok ayrıldığı bir çağda. Ben bir kaç örf ve adeti, sırf dinimiz diye takip etmek istemiyorum. Örnek isterseniz; Teravih namazları, kaza namazları, tesbih çekmek, baş örtüsü, adak adamak, hastalanınca bazı sureleri okumak vb...

k058; Kendi babandan örnek verdin. Kuran-ı öğrendi okuyor diye. Ben işine karışmam akılda vermem. Bana göre baban türkçesini okuyup anlasada sonra arapçasına geçse daha mantıklı geliyor.

Kuran-ı düşünerek, anlayarak okumamız gerek miyor mu ? Arapça sadece arap harflerini bilerek okumakla anlamak arasındaki fark bana çok ama çok büyük gelmekte. Kaç kişi okuduğu kadar hızlı bir şekilde arapçayı anlıyor? Kuran'ı arapça okumak bana göre allah yolunda birey yaptığımız için iyi birşey ama öte yandan bilmediği konular ve başkalarının sözleri, insanları doğru yaptıklarını sanarken kötüye yönlendirebilir.

İşi çatpat öğrenmek illede arapça mı olması gerekiyor. Bence hayır. Türkçe ne yaptığımı bilerek yapmak bana daha mantıklı geliyor. Salat etmek (namaz) allah a yakarmak değil mi? Eeee .. daha sı ne . Arapça okuyun daha sevap, arapça yapmak daha doğru diye diye insanlar dinden soğudu. En basit örneği; Annem belkide 100lerce kez hatim etmiştir. Annem daha kuranda ne yazdığını bile bilmiyor. Toplanmışlar 30 - 40 kişi başlıyorlar kuran-ı kerimi arapça okumaya. Arada soruyorum anneme ve arkadaşlarına; '' Ne okudunuz ? Neyi anladınız ? '' cevap olarak : kuran okuduk!!. Bana mantıklı gelmiyor. Ben ne dik kafalılık yapıyorum nede çok bilmişlik. Kendimce bir soruya mantıklı bir cevap buluyorum. Annemin yaptığı kötü bir şey var mı? tabikide yok. Allah için birşeyler yapmaya çalışıyor.

Bana göre ve kimsenin işine karışmayı da istemeden. Kendi annemden örnek vereyim. Arapçasını hızlı bir şekilde okuyacaklarına, Okusunlar bir ayetin türkçesini anlasınlar. Sonrada başlasınlar tartışmaya, sorular sorsunlar, bilgili insanlar yol göstermeğe çalışsın ve herkes kendi istediğini alsın.

Din dediğimiz kavram öyle bir hal aldı ki; sorgulanamaz, sorgulanırsa günah, sorgulayana tehtitler. Umarım yanlış anlaşılmaz, benim aklım bana düşünmem için, sorgulamam için, doğruyu bulmam için verildi. Herşeyi adabında sorgular kendi cevabımı bulurum.

Defalarca diyorum, konuda sahsi düşünceleri yada davranışları sorgulamak istemiyorum. Ben doğruyu bulmak için sorgulama yapıyorum. Buradaki arkadaşlardan tekrar Allah razı olsun ki, söylediklerimin bazılarının yanlış olduğunu görüyorum ama bazı olaylarında çok farklı anlaşıldığını. Ben bu konuyuda ttartışmak için açtım. Ne kendi kişiliğimi sorgulatmak nede yaptıklarımı sorgulatmak için.
Uzun isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi