Bugün yeryüzüne birçok yıldızın düştüğü gün... Bugün yeryüzünün ateş toplarıyla aydınlandığı gün… Bir yıldız kayıyor gökte ta derinliklere. Gecenin o ıssız karanlığında kaybolup gidiyor ve ben kutup yıldızımı bulmaya çalışıyorum milyonlarca kaybolan yıldızın arasında. İşte biri benim yıldızım, bunu çok iyi biliyorum. Hangisinin benim olduğunu ise çok daha iyi biliyorum. Gece gündüz demeden yanan ve her gece daha parlak olan yıldız benim kutup yıldızım. Ben buldum, siz kendinizinkini bulabildiniz mi acaba? Herkesin bir pusulası var hayatta kutup yıldızı gibi. Hepsi gösteriyor insana yolları. Hepimiz de seçiyoruz iki yoldan birini. Yüksek bir dağda yukarılara çıkan bir patika ve aşağılara giden, zamanı geri alıyormuşçasına, doğduğun ana götüren bir uçurum. İşte bu yollardan birini seçiyoruz. Elindeki çiçeğin, yapraklarını açmasından korkmayanlar çıkıyorlar yukarıya. Açıyor ve açmaya devam ediyor bu çiçek tüm hızıyla. Her gün daha güzel kokuyor; karşı çıkamıyor doğanın kanunlarına. Güzelliği ve kokusuyla büyülüyor herkesi. Öyleyse yeni bir karar alıyorum bugün hayatımda. Bu kararı almak için kum saatindeki kum tanelerinin akış hızından bile hızlı olmalıyım. Çok fazla zamanım yok çünkü. Ben doğadaki milyarlarca canlının arasında tek isem ve benden bir tane daha yoksa ve bunun garantisini verebiliyorsam içimdeki güzellikleri, her açıldığında kapalı bir kutuya sıkıştırıp bırakmayacağım bu günden sonra. Bu benim yapacağım en yeni şeylerden biri olacak. Biliyorum o kutu artık kapalı durmayacak. Her gün içindekiler birer birer açığa çıkacak ve yayılmaya başlayacak. Kuru yaprakların rüzgarda savrulup her tarafa yayıldığı gibi, sürekli ve hiç durmaksızın. Elimdeki çiçeğin kokusunu yayacağım dünyanın dört bir tarafına. Koklamayan kalmamalı, bilmeyen olmamalı bu eşsiz güzelliği. Sınırsız bir potansiyele sahibim ve aynı şekilde benimle birlikte aynı gökyüzünü paylaşan tüm kardeşlerim de. Dünyadaki tüm santrallerden daha hızlı çalışan bir beynim var. Ben bunun ne kadarını kullanıyorum ki? Beynime hak ettiği değeri vermiyorum. O benim için böylesine büyük fırsatlar sunarken ben, ben kendimi suçlu hissediyorum. Sınırlarımı aşacağım artık, hemen şimdi. Ben kendi kanunlarımı oluşturmak istiyorum artık. Bunu için de fazla değil hiç vaktim yok. Sessizliğin sesini duyacağım, bunu başaracağım. Duyulamayanı duyup şeffaf rengin içindeki hayalimi göreceğim. Fark yaratacağım. Dev bir fark... Böylece her başarımda daha sıkı tutunacağım yaşam sarmaşığına. Bu günden itibaren sabırlı olacağım. Buzdağlarının beni yolumdan çevirmesine izin veremem. Bir ürkek kedi yavrusu gibi yemek yemeye çalışırken yemeğimin önümden alınmasına da. Buzdağlarının arkasındaki harikaları görüp hayalime yaklaşacağım. Böylece meydan okuyacağım karşıma çıkan engellere. Her çabamda bir kazık daha atacağım toprağa, geldiğim yere. Benden bir tane daha yok çünkü. Ağaçta yakın olan dala değil, uzak olan dala uzanmaya çalışacağım. Aşılması çok güç hedefler belirleyip ne kadar güçlü olduğumu göreceğim. Potansiyelimin sınırlarlarını zorlayacağım. Bakarsınız bu sefer onlar vazgeçer önüme çıkmaktan. Pes ederler. Ne bilsinler karşıdakinin bu denli azimli olduğunu. Böyle olacağım artık. Engeller beni savuramayacak, ben onları savurup atacağım bir kenara. Sihirli değneğim olacak yanımda masallardaki gibi. Bu defa gerçek. Benim sihirli deneğim, bana yardımcı olacak ve yola devam etmemi sağlayacak. Yani kendimi alacağım hep yanıma. Onu asla bir yerde unutmamalıyım. Her yerde benimle olmalı, uykuda bile bana hayallerimi göstermeli ve ne kadar büyük bir mucize olduğumu fısıldamalı kulaklarıma. Beni sevmeli ve şefkat göstermeli. O olmadığı sürece ben bir hiçim. Bu günden itibaren dünü unutacağım. Zihnimde sadece bugün var. Bugün yaşıyorum ve öleceksem de bugün öleceğim. Bugünü dünü düşünerek geçirmeyeceğim. Başarılarımı düşünüp mutlu olmayacağım artık; çünkü daha büyük başarılara imza atacağım. Üzüntülerimi de düşünmeyeceğim. Anın avuçlarımdan kayıp gitmemesi için sımsıkı sıkacağım avuçlarımı. Aradan sızan bir an bile olmamalı; çünkü son anım olmadığını bilemem hiçbir anın. Bu yüzden bugünden sonra buna göre yaşayacağım hayatımı. Her anımı son anımmış gibi. Sanki bir daha hiç olmayacak gibi. Bunu deneyeceğim. Akarsudan akan hızlı su gibi geçmesine izin vermemeliyim hayatımın. Akarsudan ben akmalıyım. Her yere çok kuvvetli ve berrak bir şekilde, hiç olmadığım kadar. Dere tepe demeden akmaya devam etmeli ve dün olmadan gitmeliyim gedebildiğim yere. Geleceği de düşünmeyeceğim bu günden sonra. Geleceğin kaygısına yer yok bugün dururken. Yarını da dünle beraber gömdüm toprağın derinliklerine. Bu gün hayatımdaki en iyi gün olmalı. Bu gün en güzel tohumu ekeceğim toprağa. Son günüm en iyi günüm olmalı. Hayatımın sayfalarını çevirdiğimde her günün üzerinde hayatının en iyi günü yazdığını göreceğim. Bu yüzden bugün çok daha fazla kişiyle hizmet vereceğim. Çok daha fazla kişiyi mutlu edeceğim. Bugün gerçekten yaşayacağım. Bugün güneş doğdu. Bir daha doğma şansı yok. Bir daha doğabilmek için tek çaresi batmak. Benim de aynı böyle. Yarının gelmesinin tek yolu bu günü yaşayıp bitirmek ve tan vaktini beklemek. Yani hayatımdaki eniyigünü. Bu günden itibaren duygularımı kontrol etmeyi öğreneceğim. Onlara söz geçireceğim. Bu kapasiteye fazlasıyla sahibim. Kötü bir ruh halinin beni başarısız yaptığını biliyorum. Ruh halimin duruşumu ve düşüncelerimi etkilediğini de. Bugün bunlara izin vermeyeceğim. Yani ben bir gemideyim ve gemiyi ben götürüyüm hayalimdeki limanlara. Dümeni ruh halime bırakmayacağım. Rotayı hep davranışlarım belirleyecek bundan sonra. Bunu şu gerçeği bilerek başarabilirim. Düşüncelerinin davranışlarını etkilemesine izin veren zayıftır. Davranışlarının düşüncelerini etkilemesini sağlayan ise güçlü. İşte ben de güçlülerden olabilmek için: Üzüldüğümde güleceğim Korkuyorsam cesaretli davranacağım. Hastaysam iki kat emek harcayacağım. Canım sıkılıyorsa, şarkı söyleyeceğim Aşağılık duygusuna kapılmışsam, yeni giysiler giyeceğim. Kararsızsam sesimi yükselteceğim. Kendimi yoksul hissediyorsam, beni bekleyen zenginliği düşüneceğim Kendimi yetersiz buluyorsam, geçmiş başarılarımı anımsayacağım. Kendimi önemsiz görüyorsam, hedeflerimi düşüneceğim. Bugün duygularımın efendisi olacağım. Hayata 1- 0 galip başlayacağım. İlk golü ben atacağım kaleye duygularımı kontrol ederek. 2- 0 galip bitireceğim. Berabere kalacağımı anladığım an bir kazık daha atacağım toprağa. Tüm gücümle basacağım ayaklarımı yere ve dimdik duracağım. Kaygan kumların beni bir girdap gibi içine çekmesine izin vermeyeceğim. Öylesine iyi tutunacağım ki ismimi kazıyacağım asırlarca çıkmayacak şekilde tüm yumuşak zeminlere. Bu günden sonra kendimi daha çok seveceğim. Sabah uyanacağım ve dağların arkasındaki güneşi göreceğim. Bunun için uğraşacağım. Sadece ışığını değil kendisini göreceğim. Sürekli bakıp hayal edeceğim. O en ortasındaki negatif limanlardan pozitif sulara giden yolculuğu göreceğim. Tüm insanları ve tüm evreni seveceğim. Bizlere bu kadar hizmet veren ağaçları düşüneceğim, filizleri ve hayvanları. Düşünüp değerini anlayacağım ve bırakacağım filizlerimi geçtiğim her yere. Zorları beni güçlendirdiği için seveceğim. Karanlığı aydınlığı göstereceği için seveceğim. Kötüleri bana deneyim kazandırdıkları için, Yalnızlığı ve sessizliği beni düşündüreceği için seveceğim. İkilemleri bana seçim yapma hakkı verdiği için, Ölümü daha iyi yaşamamı sağladığı için seveceğim. Hayatı seviyorum bir kuş kadar özgür hissettiğim için. Yaratıcıyı seviyorum bana yaşama hakkı ve kendimi ispatlama şansı verdiği için. Ve avucumdaki kelebeği bırakacağım uçsuz bucaksız göklere. Kimsenin bulamayacağı bir yere salacağım onu. Göklerin zenginliğini anlayabilsin diye…