FİKRİ AKYÜZ 1995 yılında Kürtçüydü
CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, Kürt ve PKK sorunu ile ilgili olarak son günlerde yaşanan sürece izafeten "Bu, açılım değil saçılımdır.. Başbakan ülkenin bölünmesi isteyenlere kucak açıyor" demiş..
Aynı Anadol, iki yıl önce TBMM kürsüsünde konuşurken Radikal gazetesinin 1995 yılına ait bir nüshasını elinde sallayarak Cumhurbaşkanı Abdullah Gül için de şunları söylemişti: "Abdullah Gül bir zamanlar bu devletin temel niteliklerine aykırı düşünceler dile getiriyordu.
Bugün aynı sözleri söylemese bile aslında aynı zihniyete sahip olduğu su götürmez bir gerçek.."
Abdullah Gül'ün, devletin temel niteliklerine öz itibariyle aykırı bir düşünce serdettiğine inanmıyorum.. Olsa olsa bu niteliklerin "pratikte" bazen yanlış telakki edildiğini savunmuştur.
Ki "doğru" sözlerin gazeteye "yanlış" bir şekilde aksetmesi de ihtimal dahilindedir.
Evet Abdullah Gül'e bunları söyleyen Kemal Anadol'un siyasi özgeçmişini merak edip kısa bir araştırma yaptım.
Çıkan sonuç şu: Anadol, CHP'ye üye olmadan önce Sosyalist Birlik Partisi'nin kurucu genel başkan yardımcılığı görevini yürüten biri isimdi.
SBP'nin kurucuları arasında yer alan Anadol'un partisi niçin kapatılmıştı?
Bunu isterseniz Anayasa Mahkemesi'nin 1993 / 4 E., 1995 / 1 K. sayılı, 19.07.1995 tarihli kararından okuyalım: "SBP'nin parti programında yer alan 'Kürt sorununun bugün geldiği yer Kürt halkının uzun mücadele sürecinin ve birleşik olarak Kürt politik örgüt ve hareketlerinin varlığıyla gelinen yerdir. Son 10 yılda Türkiye açısından PKK, öne çıkan Kürt örgütü durumundadır' cümlesi ile 'Kürtlerin üniter devlet kurabilmesi mümkün olmalıdır' şeklindeki cümlesi SBP'nin kapatılmasını gerektirmektedir. Oybirliği ile kapatılmasına.."
Demek ki Anadol, kurucusu ve genel başkan yardımcısı olduğu partinin PKK'yı Kürtlerin önder örgütü olarak görmesini benimsemiş. Şimdi ben kalkıp "Kemal Anadol'un PKK'yı meşru gören çizgiden ulusalcı çizgiye kayması, samimiyetsizliğini ortadan kaldırmaz" dersem doğru bir tutum sergilemiş olur muyum?
Evet konumuz Anadol'un, daha önceki söylemlerini niye değiştirdiği hususu değildir..
Konumuz, bir siyasetçinin konuşurken 1995 tarihli bir gazete nüshasını elinde sallandırırken kendisinin aynı tarihlerde bugünkünden farklı olarak ne düşündüğü hususudur..
Dolayısıyla Anadol, bugün farklı bir zihniyete kendini dahil hissedebilir, bu onun en doğal hakkıdır..
Ama talkımı ele verirken salkımı yutmamak şartıyla!
Bugün orta yerde kangren haline gelmiş çok ciddi bir meselenin halli için elin taşın altına sokulması icap eden bir pozisyon vardır.
Gelinen nokta, elini taşın altına sokarken, taşı kaldırıp birilere fırlatmak ve böylece kafa göz yarmak değildir.
Hele hele taş bulamadığı zaman "çamuru" avuçlayıp birilerinin suratına fırlatmak hiç değildir.

farklı açıdan kemal anadolun ikiyüzlü siyaseti


CHP'Lİ MÜNAFIK KEMAL ANADOL '' YA SEV YA DA TERKET ''

Millet düşmanları böyle deşifre oldukça olacaksınız.. Hem 70 milyon hem gelecek nesillerin lanetleriyle anılacaksınız. Düşman içerdeki kolları sizi

Haberler için teşekkürler arkadaşlar süpersiniz.. CHP'nin içinin neyle dolu olduğunu çok objektif gösterdiniz bana

Kemal Anadol böyledirde peki Baykal nasıldı !

İşte;


Baykal, PKK lideriyle 1 yıl aynı partide siyaset yaptı

Başbakan Erdoğan, 'Bunlar PKK ile masaya oturacak' diyen CHP lideri Baykal'a sert çıktı: 1991 seçimlerinde PKK'nın bugünkü liderleriyle seçime girdiniz. O yollarda beraber yürüdünüz. Biz milletle beraber yürüyoruz
Erhan
SevenBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan terörle mücadele konusunda kendisini ve hükümeti eleştiren CHP liderine 'Ey Baykal' diye seslenerek, "1991 seçimlerinde SHP çatısı altında bugünkü PKK terör örgütünün liderleriyle seçime girdiniz. O kişiler SHP çatısı altında Meclis'e girdiler. Beraber yürüdüler o yollarda. Biz de milletle beraber yürüyoruz" diye konuştu.
Erdoğan, AK Parti il kongrelerinin startını dün Gaziantep'ten verdi. Konuşmasında muhalefete yüklenen Erdoğan, CHP lideri Deniz Baykal'ın kendisi hakkında 'Terör örgütüyle masaya oturacağı'nı ileri sürdüğünü hatırlatarak, şunları söyledi:

PKK LİDERİYLE...

"Gel de buna cevap verme. Ey Baykal önce sen şunu bil. Bu bayrağın üzerindeki ne o kanı, bağımsızlığın sembolü hilali, şehitlerimizin ifadesi yıldızı benimle konuşamazsın. Aramızda çok fark var. Sayın Baykal'a özellikle sesleniyorum. 1991 seçimlerinde SHP çatısı altında seçimlere girdiniz. Yanınızda kimler vardı? Seçim listesinde bugünkü PKK terör örgütünün liderleri vardı. Parlamentoya onları siz taşıdınız. O kişiler SHP çatısı altında Meclis'e girdiler. 1 yıl da beraber oldular, sonra da ayrıldılar. CHP'yi kurdular. Ötekiler de başka partiler kurdular. Beraber yürüdüler o yollarda. Biz de milletle beraber yürüyoruz." "Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır. Toprak, uğrunda ölen varsa vatandır" diyen Erdoğan, DTP'ye sert uyarılarda bulundu. Erdoğan, "Legal siyaset yapmak isteyenler, legal sivil toplum hareketinde olmak isteyenler, terör örgütünü hiçbir zaman desteklemeyecek. O zaman çık açıkla. Bu terör örgütü ile uzaktan yakından ilgimiz olamaz de. Çek at, evirip çevirme" dedi.

Zübeyir Aydar'ı kastetti

Başbakan Erdoğan, Baykal'a PKK lideriyle aynı partiden Meclis'e girdin' derken, 1991 seçimlerinde HEP'li Zübeyir Aydar da SHP listesinden seçilip bir yıl aynı partide siyaset yapmasını hatırlattı.

OPERASYONLAR SÜRECEK

Erdoğan, askeri operasyonların bitirilmesini isteyen DTP yöneticilerine cevap verdi: "Neden operasyonlar dursun? Güvenlik güçleri görevini yapıyor. İstihbarat alınca gereğini yerine getirir. Bunu şehirde de yapar, kırsalda da yapar. Ancak bunu zevk için yapmaz. Bu operasyonları yapacağız, durmak yok. Devletin güvenlik gücüne silah bırak nasıl dersin. Bunun bedeli ne olursa olsun operasyon yapılacak. Yoksa siz de dağda kardeşleri olanların buradaki vekilleri misiniz? Maalesef dağda kardeşleri olanları var. Aslında kanun da çıkardık. Dönmediler."

http://yenisafak.com.tr/arsiv/2006/nisan/10/p02.html