04-15-2010, 16:20 | #1 |
Kent Dindarlığı- Mehmet Altan
Kitabın genel tanıtımı yüce google aracılığı ile bulunabilir deyu kopyala yapıştır yapmıyorum.
İşaretlediğim bazı kısımları burada paylaşayım dedim: "Dindar olduğunu ileri süren kesimin gündemi siyasi gündemle sınırlı kaldığı müddetçe kitleler derinde yüzmeyi öğrenmek yerine sığda boğulmamaya çalışmaktan başka ne yapabilir." "Eğitimi, donanımı, dünya hakkında yeterince bilgisi olmayan bir insana birisi, normal şartlar altında ulaşamayacağı bir konumda, siyasetin ya da piyasanın ona verdiği maddi manevi değerin üstünde bir imkan sunarsa kendisine kayıtsız şartsız biat edilmesini sağlamış olur. Başarılı ve kimseye ihtiyaç duymayan bir Müslüman'ın kurumsallaşmış bir inanç topluluğuna biat etmesine gerek kalır mı? Bileğinin hakkıyla, tecrübeyle, görgüyle, kimseye biat etme gereği duymadan piyasadan rahatlıkla para kazanan başarılı biri, kimseye minnet etmeyecek durumdadır. Toplumsal bir lidere bağlılık, onu eleştirmeme, her dediğini yapma Müslümanların önündeki en büyük engeldir. "Ben bu ülkenin vatandaşıyım, para kazanıyorum, vergi veriyorum, hayatımı kurarım, çocuğumu istediğim okulda okuturum, yabancı dil öğrenip kendimi geliştiririm" dyen birey olmak yerine, "biz garibanız, elimizden birşey gelmez, birisi beni sahiplensin" diyerek kalabalığa karışıp işini yürütme; gelişmeyen, geliştirmeyen dinsel toplulukların, dolayısıyla çıkar odaklı bir biat anlayışının topluma da sirayet ettiği, dindarları rencide etmesi gereken siyasallaşmış bir din anlayışının göstergesidir." "Türkiye'de kişinin doğruları söylemesi ve tek başına ayakta kalabilmesi için donanımıyla da vazgeçilmez olması gerek. Yetersiz bir donanımla doğruları söylemeye kalkışan, parçalanıveriyor. Doğruları dile getirirken önemli olan, cesaret değil; cesaret ile maharetin eşit olması."
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|