Kılıçdaroğlu'yla Dalgasını Geçti





"Dokunulmazlığının kaldırılmasını talep eden dilekçe hazırlamışsın Kemal Abi.. Üstelik dilekçeyi cebinde gezdiriyormuşsun.. Nitekim dün çıkartıp gösterdin.."

Hikmet Genç/ Star

Kemal Abi neden tutuklanmak istiyor?!...

Ağzına geleni söyledin, saydırıp durdun Kemal Abi..

Militan yargı...

Siyasallaşmış yargı...

AK Parti’nin arka bahçesi yargı..

Silivri toplama kampı...

Onlara yargıç demeyi içime sindiremiyorum...

Sonra da, ‘Nee ?!.. Fezleke mi?, bana ha ?!’ diye çıkışıyorsun Kemal Abi...

Sanki ilk defa duyuyorsun... Elitaş açıkladı da öğrendik.. TBMM’de 500 fezleke varmış... Yani neredeyse vekil başına bir fezleke düşüyor!...

Hem sana niye olmasın abi?.. Fezleke bu.. Her vekilin başına gelebilir!...

Erdoğan dedi ya, ‘başbakan, başbakan yardımcıları için fezleke var da...’

E haklı be Kemal Abi.. CHP Başkanı için fezleke hazırlanamaz diye bir kural mı var ?...

Osman Kaçmaz’ı hatırlar mısın Kemal Abi?..

Erdoğan’ın 2000 yılında yaptığı bir konuşma yüzünden yargılanmasına karar vermişti o ağır ceza mahkemesi başkanı.. Ve onun çabalarıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Erdoğan ile ilgili fezleke hazırlayıp dokunulmazlık sebebiyle dosyayı TBMM’ye gönderme kararı aldı..

Kaçmaz’dan Cumhurbaşkanı bile kaçamamıştı!.. Üstelik fezlekeye bile ihtiyaç duymadan yargılamak istemişti cumhurbaşkanını...

O zamanlar gıkınız çıkmıyordu be Kemal Abi...

Halkın yarısının oyunu almış olan iktidar partisi hakkında kapatma davası açıldı.. Sizin başkan ne demişti; ‘Şeriatın kestiği parmak acımaz!..’

E madem öyle, fezleke niye acıtıyor?.. Sorun 'Şeriat'ta mı Kemal abi?!...

Dokunulmazlığının kaldırılmasını talep eden dilekçe hazırlamışsın Kemal Abi.. Üstelik dilekçeyi cebinde gezdiriyormuşsun.. Nitekim dün çıkartıp gösterdin..

Ee şimdi n’olucak Kemal Abi?!.. Gösterdin bir defa, verecek misin onu TBMM’ye!...

Abi ben anladım senin taktiğini..

Şimdiye kadar hep denedin..

Erdoğan gecekonduya gidip garibanla yemek yedi, sen de gecekondu ziyaretlerine başladın..

Erdoğan camiye gitti.. Sen de gittin.. Namaz kılmasan da cami avlusunda namaz vaktine kadar cemaatle sohbet ettin...

Erdoğan sınır karakoluna gitti, sen de gittin.. Üstelik siperde nasıl ayakta durulacağını göstererek askerliğin kitabını yeniden yazdın!..

Erdoğan Kur’an okudu.. Sen o kadarını bilemedin ama şehitler için ‘El Fatiha’ çekip ellerini kaldırdın...

Erdoğan Somali’ye gitti.., Tam tutturamadın ama Somali sınırını gördün en azından...

Şimdiye kadar bunlar bir işe yaramadı, değil mi Kemal Abi?..

Düşündün taşındın, fezleke fırsattır dedin...

Zira Erdoğan yargılandı, yattı, çıktı ve Başbakan oldu.. Bu işin yolu buradan geçiyor diye düşündün..

Niyetin yargılanıp içeri girmek ve Başbakan olarak çıkmak, değil mi Kemal Abi?...

İyi de be abi bu suçtan seni içeri tıkmazlar!..

Hani yargının bağımsız(!) olduğu o eski günler olsa, ‘oku şiirini, gir içeri..’ diyeceğim ama !...

O imkan da yok biliyorsun...

Abi en iyisi o dilekçeyi hiç verme...

N’olacak ki; ‘cebimden çıkarttığım o dilekçe, nüfus müdürlüğüne yazdığım dilekçeydi..’ deyip kıvır!..

İnan kimse yadırgamaz Kemal Abi!!...

Kaynak:http://www.aktifhaber.com/kilicdarog...ti-545039h.htm

Her içeri giren başbakan olsaydı.... Dışarda adam kalmazdı heralde

anında içeri girmem gerek...
Başbakan olmam lazım...