![]() |
#1 |
![]() ![]() Erdoğan ile Esad'ı benzeten Kılıçdaroğlu'na cevap Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, çeşitli temaslarda bulunmak üzere Brüksel'de.. CHP lideri Kılıçdaroğlu, Brüksel'deki temasları kapsamında açıklamalarda bulunurken, Başbakan Erdoğan'ı Suriye Devlet Başkanı Esad'a benzetmişti. TEPKİ ÇEKEN ERDOĞAN - ESAD BENZETMESİ Kılıçdaroğlu'nun Erdoğan'la Esad kıyaslaması AP Sosyalist Grup Başkanı Hannes Swoboda'nın da tepkisini çekti. SOSYALİST BAŞKAN TEPKİ VERDİ Swoboda, önce yazılı bir açıklama yaparak "Politikaları meşru olarak eleştirilse de Erdoğan, Suriye halkına yönelik savaş ve teröre devam eden Esad'la kıyaslanamaz" dedi, sonra da Kılıçdaroğlu ile olan randevusunu iptal etti. DÜZELTME YOKSA RANDEVU DA YOK Vatan'dan Kıvanç El'in haberine göre, Swoboda Kılıçdaroğlu ile saat 17:00'deki görüşmesini de, "Düzeltme yapmazsan görüşemeyiz" diyerek askıya aldı. KURMAYLARLA ACİL TOPLANDI Bu gelişme üzerine Kılıçdaroğlu, beraberindeki kurmaylarıyla kısa bir toplantı yaptı. Toplantıdan, "Genel Başkan'ın sözleri yanlış algılandı. Yanlış algılamayı gidermek için Swoboda'nın makamına gidelim" kararı çıktı. Bu esnada AP Başkanı Martin Schulz ile görüşmeye geçildi. Konu ona da iletildi. Ancak Schulz'un araya girmesi de Swozoba'nın kararını değiştirmedi. KILIÇDAROĞLU KAPIDAN DÖNDÜ Planlanan saatte, 17:00'de Swoboda'nın makamına giden Kemal Kılıçdaroğlu ve beraberindeki heyete, Sosyalist Grubun danışmanı tarafından "Düzeltme olmazsa görüşme olmaz" denildi. Kılıçdaroğlu da, "Görüşmek anlamsız o zaman" diyerek kapıdan geri döndü. Bu kriz üzerine "protokol" odasına geri dönen Kılıçdaroğlu, kurmaylarına, "Hem ifade özgürlüğü diyorlar, hem de açıklamamıza müdahale ediyorlar. Sosyalistlere yakıştıramadım. Görüşme yapmayalım" dediği öğrenildi. Kılıçdaroğlu, bu konuda açıklama yapmak üzere Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu'nu görevlendirdi. CHP heyeti adına resmi açıklama Loğoğlu tarafından yapıldı. Açıklamalada şöyle denildi: CHP'DEN İLK AÇIKLAMA "Kemal Kılıçdaroğlu, AP çatısı altında çok yararlı ve verimli temaslar yapmıştır. Ağırlık noktasını Sosyalist ve Demokratlar grubuna yaptığı konuşma ve konuşmanın ardından verilen cevaplar işin esasını oluşmuştur. Çok olumlu tepkiler aldık. Swoboda basın toplantısından ayrıldığı sırada Erdoğan'ın Kılıçdaroğlu'na yönelik eleştiriler üzerine, yani Swoboda'nın olmadığı bir bölümde sorulan soru üzerine Kılıçdaroğlu, demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları bağlamındaki eksikliklere işaret etmek amacıyla Başbakan ile Esad arasında bir paralellik kurmuştur. Kurduğu bu paralelliğin Swoboda da bir rahatsızlık yarattığını öğrendik. Kendisiyle görüşmeye gittiğimizde yardımcıları tarafından bize ifade edildi. Rahatsızlığın bize ifade edilmesinden sonra Kılıçdaroğlu, Swoboda ile görüşmenin uygun olmayacağını belirterek, görüşme mahalinden ayrıldı. Konu bundan ibarettir. Bulunduğu çatı AP, AP hangi değerleri koruyan savunan bir kurumdur. Demokrasi, insan hakları, özgürlükler, hukuk ve özellikle de ifade özgürlüğü. Dolayısı ile bu çatıda ifade özgürlüğünün şurası fazla, burası eksikti tartışmalarının yararsız olduğunu aykırı olduğunu hele hele bir sosyal demokrat grubunun başkanlığını yapan bir politikacıya yakıştıramadım. İfade özgürlüğüne saygı duyulması gerektiğini ve saygının herkesçe gösterilmesi gerektiğini düşünüyoruz." ensonhaber
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() Ya bu adama ne demeli ülkeden çıkma bari kendi adamlarına rezil bari olmazsın..
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
![]() ![]() |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
![]() ![]() |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#5 |
![]() Swoboda'nın sözleri gerçekten ibretlik ve altı çizilesi sözler. Avrupa Birliği neden bizim için bir hayalden ibaret işte kanıtı. Türkiye'de sosyal demokrat olduğunu iddia eden bir parti aşırı milliyetçi, seçmenlere, seçilenlere ve demokrasiye saygısız olursa işte böyle Avrupa'da sosyal demokratlarca paparayı yer.
AP Sosyalist Grup Başkanı Swoboda'nın ders çıkarılması gereken ibretlik sözleri: "Bu ifade özgürlüğüyle değil, saygıyla ilgili bir durum. Sayın Kılıçdaroğlu bizim grubumuzun bir misafiriydi ve bu açıklamaları Sosyalistler & Demokratlar paneli çerçevesinde yaptı. Bir ailenin misafiri olup, sonra bu ailenin duygu ve düşüncelerine karşı çıkan açıklamalarda bulunmazsınız, bunu kabul edemem. Bu durum, ev sahibinize saygısızlık ve misafirperverliğin kötüye kullanılmasıdır." "Erdoğan ile ilgili eleştirilerimi defalarca dile getirdim, ancak kişiliğine saygı duymak zorundayım. Sayın Erdoğan, demokratik bir ülkenin demokratik yollarla seçilmiş başbakanıdır. Kendisine yönelik tüm eleştiriler bir yana, Erdoğan'ı cani bir diktatörle kıyaslayamam." "Türkiye'de, hükümette tekrar yer almak isteyen bir parti için, Kürt sorunundan Suriye'ye kadar çözülecek pek çok konu var. Bunca yıldır hükümette yer almamaları tesadüf değil, ancak bunu yapmak isteyen bir parti sorumlu hareket eder." Kılıçdaroğlu'na yönelik açıklamasını "Türk hükümetinin baskısıyla yaptığı" yönündeki iddiaları da değerlendiren Swoboda, şunları söyledi: "Bu gerçekten bazı insanların nasıl çılgınca bir düşünce yapısına sahip olduğunu gösteriyor. Madem böyle düşünüyordu, niye bizi ziyarete geldi? Bence (Kılıçdaroğlu) biraz dikkatli davranmalı ve bazı danışmanlarını çevresinden uzaklaştırmalı, çünkü bu konularda ona kötü tavsiyelerde bulunuyorlar. Partisinin liderliğini ele almalı ve partiyi 21. yüzyıla taşımalı." CHP'nin acilen demokratların hakimiyetine ihtiyacı var aksi halde Avrupa'daki sosyal demokratlarla buluştuğu zaman sürekli anti-demokratik açıklamalarıyla rezil olacaklar. CHP maalesef cunta zihniyetinden kurtulamadı, demokrasiye, demokrasi ile seçilenlere saygı duymayı öğrenemedi. Baykal gibi bir adam CHP'nin başındayken Erdoğan'ı Menderes'in idamını hatırlatarak tehdit etmemiş miydi zaten? Neden CHP sorumluluk almaktan korkuyor acaba? Altında kalmaktan mı korkuyor? Çünkü demokrat olduğu anda, iktidara talip olduğu anda seçilebilir fakat buna yeltenmiyor; derin devlet ile kontrolü elinde tutmak istiyor, iktidar olmak derdi değil, muhalefet olsun fakat kontrol kendisinde olsun. Zamanında Celâl Bayar şöyle demişti: "İmkan verseler de şu CHP'ye nasıl muhalefet yapılır göstersem." Çünkü CHP bugün de seneler öncesinde de hep yıkıcı olmuştur, muhalefeti hiç becerememiştir, sadece ağzına geleni söyleyerek her şeyi eleştirmiştir. Maksat karşı gelmek. Şimdi de Esad ile seçilmiş bir başbakanı benzetince de, seçilmiş bir başbakana diktatör deyince de, demokrasiye saygısız olunca da böyle paparayı yiyorlar Avrupalı sosyal demokratlarca ve yemeye de devam ederler. Türkiye'nin daha iyi yerlere gitmesi CHP'nin demokratlaşmasına bağlı. Mesela CHP'nin AK Parti'yi AB reformlarndan vurması, oradan eleştirmesi gerekiyor bence. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#6 |
![]() Bahtsız Bedevi
Gitti Rezil Oldu Geldi... |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#7 |
![]() CHP gibi bir partiden demokrasi konusunda nasıl açıklamalar geliyor? CHP hiç bir demokratik seçimde iktidar olamamış bir partidir. Yıllarca ülkeyi tek partili rejimle yönetenlerin partisi CHP'de bir genel başkan seçimi yapıldığında mevcut genel başkanın karşısına muhalif bir aday çıktığında sandalyeler havada uçabiliyor. Veya partinin genel başkan yardımcısı partinin genel başkanından farklı bir görüş beyan ettiğinde istifa ettirilebiliyor... Kendi içinde bile demokratik olmayan bir parti.
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#8 |
![]() CHP yine yersiz ve boş konuşmasının faturasını ağır ödedi
![]() Arupalı muhatabı bile halkını katleden bir adamla kendi başbakanının kıyaslayan bir adama tahammül edemedi.. Ülkesinde zırvaladığı yetmezmiş gibi başbakanı şikayetleriyle Arupaya şikayet edecek güya... Atalarımız boşuna dememiş zırva tevil götürmez.. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 3 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 3 Misafir) | |
|
|