![]() |
#1 |
![]() OLAY KİTABIN YAZARI CAFESİYASET'E KONUŞTU
![]() 11 Mart 2009 10:13 Henüz bilboardlara çıktığında bile olay olan ve büyük tartışmalara yol açan "Dosyacı Kemal’in Dosyası" adlı kitabın yazarı Akif Bülent'i herkes merak ediyor, ancak ulaşamıyordu. Cafesiyaset Akif Bülent’e ulaştı ve merak edilen bütün soruları kendisine sordu. Akif Bülent kimdir? -Kadir Topbaş ve Melih Gökçek’le irtibatı var mıdır, kitabı yazmak için destek aldı mı? -Niçin böyle bir kitap yazdı? -Kemal Kılıçdaroğlu’nun yaptığı suçlamalara ilişkin ne diyor? -Bilboard ilanları organize bir iş mi? Bütün bu soruların cevaplarını, “Olay yazardan” cafesiyaset farkıyla aldık. İşte o söyleşi: -Öncelikle herkesin merak ettiği bir soruyla başlamak istiyorum: Akif Bülent kimdir? Akif Bülent: Hayali bir yazar değilim… En az Kemal Kılıçdaroğlu kadar gerçeğim. Akif Bülent benim için dünyanın en büyük iki kıymetinin isimlerinden oluşan bir müstear ad. 6 aydır bu isimle yazılar kaleme alıyorum. Kemal Kılıçdaroğlu için oluşturulmuş bir isim değil. Müstear isimle yazı yazma geleneği de asırlardır var. Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk de, Kurtuluş Savaşı’na giden süreçte, İstanbul’dayken Minber adlı bir gazetede müstear isimle yazılar yazmıştı. Müstear isimle yazmak, son derece doğal bir tercih. -Gerçek isminiz merak ediliyor. Kemal Kılıçdaroğlu, sizi dolandırıcı olmakla, delikanlı olmamakla suçluyor. Akif Bülent: Delikanlılık… Mert olmak, dürüst olmak, bir ideal uğruna karşılık beklemeden fedakârca gitmek, sevmek, içi dışı bir, göründüğü gibi olmak ve benzeri erdemleri ifade eder benim için. Bu erdemlerin tamamını üzerimde taşıdığıma inanıyorum. Müstear isimle yazmam tamamen bir tercih. Rant sağlamak için veya korktuğum için değil. Kılıçdaroğlu ve delikanlılığa gelince… Bence bu iki kelime birbirine gece ile gündüz kadar zıt. Dolandırıcılık suçlamasına ne diyorsunuz? Akif Bülent: Kılıçdaroğlu bu alelacele suçlamalarıyla bana ve bu dönemi yazacak diğer yazarlara ilham veriyor. Kendisi hakkında ikinci bir kitap yazmaya karar verirsem, adını şimdiden koydum: ORGANİZE GAF. Geçmişimse Kemal Kılıçdaroğlu’nun ağzına almaması gerektiği kadar temiz. -Kitabı yayınlamak ve bilboardlara ilan verebilmek için destek aldınız mı? Akif Bülent: Bazı yayın organlarında iddia edildiğinin aksine, ne Kadir Topbaş ne Melih Gökçek ne de bir başkasından en küçük bir destek almadığım gibi bu konuda en küçük bir girişimim olmamıştır. Bilboardların yayınevi tarafından sözleşmesi yapılarak kiralandığını biliyorum. Kılıçdaroğlu’nun seçim bilboardlarıyla yan yana gelmiş olduğunu ise basından öğrendim. Ancak abartıldığı gibi değil, iki üç noktada böyle bir kesişme olmuş. Tabi bu durum da hayatlarını komplo teorileri üzerine oturtanlara büyük bir fırsat vermiş. -Kitabın zamanlaması ve içeriğiyle ilgili ne diyeceksiniz? Akif Bülent: Yazar kitabını hangi kaygıyla kaleme alırsa alsın okunmasını ister. ABD Başkanı Obama hakkında peş peşe kitaplar yayınlanmaya başlandı. Bundan bir yıl önce Obama kitapları satar mıydı? Kılıçdaroğlu’nu konu alan bir kitap yazılacaksa şimdi değilse ne zaman? Kitabın içeriğine gelince… İşte asıl önemli olan konu bu… Bazı yayın organlarını “yandaş medya” diye suçlayanlar, nedense kitabın içeriği hariç her konuyla ilgileniyorlar. “Kılıçdaroğlu yandaşlığı” meşru, Recep Tayyip Erdoğan yandaşlığı olamaz… Herkes hakkında kitap yazılabilir, Kemal Kılıçdaroğlu hakkında yazılamaz! Doğrusunu isterseniz kitabın içeriğiyle neredeyse kimse ilgilenmiyor. Olayın sansasyonel boyutu gündemde tutulup, konu magazinleştiriliyor. Bu duruma çok içerliyor ve üzülüyorum. Kemal Kılıçdaroğlu hakkında üstelik bir değil, on değil, neredeyse yüzlerce belgeli suçlama var. Kaldı ki ortalıkta dürüstlük abidesi gibi gezen birine “bu belgeler neyin nesi, niye bunlara açıklık getirmiyorsun?” diye kimse hesap sormuyor. Hesap sorma işini Kemal Bey tekeline almış. O yalan yanlış her kişi ve kuruma dilediğini sorabilir, ama ona sorulursa dünya yerinden oynar! -Akif Bülent’in söylemek istediği başka bir şey var mı? Akif Bülent: Aslında çok şey var. Geldiğimiz süreçte her zaman olduğu gibi “yaprak” görülüyor, “orman” görülmüyor. Kitabın yazarı, ismi, bilboardlar her şey tartışılıyor ama Kılıçdaroğlu hakkındaki iddialarla ilgili kimse bir şey demiyor. Nasrettin Hoca fıkrası gibi. İnsanın “Hırsızın hiç mi suçu yok” diyesi geliyor. Sitem boyutlu bu sözlerimi bir istekle bitirmek istiyorum: Kemal Kılıçdaroğlu, Şaban Dişli, Mir Dengir Fırat, Melih Gökçek, Kadir Topbaş ve hükümetin geneli hakkında sürekli dosya açıklıyor, hesap soruyor. Ben de özellikle Kadir Topbaş ve Melih Gökçek’e sesleniyorum: Lütfen kitabımda ortaya attığım belgeli suçlamaları Kemal Kılıçdaroğlu’na sorun.
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|