AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan, AK Parti'yi aşırı uçlarda gezen, radikal bir hareket gibi göstermenin doğru olmadığını belirterek, ''AK Parti, tüm Türkiye'yi kucaklayan bir merkez partisidir'' dedi.

Erdoğan, AK Parti Mardin Gençlik Kolları 2. Olağan Kongresi'nde yaptığı konuşmada, 14 Ağustos 2001 yılında kurulan AK Parti'nin kuruluşundan 1.5 yıl sonra yapılan genel seçimlerde iktidara yüzde 34 oy olarak geldiğini hatırlattı. Erdoğan, 22 Temmuz 2007'de yapılan seçimlerde de yüzde 47 oy alarak iktidarlarına devam ettiklerini ifade etti.

Yola çıkarken 70 milyon vatandaşa ''şucudur, bucudur'' diye bakmadıklarını, insan olarak değer verdiklerini kaydeden Erdoğan, felsefelerinin ''yaradılanı yaradandan ötürü sevmek'' olduğunu dile getirdi.
Erdoğan, bugünkü Türkiye'nin AB ile müzakerelere başlamış, demokratik, laik, sosyal, hukuk devleti anlayışını kökleştirmiş bir Türkiye olduğunu belirterek, "Bugünkü Türkiye, demokratik ve ekonomik istikrarını sağlamış, dünyanın zirvesine yürüyen bir ülkedir. Kimse Türkiye'yi geri götüremez. Kimse Türkiye'yi üçüncü sınıf ülke gibi gösteremez. Biz, gecesini gündüzüne katıp milletine, ülkesine, bayrağına kendisine adamış bir partiyiz. Bunun için yola çıkarken (tek millet, tek bayrak, tek devlet) dedik. Milletimiz artık, kendisini küçümseyenlerin ürettikleri karanlık senaryolara inanmayacak kadar aydınlanmıştır. AK Parti'yi aşırı uçlarda gezen, radikal bir hareket gibi göstermek doğru değil. AK Parti tüm Türkiye'yi kucaklayan bir merkez partisidir. Türkiye'nin her şehrinde her bölgesinde varlık gösteren bir parti. Demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletinde ona yakışanı yapmak AK Parti'ye nasip olmuştur. Biz seçkinci bir parti değiliz. Bu parti milletin, gönlünden, ruhundan doğdu, bu partinin patronu millettir, millet. Bunu böyle biliniz" dedi.

Erdoğan, konuşmasında adaletin herşey olduğunu belirterek, "Ve buna her zamankinden çok daha muhtacız. Ama biliyorsunuz ki merhamet de çok güzel bir şey, sevgi çok güzel birşey. Mardin'de şu anda farklı kimlikler var mı? Var. Farklı inanç grupları var mı? Var. Bir arada yaşayabiliyorlar mı? Yaşayabiliyorlar. İşte bu bize medeniyetin yüklemiş olduğu misyondur. öfkeyle değil sevgiyle, çatışmayla değil muhabbetle, karşı karşıya gelerek değil kardeşlikle, yan yana, omuz omuza, el ele bu ülkenin yarınlarını hep birlikte sağlayacağız" diye konuştu.

Kongre, Atatürk Spor Salonu'nda yapıldı. Partililer, kongreye yoğun ilgi gösterdi. Erdoğan, yoğun tezahüratlar altında konuşmasını yaptı.

Salonda bulunanlar zaman zaman ''AK Parti'ye uzanan eller kırılsın'' ve ''Seninleyiz her zaman, Recep Tayyip Erdoğan'' biçiminde sloganlar attılar.

Kongreye, Mardin'deki Deyrülzafheran Manastırı Metropoliti Nuri Saliba özmen de katıldı.
Kongrede ayrıca, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin çelik, Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer çağlayan, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Haluk İpek, AK Parti Kadın Kolları Başkanı Fatma Şahin ve AK Parti Gençlik Kolları Başkanı Hakan Tütüncü de bulundu.


'BİZE UZANAN ELLERİ KIRMAYACAĞIZ'

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Şanlıurfa'da yaptığı konuşmada da partisi hakkında açılan kapatma davasıyla ilgili mesajlar verdi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Tek başımıza kalsak da demokrasiye ve milletin iradesine sahip çıkmaya devam edeceğiz. Bu ülke, bu millet dar anlayışlı kalıplara sığmayacak kadar büyüktür" dedi.

Erdoğan, "Biz öyle bir medeniyetin mensuplarıyız ki öyle bir kültürün anlayışının sahibiyiz ki orada Yunus ve Mevlana var. Biz onun için bize uzanan ellerin kırılmasını değil, bize uzanan ellerin bizde şefkat eli olmasını temenni ederiz, buna çalışıyoruz. İstiyoruz ki herkes sorumluluk duygusu ile hareket etsin; bu ülkenin, milletin menfaatlerine zarar verecek davranışlardan kaçsın" diye konuştu.

Partisinin Kadın Kolları 2. Olağan Kongresi'ne katılmak üzere Şanlıurfa'ya gelen Başbakan Recep Tayip Erdoğan burada halkın büyük sevgi gösterileriyle karşılaştı. Geceyi Polisevi'nde Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan ile Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ile birlikte dinlenerek geçiren Erdoğan, kongre saatine kadar burada kaldı.

Kongrenin yapılacağı Atatürk Spor Salonu'na otobüsle giden Erdoğan'a yol boyunca sevgi gösterilerinde bulunuldu. 2 helikopterin güvenlik önlemi aldığı güzergahta Erdoğan, çocuklara oyuncak dağıttı. Salona gelen Erdoğan'a büyük sevgi gösterisinde bulunan Şanlıurfalılar 'Türkiye seninle gurur duyuyor' sloganlarıyla karşıladı.

Burada bir konuşma yapan Başbakan Erdoğan, partisine açılan kapatma davasını değerlendirerek, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a yüklendi. Türkiye'nin 50 senelik meseleleriyle uğraştıklarını söyleyen Erdoğan, büyük hukuk reformları yaparak eğitimde, sağlıkta, konut edindirmede tıkanan yolları aştıklarını ve milletin yanında olduklarını söyledi.

"ÜLKEYİ DÜŞÜNMEK SADECE İKTİDAR PARTİSİNİN GÖREVİ DEĞİLDİR"

Türkiye ekonomisini rehin alan enflasyonu indirerek, ihracatı 3 kat artırdıklarını vurgulayan Başbakan Erdoğan, "Ülkemizin çıtasını sürekli yükselttik, daha da yükselteceğiz. Geçmişinden değil yarınlarından gurur duyacak bir hedefimiz var" şeklinde konuştu.

Konuşmasının büyük bir bölümünü partisi hakkında açılan kapatma davasına ayıran Erdoğan, şöyle devam etti: "Bu ülkede yaşayan herkesin milletine, ülkesine karşı görevleri vardır. Önemli görevlere gelmiş kişilerin sorumlulukları daha çoktur. Bu ülkenin geleceğini düşünmek sadece iktidar partisinin görevi değildir. Türkiye'nin uluslararası itibarını saygınlığını düşünmek sadece AK Parti'nin görevi midir? Türkiye'nin güven ve istikrarını düşünmek sadece AK Parti'nin görevi midir? Türkiye'nin ekonomik ve reformlarını düşünmek sadece AK Parti'nin görevi midir? Ama tek başımıza kalsak da demokrasiye ve milletin iradesine sahip çıkmaya devam edeceğiz. Biz öyle bir medeniyetin mensuplarıyız ki, öyle bir kültürün, anlayışın sahibiyiz ki orada Yunus ve Mevlana var. Biz onun için bize uzanan ellerin kırılmasını değil, bize uzanan ellerin bizde şefkat eli olmasını temenni ederiz, buna çalışıyoruz. İstiyoruz ki herkes sorumluluk duygusu ile hareket etsin bu ülkenin, milletin menfaatlerine zarar verecek davranışlardan kaçsın. Bugüne kadar sebep olunan krizler hep yapanın yanına kar kaldı. Ekonomik krizlerin müsebbipleri bir gecede milleti fakirleştirdi. Hiçbir şey olmamış gibi hayatlarına devam ettiler. Demokrasimiz nice yanlışlara maruz kaldı ve bedeller ödendi. Yapılan hataların keyfi davranışlarının bedelini millet ödedi. Bu ülkenin itibarını zedelemeye, bozmaya, milletin iradesini hiçe saymaya, hukuk sistemini tartışmalı hale getirmeye kimsenin hakkı yoktur. Gerilimler ve krizler üreterek bu ülkenin kaynaklarını heba etmeye kimin hakkı vardır. Kimse bu vebalin hakkını taşıyamaz. Bu ülkenin huzurunu kaçıranlar iradesini hiçe sayanlar onu değersiz sayanlar kendini milletin ahını almaktan kurtaramazlar. AK Parti birinci sınıf demokrasi yolunda önemli mesafeler almıştır. Toplumun gerisinde kalan dar kalıplarını çoktan aşmıştır. Türkiye'yi çağdaş dünyadan koparmaya çalışan o bağnaz anlayışlar bu milletin gündeminden tasfiye olmuştur. Kimse Türkiye'yi geri götüremez. Kimse Türkiye'yi 3. sınıf gibi bir ülke gösteremez. Bu ülke, bu millet dar anlayışlı kalıplara sığmayacak kadar büyüktür."

"HAYIRLI BİR İŞ YAPMAK GİBİ DERDİNİZ YOKSA, BEYLER BARİ GÖLGE ETMEYİN"

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ı üstü kapalı eleştiren Başbakan Erdoğan, "Hayırlı bir işi yapmak gibi bir derdiniz yoksa beyler bari gölge etmeyin. Yahu bir gün yastığınıza başınızı koyduğunuzda millet için ülke için ne yaptınız diye koyun. Allah aşkına son gelişmeden sonra bir tek zil takıp oynamadıkları kalanlara söylüyorum. Arzu ederseniz Şanlıurfa'nın meydanları müsaittir. Ama yer bulamazsınız. İşte millet meydanlarda, caddelerde demokrasi budur. Kararı burası verecek. Demokrasiye sahiplenmek, cumhuriyet bu ve cumhur budur. Nasıl bir demokrasi, nasıl bir özgürlük, nasıl bir istikrar istiyorsunuz. Onların sadece eskimiş yasakçı fikirleri vardır. Milletin fikirlerine saygı göstereceğine nasıl yok etmeyi düşünürler. Hukuk devletini geliştirmek yerine zorlamaktan yana karşı karşıya nasıl getirmeyi düşünür. Onlar çağdaş dünyayla bütünleşen demokratik bir ülke değil otoriter bir devlet kurmayı düşünüyorlar" dedi.

Bu ülke için hayalleri olduğunu ifade eden Erdoğan, gecesini gündüzüne katarak milletine ülkesine adamış bir kadro olduklarını söyledi. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yola çıkarken bunu söyledik; tek millet, tek vatan, tek bayrak, tek devlet dedik yola koyulduk. İnanıyorum bu yürüyüşümüzü anlamayanlar var ama anlayacaklar. Çünkü benim milletim bunu anlamayanlara sandıkta anlattı, yine anlatacak. Bizim milletimize hizmet etmekten başka bir şeyimiz yok."

"RAHATSIZ OLDUKLARI AK PARTİ DEĞİL MİLLET İRADESİDİR"

Etnik milliyetçilik terimlerine de vurgu yapan Erdoğan, ayrımcı politikalar yanında olmadıklarını ve hep birleştirici olduklarının altını çizdi. Erdoğan, şöyle dedi:

"Anlasınlar artık, bunların rahatsız olduğu AK Parti değil millet iradesidir. Korktukları AK Parti değil millet egemenliğidir. Bunların zarar verdiği AK Parti değil demokrasi ve hukuk devletidir. Büyük bir ülke, güçlü bir millet, istikrarlı bir Türkiye'den rahatsız mısınız ? Ne bunların cevabını ne de vebalini ödeyebilirsiniz. AK Parti'yi terör ve şiddetle yan yana göstermek, en hafif tabiriyle gayri ciddiliktir. Akla karayı karıştırmaktır. Yerle-gök, gece ile gündüz, yalanla- gerçek arasındaki mesafe AK Parti ile şiddet arasındaki mesafe gibidir. İster başka ideolojiler olsun, ister farklı olsun, AK Parti her türlü şiddet ve fanatizmin karşısında olmuştur, aşırı uçlarla mücadele etmiştir, etmeye de devam edecektir. Yolumuz, çizgimiz bellidir. Bundan sonra da demokratik, laik, sosyal hukuk bir cumhuriyetin gerekliliğini yapacağız, durmak yola devam diyoruz."


(Cihan - AA)