AK Gençliğin Buluşma Noktası
Kitaplar ve Dergiler Kitaplar ve Dergi içerikleri, değerlendirme ve tavsiyeler.



Cevapla
Seçenekler
 
Alt 09-04-2009, 14:25   #1
Kullanıcı Adı
LeyaL
Arrow Kırk Yedi (Semerkand )
Kırk Yedi ...
Onu ilk fark ettiğimde yapayalnız ve mahzundu. Yalnızlığını az da olsa paylaştımsa da mahzunluğu hiç gitmedi yüzünden. Hatta her geçen zaman daha da arttı. Onun yalnızlığı ve kimseye uymaması dışında bir araya gelişimizin izah edilebilir nedenleri yoktu. Aslında birbirimize biraz da yüktü varlığımız. Ben suskundum, o dilsizdi. Kimseler farkına varmadı bir ömür onun beni sırtında taşıdığını, benim onu kalbimde taşıdığımı.

Hayatımın en vazgeçilmezlerinden olmasına rağmen onu kaybetmekten hiç korkmadım. Onun bana sadakatinden de şüpheye düşmedim ve onu hiçbir vakit sıkı sıkıya kendime bağlamadım, mahkum etmedim. Gitmeyeceğini, başkalarına bana bağlandığı gibi bağlanamayacağını biliyordum belki de.

Öylesine güvendim ki ona, insanlarını pek de tanımadığım uzak mahallelerdeki akrabalara, dostlara ziyarete gittiğimde dahi, kapı önlerinde öylece melül mahzun bırakırken kendisini, geriye dönüp de göz ucuyla bile olsun bakmadım. Sıcak yaz günlerinde yüzünde oluşan çatlaklara aldırmadan öylece bıraktım gün altında çoğu zaman. Yağmurlu, karlı günlerde ise ona değil, kendime merhametim yüzünden aldım onu kapı önlerinden.

Ne fukara semtlerin sessiz, küçücük tenha camilerinde, ne de sırta secde edilerek bayram namazları kılınan büyük camilerde başkalarınınki gibi bir kez olsun aklıma düşmedi namaz esnasında; ya başkalarına uyup da gider, beni öylece perişan bırakırsa diye. Bıraktığım yerlerde beni öylece, hep uslu çocuklar gibi melül ve mahzun bekledi.

Kısa süren askerliğimde de onu başkaları gibi kilitlere vurmadım, başucumda, yakınımda bulundurmadım. Benden uzakta boynu büküldüyse galiba biraz da bu yüzdendi.

Kimse ne başına ne de ayağına böyle bir bela almak ister diye düşünerek, park yasağı bulunan caddelere cesurca bırakılan bakımsız eski arabalar gibi öylesine bıraktım hep yıllar yılı onu eşiklere, merdivenlere, cami ayakkabılıklarına.

Bir kez olsun şefkatle silmedim yüzünü, okşamadım. Kara bakışlarıyla göz göze gelmedim. Bunca yükü omuzlarında taşımaktan, benimle birlikte her hayalin peşinde dolaşmaktan yorulup da takatinin kesildiği, artık bana yoldaş olamayacağını anladığım demlerde bile, çoluk çocuk ile gönderdim onu iyileşmeye, kendim götürmedim. Kısa ayrılıklardan sonra bana döndüğünde yüzünde gördüğüm tebessüme karşılık vermemek için yüzümü, bakışlarımı kaçırdım çoğu zaman bakışlarından.

Böyle bir muameleyi hak etmiyordu, biliyordum. Onu kaybettiğimde tekrar ona sahip olabilmek için ne güçlüklere katlanmak, kimlere ağız, boyun eğmek zorunda kaldığımı onu nerde bulacağımı olmadık insanlara sorarken ne büyük eziyetler çektiğimi bir ben biliyordum bir o biliyordu. Bir o biliyordu hangi ümitlerin peşinden savrulduğumu, hangi kahırlarla hangi kaldırımları arşınladığımı, ömrümün nelerin peşinde geçtiğini, hangi çamurlara bulandığımı, hangi yollarda yapayalnız kaldığımı. Bir o biliyordu terminallerde, istasyonlarda anneye babaya, bacıya, kardaşa ve dahi sevgiliye belli etmeden ağırlaşan kalbimin yükünü, daha kimsenin bilmediği, bilemeyeceği onlarca hikâyeyi. Okuldan kaçtığım bahar günlerini, kaytardığım teravih namazlarını sır gibi sakladı da kimselere demedi. Karne günleri içime düşen sevinci, gurbet dönüşlerinde kuş yüreği gibi çarpan kalbimin sesini ancak o duydu benden başka. Düştümse onunla düştüm, doğruldumsa ona dayanarak doğruldum ve akılsız başımın cezasını en çok onunla çekti ayaklarım.

Aslında sevgisizlikten merhametsizlikten değildir ona karşı bunca ilgisizliğim. Hisseder mi ona karşı kalbimden geçenleri, bilir mi, anlatsam anlar mı? Bir ömür ona yük olmuşluğun mahcubiyeti ve her şeyi paylaşmanın muhabbetiyledir sana karşı suskunluğum ve bu yüzdendir yüzüne bakamayışım desem, her kapıyı açtığımda, her yola çıktığımda tarifi mümkün olmayan bir mahcubiyet ve hüzünle fark ettirmeden adımlarıma bakıyorsam hep bu yüzden desem, inanır mı, inanır mısınız?

Onu kaybetmekten korkmadığım doğrudur. Ancak korkum onun beni kaybedeceği gündendir. Zira uymaz başkalarına, onların gittiği yolları bilmez, tanımaz. Ben olmasam öylece kalır ortada yapayalnız. Kimseler alıp götürmez evine, sahip çıkmaz. Ya bir sele kapılır kaybolur yağmurlu bir günde, ya birinin ardından taş niyetine atılır.
Ondan önce öleceğimi bile bile, alıştırmamalıyım onu bu sevgiye. Bir ömür taşımak zorunda kaldığı bu yüke günü gelince bir de ayrılacak olmanın yükünü bindirmemeliyim.

Kara lastik ve naylon ayakkabı ile çocukluğumu arşınladığım yıllarda, bir gün kendisine sahip olursam yüzünü silmek için sakladığım o bordo kadife parçası ile onu asla yüzleştirmemeliyim. Bir arefe gününde altını bile siyaha boyayarak onu bayram gezmelerine götürmek hevesiyle sabahı zor eden çocuğun ben olduğumu da bilmemeli.
Yağmurda ıslanmalı, güneşte yanmalı.

Emsalleri kendilerine ayrılan sıcacık mekânlarda ömrüne ömür katarak etrafa ışıltılı tebessümler salarken, onun alnında yalnızca hal ehlinin okuyabileceği acıdan çizgiler belirmeli.

Şimdiden alışmalı, hazır olmalı kapı önlerinde unutulmaya. O gün geldiğinde, evimin eşiğine sıra sıra yabancı ayakkabılar dizildiğinde, içerisi sükût içinde dolup dolup boşaldığında anlamamalı onu bırakıp tek başıma bir yola çıktığımı. Tüm ayakkabılar içeriye alındığında yahut eşik önünden sahipleriyle ayrıldığında, kapıda kalmış olmak üzmemeli onu. Kimseden bir şey beklememeli.

Beni hep içerde bilmeli.


Semerkand ( Hüseyin Kaya )
Temmuz 2009

 

LeyaL isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 09-04-2009, 15:23   #2
Kullanıcı Adı
AY IŞIĞI
Standart
Harika bir yazıydı.
Emeğine paylaşımına sağlık Leyalim..
Eksik olmayasın burdan ve yüreğimden..
AY IŞIĞI isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 09-05-2009, 11:17   #3
Kullanıcı Adı
LeyaL
Standart
Alıntı:
AY IŞIĞI Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Harika bir yazıydı.
Emeğine paylaşımına sağlık Leyalim..
Eksik olmayasın burdan ve yüreğimden..
Okuyan gözlere sağlık..
Beğendiğine sevindim..teşekkür ederim ışığım..

Daim Sevgilerimle..
LeyaL isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Etiketler... Lütfen konu içeriği ile ilgili kelimeler ekliyelim
bilmeli, kırk yedi, sevgi, yalnızlık


Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
webmaster blog çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi