![]() |
#1 |
![]() Bir güzel, bir de üzücü haber..
Güzel haberle başlayalım.. Aktütün saldırısı sırasında, Antalya’da golf oynaması ile gündeme gelen, saldırının tüm Türkiye’de duyulmasından sonra da, golf oynamaya devam eden Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Aydoğan Babaoğlu, dün verdiği bir kararla, hakikatli bir tebriği hakketmiş. Karar ne? Hava Kuvvetleri Cazın Kartalları Orkestrası’nın da katılacağı Ankara’daki konserin, “ardı ardına gelen şehidler” sebebi ile iptal edilmesi. Millet ile devletin, asker ile halkın kaynaşmasının bir örnek adımı değil midir bu? Benim tebriğime, komutanın ihtiyacı vardır / yoktur önemli değil. Kendisi / komutan arkadaşları, bu yöndeki olumlu değerlendirmelere ihtiyaç da hissetmeyebilirler.. Ama önemli olan, çocukları şehid olan anne-babaların, böyle duyarlılık gösterildiğini görmeleri, bilmeleridir.. Çocuklarını teslim ettikleri komutanlara, güven duygularının devam ettirmeleridir.. Bu güvene düşebilecek en küçük şüphelerin, ortadan kaldırılmasıdır. O konser verilmesi ile, hiç kimsenin başı göğe ermezdi. Hava Kuvvetleri’nin asli işi de, caz konseri vermek, bunun için vakit ayırmak değil zaten. Ama o konserin iptali ile; bence devlet de, millet de çok büyük kazanımlar elde etmiştir.. Dolayısıyla, Komutanlığın iptal gerekçesinde belirttiği gibi, “art arda şehidler verildiği günlerde” böyle bir duyarlılık gösterilmesi, takdire şayan bir karardır. Bu duyarlılığı takdir ederken, üzücü haberi de aktarmak ve o haberdeki iddiaların Genelkurmay tarafından araştırılması gerekliliğini hatırlatmak zorundayım. Nedir o ikinci olay? Diyarbakır’da önceki gün şehid düşen İsmail Uygun’un annesinin dile getirdiği iddia.. Diyor ki şehid annesi, “Oğlum gibi diğer kısa dönem askerler masabaşında otururken, 3 aylık er olan İsmailim, günde 7 saat nöbet tutuyormuş.” Şehid annesi, bu ayrımcılığın oğlunun namaz kılmasından kaynaklandığını da açık açık söylemiş. Tabiî ki yavrusunu kaybetmiş bir annenin feryadında, bazı maksadı aşan, yanlış anlamalardan kaynaklanan aşırı ifadeler olabilir. Ama her türlü şüpheyi, her türlü olumsuz ihtimali akıllardan çıkarmak da, Genelkurmay’a düşen bir görevdir. Bunun yolu da, iddianın doğruluğunu araştırmak ve sonucun kamuoyuna açıklanmasından geçer.. Nasıl ki; “şehidler verildiği günlerde asker kişilerin caz konseri vermesi doğru olmaz” duyarlılığı gösterilmiştir, şehid annesinin ifadeleri de, aynı duyarlılıkla araştırılmalı ve bir yanlışlık varsa, bu kamuoyu ile paylaşılmalıdır. Çok da zor değil bu.. Getirtirsiniz nöbet defterlerini.. Hemen bugünkü basını bilgilendirme toplantısında, gösterirsiniz basın mensuplarına.. Bize göstermeniz şart değil, akredite basın mensuplarına gösterirsiniz, o da yeterli.. Aynı birlikte askerlik yapan arkadaşlarının alırsınız ifadelerini.. Açıklarsınız kamuoyuna.. Böyle bir sıkıntı var mı, yok mu tesbit eder, delilleri ile birlikte her şeyi, kamuoyu ile paylaşırsınız. Ama bu yapılmadığı takdirde, herkesin aklında, bu konudaki iddialar yer edecektir. Doğruluğu-yanlışlığı bir yana, bu konuda bir şüphe oluşacaktır. Böyle bir şüphe oluşturmaya ise hiç kimsenin hakkı yoktur. Şehid annesinin iddiası doğru çıkarsa da, o askere 7 saat nöbet tutturan komutana da, gerekli müeyyide uygulanmalıdır. Kendi ideolojik görüşleri uğruna, devlet ile millet arasında soğukluk oluşturmaya, kimsenin hakkı da, yetkisi de yoktur. Ali Karahasanoğlu Vakit
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|