![]() |
#61 |
![]() Bedri aluçlu anlatıyor
*Bundan sonra Çalışmak istiyorum ne yapacağımı bilmiyorum. Kitap yazarım belki.*Çok sayıda çatışma yaşadım Askerlik mesleği ölüm mesleği. Ya öleceksin ya öldüreceksin.ölüm tehlikesiyle burun buruna geldik Pek çok kere.Öldürdüm. Bir şey hissetmedim.teröristin gözünün içine baka baka mı tetiği çektim Yakın mesafeden öldürdüm Ben öldürmesem, o beni öldürecekti.*anlattıklarımı kolay yaşıyorum Ben 150 askerle operasyona gidiyorum, tereddüt edip tetiği çekemezsem, askerler ölür.*ben askerin kahramanı değil komutanıyım. onları canım pahasına korurum. ailem , karım ve çocuğum var. Beynimin bir tarafı orduya, bir tarafı kendinime ait?* evin kapısından çıktıktan sonra ev yoktur. Bitmiştir. *Elazığda doğdum Annem ev hanımı. Babam kütüphane memuru. Çocukluğum, kütüphanede geçti.Büyüyünce Asker. Ve komando.olmak istiyordum sebebini Bilmiyorum komando olmaya uygun insan üstü yeteneklerim yoktu. Askerliğin en çok yürümesi zevk veriyor, uzun yol yürümeniz gerekiyor, bazen günlerce...Komandoların kurbağa filan yedikleri şehir efsaneleri...Ama becerikliler, Ben kahraman değilim. İşimi yapıyorum Ben profesyonel askerim.İlkokulu Elazığ’da okudum, ortaokulu Anadolu Lisesi’nde, liseyi İzmir’de, Harp Okulu, ve Hacettepe’de yüksek lisans yaptım. 2.5 sene de Amerika’da yüksek lisans yaptım. *New Jersey ve New York’ta 2.5 sene kaldım. Ankara’ya döndüm ve tayinim Siirt-Pervari’ye çıktı. Siirt’e eşim ve oğlum geldi.Eşimle Hacettepe’de yüksek lisans yaparken.evlendik, oğlumuz Amerika’da doğdu.Siirt’te göreviniz neydi Komando bölük komutanıydım.*Arazide teröristi bulur ve öldürürdük Çok soğukkanlıydık Ama görev buydu günlerimiz terörist avlamakla geçiyordu Siirt dediğinde insanlar, sıcak, düz bir yer hayal ediyorlar. Pervari, Siirt’e arabayla 2 saat mesafede, çok yüksek bir yayla. Pervaride 150 sene önce yerleşik hayata geçmişler. Her sene göçerler gelir. görev için insan psikolojilerini, iyi bilmeniz lazım. iletişim kurup orayı seversiniz,yoksa “Benim burada ne işim var” der, acı çekersiniz...*Ben Elazığlıyım, doğuya yabancı değilim. yüksek lisans konum, “PKK idi siirte her şeyi bilerek gittim.Terörle mücadelede akademik düşünmeniz ve saha”ya inmeniz gerekir yoksa terörü çözemezsiniz. Göçerlere ulaşmak için 20 saat yürümeniz gerekiyor, PKK göçerleri kullanıyor malzeme temin ediyor Yoksa PKK onları öldürür, teröristlerle ticaret yapanlar var Kırmanca konuşuyorlar PKK silah var. Göçerin hayvanını otlattığı bölge, PKK’nın bölgesi ve pkk ya ses çıkarırsa, hayvanını otlatamaz.*göçerler listeyi bana getiriyorlardı. Şunları götür, ve götürme.” diyordum terörist? Et Un, tuz, şeker, çay, telsiz pili istiyordu mayın yaparken kullanıyorlardı *Terörist Spor ayakkabı istiyordu arazide ızdırap çeksinler...diye göndermiyorduk Unu, şekeri yolluyorduk çünkü göçerin PKK’ya bir şey vermesi lazımdı. Vermezse yaşatmazlardı erzakların bırakıldığı yere pusuya yatıp teröristleri ele geçiriyorduk pusu kurmaya çalıştığımızda teröristler tarafından farkedilip, vurulma tehlikemiz vardı pusu bölgesi insanların yaşadığı bir bölge değildi, biz askerleri sen fazlalık görüyorlardı pusuda çok beklersek Kabak gibi meydana çıkabilirdik |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#62 |
![]() Kaynak habertürk.com
Susurluk kazasının kamyon şöforü: " Ölenlerle ben de öldüm" *Susurluk kazasının kamyon şoförü, her zamanki işini yapıyordu. 240 kilometre hızla gelen* otomobile çarptı. 3 kişi öldü, 1 kişi yaralandı. Onlar sıradan kazazedeler değildi. Şöförün hayatı karardı. Tarih 3 Kasım 1996 saatler 19.15’i gösteriyordu. Türkiye o günü hiç unutmayacaktı, unutmamalıydı. 06 AC 600 plakalı Mercedes, Susurluk’un Uçakyolu Mevkii’nde benzin istasyonundan çıkan 20 RC 721 plakalı kamyona arkadan çarptı. ölen üç kişi ve bir yaralı vardı *İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Hüseyin Kocadağ, kırmızı bültenle aranan* Çatlı,ve sevgilisi Gonca Us DYP* Milletvekili Sedat Bucak’ın aynı otomobildeydi, Türkiye’yi ayağa kalkdı Temiz toplum, temiz siyaset'' söylemi girdi hayatımıza.Yıllarca tartışıldı,* kitaplar yazıldı. Birileri öldü, birileri yargılandı. Gözler şofördeydi. Sanki bir şey biliyordu. Onun da Canı acıyordu.* canını acıtan. mahkum edildiği yoksulluktu yıkıcı olan.* o kaza anıydı. Hasan Gökçe; 11 yıldır “Allahım neden ben?'' diye soruyor gariban Buldanlı kamyon şoförü, dramla yaşamayı* öğrendi zamanla.“3 Kasım 1996’da ne oldu?'' Güvendiğimiz her şeyi yerle bir oldu* merak etmiyor muyuz? yıllardır o kaza belleğimize kazındı *Susurluk kazasının şöförü Hasan Gökçenin* yaşadıkları . Kolay değildi yaşadıklarını unutması kolay olmayacaktı.köyünde. Yoksulluk izleri, çocukların yırtık ayakkabıları* görülüyordu. Evini banyosu ve televizyonu. Yoktu Rüzgara karşı suntayla kaplanmıştı. Eşi dik durmaya çalışıyordu Çok rezil durumdayız'' diyor. gözyaşları sel gibi.akıyor* Eski günleri acıyla yad ediyor. “Kazadan önce rahattık. kamyonumuz vardı. Çocuğumuzu üniversiteye gönderdik, kızım ortaokuldaydı. Tatile gidebiliyorduk. Şimdi ayda 500 YTL getirebilmek için gece gündüz çalışıyoruz'' Oğlum üniversite kazanmıştı.* kazayla. şey altüst oldu. Çocuğum okulu bıraktı.'' askere gitti Kütahya’da. çalışıyor, ve okuyor. Gelmiyor buralara.'' *Susurluk kamyon şöförü Hasan Gökçe, cezaevindeyken Cumartesi Anneleri ona yardım getirmiş. Sonra biri onları kovmuş.32 yıldır evliler, eşiyle ilkokulu birlikte okumuş, severek evlenmişler. “Bizi ölüm ayırır'' diyorlar ****** |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#63 |
![]() Kaynak habertürk.com
Susurluk kazasının kamyon şöforü**anlatıyor *3 Kasım 1996’da Mercedes gelip bana arkadan çarptı.Kaza anında bağıranlar ve feryat edenler. Vardı Herkes hareketsizdi.* Sedat Bucak ı ölü zannettim Emniyette kaza yaptım dedim. otur'' dediler. Emniyet amirinin* telsizinden ses geldi. Ses, “Amirim başın sağolsun, ölen emniyet müdürü Hüseyin Kocadağ imiş'' diyordu.Polise sığınmak istedim. Sedat Bucak’ın korumaları geldi. Polistiler silahlar vardı bunlar ölenlerin yakını. Silahları var. "Nerede kamyoncu" deyip, beni bulacaklar, öldürecekler diye korktum. hemen kaçtım. Polise teslim oldum.Kazada Bir şoför daha vardı.kaza* aracı zırhlıydı. körün elindeki değnek gitmiş, ben ona yanıyordum. Ekmek tekneme ağlıyordum. Kazada Ölenlerden biri milletvekiliydi ben bittim diye düşündüm *emniyet amiri, baba adammış. Yoksa* kafayı yerdim. tuttu omzumdan, “Olan olmuş. Sen de ölebilirdin. Şükret haline'' dedi. kendimi kaybetmişim kazada emniyet müdürü, ölmüştü ve ben Hayat bitti'' dedim.Çatlı’nın öldüğünden ve kazadakilerin kim olduğundan haberim yoktu emniyet amirinde kamyonum emniyet amirini öldürdüğü halde bana kötü muamele etmedi jandarma yüzbaşı şöyle dedi: “Senin kazada ölen, devletin 18 yıldır aradığı Abdullah Çatlı.''Çatlı’yı tanımıyordum. Yüzbaşı. Zaman geçtikçe* öğreneceğimi söyledi.Bagajdan çıkan silahları gördük Yüzbaşı beni. sıkı güvenlik altına aldı *sıkı korunuyorduk neyin ne olduğunu bilmiyorduk Korktuk yanımdaki Astsubay birilerine Bizi burada uçuracaklar'' diyordu Onlar korkunca ben de korktum. Ve O günleri hatırlamak istemiyorum. Kaza da kimlerin öldüğünü öğrendiğimde büyük bir şok yaşadım ben de öldüm. Dedim ki, “Benim kamyon, aslında bana çarptı.''suçlu bulunup Cezaevine girdik Cezaevinde herkes kaza anını soruyordu bir şeyler bildiğimi görmem gerekeni* gördüğümü ve , sustuğumu söylüyorlardı Ben* bir şey görmedim.* Çatlı’nın ölmediği* söylendi. Ama ben hepsini gördüm,ve hepsi ölmüştü.*ÖLENLERİN ÇOCUĞU VARDI İnsanlar Türkiye seninle gurur duyuyor'' diye slogan atıyorlardı bu bana , Hiçbir şey. Hiç bir şey hissetmedim*susurluk kazasında devlet siyaset mafya üçgeni ortaya çıktı peki sonrasında ne oldu Ben istemiyorum, Türkiye’nin benimle gurur duymasını. Kazayı İsteyerek yapmadım. Ölenler suçlu olabilir. Ama onların çoluğu çocuğu vardı. Benim yaptığım gurur duyulacak bir şey değil. Çatlı, Bucak, Kocadağ adlarını ilk kez kazada duydum Sonra merak edip okudum Vay be, ben ne yapmışım'' dedim Kim demez ki. Hâlâ her gün bir kez daha “Vay be'' diyorum.Cezaevindeyken korkmadım. suçum olsa yaşatmazlardı beni.beni kahraman ilan edenler kadar, katil ilan edenler oldu Çatlı’yı öldürdün dediler* önemli bir adamdı Çatlı. *Susurluk kazasında Hükümette Erbakan ve Çiller vardı. CHP’liler ölenleri sevmiyorlardı.benimle ilgilendiler, ama ben siyasetle ilgilenmedim. Mehmet Ağar, dönemin emniyet müdürüydü. genel başkan oldu. Esas suçlu Çillerdi Susurluk Kazasından önce devlete güveniyordum. Sonra fikrim değişti.devlet beni mağdur etmemeliydi Aydınlığa bir dakika karanlık'' eylemi yapıldı. Biz Işığı ellemedik* Ellesek yanlış olurdu. olay, farklı boyutlara gidebilirdi. sadece hayatta kalmaya ve karnımı doyurmaya çalışıyordum. Kazadan sonra bir kaç kez Susurluk’tan geçtik olayları hatırlayıp. O günü yaşadık Bütün vücudumu sedef kaplamıştı. Kazadan* sonra. sinirsel' sorunlar yaşadım Çok mağdur oldum.*Kazadan sonra Bir yıl çalışamadım. borçlarım birikti. Kamyonumu vergi borcundan dolayı bağladılar. otoparkta çürüyor. Çok sıkıntı yaşadık.* içine düştüğüm darlık ve kaza beni.üzdü kazayı Unutamıyorum. 20 yıllık ömrümü yedi.Ailemiz dağıldı. isyan etmedik. Tekrar mutlu olmak istiyoruz. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#64 |
![]() Kaynak ahmethaldunterzioğlu.com
ŞEHİT ÜSTEĞMEN, İZZETTİN POLAT” *Size hüzünlü, gerçek bir hikâye anlatacağım! 1974 yılında, Muş’ta tanıdım İzzettin Polat’ı. Muş Lisesi’nde…Lise’ye Trabzon’da başlamış, ve Muş’a göçmüştük. Dışarıdan geldiğimiz için tedirgindik bocalıyorduk, sınıfın başkanı, izzettindi onunla** kafadar olduk. kardeş olduk İzzettin, adı gibi* izzetliydi Bir doksandan uzundu Yakışıklıydı. şıktı Boksördü. boks takımının değişmeziydi birincilikleri vardı. sevecen, iyi, güzel bir yürek taşırdı İzzettin. "Çocukla çocuk, büyükle büyüktü En ciddi duruşunda bile, gülümseme vardı Beş vakit namazını* aksatmaz, teneffüslerde abdestini tazeler, sonra sıraların üzerinde, namazını eda ederdi. *Şehit izzettin polatın Gönlü ve eli* açıktı cömertti.Boyu, heybetliydi* bayramlarda, resmigeçitlerde, en önde bayrağı taşır, aslanlar gibi yürürdü. görevi kimse ondan alamazdı.* başkanımızdı. kimseyle tartışmaz kavga etmezdi,Öğretmenleri onu* sever ve takdir ederdi Yaz tatilinde* inşaatta çalışıyordu boyacılık yapıyordu. onu Takdir etmemek mümkün değildi. Şık ve temizdu Yaz çalışıyor, kışın* krallar gibi okuyordu. Onun "Başka çaresi yoktu” Okumak için çalışmak zorundaydı Ailesinin durumu iyi değil!”ilk boks antrenörümdü onunla başladı spor hayatım.Lisede. okul birincisiydi onun içinde askerlik* ateşi, vardı türk milliyetçisiydi vatanına ve milletine düşkündü adı gibi* izzetliydi Kara Harp Okulu’na başvurdu o, bir çocukluk düşünün peşinde koştu. subay olmak istermişti *Şehit izzettin polatın*Kuşkuları vardı ürküyor, doğum yerinin ve kökeninin; düşüne engel olacağı düşünüyordu. Bense Hiç merak etme. Ordu senin gibi bir subayı elinden kaçırmaz boş laflar seni Kötülemek, karalamak ve milletle orduyu birbirine düşürmek için çıkarılmış dedikodulardır” dedim Boylu boslu, güçlü, sporcu, çalışkan, yürekli, yiğit, memleket ve millet sevdası ile donanmış, inanç yüklü İzzettin’in Harp Okulu’na gireceğinden şüphe etmedim.İzzettin sınavı kazandı, hem de en üst sıralarda sevindik* Subay kıyafeti içinde! Koç gibiydi mutluydu. gurur duyduk onunla. gelecekte görüşmek üzere helalleşip, vedalaştık. Dört* arkadaştık hepimiz başka yollara gittik *1981 de okulumu bitirdim. İlk görev yerim Vandı Adresim Eğridir Dağ Komando Okuluydu. İzzettin Kayseri Hava İndirme Tugayı’ndan, gelmişti Eğridir’e. Ben yedek subay öğrenci, o ise teğmendi…* bir şaka yapayım, dedim. Hey! Uzun! iki çay kap getir bakayım!” dedim. Askerlik kurallarını alt üst eden istekti Kimse üzerine almadı, çağrımı. Ben, İzzettin’e çağrımı sürdürdüm. İzzettin, Bana koşup geldi şakamı sürdürüp gardımı aldım ve bağırdım.Gel bakalım İzzet! Sana, dayak atayım da gör!”tanıdı beni. Kucaklaştık. Bir oğlu olmuştu. sık sık görüştük İzzettin’le Vedalaşırken "Seni Kayseri’ye beklerim!” dedi. *Kayseri Hava İndirme Tugayı’na çıktı görevim. İzzettinle Taburlarımız yan yanaydı. paraşütle atladık eğitimlerde birlikte yer aldık.Sayılı gün çabuk geçti. Teskereyi almadan vedalaştık İzzettin’le.* Şark görevi bekliyorum!” Van’a gideceğim!” dedim. Bütün ayrılıklar hüzünlüdür okul arkadaşlığından sonra* Dostluğumuz pekişti. eşimin hemşerisiydi, eniştem oldu İzzettin Hakkâri’ye çıktı tayinim.Güzel memleketimin havası değişmişti, terör* kan kusuyordu* Şehitler veriyorduk. Çalıştığım daire asker hastanesinin karşısındaydı. Çok acı görüntülere şahit oluyorduk. her gün Şehit sayısı artıyordu.İzzettin Polat’ Üsteğmen Çukurca’da görevdeydi. Bir pusuda şehit edildi Çukurca’da askeri birliğe, teröristlerce pusu kuruldu. bir binbaşı, bir üsteğmen on bir er ve İZZETTİN POLAT* Şehit oldu.”*İnsan, tanıdıklarına, sevdiklerine, dostlarına toz kondurmaz, ölümü yakıştırmaz. Böylesi acı haberleri hep uzakta görür İçim yanarak diyorumki türk milletinin başı sağolsun. Dondum kaldım. Duyduğuma inanamadım.* bugün sözünü etmiştik bugün haber bırakmıştım gelecekte başka yerlerde karşılaşmayı, çocuklarımızın* bizim gibi kardaş olmasını dilerdim. Oysa* yiğit kardaşımın Şehit olduğunu söylüyordu haber spikeri.Hayır!” dedim " olamaz!”ağlıyordum hüngür hüngür.hıçkırıklar için de sordum. Ve malesef İzzettin Polatı, Şehit verdik Üsteğmenimizi. Şehit verdik Vatan sağ olsun!” Vatan sağ olsun Bu vatana feda olsun canımız… İzzettin! Şehitlik için çizmişti yolunu.* Mesleğini severek seçmiş, gururla giymişti o kutlu elbiseyi. O Peygamber Ocağı’nın neferiydi. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#65 |
![]() Kaynak ahmethaldunterzioğlu.com
ŞEHİT ÜSTEĞMEN, İZZETTİN POLAT” *Şehit üsteğmenim Lisenin bayrağını taşırdı. Harp Okulu’nda* bayrak taşımıştı uzun zaman. Şimdi bayrağı, tabutuna saracaklardı. Onları kimse ayıramayacaktı sonsuza dek.Vatan sağ olsun!”* Vatan olmayınca biz sağ olmuşuz, ne çıkar? Ama yürek yangınına kimsenin diyeceği olmaz! Yüreğim yanmıştı. Hala yanar… arkadaşımın* şehit naaşı. Gelecekti*Aksakallı Hacı Babası geldi, ağabeyi geldi, Sarılıp ağladık gece boyu. Acı ateşin üzerine koyverdik gözyaşlarımızı. yüreğimiz yanıyordu, Albayraklara sarılmış şehitlerimiz yan yana yatıyordu Hepsi gideceklerdi sonsuza ve vatan toprağının özleminde Şehitlerimizi Aldık. Kucakladık, omuzladık. götürdük…defnettik Gerekenleri yaptık…Şimdi kevser ırmağından su içoyorlar Şehit Üsteğmen İzzettin Polat. Adı, muşta ilköğretim okulunda yaşatılıyor…*şehit* İzzettin Polat Muşluydu. Ay yıldızlı bayrağa hayran, vatanına milletine sevdalı, bir yiğitti , mert ve inançlıydı, dilinden* tevhidi eksik olmazdı sevecen ve cömertti, arkadaş, dost canlısı bir kahramandı.Arkadaşımdı kardeşimdi Siz de bilesiniz kardaşım olduğunu, onunla övündüğümü; dualarınızda anasınız, Fatiha ile ruhunu şenlendiresiniz diye yazdım Yiğit kardeşim, Şehit Üsteğmen İzzettin Polat’a ve tüm Şehitlerimize, Allah* Gani Gani Rahmet Eylesin Şehitlerimiz* ülkenin bütünlüğü ve teminatıdır.******** |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#66 |
![]() Kaynak ahmethaldunterzioğlu.com KÜR ŞAD
*Kür şad Nihal Atsız Hoca’nın Türk Milleti’ne kazandırdığı,, unutulmaz kıldığı bir isimdir. Bugün her çocuğun, gencin, büyüğün ad ya da unvan olarak taşıdığı efsanevi bir isimdir Nihal Atsız’ın 1946 da yazdı rın BOZKURTLAR”, romanını tüm nesilleri etkilemiştir* Türk Tarihi’ni destanlaştırmıştır Atsız Hoca tüm milliyetçileri etkilemiştir, "BOZKURTLAR” romanı. *İlk okuduğumda 13 yaşındaydım.defalarca okudum, gözlerim doldu kitabın etkisi hiç eksilmedi Tarihe merakım bu kitapla başladı.kitap, araştırmaya yöneltti beni. Göktürk Tarihi’ni incelerken, özellikle "Kürşad Destanı”nı aradım, *Edebiyatçılığı ve romancılığı ile* Atsız Hoca kürşadı mıhla kazıdı zihinlere Böyle bir yiğit yaşamış destanlaşan Kürşad İsyanı’nı” başlatmış, yiğit yoldaşları ile, gerçek bir kahramanlık örneği vererek Çin Sarayı’nı basmıştı. Ancak tarihlerde adı Kürşad” değildi.Nihal Atsız büyük hayal gücü ile güzelim kalemi ile öylesine bir roman yazdı ki! Öylesine etkiledi ki kitleleri… ‘Kürşad’ adını verdi yiğide! tarihçiler* çaresiz kaldık! Şimdi değiştir bakalım* ismi, değiştirebilirsen!”Kür” Kaşgarlı Mahmut’un, Divan-ı Lugat it Türk'te de geçtiği üzre; "Yiğit” anlamındadır Kür-er” yiğit er, "Kür-alp” yiğit alp, anlamındadır Şad” ise* Orta Asyada soyluluk unvanıdır, "Prens ve bey” anlamına gelir "Şadlık”, yöneticidir Kağanın yakın akrabalarından seçilen "Teginlere” verilen bir yöneticilik payesidir *Şadlar” yalnızca Kağana karşı sorumludur Kürşad” Yiğit Şad” "Yiğit Bey” demektir Çin tarih yazarken isimleri Çinceye çevirmiştir Türk Hakanının, isim çevirisinde zorluklar yaşanmaktadır. Çin yazısının okunmasındaki ve* telaffuzundaki farklılık nedeni ile "Teoman Han” olarak bildiğimiz Hun Hakanı’nın adının "Touman, Tuman Duman” olması gerektiği söylenmiştir Mete Han için "Motun, Bağdur ve Bahadır” isimleri uygun bulunmuştur. Ancak, iki yüz yıl önceki* ilk telaffuzlar unutulmamış,"Teoman ve Mete” adları* en iyi bilen tarihçiler tarafından bile kullanılmıştır geniş halk kitlelerinin kabulü kolay kolay değiştirilememektedir.tarihçi* Nihal Atsız Hoca, Çin Sarayı’nı basan korkusuz Göktürk Yiğidine "Kürşad” adını vermiştir Çin Kaynaklarındaki ismini istememiştir. Bilinmez hayatını bilinir, yaptıklarını unutulmaz kılmıştır. destanın unutulmamasını, yiğitlerin ölümsüz kalmasını sağlamıştır.Yazdıkları, tarihe* uygundur.*Yıl 639…T’u-li Kağanın kardeşi Chie* 629 yılından beri Çin’de ikamet zorunda bırakılmış Göktürk soylusudur Göktürkleri etkisizleştirmek isteyen Çin Göktürk soylularına unvanlar dağıtmıştır. Aşina unvanı "Chung-Lang Generali” gibi bu ünvanlar Üst düzey* Çin’de yalnız soylulara verilmektedir göktürkler kürşada ayrıcalıklar tanınmış,* ordunun da başına getirmiştir. Kürşad Çin’de, yaşamaya alışamamıştır Aşinaya tün ayrıcalıklar ıstırap vermektedir. özgürlüğü ve anavatan Ötüken’i özlemektedir. Amacı* Çin’den çıkmak, Göktürklerin özgürlüğü için savaşmaktır. Göktürk Beyleri ile* irtibat kurar. Kırktan fazla Göktürk Soylusuyla örgüt kurar *Kürşadın* Ağabeyi Tu-li Kağan’ın oğlu Ho-lo-hu’ Çin tarafından ödüllendirilmiştir, ama kontrol altında esaret hayatı yaşamaktadır.gizli örgüt Aşina yönetiminde plan yaparlar.Çin prensi Li geceleri saraydan çıkmaktadır kürşad ve 40 çerisi Saraydan çıktığında onun yakalayıp, esir alacaklardı. Aşina ve yoldaşları Çin imparatorunuda esir alıp Çin’deki Göktürkleri özgürlüğüne kavuşturacaklardı.Aşinanın yeğeni, kağan seçilecekti. Aşina asla kağanlık istememiştir , Aşina ve 40 yiğit yoldaşı sarayda pusu kurdular beklenmedik, büyük bir fırtına çıktı Çin Prensi saraydan çıkamadı. Aşina saraya hücum ederek İmparator tsung’u kaçırmaya karar verdi. *Kürşad ve 40 yiğit* kahramanca vuruştu çin muhafız hattını geçtiler İmparatora ulaşmaları an meselesiydi. Ancak Çin Generali Sun* kabalık bir kuvvetle saraya geldi. Aşina ve yiğitleri teslim olmadılar savaşarak saraydan uzaklaşmaya çalıştılar. Amaçları* Wei ırmağını aşmak ve topraklarına ulaşmaktı. Ancak* başaramadılar. Sınır devriyeleri tarafından kuşatıldılar. Yiğitçe savaşarak can verdiler.Bu isyan Çin’deki Göktürklere umut oldu. Çin İmparatoru çok korktu. Göktürklerin Çin’de yaşamalarının yıkım olacağını söylediler Göktürklerin Çin’den çıkarıldı Yiğit Göktürk Soylusu, Aşinaya en uygun ismi,* Nihal Atsız verdi Ona "Kürşad” dedi yaptıklarını unutulmaz kıldı Yediden yetmişe herkes onu tanıyordu türkler* "Kürşad” adını taşıyordu. Yiğitleri, yaptıklarını destanlaştırmak büyük beceridir. Aşina adı değişmiş kürşad olmuştu aşinaya Kürşad” adını Nihal Atsız Hoca koydu… Hadi, değiştir, değiştirebilirsen!” |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#67 |
![]() Kaynak ahmethaldunterzioğlu.com
MOĞOLLAR VE TATARLAR *Moğolların fetih ve egemenlik yöntemi basit ve ilkeldir Cengiz ordusu ile bir kente yaklaşırken, elçilerini gönderir ve şu çağrıyı yapardı.teslim olun ve herşeyinizi verin! Yoksa sizi yok edeceğim!" Yaranma ve yaşama amacı olanlar teslm olur ve yaşarlardı eziyet çekerlerdi direnip yurdunu korumak için savaşanları ise kaçınılmaz vahşi bir son beklerdi Moğollar kentleri yakarlar, yıkarlar, yağmalarlar, teslim olsalar bile katlederlerdi Sanatkarlar, ayrıp bütün erkekleri öldürür, kadın ve çocukları köle yapar tecevüz ederek katlederlerdi *Cengiz ölüm ve yıkım makinasıydı Türk bunu asla yapmamıştır.Moğollar; en acımasız katliamcılar Vikingleri geçmiş, acımasızlık ve vahşilikte sınır tanımamışlardır.13. yüzyılda yaşamış İngiliz tarihçi Matthew Paris Moğolları şöyle tanımlamıştır: Şeytanın iğrenç ulusu. Tartaros'un iblisleri" Tartaros Yunan Mitolojisinde ölüllere hükmeden yeraltı tanrısı Hades'in günahkarları cezalandırdığı yerdir.*Hades, görünmez, anlamına gelir. yeraltı zenginliklerinin sahibidir Hades Zeus ve Yunan tanrılarına karşı gelenleri, katilleri, Tartarosta cezalandırırdı. Cengiz Moğolları Tarratos, Tartarlar diye anılmaya başlamışdır.*Zamanla sadece Tartar sözü ile anılır oldu.Tartar sözünü insanlar Uraldaki müslüman Tatarlar ile karıştırdı.*Türk budunu zalim Moğollarla aynı adla anılır oldu.Moğol Tartar...Türk Tatar...bu ikisini karıştırmayalım.Tatar Türklerine bu kötülüğü yapmayalım.Moğollarla (Tartarlarla) Tatarların hiç bir ilgisi yoktur, çok şükür.* |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#68 |
![]() Kaynak ahmethaldunterzioğlu.com EMİRGAN
EMİRGAN adı nereden gelir? *Sultan IV Murat ilk İran seferinde...Revan Erivanı kuşatmıştır kalesini İranlı Emirguneoğlu Tahmasb Kulu savunmaktadır Sultan Murat Revan'ı alır.* Emirguneoğlu'nun sohbeti, hoşuna gitmiştir. Ona vezirlik verip Halep beylerbeyi tayin eder ve Yusuf ismini vererek İstanbul'a getirir. Yusuf adı yerine Emirguneoğlu adı kullanılır.Emirguneoğlu ayyaş biridir. Eğlence ve, sefaya düşkündür. Sultan Murat.Ona İstinye'de o zaman Feridun Paşa bahçesini Ahırkapı'da mükellef bir sarayı ve Kapıhane'de bir çiftliği hediye eder.* Emirguneoğlu İstinye'de yerleşir.O bölge onun adıyla anılır Emirguneoğlu, olur Emirgan... *Emirguneoğlu'nun sonu tüm yardakçıların sonu gibi olur.Sultan Murat devrinde sözü geçen, paşa aslında yaramaz ve sefih bir adamdır Sultan İbrahim e İrana, dönmek istediğini söyler Sultan ibrahim Bire deyyus, nimetimizin kadrini bilmez mi? cezası vücudunu ortadan kaldırmaktır" diyerek katledilmesi buyrur Emirguneoğlu idam edilir. köşküne padişah arazilerine de Sadrazam Kemankeş Kara Mustafa Paşa el koyar. Her nasılsa adı unutulmaz ve bugün emirguneoğlu ismi istanbuldaki emirgan semtine verilir |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#69 |
![]() Kaynak ahmethaldunterzioğlu.com
Lu-Shan (Onluk) Başkaldırısı *Uygurlar, Doğu Göktürk Kağanlığıyla savaştadır 742 yılında Uygur egemeni Bilge Kağan, Karluk ve Basmıllarla Doğu Göktürk Kağanlığı'na saldırdı.744 de egemenlik altına aldı. Göktürk Kağanı Bolmış öldürüldü. Basmıl Kağanı Asinas da öldürüldü Uygurlar Orhun'a sahip oldular.Bilge Kağan buyruğundaki 19 boydan oluşan Doğu Uygurlarını On Uygur ve Dokuz Uygur olarak teşkilatlandırdı.* Bilge Kağan Çin'i yöneten Tang Hanedanı ile dostluk kurarak. güçlenmeyi amaçlamıştı. çok başarılı oldu.*Ardından oğlu Bayançur Tahta geçti. Tang Hanedanı zordaydı. İmparator tsung iç işlerinde sorunlar yaşıyordu. *Çin Karayandaki ve Kuzeydeki tehlikelere karşı 400 bin kişilik bir ordu kurmuştu ordunun, ihtiyaçlarını karşılamak zordu vergilerin artması çini yoksullaştırıyordu. Çin-Tibet savaşı sürdüğü için ordunun varlığı sürmek zorundaydı. eski Türk yurdu Kansu'yu almak isteyen Tibetliler sürekli çine yüklenmekteydi 751 Yılında Talas'ta Bugünkü Kırgızistanda Çin ordusu ve müslümanlar karşılaşmış, çin büyük bir hezmiet yaşamıştır Çinli General Kao bir kaç bin çeri ile kaçarak canını kurtarmıştır Çin bin yıl boyunca Orta Asya' tarım Havzası'nda egemenlik kuramamıştır Tang Hanedanı zayıflamıştır çin imparatoru tsung işleri ile uğraşmak yerine, zamanını eğlenmek, yemek içmekle geçiriyordu. *Çin Devlet işlerini Başbölün Vezir Yang yönetiyor çin imparatoru Yang 'ın kızkardeşi ile gönül eğlendiriyordu.*Çin'in karayanında sınırda, Türk asıllı An Lu-Onluk adlı sanggün Tang Hanedanı'na başkaldırdı.*Amacı saray ile çini ele geçirmekti.* Onluk yetenekli, gözüpek, cesur, ve yiğitti imparatorun metresi Kui-fei sayesinde İmparator tsung'un gözüne girmiş orununu yükseltmişti. ordusundaki üst orunlar Türktü İmparator nedenini sorunca Türkler savaşçı kişilerdir. iyi savaşırlar. Yönetmek kolaydır." Diyerek 755 te çine Başkaldırdı Türk sanggünleri ona destek verdi. 150 bin atlı hazırdı.An Lu- ordusuyla Lo-yang yakınlarında Tang ordusunu yendi. yang'ı ele geçirdi. kendisini imparator ilan etti.* *Tang ordusu gözde sanggünleri yokedilmişti. ordunun başına Karluk Türkü Koşu Han getirildi An Lu-Sahan ordusu ile Koşu Han'ı da yendi. çok sayıda ordubaş ile tutsak etti.*An Lu nun Gücü çok artmıştı.çin Başbölününü ve metresi öldürüldü. Çin imparatorunun oğlu *Li babasına isyan etti Kansu İlinde kendini imparator ilan etti. Çin'de artık üç imparator vardı. iç kavga çok uzun sürecekti başkentte kargaşa çıktı. Başkaldırıyı başlatan An Lu oğlu Ch'ing tarafından öldürüldü.* Sokum, onun buyruğunu reddetti. Tsung başkaldırıyı bitirmek için Uygur Kağanı Bayançur'dan yarıdm istedi.Bayançur 757 de Kuoya elçiler gönderdi. *Uygur elçileri çini başkaldıranlardan temizleyecek taşınmazlar Tang Hanedanı'na bırakılacak altın, gümüş, eşya, kadınlar kızlar ve. Çin sarayından bir konçuy Uygur Kağanı'na gelin olacaktı.*Çin imparatoru Tsung bu anlaşmayı kabul etmek zorunda kaldı.*uygur kağanı Bayançur Kağan, oğlu Tigin yönetiminde 50 bin savaşçıyı Çin'e gönderdi. Çin çerileri ile Uygur atlıları başkaldıranlara saldırdı. başkent alındı. Lo-yang düştü. Uygurlar i istediklerini aldılar.Başkaldıranlar birbirlerine düştüler.*Sokum, An Lu nun oğlu Ch'ingi öldürdü.orduyu buyruğuna aldı. Kendisine efsanevi Sarı İmparator'un orununu vererek Lo-yang'a yöneldi.**Uygur Kağanlığı Bögü Kağan'ın yönetimindeydi sene 762 iydi Çin'deki karışıklık sürüyordu.İmparator Tsungun oğlu Bögü Kağandan yardım istedi.*Bögü Kağan Çinde Büyük bir törenle karşılandı.*Bögü Kağan çok gururluydu çindeki başkaldırıyı uygur kağanı Bögü Kağan bastırdı. İsyan Yedi yıl sürmüş, türk sanggünleri Çin buduna büyük bir korku yaşatmış Tang İmparatorluğunun 53 Milyon olan sayısı 17 milyona düşmüş, 36 milyon insan başkaldırıda, açlık ve hastalıktan ölmüştü.* |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#70 |
![]() Kaynak ahmethaldunterzioğlu.com
VARVAR ALİ PAŞA *Sultan İbrahim Tarihe Deli İbrahim diye geçmiştir Sefahatin zirvesinde. Hazine boşalmış. vezir ve sadrazamlar ona para yetiştirme derdine düşmüştür Sadrazam Ahmet Paşa karmaşadan yararlanıp cebini doldurmak istemiştir Sivas valisi Varvar Ali Paşa'ya buyruk salıp akça istemektedir var var paşa Dürüst, sağam, rüşvetsiz, biridir Ali Paşa. cevap verir.parayı nerden bulurum? Yol keserek halkı mı soyayım diyince sadrazam Nerden bulursan bul. Cevab verir İbşir Paşanın, hatununu isteyince "Olmaz!" der Ali Paşa, Müslümanın nikahlı karısını başkasına teslim etmem İbşir Paşa dostumdur. Ona kötülük etmem."cevabını verir *Herkes Ali Paşa'nın azledileceğini ve katledileceğini düşünüyordu var var ali paşanın çıkışı sadrazamı durdurur. Ali Paşa sultan ibrahime birinin dur demesi gerek. Saltanat devletden habersiz Reyaya perişandır. Padişaha söylenir bir anda nereden çıktığı belli olmayan adamlar Sivas'a dolarlar.*sekban ve, leventtendirler aralarında soyguncular da vardır. halkı soyup zorbalığa başlarlar. Ali Paşa Engel olur.*soyguncular geldikleri gibi giderler.* Ali Paşa'nın çevresinde ise çok az adam kalır. Ali Paşa'Nın isyanını duyan İstanbul, onun üzerine İbşir Paşa'yı...görevlendirir Paşa ya Ya Ali Paşa'nın başı ya senin başın" denilince korkmuştur. İbşir Paşa'ya Sivas Valiliği verilir. *Varvar Ali Paşa Ben asi değilim. Makamda gözüm yok" deyip Sivas'ı teslim eder.*yanında 5000 askeri vardır.İbşir Paşa ve Varvar Ali Paşa savaşırlar. Ali Paşa yenilir. yakalayıp İbşir Paşa'nın karşısına getirirler.İbşir Paşa sorar.Paşa baba bu ne haldir? Neden devlete karşı geldin diyince Varvar Paşa cevap verir.Senin gibi deyyusun karısını sadrazama vermedim diye bu haldeyim. Halkın parasını almadım, namusunu bildim. Senin gibi deyyusu başıma saldılar. Var gereğini yap!" der. Ve başını kesip. İstanbul'a gönderirler. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 4 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 4 Misafir) | |
|
|