AK Gençliğin Buluşma Noktası
Forum Köşe Yazarlığı Ak Parti Forum Köşe Yazarları buraya.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 12-25-2011, 11:56   #1
Kullanıcı Adı
alperen
Standart Kromozom Dünyası



KROMOZOM DÜNYASI

ALPEREN GÜRBÜZER
Kromozomlar birbirini takip eden nesil boyunca genetik özellikleri taşıyan bir bağ teşkil ederler. Şöyle ki bir canlının temeli over (yumurta hücresi) ve spermatozoidin bir araya gelip tek hücreli zigot oluşturmakla atılmakta, akabinde bu tek hücrenin bölünmesiyle birlikte milyon, milyar ve hatta trilyonlarca hücreye dönüşen bir yapı ortaya çıkar. Düşünsenize bu kadar bölünmüş sayıda hücre kendine güzergâh belirleyip hiç şaşırmadan konuşlanacağı mekânlarda oluşturacağı organlara hayat vereceklerdir. Belki de kromozom gerçeğini iyi anlarsak hayat kimyasının nasıl çalıştığını daha da iyi anlamış olacağız o an. Mesela kromozom morfolojisini anlamak açısından bu konuda en uygun safha metafaz ve anafaz safhaları bulunmaz bir fırsat gibi gözükmektedir. Zira bu devrede kromozomlar üzerinde 1 veya 2 boğum vardır. Boğumlardan bir tanesinin içerisinde bir tanecik bulunur ki, tanecik ihtiva eden bu boğuma primer boğum, diğerine sekonder boğum denmektedir. Sekonder boğumlar uzun veya kısa olup, kromozomların tanınmasını sağlar.
Bazı sekonder bölgeler nükleolus yapımı ile ilgili olup, bu tip bölgelere nükleolus yapıcı kromozom veya nükleolar kromozom denir. Bir kromozomun primer boğum içerisinde yer alan iki kromatidin birleştiği noktada çekme kancasına benzer taneciğe ise sentromer ya da kinetokor ad alır.
Kromozomların şekli bilhassa sentromerin durumu ile ilgilidir. Sentromeri ortada olan kromozomlara metasentrik, sentromeri bir uca yakın olan kromozomlara submetasentrik, sentromerleri tümüyle bir uçta bulunanlara akrosentrik denir. Akrosentrik aynı zamanda telosentrik diye tanımlanır.
Kromozomlar metafaz safhasında çekirdek zarının erimesiyle birlikte adeta bir yıldız gibi doğan sentromer vasıtasıyla iğ ipliklerine takılıp her biri 23 kromozomlu olacak şekilde kutuplara doğru çekilirler. Böylece 23 kromozomlu iki kardeş hücre teşekkül etmiş olur.
İnsan bedeni yukarıda bahsettiğimiz üzere başlangıçta esasen tek bir hücreden halk olmuştur. O tek hücre yumurta hücresinden başkası değildir elbet. Ki; 13 yaşına gelen genç bir kızın yumurta hücresi yumurta kanallarından aşağılara doğru geçiş yapar. Hakeza ergenlik yaşına ayak basmış bir erkeğin testisleri (erkek organ) tıpkı kız çocuğunun yumurtalıklarında olduğu gibi benzer işlev görüp sperma üretmek için seferber olur. Dahası döllenme olayı söz konusu bir erkek ve dişi hücrenin izdivacı sonucunda meydana gelmektedir. Derken döllenen dişi yumurta hücresi döl yatağı denilen rahim duvarına yapışıp, orada neşvünema bulmasıyla birlikte tek hücrede birleşirler. Böylece tek hücrenin bölünmesi sonucunda çoğalan binlerce hücre nur topu doğacak çocuğun taslağı diyebileceğimiz bir ceninin ortaya çıkmasına vesile olurlar. Zira embriyo bir aylık olduğunda yaklaşık 4–6 mm uzunluğa erişmektedir. Öyle ki anne karnında embriyo göbek bağı kanalıyla tüm ihtiyaçları giderilecek şekilde ana rahminde muhafaza altına alınıp, dokuz aylık sürecin son dönemlerine gelindiğinde çocuğun vücudu 1–2 trilyon hücreye ulaşacak hale gelir. Hatta doğum sonrası bebek ana rahminden ayrılsa bile beden hücreleri boş durmayıp gelişme ve çoğalma işlemleri devam eder de. Yani göbek bağı kesilen bir bebek artık ailenin asıl üyesi olmaya hak kazanmış demektir. İşte bu noktada Kur’an’ın 1400 yıl öncesinden müjdelediği insanın bir damla sudan yaratılış mucizesi yerini bulmuş olur.
Hücre bölünmesi bilindiği üzere mitoz ve bölünme diye iki kategoride cereyan eder. Mitoz esasen bölünen hücrenin yaklaşık 20–30 çeşit atom kullanımı sonucunda aynı özellikte iki kardeş hücre verme olayıdır. Belli ki bu tariften de anlaşıldığı üzere enteresan bir durumla karşı karşıya olduğumuzu fark ediyoruz. Düşünebiliyor musunuz mitoz bölünmeyle bir hücre hem bölünüyor hem de kendisiyle aynı birebir iki hücre üretiyor. Üstelik meydana gelen her iki hücre başlangıçtaki 46 kromozomluk sayısını koruyacak şekilde konumlanıp çoğalmakta.
Ya mayoz bölünme nasıl? Malum bu bölünme eşeysel yolla çoğalan canlıların somatik hücrelerde değil gamet hücreler için gerçekleşen bir üreme biçimi olup, mitoz bölünmeden en belirgin farkı başlangıçtaki 46 kromozomlu ana hücreden meydana gelen iki yavru hücrenin 23 kromozoma indirgenmesidir. Böylece iki yavru hücrenin birleşmesiyle zigot oluşarak insan soyunun devamı gerçekleşir. Yani hem sperm hem de yumurtadaki kromozomlar karşılıklı eş seçip, döllenmiş yumurtadan 2n kromozomluk zigot oluşur. Daha doğrusu yarı anneden yarı babadan gelen allel kromozomlardan söz ediyoruz. Anlaşılan doğacak çocuğun cinsini cinsiyet allel genler belirlemekte. Mesela yumurtadan gelen X kromozomu spermanın X kromozomu ile birleşirse doğacak bebeğin kız olacağı muhakkak. Şayet X kromozomu erkeğin Y kromozomu ile birleşirse erkek olacak demektir. Ayrıca bilimsel çalışmalar sonucunda asit ortamda X, bazik ortamda ise Y kromozom ihtiva eden spermaların daha aktif olduğu belirlenmiştir. Zaten ilahi irade doğacak çocuğun hangi cinsten olmasını murad etmişse o ortam hazırlanmakta. Bu durumda bir doğum sancısının ardından ister kız, isterse erkek olsun anne ve babaya nur topu çocuk bahşeden Allah’a hamd edip, amenna saddak demek düşer bize.
Anlaşılan bu mükemmel matematik program olmasaydı ortada ne nesil kalırdı ne de insan kalırdı. Üstelik öyle bir program ki insanın azalarını oluşturan tüm hücrelerin şifre kodları nesilden nesile muhafaza edilerek devam ettiriliyor. Nitekim Mayoz bölünme süreci şu evrelerle tamamlanır.
1-)Profaz
Bu safha uzun olup şu evreler görülür.
1a) Leptoten:
Bu evrede kromozomlar çok ince ve narin iplikçikler halinde olup belli belirsiz yapıdadırlar. Dahası cisimcikler olarak kendilerini hissettirirler.
1b) Zigoten:
Bu safhada erkek ve dişiden gelen eş kromozom çiftleri belirginleşme istidadı gösterirler. Hatta her kromozom çiftinden dört kromatid belirip dörtlü yapı halde birbirlerine tutunurlar.
1c) Pakiten:
Bu evrede eş kromozomların çiftleşme süreçleri tamamlanır. Evre sonunda ise eş kromozomlar uzunlamasına ortadan ayrılıp, her eş kromozomda dört kromatit oluşur. Böylece oluşan kromatitler yeni yerlerine odaklanırlar.
1d) Diploten:
Bu safhada çiftleşmiş kromozomlar birbirinden ayrılarak karşılıklı gen değişiminde bulunacakları noktada birbirlerine bağlanırlar.
2-)Metafaz I:
Bu safhada kromozomlar hücrenin ekvator kısmına dizilirler. Hatta her bir eş kromozom çifti metafaz safhasında sentromer vasıtasıyla iğ ipliklerine takılıp bu sayede kutuplara doğru çekilirler.
3-)Anafaz:
Bu safhada kutuplara çekilen kromozomlar üzerinde adeta fay yarıklarına benzer kırılmalar başlar, ama ayrılan kromozomlar ilk yapılarını muhafaza edemezler. Çünkü buluşma noktalarında kromozom parçaları değişimi gerçekleşip meydana gelen gamet hücrelerinin her birinden yeni bir hücre doğar.
4-)Telofaz I ve sonraki II. Mayoz bölünme evresi:
Kromozomların karşılıklı kutuplara zirve yaptığı safhadır. Nitekim Telofaz I safhasının sonunda I. Mayoz aşaması biter ve yepyeni iki yavru hücre teşekkül eder.
II. Mayoz bölünme kısa süren bir Profazla start alıp bitiminde Metafaz II’ye geçilir. Bu safhada ekvatorda dizilen kromozomlar sentromerler bölününce eş yavru kromatidler karşılıklı kutuplara çekilerek anafaz II safhası zuhur eder. Derken buradan telofaza adım atılır. Böylece başlangıçta mayozla başlayan normal kromozomlu bir eşeysel hücre sürecinden normal kromozomun yarısı kadar kromozom ihtiva eden 4 yeni hücre oluşumu gerçekleşir. Derken II. Mayozun sonunda her cinse ait cinsiyet ana hücreleri dediğimiz erkekte 4 adet spermatid, dişide ise ovum ve 2. kutup cisimciği taslağı oluşur. Taslak hücrelerin olgunlaşıp gelişecekleri yer hiç kuşkusuz cinsiyet organları olup, sperm ve yumurta birikimi buralarda gerçekleşir. Şöyle ki; erkekte spermatogonium (sperm ana hücresi) seminifer tüpleri içerisinde, dişi de ise oogonium (yumurta ana hücresi) yumurtalıklarda birikir. Ta ki bu iki hücrenin bir araya geleceği vuslat gününe kadar dünyaya gelecek çocuğun program kodları yaklaşık 20–25 yıl ebeveynlerin vücudunda beklemeye alınırlar. İşte özetle sunmaya çalıştığımız bu evreler bizlere tasavvufta aşama aşama gerçekleşen “Hamdım-yandım-piştim” evrelerini hatırlatır.
Genellikle her nükleolusta bu özel bölgeye sahip iki kromozom vardır. Bir başka ifadeyle insan genomunda kromozomlar çift halde bulunurlar. Dolayısıyla var olan kromozom serisinden bir başka seri kromozom meydana gelebilmesi için bayağı bir yoğun faaliyet gerekir. Ki; öyledir zaten. İşte bu yoğun hummalı çalışmanın sonucunda dünyaya gelen çocukların hiçbiri birbirine tıpa tıp benzememektedir. Değim yerindeyse tek yumurta ikizler hariç her doğan çocuk kendi mührü ile hayata merhaba der. Bu yüzden bu tip kromozomlara nükleolar kromozom denmektedir. Şayet döllenmiş bir yumurta normal bölünmenin aksine erken bir evrede yarım bölünmeyle gelişme kayd edip tek bir yumurtaya dönüşürse doğacak çocuklar bilin ki dış görünüş itibariyle birbirine benzer tek yumurta ikizler olacaktır. Ya da ikizler ayrı ayrı yumurtalardan embriyolojik gelişimini tamamladığında doğacak çocuklar çift yumurta ikizi olup birbirlerine benzemeyen fertler olarak sahne alacaklardır.
İlginçtir bu genler kromozom içerisinde değişik kombinasyonlarla yer değiştirebiliyor. Tabiî ki her değişim aynı zamanda değişik karakterlerin doğması demektir. Hatta bunun yanı sıra genler çeşitli kimyasal maddeler, X ışınları, ültraviyole gibi ışınların etkisine bırakıldığında enine kopmalar meydana gelebiliyor. Bu kopan parçalar kopan kısma ya da bir başka kopmuş kromozoma yapışırlar. Fakat herhangi bir kromozomun sağlam ucuna yapışmazlar. Çünkü her bir telomer özel bir polariteye (kutuplaşma) sahiptir. Bu nedenle kromozom parçalarının yapışmasını engelleyici tavır sergilerler. İşte arızı kopmalara bağlı olarak genler üzerindeki istisnai diyebileceğimiz bu tür değişiklikler biyoloji de mutasyon diye tanımlanır. Ancak bugün bazı kesimler X ışınına maruz kalan kromozomlar üzerindeki genetik değişimi evrime delil olarak sunma içerisindedirler. Oysa burada söz konusu değişim bir karakteristik değişme olmayıp, aksine genetik karttaki bir noktayı bertaraf etme operasyonudur. Nitekim bu tür değişimlerle bugüne kadar bir canlıdan başka bir canlıya dönüşüm şeklinde bir vaka tezahür etmemiştir. Maalesef her şeye rağmen aklını evrimle bozmuş olanlar sabah uyandıklarında huylu huyundan vazgeçmez misali kendi bildiklerini okumaya devam ediyorlar habire.
Bazı hücrelerde çok büyük yapıda, hem nükleusun hem de hücrenin artmasına neden olan devasa nitelikte kromozomlar görülebiliyor. İşte bu tip kromozomlara dev kromozomlar denir. Dev kromozomlar politen kromozom ve lamba fırçası kromozomlar olmak üzere 2 şekilde bulunurlar.
Lamba fırçası şeklindeki dev kromozomlar politen kromozomlardan daha uzun olup, daha çok omurgalı ve omurgasız hayvanların oositlerinde veya mayoz bölünmenin diploten safhasında görülürler. Aynı zamanda lamba fırçası dev kromozomlar 4 kromatid ve bir nükleotid eksen üzerine oturmaktadır. Bu yüzden lamba fırçası kromozomları diploten sonrası küçülme eğilimi gösterir.
Politen kromozomlar daha çok diptera(çift kanatlı) larvalarının trake, tükürük ve yağ hücrelerinde bulunurlar. Bu kromozomların büyüklüğü normal somatik hücrelerinden iri olduğu gözlemlenmiştir. Mesela Drosophila melanogaster’de politen haldeki dördüncü kromozom normal haldeki aynı kromozomdan 100 katı kadar daha büyüktür. Zaten politen çok iplikli anlamına gelip, laboratuar analiz çalışmaları sonucunda politenlerin çok sayıda iplikten meydana geldiği belirlenmiştir. Aynı zamanda bu ipliklerin kromozom zincirini oluşturan nükleotidler olduğu tespit edilmiştir. Hakeza mayoz bölünmenin profaz safhasında görülen gen bölgeleri üzerinde düğüm benzeri kısımlar ise nükleotidler oluşturmaktadır. Böylece gelinen nokta itibariyle bugün genlerin kromozom zinciri üzerinde yer aldığı belirlenmiştir.
Şu da bir gerçek hücre bölünmesi olmadığı veya çekirdek zarı erimediği halde normal bir hücrenin kromozomunda yer alan kromonemalar arka arkaya defalarca bölünebiliyor. Dolayısıyla kromonemaların (kromatin iplikleri) uzunlamasına defalarca bölünmesine endomitoz denir. Bu arada endomitoz sırasında meydana gelen iplikler ayrılmayıp bir arada kalmasıyla birlikte bantlar oluşur. Bu yüzden iki bant arasında kalan kısım interbant diye tanımlanır. Kromozomunkine eşit çapta veya dar olan yuvarlakça bir cisim ise satellit adını alır. Satellit kromozoma flament adı verilen iplikle bağlanmıştır. Bu yüzden satellit ihtiva eden kromozomlara sat kromozomlar denir. Yukarıda da belirttiğimiz üzere kromozom uç kısımları ise telomer olarak adlandırılır.
Herhangi bir organizmanın kromozom sayısı, şekli ve büyüklüğü onun karyo tipini ortaya koyar. Şöyle ki kromozomlar metafaz ve anafaz safhasında iken sıcak su, asit buharı, alkolik çözeltiler ve potasyum siyanür gibi maddelerle muamele edildiğinde, kromozom yapısının spiral şeklinde olduğu görülecektir. İşte büyük ve küçük spiral şeklinde görünen bu teşekküller kromozom zinciri olarak sahne alırlar. Mesela büyük spirallerin dönüm sayısı 10–30 kadar olup, küçük spirallerin dönüm (kıvrım sayımı) sayısı nispeten daha fazlacadır.
Yine bir kromozom içerisinde temel yapı taşları diyebileceğimiz genler mevcuttur. Yani dişi olsun, erkek olsun tüm hücrelere damgasın vuran etken genlerdir. Bir başka ifadeyle canlının tüm özelliklerine tek etki yapan faktör gen olmaktadır. Öyle ki genler tüm canlıların soyağacı özelliklerini bünyesinde barındırır. Zaten bu bilgiler saklı tutulmasa çocuğun annesi ve babasıyla olan münasebeti ortaya çıkamayacaktı. Belli ki genlere yön veren bir güç böyle murad etmektedir. Demek ki kromozomlar protein yapısında genetik bilgilerin depolandığı yerler olarak dikkat çekmekte. Aynı zamanda genetik bilgiler DNA üzerinde kayıtlı olup lüzumu halinde kullanılmak üzere veri tabanında saklı tutulurlar. Mesela tek bir nörona(sinir hücresi) takriben 50 bin sayfalık devasa bir külliyat sığdırılmış olup, bu kapasiteye sahip her bilgi veri tabanında mevcut bulunabiliyor. Nitekim sinir hücrelerini tüm üniteleri binlerce giriş çıkış kabloları ile donatılmıştır. Bu arada belirtmekte fayda var; bu kayıt işlemi tek bir kromozom için sınırlı olmayıp, tüm kromozomları kapsayacak bilgi ağı söz konusudur. Madem tüm hücrelerimizi oluşturan kromozom sayısı 10.000 gen ihtiva ediyor, o halde sadece bir kromozom için bilgi bellek sayısı 10.000 x1 0.000 = 1.000.000.000 (1 milyar) olacak demektir.
Velhasıl; Protoplazma içerisinde en büyük faaliyet sergileme şerefi kromozom ve DNA’ya ait bir özellik olarak karşımıza çıkmaktadır.
Vesselam.

http://www.facebook.com/pages/Selim-G%C3%BCrb%C3%BCzer/270156429678799?sk=wall

 


Konu Ertuğrul ÖZGÜL tarafından (12-25-2011 Saat 11:59 ) değiştirilmiştir.. Sebep: Başlıklar Küçük Harflerle Lütfen...
alperen isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 12-26-2011, 01:23   #2
Kullanıcı Adı
xhidayet
Standart
Çok ilginç ve de bir o kadar etkileyeci...
xhidayet isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 12-27-2011, 00:56   #3
Kullanıcı Adı
alperen
Standart
paylaşımınız için teşekkür ederim.
http://www.facebook.com/pages/Alperen-G%C3%BCrb%C3%BCzer/141391522610124
alperen isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi