AK Gençliğin Buluşma Noktası
Köşe Yazıları Köşe yazıları burada paylaşılıyor.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 01-04-2008, 21:49   #1
Kullanıcı Adı
EbuHafs
Standart Küfür Sözleri...

Hüsn-i Hâtime...

Mehmet Şevket Eygi



Küfür Sözleri...

İNSANIN bu dünyadaki varlığı ile ilgili en önemli, en büyük, en hayatî hâdise hüsn-i hâtime, yâni ömrünün ölümüne imanla bitişmesidir. Bu dediğim Müslümanları ilgilendirir. İnançsızlar için hava hoştur. Gerçi onlar için de en mühim hadise iman etmektir ama bunun öneminin farkında değildirler.

İnsan son nefesini iman ile verebilirse, cehennemde bir müddet yansa bile ebedî saadetini kurtarmış olur.

Zamanımızda cînnî ve insî şeytanlar Müslümanların imanlarına musallat olmuşlardır. Her Müslüman, bunların hile, desise, tuzaklarına karşı uyanık bulunmalıdır.

İman konusunda ayak kaydıran, tuzak ve tehlikelerden bazılarını aşağıda zikr ediyorum:

1- Ben müftü değilim fetva veremem ama Hz. Muhammed’in (Salat ve Selâm olsun O’na) Peygamberliği, risaleti, daveti, dini, şeriatı kendisine ulaşmış olduğu halde; bunu red, inkâr ve tekzib eden, “Hayır, O peygamber değildir, O’na iman etmiyorum, getirdiği dini de kabul etmiyorum” diyen kimseler için “Onlar da ehl-i necat ve ehl-i Cennettir” diyen bir Müslüman bu sözü ile imanını yitirir ve kâfir olur.

2- “Tevhid inancı ile Teslis inancı esasta birdir” demek de böyledir.

3-“İslâm dini açısından Musevilik ve Nasranilik de İbrahimi dinlerdir. Bunların mensupları ehl-i necattir” demek de böyledir.

4- “Beş vakit namaz kılmak eskidendi, beş vakit namaz tarihseldir. Zamanımızda geçerli değildir” diyenler kâfir olur.

5- Allah’ın Kur’ân-ı Kerîm’de açık, kesin ve muhkem bir şekilde farz kıldığı, emr ettiği veya yasakladığı bir şeyi inkâr eden kâfir olur.

6- “Peygamber dini tebliğ etmiş, ölmüş ve işi bitmiştir. Ben sünnet münnet tanımam” diyenler bu sözleri ile Kur’ân’a karşı gelmiş olurlar ve imanlarını tehlikeye atarlar.

7- Yüce dinimiz, Kitabımız, şeriatımız ribayı kesin olarak haram kılmıştır. Kur’ân’da “Ribacılar, Allah’a ve Resulüne savaş ilan etmişlerdir” buyrulmaktadır. Binaenaleyh, ribanın ve riba benzeri şeylerin helâl olduğuna itikat eden imanını yitirir ve küfre düşer.

8- “Ben de Müslümanım ama şeriata karşıyım...” demek, iman götürücü sözlerdendir. Çünkü şeriat, Kur’ân’dan ve sünnetten çıkartılmış din hükümlerinin bütününe verilen isim olup, din mânâsına kullanılır.

9- “Benim dinim İslâm’dır, milletim şu veya bu kavimdir, medeniyetim Batı medeniyetidir” demek çok tehlikeli, çok ölümcül bir sözdür. Müslümanın dini İslâm’dır, milleti İslâm’dır medeniyeti İslâm’dır. Nitekim, Müslüman ölüler mezara konulurken “Resulullahın milleti üzerine...” denir. Eskiden Osmanlı İmparatorluğu zamanında nüfus kağıtlarında millet hanesi bulunurdu, Müslüman uyruk için onun karşısına İslâm yazılırdı. Diğer vatandaşlar için Rum milleti, Yahudi milleti, Latin milleti... denirdi.

10- Kur’ân-ı Kerîm, Müslümanları uyarıyor ve Ehl-i Kitabı dost ve veli edinmemelerini istiyor. Veli idareci demektir. Eskiden evliya-yı umûr (İşlerin, hizmetlerin idarecileri) denirdi. Kur’ân’ın bu emrine, Peygamberin bu konudaki ikaz ve nasihatlerine açık bir şekilde karşı gelerek, harbî ve saldırgan, İslâm düşmanı gayr-i müslimleri dost ve veli ittihaz edenler (edinenler) imanlarını tehlikeye atmış olurlar.

11- “Müslümana her şeyin en lüksü, en pahalısı, en israflısı, en gösterişlisi, en fazla gurur ve kibir vericisi, en şatafatlısı, en şaşaalısı layıktır” diyerek israfı, lüksü, gurur ve kibiri meşru göstermek isteyenler imanlarını tehlikeye atmış olurlar. Çünkü Kur’ân, Peygamber, İslâm Uluları, İslâm ahlâkı israfı yasak etmiştir. Kur’ân’da “müsrifler (israf yapanlar) şeytanın kardeşleridir” buyurulmaktadır.

12- İslâm dinine ve şeriatına göre, küfre rıza küfürdür. Küfrü övmek, ululamak küfürdür. Binaenaleyh, bir kâfir için “O çok büyük ve iyi adamdır” diyenler, eskiden yaşamış büyük ulemânın fetvalarına göre kâfir olur. Dinimizin temel kurallarından biri şudur: İslâm’ın hürmet edilmesini, ululanmasını, tazimini emr ettiği bir şeyi tahkir eden kâfir olur. Yine İslâm’ın alçak gördüğü, tahkir edilmesini istediği bir şeyi yücelten, ona tazim eden kâfir olur. Örnek vermiyorum, kuş kadar aklı olan bunu bilir.

13- Bir mü’mini, haksız yere tekfir edenin kâfir olacağını, akaid kitaplarımız yazmaktadır.

14- Bir takım şeytanlar, ismet (günah işlemekten korunmuş olmak) sıfatına sahip olmayan bazı zatları masum gösteriyor, onları göklere çıkartıyor, uçuruyor. Adeta “erbab” (rabler) haline getirip putlaştırıyor. Bu da çok ayak kaydırıcı bir şeydir. “Bizimki uçuyor, bizimki her şeyi bilir, bizimki hiç hata etmez” falan filan derken, İslâm’ın dışına çıkarlar haberleri olmaz.

Eskiden şeyhülislâmların vermiş oldukları fetvalar, bir araya getirilip büyük kitaplar halinde yazılmış ve basılmıştır. Bunların akaid ile ilgili ilk bölümlerinde küfre yol açan ve götüren sözler ve fiiller ile ilgili çok ibretli fetvalar bulunmaktadır. Eski Müslümanlar bu gibi şeylere çok dikkat ederlerdi. Mü’mini dinden çıkartacak konularda ayaklarını sağlam yere basarlar, ateşe düşmekten korkarcasına korkarlardı. Zamanımızda bu hassasiyet kalmadı. Birtakım namazlı, sözde dindar Müslümanlarda din konusunda lâubalilikler görüyorum. Uzun yıllar önceydi, bir meclise gitmiştim. Kapıyı açtığımda içerideki biri gülerek “Gel gel, Allah rızası için gıybet edelim” demişti. Böyle bir sözün te’vili mevili olmaz. Maazallah...

Yıllar önce Türkiye’nin beş büyük zengininden biri olan bir zat televizyonda konuşuyordu. Şöyle demişti: “Ben beş vakit namazı kılamıyorum, bir sabahı bir de yatsıyı kılarım... Ha, her gün bir kadeh de limonlu viski içerim... Sağlığım için... Günah ise Allah bana günah yazsın...” Bu gibi lâflar bir Müslümana yakışmaz. Bir bardak limonlu viski miski derken cehennemlik olur da haberi olmaz. Yüce dinimiz, çoğu sarhoş eden alkollü içkinin azını da haram kılmıştır.

Sevgili Müslüman kardeşlerim. Her gün, bize dünyada da ahirette de faydası olmayan ıvır zıvır, fasa fiso, dedikodu mahiyetinde bir sürü lâf ediyoruz, yazılar okuyoruz, yahut televizyon programı seyrediyoruz. Vaktimizi böyle sorumsuzca ziyan ve israf ederken, nice temel ve aslî konuyu terk ve ihmal ediyoruz. Bizi kurtaracak olan ilmihal bilgilerini öğrenmiyoruz. Bize yetecek miktarda akaid bilgisi edinmiyoruz. İslâm ahlâkının esaslarını öğrenmiyoruz.

Her Müslüman günde en az 45 dakika lüzumlu ve zarurî din bilgileri öğrenmelidir. Akaid, fıkıh, muamelât, nikâh, ahlâk...

Gâfil ve câhil Müslüman bir lâf ediyor, karısı boş düşüyor haberi yok.

Dinimizde “hurmet-i musahere “ denilen bir şey vardır. Bunu bilen kaç kişi çıkar?

İmanı giderecek, kişiyi ebedî zarara, felâkete, mutsuzluğa götürecek, küfür sözleri, küfür hareketleri nelerdir, bunları öğrenelim. Bu bilgilenme bizim için çok iyi olur...



 

EbuHafs isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi