AK Gençliğin Buluşma Noktası
Alt 04-14-2009, 23:07   #1
Kullanıcı Adı
Jurnal
Standart KÜLTÜRÜMÜZ (İSPİR- ERZURUM)
KIZ İSTEME ADETLERİ

Köyümüzde ve yöremizde evlilikler genelde görücü usulüyle olur. Evlenecek gençler evlenme çağlarına geldiklerinde anne ve babaları bunları fark eder. Eski tecrübelere dayanılarak bazı hal ve hareketlerden bunlar anlaşılır ki bunlar şöyledir: bir kız evlenme çağına geldiğinde bulaşık yıkarken kabı kaşığı birbirine çarparak yıkar, Annesine ve kardeşlerine karşı azarlı azarlı konuşmaya başlar, hiç olmadık zamanlarda “Allah canımı aslada kurtulsam, abu evden bıktım” gibi laflar eder. Erkek ise babasının kılık kıyafetine özen göstermeye başlar, babası evden çıkarken ayakkabılarını düzler ve babası kız istemeye çıkmazsa o zamanda babasıyla konuşmaz küser. Erkeğin eğer bir sevdiği varsa gelip anasına “ ana yüzüm senden kara babamla konuş bana filancının kızını isteyin” der eğer sevdiği kimse yoksa ve evlenecek çağa gelmişse (genelde askerliğini bitirenler evlendirilir) annesi yanına tecrübeli bir kadın alarak kız bakmaya çıkar.kızı olan bir eve ya haber verilir yada çat kapı girilir çat kapı girilir ki kızın evi nasıl temiz mi ? kirli mi ? diye bakılır. Oturup kimseye belli etmeden kızı süzerler boyuna endamına konuşmalarına terbiyesine ve hizmetine bakarlar. Kalktıklarında kızın boynuna sarılırlarken kıza çaktırmadan ağzının kokup kokmadığına bakarlar.

Kadınlar gelip evde ailecek istişare ederler ve kızı istemeye karar verince ailesine size misafirliğe geleceğiz diye haber verirler. İstemeye gittiklerinde oğlanın babası yanına aklı keser birini ve karısını alır. Oturulur konuşulur ve sebebi ziyaretimize gelince diye konuya girilir “allah’ın emri peygamberin kavliyle” kız istenir kızın babası da bir düşünelim büyüklerimize bir danışalım der, eğer verme niyeti varsa çay ikram eder yoksa ikram etmez.. onlar gidince kız babası büyüklerine danışır kızın annesine kızın isteyip istemediğini sorar, el altından oğlan araştırılır ve karara bağlanır. Eğer kız verilmeyecekse dünürcü kabul edilmez veya kabulden sonra red cevabı “yazı kısmet yokmuş siz nasibinizi başka yerde arayın” denilerek verilir. Eğer kız verilecekse ikinci defa dünürcüler kabul edilir ve kahve ikram edilir, ardından dünürcüler tekrar kızı isterler ve kızın babası, dedesi varsa “Allah yazmışsa olur” diye söze başlar ve oğlanın durumu araştırılmaya başlanır işte ne iş yapar?,tahsili nedir?,namaz kılar mı? gibi sorular, sorulur sonra kız erkek birbirini tanımıyorlarsa görüşmeleri istenir (kız ve erkeğin görüşmesi erkek yanına bir kadın alarak kızın evine gider ve orada kızla görüştürülür birbirlerini beğenirlerse evlenmeye karar verirler) tanıyorlarsa kız verilir veya kızın babası naza çeker sözü yumuşak tutar ve birkaç defa götürüp getirdikten sonra kızı verir. Sonra kızın kesimi (mihri) konuşulur ve nikah tarihi kararlaştırılır

 

Jurnal isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 04-14-2009, 23:07   #2
Kullanıcı Adı
Jurnal
Standart
NİKAH MERASİMLERİ

Köyümüzde nikah merasimleri erkek tarafının hazırlıkları ile başlar erkek tarafı kız evine götüreceği hediyeleri,takıları alır. Kız evindeki misafirleri ağırlayacak keteler helvalar pişirilir çerezler ve dilikanlı heybesi hazırlanır, sonra oğlanın babası büyükleriyle konuşur ve köy halkına köy odasında dünürcü çayı verir. Burada köyün ileri gelenleri dünürcüleri kararlaştırırlar, nikahta seçilen dünürcüler genelde oğlanın akrabaları olur bunun nedeni; nikahtan sonra dünürcüler gelini görürler, Dünürcüler kendilerine bir baş seçerler, büyüklerin tavsiyeleri dinlenilir, yapılacak olanlar kararlaştırılır. Nikah tarihi gelince dünürcüler yanlarına birkaç tanede yenge (kadın dünürcü) alırlar. Kız tarafındaysa hazırlıklar genelde dünürcüleri ağırlamak için yapılan yemekler ve tatlılardan ibarettir. Dünürcüler hazırlıklarını bitirdikten sonra kız evine ikindi vakti gelirler, yengeler kız evine dünürcüler ise köy odasına alınır biraz oturduktan sonra kız tarafı şerbet ikram eder içildikten sonra dünürcü başı bardağa şerbet verene ikram olsun diye kararlaştırılan parayı sıkıştırır. Dünürcüler geldiği zaman köy haklıda köy odasına toplanırlar, akşam namazı vakti gelince namaza gidilir namazın ardından kız vekili ,oğlan vekili ve şahitlerin huzurunda nikah kesilir nikah kesilirken cami çevresi ve cami içi nikah sahipleri tarafından damat bağlanmasın diye kollanır (nikah kesilirken bıçak kapanır veya ip düğümlenirse damat bağlanmış olur ki bir çok aile bu nedenle boşanmıştır) nikahtan sonra kız tarafı misafirlere ve köy halkına nikah yemeği verir olmayanlar çağrılır bu yemeğe herkes katılır, yemekten sonra kız tarafı birde çay ikram eder. Bu esnada kız tarafından hizmet edecek olan kişi seker tasını ve makasını alır , kırılmamış şekerleri kırmaya başlar biraz kırdıktan sonra makas kesmiyor diye numara yapmaya başlar dünürcü başı kalkıp ver bakalım kesmiyor mu? Der makası eline alır bir iki şeker keser sonra makası geri verirken cemaate çaktırmadan hizmetçiye para sıkıştırır. Çay içildikten sonra hizmet sırası dünürcülere gelir bu sırada delikanlı odasında toplanan köyün delikanlıları da bir oyun düzenleyerek onlara verilmek üzere hazırlanan delikanlı heybesini almaya gelirler, bu genelde polis veya jandarma kılığına girmiş iki kişinin odaya gelerek “ihbar var burada kaçak malzeme varmış” diye odayı aramaya başlarlar kendilerine ait heybeyi bulunca alıp delikanlı adasına götürürler, orada ahbaplıklarına devam ederler. Dünürcülerse ikramlarını yaptıktan sonra gelin görmeye eve giderler kendilerine gösterilen yere otururlar gelin gelip herkese sırayla hoş geldin eder, ardından çay ve sigara ikram eder, dünürcülerden biri sigarasını yaktırırken çakmağa üflerbunu birkaç defa yaparak geline oyun yapar, nikahta gelin görmenin maksadı gelini yeni ailesine hazırlamaktır. Bu sırada dünürcü başı kalkıp kızın akrabalarını ve çocukları harçlıklar, gelin görüşü bittikten sonra nikah biter.nikahtan sonra kız tarafı kızlarını bilgilendirmek ve evliliğe hazırlamak maksadıyla yakın akrabalarından bir kadını kızlarına sağdıç olarak tayin eder. Erkek tarafı da düğünde veya gelinlerini görmeye geldiklerinde bu kişiye ikramlarda bulunurlar.

Kulak çayı : Nikahtan sonra nişanlanan oğlan bunu köyün delikanlılarına duyurmak maksadıyla delikanlı odasında kulak çayı verir, yenilir içilir oyunlar oynanır, köy dışından evlenen kişilerin bunu bir haber verme maksadıyla verdiği çaydır köy içinden evlenenlerde bunu devam ettirmişlerdir.

Nişanlı görme:köy içinden nişanlı olanlar gizli gizli nişanlılarını kız tarafının tayin ettiği sağdıcında aynı mekanda olması şartıyla görebilirler. Köy dışından biri eğer köyümüzden bir kızla nişanlanmışsa nişanlı görmesine kesinlikle köy delikanlıları tarafından müsaade edilmez nişanlı görerken yakalanırlarsa köy adasına getirilirler, köyün delikanlıları toplanarak bu kişinin yanında ahbaplık ederler, yerler, içerler, köy oyunlarıyla bu kişiyi bir güzel döverler. Eğer kızın babası damat adayını almaya gelirse ki buna hakkı vardır o zaman köy delikanlılarına istedikleri şeyi verir onlarda damadı serbest bırakırlar damat eğer isterse nişanlı görür veya gider. Eğer sahip çıkan olmazda kendi bir şey ikram ederse o zamanda serbest bırakılır aksi durumda yediği dayakla kalır ve köyden kovulur. Bunlar geleneklerimizdir kimse bundan alınamaz ahbaplığınsa kini olmaz.
Jurnal isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 04-14-2009, 23:07   #3
Kullanıcı Adı
Jurnal
Standart
DÜĞÜNLERİMİZ

Köyümüzde düğünler çok ihtişamlı olur. Kız tarafıyla anlaşılarak alınan düğün tarihinden sonra hazırlıklar tamamlandıktan sonra düğünden birkaç gün önce erkek tarafı köy halkına köy odasında dünürcü çayı verir. Burada köyün ileri gelenleri dünürcüleri kararlaştırırlar, bu genellikle köyde her sülaleden bir kişi olacak şekilde ayarlanır. Dünürcüler kendilerine bir dünürcü başı seçerler, kız evinde nasıl hareket etmeleri gerektiğini kararlaştırırlar, birde kendilerine orda hizmet edecek bir tilki seçerler ki buda çok uyanık ve becerikli bir kişi olur, dünürcüler kına gecesinin olduğu gün yanlarına yenge (kadın dünürcü)leri ve kadın sağdıcı alarak kız evine giderler. Erkekler köy odasına alınır, kadınlarsa kız evine kabul edilirler. Köy odasında dünürcülere şerbet ikram edilir, dünürcü başıda şerbeti ikram edene harçlık verir. O akşam köy odasında köyün cemaati dünürcülerin başında toplanır kız tarafı yemek ikram eder, ardından ikram sırası dünürcülerindir.dünürcüler köy odasında yatsıya kadar oradaki olgun yaştaki kişilere ikramda bulunurlar.

Kız tarafında düğün: düğün kız tarafında birkaç gün önceden başlar gelinin kız kardeşleri veya akranları kızı çıkarmadan önce bir siniye bir tabak çerez, ayna, koyarak komşuların evlerini gezerler. Bunun amacı düğünün başlayacağını komşulara haber vermektir. Komşularda aynaya bakarak evlenecek gençlere dualar okurlar,çerezlerden biraz alıp ağız tatlandırırlar, sonra bu siniye bereketin simgesi olan biraz bulgur veya bozuk para koyarlar. Sini gezdirme işi bitince gelinin arkadaşları ve komşu kızlar kız evine giderek kızı evinden alıp düğün salonu olarak kullanılacak yere götürürler bir iki saat oynadıktan sonra tekrar gelini getirip baba evine bırakırlar, bu durum kına gecesine kadar devam eder,bura amaçlanan kızı babasının evinden çıkarmaya alıştırmaktır.

Kına gecesi ise kız evinde kadınlar tarafından yapılır eve gelen yengelere

“sizdede suci bizdede suci,

yengeye uci kalksın oyniyağ” ve



“yenge yerin varmidur,

dört yanı duvarmıdır,

dedem yanan gelecek,

hiç haberin varmidur,” gibi türküler söylenilerek yengeler oynamaya kaldırılır ve müzik eşliğinde oynamaya devam edilir. Vakit ilerledikçe yengeler dahada çok sıkıştırılır oyunlar edilir, bir punduna getirilerek yengelerden para kopartılır,

Kına yakma: Gelin baş köşeye oturtularak başına kırmızı bir baş ortüsü atılır, yengeler çağrılır sonra kına kenarlarına mumlar dikilmiş bir tepsiye koyularak kızlar tarafından ağıtlar yakılarak getirilerek kızın önüne konulur ve lambalar söndürülür. Geleneklere göre kına yetim ve öksüz olmayan bir kız tarafından karıştırılır, kınayı karıştıracak kişi kınayı biraz karıştırdıktan sonra kına açılmıyor diyerek numara yapmaya başlar, durumu fark eden yengelerden biri bu kıza harçlık verir, kına açıldıktan sonra gelin kızlar tarafından dokunaklı ağıtlar söylenilerek ağlatılır sonra kınayı karıştıran kız kınayı yakmaya başlarken gelin avucunu açmaz, çevredeki kadınlarsa gelin avucunu açmıyor diyerek yengeleri uyarırlar yengelerse gelinin avucuna bir altın koyarak elini açarlar kına yakılır, kına gelinin ellerinin yanı sıra birde sağ ayak parmaklarına yakılır bu kına yıkanmaz, bunu gerdek gecesi güveyi yıkar ve suyunu da temiz bir toprağa döker, geleneklere göre bundan maksat ise gelin ve damadın muhabbetlerini artırmaktır. Kınadan sonra gelin yatırılır, kızlarsa yengelerin başında eğlenmeye devam ederler onları uyutmazlar. Uyuyan yengelere uyurken oyunlar ederler, bazen yengeyi eteklerinden mindere dikerler, yüzünü islerler, bazense eteklerini keserler veya ıslatırlar. Sabah olunca kahvaltıdan sonra gelin evden çıkacak şekilde giydirilir, gelin babasıyla annesiyle kardeşleriyle vedalaştırılır, gelinin gitme saati gelmiştir. Kaynata kız evine gelini çıkarmak için gelir. oradakilerle vedalaşır kızın annesine süt hakkı olarak bir bahşiş verir, gelinin çeyizini evden taşıtmaya başlar, sandığı almaya geldiklerinde gelinin kardeşi sandığın üzerine oturur, kaynatada gelip ona bahşiş vererek sandığın üzerinden kaldırır, çeyiz taşındıktan sonra gelinin bir koluna kaynata diğerine ise yenge kadınlardan biri girer, bu sırada gelinin akrabalarından biri kapıyı basarlar, kaynata yine bahşiş vererek kapıyı açar ve gelini dışarı çıkarır, dualar eşliğinde gelin arabaya bindirir. (önceleri gelini ata bindirirlermiş atın başını da gelinin erkek kardeşi çekermiş gelin indiğinde ayağının altına kazan koyarlarmış gelin indiğinde kazanı alıp eve kadar taşırmış)

Köyümüzde damada güveyi denir, sağdıç güveyiyi alarak delikanlı odasına gider, güveyi giydiriliyor diye de köyün delikanlılarına haber salınır,odaya berber çağrılır, burada sağdıç, güveyi ve yanında birkaç kişi tıraş olur, ardından güveyi geleneklerimize uygun bir biçimde giydirilir.

Damat elbiseleri

1- Fes

2- Beyaz gömlek

3- Yelek

4- Köstekli zincir

5- Üçgen türk bayrağı

6- Lacivert veya siyah kat elbise



7- Kıravat yada papyon

8- Ucu bir ayağın dizine kadar sarkac



ak şekilde bele bağlanan üçgen puşi (peştamal)



9- Ceketin üzerine üçgen şeklinde at





ılan puşi(peştamal)



damat giydirildikten sonra sağdıç, gelmeyen delikanlıların peşine yeniden adam gönderir, sonra sağdıç ekmeğini ikram eder, bu genellikle kete, helva ve yanında çay ikram edilir, bu yemeği yiyen delikanlı düğün boyunca sağdıca yardımcı olur güveyiyi korur, bu kişiler güveyiyi çalmaya kalkarlarsa bile cezalandırılırlar, eğer güveyi çalınırsa bu yemeği yiyenler sağdıç gibi suçlanırlar, bu yemeği yemeyenler ise damadı kaçırmaya yetkili kişiler olurlar ve yemeğin ardından odaya gelirler, sağdıç yemeği bitirir bitirmez damatla beraber yerlerine geçip dayanmaya başlarlar,artık damat her şeyiyle korunmaya muhtaç kişidir; haklarını savunamaz, kendini koruyamaz, elbiselerini koruyamaz, kendine yapılan hiçbir şeye müdahale edemez. artık damat düğün bitinceye kadar konuşamaz ve sağdıcın emrinden çıkamaz,çünkü güveyinin yaptığı her hareketten sağdıç sorumludur, cezasını o çeker, sağdıç ise Delikanlıbaşı’ndan veya en büyük delikanlıdan izin alarak konuşabilir, eğer kural bozulursa suçlanırlar. köyün delikanlıları odaya toplanınca aralarında birini tayin edip sağdıcı ve damadı oturturlar, eğer sağdıç kafasına göre oturmuşsa cezalandırılır. Güveyiler oturduktan sonra tekrar kalkarak odata gelen herkese büyükten küçüğe sırayla hoş geldin ederler ve sigara ikram ederler, sonunda yerlerine geçip tekrar dayanırlar. Delikanlıbaşı onları camaatın izninide alarak oturtur. Güveyiler odaya her gelene ayağı kalkmak zorundadırlar. Bunun amacı ise gelenekler göre; kendi düğünlerine iştirak eden kişilere saygıda kusur etmemektir.

Delikanlı odasında düğün, akşamları bütün ihtişamını göstermeye başlar, köy delikanlıları akşam evlerinde yemeklerini yedikten sonra düğün odasına gelirler bu andan sonra artık kafalarına göre odada hareket edemezler birine şakayla da olsa hakaret ederlerse suçlanırlar, odadan çıktıklarında köy delikanlılarından izin alarak odadan ayrılırlar müsaade edilen vakitte odaya gelmeyen kişi delikanlılar tarafından teneke eşliğinde aranırlar, bulunduklarında odaya getirilerek suçlanırlar, suçlamalar duruma göre koç kestirmeye kadar gider, odada iki kişi kalkıp

“Çık tarlanın başında bak buraya buraya

Sayın filancı beyide istiyoruz buraya “

Diye türkü söyleyerek odadaki delikanlıları bara dahil ederler, köy bar türküleri sırayla söylenilerek oynandıktan sonra davul zurna başlar köyümüzde davulu hümmet gilin hasan dayı zurnayı ise oso gilin Hüseyin dayı çalar bu yüzden köy halkı bar şiirine “vur davulcu davula dan dan dan, bir ses geliyor osogilin zurnadan” diye bir benzetmede bulunmuşlardır. davul zurna ile de Erzurum barları oynanır ardından davulcu davulu ortaya koyar, bar oynayanlarda davulun üzerine bahşiş atarlar. Çaylar içilir çerezler yenilir, eğer odaya yabancı köylerden misafir gelmişse köy delikanlıları dağılarak evlerinden sofra getirirler ve ayrıca damat düğününü şereflendiren kişilere kestiği koç, koyun vs et ikram eder. vakit ilerledikçe yavaş yavaş delikanlılara uyku gelmeye başlar işte o zaman biri kalkar ve yüzük oyununu oynamaya başlar herkesi dolaşarak bir kişiye yüzüğü saklar ve eline bir kemer alır delikanlılara yüzük kümde diye birer tane vurarak sorar onlarda bunda,onda,şunda diye başkalarını gösterirler bulan bir kemer daha yiyerek kemeri alır oyuna başlar. Böylece köy seyirlik oyunları sergilenmeye başlar saat gece 12:00 olunca güveyilere müsaade edilir. Onlarda ya eve gidip dinlenirler yada odada kalıp sabaha kadar ahbaplık aderler. Sabah olunca gelini alıp dünürcüler, köy delikanlıları ve kızlar çoluk çocuk herkes arabalarla köyün dışına çıkarlar veya gelin komşu köylerden geliyor ise köy ahalisi arabalara binerek gelini karşılamaya çıkarlar, bu karşılamaya damat çıkmaz köyde evinin bacasında gelini bekler.bu sırada sağdıç onu gerdek konusunda bilgilendirir. Gelin köy içine getirilince arabadan inmez, kaynanaya gelin araban inmiyor denilir,kaynanada oğlumu verdim yetmedimi diye sitemde bulunarak; ya bir tarla,ya bir inek, yada altın vereceğini vaad eder, gelin kapıya getirilir, bu sırada damat evin damında gelinin başına elma ve çerez atar bu elmayı gelin yakalayamazsa bulan kişi getirip damata verir damatta ona harçlık verir. Bu elmayı gelin bulursa saklar gerdek gecesi damatla beraber yerler, damat alırsa da bunu yapar. Silahlar patlar gelin içeri girerken kaynata kapı başına bıçak sokar, gelinine testi verilir oda kapı önünde bunu kırar ve içeri girer, gelin içeri girerken kaynananın alnına kaşık bağlarlar ki gelinle oğlunu kıskanmasın. Gelinin yüzünü aşmadan önce başına bulgur dökerler ki bereketli olsun, bir bardak şerbet yapıp yarısını geline içirip birazını tekrar gelinin ağzından bardağa boşalttırırlar, onuda damada içirirler. Sonra gelini direğe dayandırırlar işte gelinin güzelliğinin sorulduğu tek yer burasıdır gerisi huy güzelliğidir,kaynana yüzünü açar ve asıl düğün burada başlar.

Delikanlılar kendi odalarına dünürcüler ise köy odasına giderler, delikanlıları temsilen bir iki kişi dünürcülere hoş geldine gider bir çaylarını içer delikanlı odasına davet eder. Dünürcüleri temsilende bir iki dünürcü kalkıp köy delikanlı odasına gelir ve kız tarafının yaptığı hizmetlerden bahseder, damat ve sağdıç kendilerine hoş geldin edip sigara ikram ederler onlarda sigarayı yaktırırken damata oyun ederler. Güveyiler biraz vakit geçtikten sonra müsaade alarak düğün odasından ayrılırlar ve gelinin bulunduğu düğün salonuna gelirler, burada gelin ve damat uygun bir yerde son kez nişanlı nişanlı gösterilirler. Sonra damatlar verilen süre içerisinde düğün odasına geri dönerler, köyün delikanlılarına öğlen yemek verilmez, delikanlılar yemeklerini kendi evlerinde yerler, güveyiler ise öğleden sonra tekrar delikanlı başından izin alarak yanlarına da birkaç delikanlı alıp köyün komşularını ziyarete giderler burada evin beyi edep ve haya bakımından onları karşılamaz, evin hanımı onları karşılar, yemekler ikram eder,(genelde tatlı türü yemekler ikram edilir.) ve takısını orada takdim eder, böylece köyün her evi teker teker dolaşılıp düğün odasına gelinir. Not : Köyümüzde takı takma işi bu şekilde olur.özellikle bir takı merasimi uygulanmaz böylece durumu iyi olmayanlar düğüne iştirak etmemezlik yapmazlar.

Düğün yemeği : Düğün yemeğini köyümüzde keyvani denilen çok iyi yemek yapan görmüş geçirmiş kadın yapar, yemekten önce köy komşu kadınları evlerinden düğün yemeğine katkıda bulunmak için yiyecek erzak getirerek evin hanımına verirler ve yemeğin yapımında keyvani’ye yardımda bulunurlar Düğün yemeği köyümüzde iki defa verilir, birincisi öğlen vakti köyün orta yaşlı komşularına ve komşu köylerden davetli olanlara, ikincisi ise akşam düğün bitiminde köyün delikanlılarına verilir.

Köyün delikanlıları ikindi vakti geldiğinde düğün odasından çıkıp güveyinin evine yakın bir harmana veya bacaya gelir orada davul zurna eşliğinde ve bar türküleri söyleyerek bar oynarlar sonra hep beraber güveyinin evine gelip orada kendilerine ikram edilen yemeği yerler, (burada ki sohbet en az ikram edilen tatlılar kadar zevklidir.) burada güveyi ve sağdıç yemek yemez kapının kenarında ayakta beklerler, yemeğini bitiren delikanlılar bunlara hayırlı olsun diyerek güveye ikramda bulunur vedalaşarak ayrılırlar. Damat ve sağdıç delikanlıları yola verince onlarda yemeklerini yerler sonra sağdıç damada son telkinlerini yaparak gelinin bulunduğu odaya getirir ve kapının önünde sırtına yumruğu vurarak içeri sokar.

Not : bundan gerisi evlenen kişilerin mahremiyetidir bunlarda yine dinimiz ve geleneklerimiz de mevcuttur.

Gerdek gecesinde gelin ve güveyi üç gün kalırlar, bu zaman zarfında hem birbirlerine alışırlar, hem güveyi karısına yeni evinde acemilik çekmesin diye telkinlerde bulunur. üç günün sonunda gelin güveyinin arkasından gelir ve kaynatanın kaynananın elini öper hayır dualarını alırlar. (cık cık evlendi , canı diylendi.)
Jurnal isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 04-14-2009, 23:08   #4
Kullanıcı Adı
Jurnal
Standart
CENAZE MERASİMLERİ

Köyümüzde komşulardan biri vefat ettiğinde bu yaz herkesin yasıdır. Cenazenin yıkanması, mezarının kazılması ve defin işlemleri cenaze sahibine yük ettirilmeden komşular tarafından yapılır. Sela verilince komşular bunu öğrenirler, komşu köylerede haber verirler. Cenazeyi hoca yıkar ardından namazı kılınmadan önce komşular camide toplanarak bir hatim indirirler, cenaze namazı kıldırıldıktan sonra tabut sırtlara alınarak mezarlıklardan birine taşınır. Eğer vefat eden kişi şeyhler ve kasaplardan ise yukarı mezarlığa defnedilir, diğer sülalelerden ise aşağı mezarlığa defnedilir. Tabutu taşımak dinimizde çok sevap olduğu için merhumun salına girmek için komşular birbiriyle yarışır, cenaze mezarlıkta defnedildikten sonra köy odasına gelinir orada cenaze sahibi ve akrabaları bir hizada bekleyerek komşuların taziyelerini kabul ederler, cenazelerde komşu köylerden katılım çok olduğu için köy komşuları evlerinden yemekler getirerek misafirlere ikram ederler, aynı zamanda kadınlarda cenaze evine yemek götürürler, bir hadisi şerif doğrultusunda “bir evde bir cenaze olunca o eve ateş düşmüştür ikinci bir ateş yaktırmayınız” cenaze olan eve bir hafta boyunca yemekler götürülür, o eve ateş yaktırılmaz. Cenazede bulunamayıp ta sonradan taziyeye gelen kimse gelip oturur ve bir aşır okuyarak “inna lilahi ve inna ileyhi raciun” ayetini okuyarak başınız sağ olsun Allah sabırlar versin, merhuma allahtan rahmet dilerim diyerek taziyede bulunurlar. Cenazenin ardından cenazenin yakını kendisi veya komşulardan birine ricada bulunarak kırk gün her akşam bir yasin okumasını söyler. Kırkıncı günü ise mevlid okutarak kırkıncı gecesini yad eder.

Allah herkese hayırlı ölümler ihsan etsin.

Kaynak: www.yunuskoyu.net
Jurnal isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi