02-11-2008, 04:20 | #1 |
KURAN-I KERİM MEALİ:RÛM SURESİ
DİYANET VAKFI
30-er-RÛM 17. âyeti hariç, sûrenin tamamı Mekke'de nâzil olmuştur. 60 (altmış) âyettir. İranlılarla yapılan savaşta yenilmiş olan Rumların (Bizanslıların) tekrar galip gelecekleri anlatıldığından, sûreye bu isim verilmiştir. Rahmân ve Rahîm (olan) Allah'ın adıyla. 1. Elif. Lâm. Mîm. 2. Rumlar, yenildi. 3. Arapların bulunduğu bölgeye en yakın bir yerde onlar, Halbuki onlar, bu yenilgilerinden sonra birkaç yıl içinde galip geleceklerdir. 4. Onların bu yenilgilerinden önce de sonra da emir Allah'ındır. O gün müminler de Allah'ın yardımıyla sevineceklerdir. 5. Allah, dilediğine yardım eder,galip kılar. O, mutlak güç sahibidir, çok esirgeyicidir. -Ehl-i kitap olan Bizanslılar, mecusi İranlılar tarafından mağlup edilmişti. Mekke müşrikleri bu sonuca çok sevindiler ve müslümanlara: “Eğer Allah, sizin dediğiniz gibi yegane galip olsaydı, ehl-i kitaptan olan Bizanslıları üstün getirirdi” gibi şımarıkça sözler söylemeye başladılar. Bunun üzerine Kur’an, bir mucize olarak, gelecekteki bir sonucu haber verdi. 3 ila 9 yıl içinde, Bizanslılar İranlılara galebe çalacak ve müminler sevineceklerdi. Nitekim 624 yılında Bizanslılar İran’a girdiler. Bundan başka, aynı yıl müslümanlar Bedir’de önemli zaferler elde ettiler. 6. (Bu) Allah'ın vâdettiğidir. Allah vâdinden caymaz; fakat insanların çoğu bilmezler. Nitekim Hz. Ebubekir (r.a.) Allah’ın bu gerçek vadine candan inanarak mecusi İranlıların galibiyetine sevinen müşriklere, “Allah sizin sevincinizi fazla sürdürmeyecek; çünkü O, birkaç sene içinde Rumların tekrar galip geleceklerini haber verdi” deyince, müşriklerden Ubey b. Halef bahse girişmeyi teklif etti. On deve üzerine ve üç yıl içinde Rumların galip gelip gelmeyeceği konusunda bahisleştiler. Hz. Ebubekir, olup biteni Cenab-ı Peygamber’e anlatınca Efendimiz (s.a.), “bid’(birkaç)sene;” sözünün 3 ile 9 sene arasında bir süreyi ifade ettiğini, bu sebeble, sureyi de deve sayısını da üç katına çıkarmasını teklif etti. Bu sefer, 9 sene içinde Rumların galip geleceğine dair 100 deve üzerine bahsi yenilediler. Gerçekten –Tirmizi’nin Sahih’inde belirtildiğine göre- Bedir savaşına tesadüf eden günlerde Rumlar İranlılara karşı yaptıkları savaşta galip geldiler, böylece Allah’ın vadi gerçekleşti; Hz. Ebubekir de Übey b. Halef’in varislerinden, kazandığı develeri alarak Peygamber (s.a.)in tavsiyesi uyarınca fakirlere dağıttı. 7. Onlar, dünya hayatının görünen yüzünü bilirler. Ahiretten ise, onlar tamamen gafildirler. 8. Kendi kendilerine, Allah'ın, gökleri, yeri ve ikisinin arasında bulunanları ancak hak olarak ve muayyen bir süre için yarattığını hiç düşünmediler mi? İnsanların birçoğu, Rablerine kavuşmayı gerçekten inkâr, etmektedirler. 9. Onlar, yeryüzünde gezip de kendilerinden öncekilerin âkıbetlerinin nice olduğuna bakmadılar mı? Ki onlar, kendilerinden daha güçlü idiler; yeryüzünü kazıp altüst etmişler, onu bunların imar ettiklerinden daha çok imar etmişlerdi. Peygamberleri, onlara da nice açık deliller getirmişlerdi. Zaten Allah onlara zulmedecek değildi; fakat onlar kendi kendilerine zulmetmekteydiler. Ayette, su ve maden çıkarmak ya da ekip dikmek için toprağı işleyen ve bayındır beldeler meydana getiren, sonra da, inkarcılıkları yüzünden Allah’ın gazabına uğrayan Ad ve Semud gibi, eski kavimlere işaret edilmekte ve onların kalıntılarına bakılıp ibret alınması öğütlenmektedir. 10. Sonunda, Allah'ın âyetlerini yalan sayarak ve onları alaya alarak kötülük yapanların âkıbetleri pek fena oldu.
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|