02-05-2008, 04:24 | #11 |
KURAN-I KERİM MEALİ: YUSUF SURESİ
102. İşte bu (Yusuf kıssası) gayb haberlerindendir. Onu sana vahyediyoruz. Onlar hile yaparak işlerine karar verdikleri zaman sen onların yanında değildin (ki bunları bilesin).
103. Sen ne kadar üstüne düşsen de insanların çoğu iman edecek değillerdir. 104. Halbuki sen bunun için (peygamberlik görevini îfa için) onlardan bir ücret istemiyorsun. Kur'an, âlemler için ancak bir öğüttür. 105. Göklerde ve yerde nice deliller vardır ki, onlar bu delillerden yüzlerini çevirip geçerler. “Ayet” kelimesi lügatte, alamet, şaşılacak şey ve cemaat manalarına gelir. Terim olarak, Kur’an-ı Kerim’in kısa veya uzun bir parçası demektir.Burada “ayet” kelimesi alamet, delil ve ibret veren şey manalarında kullanılmıştır. Yani Allah’ın varlığına, birliğine, ilmine, kudretine ve hikmetinin kemaline delalet eden, gerek insanın kendinde, gerekse dış dünyada, göklerde ve yerde nice delil vardır ki bunlar insanların nazar-ı dikkatlerine sunulmuştur. İnsan oğlunun ilmi, fikri, felsefi ve teknik hayatı bu olaylarla her zaman karşı karşıyadır. Buna ibret almadan yüz çevirir geçer. Halbuki insanoğlu, bu tabiat olayları üzerinde düşünse, bunlardaki incelikleri ve bunlara hakim olan ilahi kanunları bulup keşfedecektir, dolayısıyla hem dünyada terakki edecek, hem de ahirette mutlu olacaktır. 106. Onların çoğu, ancak ortak koşarak Allah'a iman ederler. Arabistan halkında tek tanrı inancı vardı; ancak çeşitli şekillerde Allah’a ortak koşuyorlardı. Mekkeliler, “Melekler Allah’ın kızlarıdır”; bir kısım müşrikler de, “Tanrı’ya yaklaşmak için putlara tapıyoruz” derlerdi. Hıristiyanlar, “İsa Allah’ın oğludur” derken, yahudiler de “Uzeyr Allah’ın oğludur” diyorlardı. Böylece insanların çoğu Allah’a ortak koşuyorlardı. Ayette bunlara işaret edilmektedir. 107. Allah tarafından kuşatıcı bir felâket gelmesi veya farkında olmadan kıyametin ansızın kopması karşısında kendilerini emîn mi gördüler? 108. (Resûlüm!) De ki: "İşte bu, benim yolumdur. Ben Allah'a çağırıyorum, ben ve bana uyanlar aydınlık bir yol üzerindeyiz. Allah'ı (ortaklardan) tenzih ederim! Ve ben ortak koşanlardan değilim." 109. Senden önce de, şehirler halkından kendilerine vahyettiğimiz erkeklerden başkasını peygamber göndermedik. (Kâfirler) yeryüzünde hiç gezmediler mi ki, kendilerinden öncekilerin sonunun nasıl olduğunu görsünler! Sakınanlar için ahiret yurdu elbette daha iyidir. Hâla aklınızı kullanmıyor musunuz? Bu ayet, “Allah, peygamber olarak melekleri gönderseydi ya!” diyen kafirlere cevap olarak inmiştir. 110. Nihayet peygamberler ümitlerini yitirip de kendilerinin yalana çıkarıldıklarını sandıkları sırada onlara yardımımız gelir ve dilediğimiz kimse kurtuluşa erdirilir. (Fakat) suçlular topluluğundan azabımız asla geri çevrilmez. 111. Andolsun onların (geçmiş peygamberler ve ümmetlerinin) kıssalarında akıl sahipleri için pek çok ibretler vardır. (Bu Kur'an) uydurulabilecek bir söz değildir. Fakat o, kendinden öncekileri tasdik eden, her şeyi açıklayan (bir kitaptır); iman eden toplum için bir rahmet ve bir hidayettir. |
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|