AK Gençliğin Buluşma Noktası
Kur'an-i Kerim Kur'an-ı Kerim, sureler, Ayetler ve faziletleri.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 03-04-2012, 03:24   #1
Kullanıcı Adı
İntifada
Standart
daha cevap vermek istemiyorum zaten bu konuda zaten kardeşim...
arkadaş malum ''araştırmacı'' birde bunları araştırsın istedim...
daha fazla konuşmaya lüzum görmüyorum...

 

  Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 03-04-2012, 03:37   #2
Kullanıcı Adı
Yıldırım
Standart
Uzun kardeşim sen varsa sorun devam et naçizane yardımcı olalım.
Yıldırım isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 03-04-2012, 03:47   #3
Kullanıcı Adı
BeldeiTAYYIBe
Standart
Uzun kardesim,
tepki vermekte haddimi asmissam özür dilerim.

Sorular biraz sira disi olunca maksadimi asacak sekilde tepki vermis olabilirim....

Siz samimi ögrenmek maksadiyla soruyorsaniz buyurun...size yardimci olunacaktir ins.
BeldeiTAYYIBe isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 03-04-2012, 03:45   #4
Kullanıcı Adı
Gönülden
Standart
De ki: eğer siz Allahı seviyorsanız hemen bana uyun ki Allah da sizleri sevsin ve suçlarınızı mağfiretle örtsün, Allah gafurdur, rahîmdır (Al-i İmran 34. ayet)

Peygamberimizin sünnetleri bukadar basite alınmamalı..bu gibi sorularınızı ehli yerden araştırmak yerine böyle dini ehil olmayan yerlerde cevap aramak itikadı bozar..yok ben sadece Kuranın hükümlerine uyarım demek Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in değerini ve görevini idrak etmemektir.Çünkü Kuranı ilk tebliğ eden ve tefsir eden odur..
Gerçekten konuyu merak ediyorsan bir çok arkadaşımızın verdiği bilgilerden yola çıkıp bir araştırma yap sonrada ehil zatlardan doğru bilgiyi edin...konuyuda amacından saptırma






Gönülden isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 03-05-2012, 04:01   #5
Kullanıcı Adı
HaArP
Standart
Rahman ve Rahim Olan Allah'ın Adıyla

Al-i İmran 179

Allah inananları sizin durumunuzda bırakacak değildir, temizi pisten ayıracaktır. Allah size gaybı bildirecek değildir; fakat Allah peygamberlerinden dilediğini seçip, ona gaybı bildirir. Artık Allah'a ve peygamberlerine inanın; inanır ve sakınırsanız size büyük ecir vardır.

Süveyd İbnu Gafle (radıyallahu anh) anlatıyor: "Ali (radıyallahu anh) dedi ki: "Ben size Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)' dan bir hadis söyleyince, Allah'a yemin olsun Aleyhisselâtu vesselâm'ın söylemediği bir şeyi söylemektense gökten atılmayı tercih ederim. Ancak benimle sizin aranızda cereyan eden şeyler hakkında konuşunca, bilesiniz harp hiledir. Zîra ben Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın şöyle söylediğini işittim:

"Ahir zamanda yaşça küçük, akılca kıt birtakım gençler çıkacak. Yaratılmışın en hayırlısının sözünü söylerler, Kur'ân'ı okurlar. İmanları gırtlaklarından öteye geçmez. Okun avı delip geçtiği gibi dinden çıkarlar. Onlara nerede rastlarsanız onları öldürün. Zîra, onları öldürene, kıyamet günü, Allah'ın vereceği ücret var."


Buhârî, Fezâilu'l-Kur'ân 36, Menakıb 25, İstitâbe 6; Müslim, Zekât 154, (1066); Ebu Davud, Sünnet 31, (4767); Nesâî, Tahrîm 26, (7, 119).
HaArP isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 03-05-2012, 10:22   #6
Kullanıcı Adı
Uzun
Standart
Alıntı:
HaArP Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
"Ahir zamanda yaşça küçük, akılca kıt birtakım gençler çıkacak. Yaratılmışın en hayırlısının sözünü söylerler, Kur'ân'ı okurlar. İmanları gırtlaklarından öteye geçmez. Okun avı delip geçtiği gibi dinden çıkarlar. Onlara nerede rastlarsanız onları öldürün. Zîra, onları öldürene, kıyamet günü, Allah'ın vereceği ücret var."

Buhârî, Fezâilu'l-Kur'ân 36, Menakıb 25, İstitâbe 6; Müslim, Zekât 154, (1066); Ebu Davud, Sünnet 31, (4767); Nesâî, Tahrîm 26, (7, 119).
Sanırım yukarda yazılan bir hadis. Bunu okuduğumda tüylerim ürperdi. Şimdi bunu cahil bir insan okuyup böyle bir insanlar tanıştığında onu öldürür. İslam coğrafyasında açacagı tahribati düşünmek bile istemiyoryum.

Öncelikle acıklamak istediğim olay, benim amacım Hz. Peygamberin yaptıklarını sorgulamak değil yada Hz. Peygamberi görmezden gelmek te değil. Yaptığı söylenilen şeylerin doğru olduğunu kuran-ı kerim ile çelişmediğini görüp öyle inanmak. Çünkü hadislerin bazılarının çok büyük zararlar oluşturabileceğinin kanısındayım. Kendi fikrimce bir çok adetin peygamberin sünneti diye adlandırılması kafamı çok karıştırdı.

Örnek vermek gerekirse;

1- ) En çok Pazartesi ve Perşembeleri oruç tutardı. Neden böyle yaptığı Pazartesi ve Perşembe Allah'a sunulur.sorulduğunda da şu cevabı verirdi: " Ameller her pazartesi ve perşembe Allah'a ( c.c.) sunulur. Oruçlu iken amelimin Allah'a (c.c.) arz olunmasını severim. Her Müslüman affedilir. Ancak dargın olan kişi müstesna. Cenab-ı Hak meleklere onlar için "bunları geri bırakın" der.

2- ) Cumartesi ve pazar günleri de umumiyetle oruç tutardı. ve şöyle derdi: " Bu iki gün müşriklerin bayram günleridir. Onlara muhalif olmaktan hoşlanırım.

3- ) Yüzüğü gümüştendi, yüzüğü akik taşıydı.

4- ) Gözleri uyurdu lakin kalbi uyumazdı.

5- ) Ahlakı Kur'an'dı.

6- ) Umumiyetle cuma günü yıkanırdı, bazen de terk ederdi.

7- ) Çocuklara karşı çok merhametliydi.

8- ) Su içtiği zaman 3 defa nefes alır, üç nefeste içerdi ve " Bu daha mutlu, daha afiyetli ve daha sağlıklıdır. " buyurdu.

9- ) Gece kalktığı zaman ağzını misvaklardı.

10- ) Son derece merhametliydi. Birisine bir şey vaad ettiği zaman imkanı olduğunda mutlaka o vaadini yerine getirirdi.

11- ) İçinde su içilen bir cam kasesi vardı.

12- ) Sukunu uzun, gülmesi azdı.

13- ) Hİzmetçiye söyledikleri sözlerden biri de " Bir ihtiyacın var mı? " idi.

14- ) Eza veren kötü huyu olmazdı. Birisinin diğeri aleyhine olan sözünü de kabul etmezdi.

15- ) Kendisine meleklerin gelmesi ve Hz. Cebrail (as) ile konuşması sebebiyle pırasa, sarımsak, soğan gibi şeyler yemezdi.

16- ) Yaslanarak yemek yemezdi. Arkasından iki kişi yürüyemezdi.

17- ) Gece ağzına misvak sürmeden kalmazdı.

18- ) Gusulden sonra abdest almazdı.

19- ) Tebbessüm etmeden kesinlikle konuşmazdı.

20- ) Ramazan Bayramında bir şey yemeden camiye çıkmazdı.

21- ) Kurban Bayramında kurban kesilmeden evvel bir şey yemezdi.

22- ) Üçten sonra sözü tekrar etmezdi.

23- ) Gece veya gündüz uyuyup da uyandığı zaman mutlaka misvak kullanırdı.

24- ) İkram edilen kokuyu geri çevirmezdi.

25- ) Biad esnasında kadınların elini tutmazdı.

26- ) Bir yudum su ile dahi olsa iftar etmeden akşam namazını kılmazdı.

27- ) Gülüşü tebessümlerden ibaretti.

28- ) Hastayı ancak üç günden sonra ziyaret ederdi.

29- ) Şu beş şeyi hiçbir zaman yanından ayırmazdı; Ayna, sürme kabı, tarak, misvak ve ustura.

30- ) Lamba ile kendisine aydınlık yapılmadıkça karanlık evde oturmazdı.

31- ) Bir yerden kalkarken mutlaka " Subhaneke Allahümme Rabbi vebi hamdike la ilahe illa ente estağfiruke ve etübi ileyke" der ve şöyle buyururdu: " Yerinden kalkarken kim bunu söylerse mutlaka mecliste kendisinden südur eden günahları bağışlanır."

32- ) Hiçbir şeye hayır demezdi. Kendisinden bir şey istendiği zaman eğer yapmak isterse evet derdi. İstemezse sükut ederdi.

33- ) Abdestini kendisi alırdı. Kimseden yardım istemezdi. Vereceği sadakayı da bizzat kendi eliyle verirdi, kimseyi bunun için rahatsız etmezdi.

34- ) Ne yemek ne de başka bir şey O'nu akşam namazından alıkoyamazdı.

35- ) Dişlerini temizlemeden uyumazdı.

36- ) Daima misvağı başucunda bulunurdu, öylece uyurdu. Uyanınca hemen onunla dişlerini fırçalardı.

37- ) Kahkaha ile gülmezdi.

38- ) Yemeğe suya üfürmezdi. Kabın içinde nefes almazdı.

39- ) Kendisinden kötü söz işiteceği kimseye yanaşmazdı. ( Buhari )

40- ) Bir vali tayin ettiği zaman ona sarığı kendi eliyle sarıp giyindirirdi. Sarığın kuyruğunu sağ taraftan kulağa doğru sarkıtırdı.

41- ) Sarığın kuyruğunu sağ taraftan kulağa doğru sarkıtırdı.

42- ) Yanına çocuklar geldiği zaman onları tebrik eder, güzel karşılar ve onalara dua ederdi.

43- ) Hurmayı yer ve çekirdeğini tabağa atardı.

44- ) Buğday ekmeği ile hurma yerdi v " Bunlar pek hoştur. " derdi. ( Tayalisi )

45- ) Üzümü ağzına teker teker koyarak yerdi. ( Taberani )

46- ) Hediye edileni yerdi, sadakayı yemezdi. ( İbn-i Said )

47- ) Üç parmak ile yerdi, onları silmeden iyice yıkardı.

48- ) Hanımlarından biri yatıp uyumak istedikleri zaman ona 33 kere Subhanallah, 33 kere Elhamdülillah, 33 kere de Allahuekber demesini emrederdi. ( Mendi )

49- ) İnsanları birbirine bağlamak ve sevindirmek için hediyeleşmelerini emrederdi. ( İbn-i Asakiri )

50- ) Güneş tutulduğu zaman kılınan küsuf namazında köle azad edilmesini emrederdi.

51- ) Nazar değmesinde ( hastalanınca ) Kalem Suresi 51, 52. ayetlerin okunmasını emrederdi.

52- ) İnsana ait 7 şeyin gömülmesini emrederdi: Saç, kan, tırnak, diş, pıhtılaşmış kan, perde, hayız kanı. ( Hakim )

53- ) Oruçlu iken iftar edeceği zaman ilkin su ile başalardı. Suyu iki veya üç defada nefes alarak içerdi yani bir defada içmezdi.

54- ) Yüzüğünü sağ eline takardı. ( Müslim )

55- ) Yüzüğünü sol eline takardı. ( Buhari )

56- ) Yüzüğünü sağ aline takardı sonra sola değiştirirdi. ( İbn-i Asakir, Aişe (r.a. )

57- ) Cinlerden ve nazar değmesinden Rabbine sığınırdı. Nihayet Muavvizeteyn nazil olunca onları okumaya başladı. Diğer duaları terk etti. Ani ölümden Allah'a sığınırdı, ölümden önce hastalanmasını isterdi. ( Taberani )

58- ) Her namazdan sonra abdest alırdı. ( Buhari )

59- ) Kurfuaz şeklinde ( Dizlerini karnına birleştirerek ) otururdu.

60- ) Başına sarık sarıp ona kuyruk yaparak, iki omuzu arasından sarkıtırdı.

61- ) Bütün vakitlerde Allah'ı (c.c.) zikrederdi.

62- ) Gece karanlığında gündüzün ışığında gördüğü gibi görürdü. ( Beyhaki )

63- ) Enine doğru misvak kullanırdı.

64- ) Sabah namazının sünnetini kıldığı zaman sağ ayağının üzerine yatardı.

65- ) Aksırınca " Elhamdülillah" derdi. Bunu işiten " Barekallah" derdi. Tekrar Efendimiz: " Yehdina ve Yehdikümullah" derdi.

66- ) Aksırdığı zaman elini ya da elbisesini ağzına koyardı, sesini alçaltırdı.

67- ) Ayaktayken öfklendiklerinde hemen otururlardı. Otururken öfkelendiklerinde hemen yatarlardı. Böylece öfkeden teskin olup giderdi.

68- ) Öğleden önce dört rekatı kaçırdıkları zaman onu farzı müteakiben iki rekattan sonra kılardı.

69- ) Arkadaşlarından birini üç gün görmediği zaman onu sorarlardı. Eğer gaib ( kayıp )ise ona dua ederlerdi.

70- ) Dualarının daha şümüllü olanını severdi, diğerlerini terkederdi. ( Taberani )

71- ) Tabaklanmış koyun postunda namaz kılmaktan hoşlanırdı. ( İbn-i Said )

72- ) Bahçelerde namaz kılmaktan hoşlanırdı. ( Tirmizi )

73- ) Duasına " Subhane Rabbiyel aliyyül ağlel vehhab " ile başlardo.

74- ) Açlıktan beline taş bağlardı. ( İbn-i Said )

75- ) Yeşilliğe akan suya bakmaktan hoşlanırdı. ( Ebu Nuaym )

76- ) Ağzı kapanan kaptan hoşlanırdı.

77- ) Hediyeyi kabul edrdi. Ona karşılık olarak bir şey verirdi. Sadakayı kabul etmezdi. ( Taberani )

78- ) Kıraatini ayetlerin başında dura dura icra ederdi. " Elhamdülillahi Rabbil Alemin" der, sonra durur " Errahmanirrahim" der ve yine dururdu.

79- ) Cuma günü namaza gitmeden önce bıyıklarını kırpardı, tırnaklarını keserdi.

80- ) Namazda esnemekten hoşlanmazdı.

81- ) Dağlamak, yani bir nevi tedavi şeklinden ve sıcak yemekten hoşlanmazdı ve şöyle buyururdu: " Soğuk yiyin çünkü bereketlidir. Dikkat edin sıcak yemekte bereket yoktur. " ( Ebu Nuaym )

82- ) Nübüvvet mührünün görülmesinden hoşlanmazdı.

83- ) Çok sorulmaktan hoşlanmazdı ve bunu ayıplardı. Ama Hz. Ebubekir (r.a) sorduğunda cevap verirdi ve bundan hoşlanırdı. ( Taberani )

84- ) Yemeği ortasından yemekten hiç hoşlanmazdı.

85- ) Yürüyüşünden aciz ve tembek olmadığı anlaşılırdı.

86- ) Secdede bazen kendisinden geçinceye kadar uykuya dalardı. Gözleri uyuyup kalbi uyumadığı için sonra klakıp abdest almaya ihtiyaç duymadan namazını kılardı. ( Ahmet bin Hanbel )

87- ) Son sözü şu olomuştur: " Namazı sakın terk etmeyin. Namazı sakın terk etmeyin, elleriniz altında bulunanlar hakkında Allah (c.c )'tan korkun, adaletle muamele edin. ( Ebu Davut )





Bir islam forumlarında Hz. Peygamber adı altında yayınlarmış sünnet listesi. Daha da uzatılabilir. Şimdi bir kaç örnek almak istiyorum.

60- ) Başına sarık sarıp ona kuyruk yaparak, iki omuzu arasından sarkıtırdı.

Şimdi bazı insanlar böyle bir davranızı Hz. Peygamber yaptı bizde yapalım sevap işleriz dediklerinde ortaya garip bir durum çıkmakta.

51- ) Nazar değmesinde ( hastalanınca ) Kalem Suresi 51, 52. ayetlerin okunmasını emrederdi.

O küfre sapanlar, Zikir'i/Kur'an'ı işittiklerinde az kalsın gözleriyle seni devireceklerdi. "Bu tam bir cinlidir." diyorlardı.
Oysaki o Zikir/Kur'an âlemler için bir öğütten başka şey değildir.
Kelam suresi 51,52


Şimdi bunu okuyan bir insan, hastalandığın da buna inanarak başlıyacak bu süreyi okumaya, ki bir çok insanın acıp bu surenin anlamına bakacagını da sanmıyorum. Ki anlamına baktıgınızda malesef Hz. Peygamberimizin böyle bir sözü söylemesinden şüphe duyarım(Süphe duymak haddim değil) ve sorgularım.

Tabikide bu örnekler coğaltılabilir. Demek istediğim Cahil toplumlarda bu tarz hadisler (Kusura bakmayın, haddimi aşmak ta istemem) çok büyük bir tahribata yol açabilir. Hadislerin hepsini de yalanlamıyorum ama falanca kişi şöyle demiş, falanca kişi Hz. Peygamberimizin şöyle yaptığını söylemiş gibi yorumlara kulağımı tıkamaktan başka bir şey yapmamaktayım. Peygamberimizin bile veda hutbesinin 7 farklı versiyonunun yaratıldığı ve dinin kuran-ı kerim dışına itilmesini az da olsa görmekteyim.

Belki bana kızanlar olucaktır, onlarlara saygıyla '' Allah sizeden de razı olsun '' demekten başka bir sözüm yoktur. Amacım ne Allahın nede Peygamberimizin varlığını sorgulamak ( Zaten aklı selim bir insan sorgulasa bile kanıtlar bu kadar açıkken Allah ve resülüne inanmaktan başka bir çaresinin kalacağını düşünemiyorum)

Kendi açımdan, kendi yetiştiriliş tarzımdan ve bir çok kişinin de bunları yaşadığını farz ederek. Mahalledeki bazı insanlar vardır. Dini bilgilerinin fazla olduğunu ve bu insanlara bir kaç soru sormaya çalışmıştım. Bir anda beni Allahın varlığını mı tartışıyorsun. Allah vardır. Bu kadar. Senin burada yerin yok. Kafir misin sen !! Gibi kesin ve korkutucu cevaplarla dinden çok uzaklaşmamı sağlamışlardı ( Allah günahları varsa affetsin). Şimdi amacım gerçek dimi öğrenmek. Adetler, hurafeler yada batıl inançlardan elimden geldiğince dinin saflığını öğrenmek istiyorum. Sanırım bu yazdıklarım hadisleri, hikayeleri veya söylenenleri neden kabul etmediğimin küçük bir göstergesidir. Sakın haa hadislerin sünnetlerin kötü birşey olduğu fikrinide çıkarmayın
Uzun isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 03-05-2012, 04:08   #7
Kullanıcı Adı
HaArP
Standart
Rahman ve Rahim Olan Allah'ın Adıyla

Bakara 106

Herhangi bir ayetin hükmünü yürürlükten kaldırır veya unutturursak, onun yerine daha hayırlısını veya onun benzerini getiririz. Allah'ın her şeye kadir olduğunu bilmez misin?
HaArP isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 03-05-2012, 04:16   #8
Kullanıcı Adı
HaArP
Standart
“Peygamber size her ne getirirse onu alın, sizi neden menederse ondan da sakının.” (Ahzab, 33/21)

“Kim Resûlullah’a itaat ederse Allah'a itaat etmiş olur.” (Nisâ, 4/80)

“Ey iman edenler! Allah'a ve Resûlü'ne itaat edin. Kur’ân’ı ve Resûlullah’ın öğütlerini işitip durduğunuz halde ondan yüz çevirmeyin!” (Enfâl, 8/20)

“Kim Allah'a ve Peygambere itaat ederse işte onlar, Allah'ın kendilerine nimet verdiği peygamberlerle, sıddıklarla, şehidlerle ve salihlerle birliktedir. İşte bunlar ne güzel arkadaştır!” ( Nisâ, 4/69)

“Allah ve Resûlü, herhangi bir meselede hüküm bildirdikten sonra, artık inanmış bir erkek ve kadının, o işi kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur. Kim Allah'a ve Resûlüne karşı gelirse, apaçık bir sapıklığa düşmüş olur.” (Ahzab,33/36)

“Hayır, hayır! Senin Rabbin hakkı için, onlar aralarında ihtilâf ettikleri meselelerde seni hakem kabul edip, sonra da verdiğin hükümden ötürü içlerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın sana tam bir teslimiyetle bağlanmadıkça iman etmiş olmazlar.” (Nisâ, 4/65)

- İslam bilginlerine göre, "aranızda herhangi bir konuda ihtilafa düşerseniz, onu Allah'a ve elçisine götürün" (Nisa, 4/59) mealindeki ayette söz konusu edilen emirden maksat, işi Allah'ın kitabı Kur'an ile, hayatta olduğu müddetçe Hz. Peygamber(asm)'in kendisine, vefatından sonra ise, onun sünnetine göre çözmek demektir. (Abdulğanî, Abdulhâlık, Hücciyetü's-Sünne, 298)

İmam Şafiî de bu âyetin yorumunda şunları söylemiştir: Ayette geçen "İtaat" kelimesinin Allah için olduğu gibi, Hz. Peygamber (asm) için de ayrıca tekrarlanması, O'nun Kur'an'ın dışında yaptığı emir ve yasaklarına karşı da itaat etmenin gereğine işaret etmek içindir. "Sizden olan emir sahiplerine de" ifadesinde görüldüğü üzere, emir sahipleri için ayrıca bir "itaat" kelimesinin kullanılmaması, aksine cümle içerisinde (atıf yoluyla) Allah ve Resûlüne karşı yapılması istenen itaate tâbi kılınarak ifade edilmesi, onlara yapılacak itaatin mutlak olmayıp, Allah'ın kitabı ve elçisinin sünnetine uyma şartına bağlı olduğunu göstermek içindir. (Şafiî, er-Risâle, 79-80)
HaArP isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 03-05-2012, 04:30   #9
Kullanıcı Adı
HaArP
Standart
Ebû Hanîfe (rh.a.) şöyle demiştir: “Allah Teâlâ’nın dininde re’yle konuşmaktan sakınınız! Sünnet’e uyunuz. Sünnet’ten çıkan sapıktır.”(İmâm-ı Şa’rânî, Mîzânül-Kübrâ, Mukaddime, c.1 s. 98. ter. A. Faruk MEYAN.)
İmam Şâfiî (rh.a.)’in şu sözleri bütün İslâm âlimlerinin adına söylenmiş gibidir: “Sözümün Rasûlullah (s.a.s)’in sözüne uymadığını gördüğünüzde Rasûlullah’ın sözü ile amel edin, benim sözümü duvara çarpın.” (Mîzânül-Kübrâ.)
İmam Mâlik (rh.a.) de Sünnet’i Nûh (a.s.)’ın gemisine benzetmiş ve: “Kim ona binerse kurtulur, kim binmezse boğulur.” demiştir (es-Suyûtî, Miftâhü’l-Cenne, s. 53-54.)
İmam Ahmed bin Hanbel (rh.a.) ise değil Sünnet’in hilafına görüş belirtmek “Rasûlullah (s.a.s)’in, karpuzu nasıl yediği haberi bize ulaşmadı.” diyerek ölünceye kadar karpuz yememiştir. (Mîzânül-Kübrâ.)
HaArP isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 03-05-2012, 04:44   #10
Kullanıcı Adı
HaArP
Standart
"Sana şüphe veren şeyi bırak, şüphe etmediğini yap.” (Buharî, Büyü 3; Tirmizî, Kıyâme 60.)

"Şüphesiz helâl da bellidir, haram da bellidir. (Fakat) bunlar arasında (helâl mi, haram mı olduğu belli olmayan birtakım) şüpheli şeyler vardır; ben bu konuda size bir misâl vereceğim (bu konuyu size bir misâlle anlatacağım): Şüphesiz Allah (c.c) (girilmesi yasak olan) bir koru kurmuştur. Biliniz ki, Allah'ın korusu haram kıldığı şeylerdir. Şüphesiz hayvanlarını korunun etrafında otlatan kişi, her an oraya dalabilir ve şüphesiz şüpheli şeylere dalan kişi de (harama) her an esaret edebilir.”(Buhari, İman 39)

Rasûlullah şöyle buyurur: "Haberiniz olsun ki bedende bir et parçası vardın. O sağlıklı olursa bütün beden sağlıklı olur. O bozuk olursa bütün beden bozuk olur. Dikkat edin o kalptir" (Buhârî, İmân, 39; Müslim, Müsakat, 107)
HaArP isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi