Güneydoğu'da oylar yarı yarıya çıkacaktır..
yani yarısı Evet diyecektir yarısı da Boykot edecektir...
Güneydoğu'daki vatandaşlarımız yarı yarıya evet ve boykot tavrında olurlarsa, böyle bir durum Güneydoğu'da referandum sonucunun % 100'e yakın oranlarda Evet çıkacağı anlamına gelir.
Siz gidin gelin kürtler evet demeli deyin! Bir kerede şu kesim evet deseydiniz çok şaşırırdım. Kürt olsam hayır derdim. Emir verir gibi iki de bir evet demililer de ne demek. Konusu genel olup propagandası bir kesime dayatılan propagandayı sevmem haz etmem..
Siz gidin gelin kürtler evet demeli deyin! Bir kerede şu kesim evet deseydiniz çok şaşırırdım. Kürt olsam hayır derdim. Emir verir gibi iki de bir evet demililer de ne demek. Konusu genel olup propagandası bir kesime dayatılan propagandayı sevmem haz etmem..
Haberde, İsmail Beşikçi'nin BDP'nin tavrına yönelik eleştirisi var. BDP eğer referandumu boykot kararı almasaydı, İsmail Beşikçi “Referanduma ‘karşı oy’ vermek Kürtlere kaybettiren bir tutum olur. BDP demokratik açılım paketine destek vermeliydi. CHP ve MHP köklü değişimlere karşı. Onlarla bu konuyu konuşamazsınız bile. Bu konuyu ancak AK Parti ile veya Saadet Partisi’yle konuşabilirsiniz. Kürtler için anayasada köklü değişimler gerekir.” demek zorunda kalmayabilirdi.
Önyargılarınız gerçekleri yansıtmıyor. Emir verir gibi bir tutum söz konusu değildir. Kimseye dayatılan bir propaganda yoktur. Burada eleştirilen BDP'nin tutumudur. 12 Eylül 1980 Askerî Darbesinden en büyük zararı Kürtler gördükleri için, Türkiye'de hakları en çok kısıtlanıp en çok ezilmiş kesim Kürtler oldukları için, 12 Eylül 2010 Referandumunda bilhassa Kürtlerin Evet oyu kullanmaları gerekir. BDP'nin referandumu boykot kampanyası düzenleyerek bir kısım Kürtleri, 12 Eylül 1980 Askerî Darbesini ve o askerî darbenin faşist anayasasını savunmak zilletine düşürmesi ve bir kısım Kürtlerin, 12 Eylül 1980 Askerî Darbesinden sonra Diyarbakır Askerî Cezaevinde Kürtlere sırf Kürt oldukları için yapılmış olan işkencelerin ve 12 Eylül 1980 Askerî Darbesinden sonra Kürtlerin ana dillerini konuşmalarının yasaklanmasının hesaplarını sormalarını engellemesi kabul edilebilecek bir şey değildir.
Demokratik Açılımla Milli Birlik ve Kardeşlik Projesini başlatıp Türkiye'nin diğer sorunlarıyla birlikte Kürt Sorununu da çözmek için uğraşan AK Parti'ye değil de, CHP - MHP Faşizm blokuna destek vermek akıl ve mantık dışı bir davranıştır. 12 Eylül 2010 Referandumunda Allah korusun ki Hayır çıkması durumunda en çok kaybedecek olan kesim Kürtlerdir. 12 Eylül 2010 Referandumunda Hayır çıkarsa, Demokratik Açılımla Milli Birlik ve Kardeşlik Projesinin yürütülmesi ve Kürt Sorununun çözüme ulaşması çok zorlaşacaktır.
Konu Cihannur tarafından (08-07-2010 Saat 14:40 ) değiştirilmiştir..
Siz gidin gelin kürtler evet demeli deyin! Bir kerede şu kesim evet deseydiniz çok şaşırırdım. Kürt olsam hayır derdim. Emir verir gibi iki de bir evet demililer de ne demek. Konusu genel olup propagandası bir kesime dayatılan propagandayı sevmem haz etmem..