![]() |
#1 |
![]() SİZİ ANADOLU'YA MİLLİ KIYAMA ZEMİN HAZIRLAMANIZ İÇİN GÖNDERİYORUM
İşgal güçleri Anadolu'daki hareketlilikten rahatsızdır,Anadolu'daki bu başkaldırışı kırmak istemektedir.Bunu yapmaya kendi imkan ve güçleri yetmediği için,bunu içten birilerine yani işbirlikçilerine,Osmanlı'daki satılmış bir takım idareciye yaptırmak istemektedirler.Sultan Vahdettin de bunun farkındadır.İşgal devletlerinin bu amacı tam da Sultanın aradığı fırsattır. Özellikle İngilizlerin Anadolu'daki ayaklanmayı bastırma istekleri,diğerlerinden önde gelmektedir.Bu vaziyeti Üstad Necip Fazıl şöyle açıklar: "Askeri salahiyyetler yanında mülki yetkileri de bulunana Mustafa Kemal Paşa, bu huzursuzluğun hemen giderilmesini isteyen İngilizlere karşı şöyle izah edilmektedir: "Huzursuzluğu giderecek,nizam ve asayişi getirecek ve şark ordusundaki mukavemeti kaldıracak olan general,işte bu zattır(Mustafa Kemal Paşadır)" İngilizlere karşı bir aldatmaca zannıyla oynanan bu oyun,Vahdettin tarafından kendi öz hükümetine de aynı şekilde izah edilmiştir.(Necip Fazıl Kısakürek,A.g.e, s.173) "Bu duruma özellikle ingilizleri inandırmak kolay olmamıştır.Sultan Vahdettin, üstün gayret ve çalışmaları neticesinde, ingilizleri Mustafa Kemal konusunda ikna etmiştir. 6 Mayıs 1919 tarihli Mustafa Kemalin yetkilerini belirten talimat hemen yayınlanmıştır.Tam bir diplomasi oyunu oynanmaktadır.Bandırma vapuruna Mustafa Kemal ile birlikte kimlerin bineceği tesbit edilmiş ve bunların vizeleri temin edilmiştir.Bütün bunlar,Sultan Vahdettinin emriyle olmuştur.Her türlü masraf,padişahın özel imkanları ve gizli ödenekten karşılanmaktadır(Ahmet Akgündüz,Said Öztürk,A.g.e, s.301) Sultan Vahdettin Mustafa Kemal'i hareket etmeden önce son bir kez daha saraya davet eder ve Mustafa Kemal'e son olarak şu talimatları verir: "Paşa ülkeyi kurtarmak için İstanbul'dan herhangi bir hareket beklemeye imkan yoktur.İstanbul,vatanın kalbi olarak düşman pençesinin içindedir.Onu ve onunla beraber topyekun vatanı vücuddan,vücudun kalbi çevreleyici temel azalarından başka hiçbir şey kurtaramaz. Oda, imparatorluğun şu anda kalple rabıtaları büsbütün çözülmüş eczasından sonra elde kalan malum ve çilekeş ana vatandır. Yani Anadolu!.. Anadolu'ya geçmek ve orada milli bir kıyama zemin açmak lazımdır! Sizi Anadolu'ya işte bu milli kıyam zeminini açmanız için gönderiyorum! Düşman kuvvetlerine,hususiyle İngilizlere ve hükumete karşı gidiş sebebiniz ayrıdır.İşgal kuvvetleri sizin Samsun'da asayişi iade edeceğiniz ve şarktaki ordu mukavemetini kaldıracağınızı zannetmektedir.Gerçek sebebi ise,yalnız siz ve ben bileceğiz. Milli mukavemet ruhu Anadolu'nun her yerinde hissedilir şekilde parça parça kendini göstermeye başlamıştır.Size düşen iş, bu ruhu büsbütün alevlendirerek, orduyu da içine alan bir daire merkezinde bütünleştirmek ve teşkilatlandırmaktır.Henüz haber almış bulunduğumuza göre,Yunanlılar İzmir'i işgale başladılar.Öbür işgal mıntıkalarıda malumunuzdur...Artık Yunanlıya kadar yol veren bu son işgal,eminim ki, büyük bir milli infial ve karşı koymaya vesile olacaktır.İçinde bulunduğumuz belalı şartlar karşısında,tek merkezli ve yekpare bir milli hareket üzerimize farzdır. Böyle bir hareketin sevk ve idaresini hangi kumandana emanet edebileceğimi uzun uzun düşündüm.Nihayet,taşıdığınız vasıflar bakımından sizi buldum! Bahanelerin her tarafa emniyet verici en münasibiyle de alakalı makamlara derhal tayininizi irade ettim"(Necip Fazıl Kısakürek,A.g.e, s.177) Birçoklarının Sultan Vahdettin'le ilgili yaptığı suçlamaların başında bizzat kendisinin niçin Anadolu'ya geçmediği yönündedir.Sultan Vahdetti'in Anadolu'ya niçin geçmediğini yine kendi dilinden aktaralım. O, bu sözlerini de Mustafa Kemal'e Samsun'a hareket etmeden önce söylemiştir. Üstad Necip Fazıl'dan dinliyoruz: "Eğer ben gizlice hazırlanıp Anadolu'ya ve milli mukavemetin başına geçecek olursam, bu teşebbüs milli kıyamı en üst dereceye çıkarır amma, milletimiz için bir felaket,intihar gibi bir şey olur.O zaman itilaf kuvvetleri şu andaki tereddütlü vaziyetlerini bir anda değiştirirler,toparlanırlar,işin aldığı ehemmiyet karşısında topyekün üzerimize saldırırlar ve topyekün tasfiyemize giderler. Hareketi de, artık ikinci bir davranışa imkan bırakmamacasına bastırırlar"(Necip Fazıl Kısakürek,A.g.e, s.178) Kaynak: "Kurtuluş Savaşını Vahdettin Başlattı" s.30-31-32
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|