![]() |
#1 |
![]() Adı güzel, kendi güzel Muhammed Canım kurban olsun senin yoluna, Adı güzel, kendi güzel Muhammed, Şefâat eyle bu kemter kuluna, Adı güzel, kendi güzel Muhammed Mü'min olanların çoktur cefâsı, Ahirette olur zevk-u sefâsı, On sekiz bin âlemin Mustafâ'sı, Adı güzel, kendi güzel Muhammed Yedi kat gökleri seyrân eyleyen, Kûrsûn üstünde cevlân eyleyen. Mi'râcda ümmetin Hak’dan dileyen, Adı güzel, kendi güzel Muhammed Ol çâriyâr anın gökler yâridir, Anı seven günahlardan beridir, On sekiz bin âlemin serveridir, Adı güzel, kendi güzel Muhammed Aşık Yunus neyler iki cihânı sensiz, Sen Hak Peygambersin şeksiz, gümânsız Sana uymayanlar gider imânsız, Adı güzel, kendi güzel Muhammed. Tüm Müslüman Aleminin Kutlu Doğum Haftasını Hayırlar İçerisinde Geçirmesi Temennisi İle Kutlu Doğum Haftanız Mübarek Olsun...
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() eyvallah gökmen abi.
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
![]() Aşık Yunus neyler iki cihânı sensiz,
Sen Hak Peygambersin şeksiz, gümânsız Sana uymayanlar gider imânsız, Adı güzel, kendi güzel Muhammed. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
![]() sizlerinde kutlu ve mübarek olsun,Rabbim sırat-ı müstakimden giden ve sünnet-i seniyye'ye tabi olan kullarından eylesin...
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#5 |
![]() ![]() ![]() ![]() Efendime salat ve selam olsun. Ya resulallah bir kutlu doğum daha Sen varsın gönüllerde Tesbihim'de sen,dilimde ... Zikrim senin,zihnimde .. Her zamankinden daha fazla şimdi sana olan aşkım Duygumu saklayamıyorum Ya resulallah.. Cehennemin o şiddetli ateşinde yanmamıza izin verme Toprağa girdiğimiz vakit senin gölgene sığınanlardan eyle Gökyüzü yer senin hürmetin ile apayrı yerlerde Dünyada nefsimizi yenmemiz için bize himmet eyle Ahh can Efendim .. Gönüllerde,güllerin Efendisi.. Gül kokuna hasretim/z.. Doğdu iyiki Can Özüm Nur serpildi yeryüzüne nasibimizi alabilmek duası ile.. Gelincik/Esma Mina ![]() Dünyaya teşrifleriyle yeni bir çığır açan,cahiliyye dönemini sona erdiren,gönüllerimizin sultanı peygamber efendimiz HZ MUHAMMED MUSTAFA(SAV)'in dünyaya gelişini kutladığımız bu mübarek günde tüm müslümanların mevlİd kandilini kutlar, alemi islama hayırlara vesile olmasını cenab-ı ALLAH'tan niyaz ederim ![]() "Gel, ey Muhammed, bahardır Dudaklar ardında saklı Aminlerimiz vardır! Hacdan döner gibi gel; Mi'raç'tan iner gibi gel; Bekliyoruz yıllardır!" ![]() ![]() Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali BARDAKOĞLU'nun 2010 Yılı Kutlu Doğum Haftası Açılış Konuşması Tarih: 14.04.2010 HZ. PEYGAMBER SEVGİSİ ETRAFINDA BÜTÜNLEŞMEK Dünya hayatının sonu gelmez koşuşturması, çeşitli yönlerden maruz kaldığımız bilgi kirliliği ve iç dünyamızda yaşadığımız gelgitler neticesinde insanlığa umut kapıları açacak ahlâkî duyarlılığa sahip bir dindarlık ortaya koymakta zorluk çekiyoruz. İnsanlığın huzur ve mutluluğu elde etmekte zorlandığı, kişisel çıkar ve haz odaklı bir yaşantının özendirildiği günümüzde Rabbimizin âlemlere rahmet olarak gönderdiği Peygamberimiz’in getirdiği kutlu mesajı daha iyi anlamaya ve onun örnek ahlakını rehber edinmeye her zamankinden daha fazla muhtacız. Yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’de büyük bir ahlak üzere olduğu bildirilen Sevgili Peygamberimiz birlikte yaşamanın vazgeçilmez unsurları olan barışı, hoşgörüyü, affı, merhameti, şefkati kuru bir iddia olmaktan çıkarıp yaşanılan bir gerçekliğe dönüştürdü. Onun sözlerine ve davranışlarına yansıyan örnek ahlakı sayesinde Cahiliye toplumundaki insanlar şirkten, haksızlıktan, kibir ve nefretten, bencillikten uzaklaşarak adalet, tevazu, sevgi ve fedakarlıkla bütünleşmiş erdemli bireyler haline geldiler. O rahmet elçisinin tertemiz yaşantısında ve öğütlerinde bireysel ve toplumsal hayatımızı aydınlatacak mükemmel örnekler buluruz. Onun hayatı dürüstlüğün, doğruluğun, erdemli davranışların, affediciliğin, insanların dertlerine ortak olmanın, insanlara sırf insan oldukları için sevgi ve saygı duymanın, intikam yerine bağışlayabilmenin, şefkat ve merhametin sınır tanımayan boyutlarını sunar. O, kutlu sözleriyle bize insanlığımızı hatırlattı ve kalplerimizi yumuşattı. Tatlı dil ve güler yüzün, işini bilen kişiye yardım etmenin, bilmeyene iş öğretmenin sadaka olduğunu, birbirimizi sevmedikçe olgun bir imana sahip olamayacağımızı ondan öğrendik. O bize yaratıcımızı tanıttı. Sadece insanlara değil, bitkilere, hayvanlara hatta cansız varlıklara kadar bütün yaratılmışlara karşı şefkat dolu bir sineye sahip olmamızı, çevremize sevgiyi, nezaketi ve fedakarlığı yaymamızı tavsiye etti. Bize sınırsız nimetleri verene nasıl şükredileceğini, güzel düşünmeyi, güzel konuşmayı ondan öğrendik. Hayatımız onun güzel sözleriyle anlam kazandı. O bize iyiyi ve kötüyü, güzeli ve çirkini gösterdi. Sahte ile gerçeğin farkını açıkladı. Bocalamaktan, bencilliğe esir düşüp erimekten kurtardı. Dünya-ahiret dengesini, varoluşun nihai anlamını O’ndan öğrendik. O’nun getirdikleri sayesinde kendimizi ve Rabbimizi tanıdır, kalıcı kurtuluşun aydınlık yolunu öğrendik. O cömertlik ve şefkat peygamberiydi. “Kesenin ağzını sıkma, Allah da sana sıkarak verir” buyurarak yardımlaşmaya davet eden bir peygamber... Şefkat kimi zaman onun dilinde güzel bir cümle, kimi zaman gözlerinde ılık birkaç damla, bazan da etrafına yayılan iyilik olarak beliriyordu. Mekke döneminde kendisine dayanılması güç eziyetlerde bulunan müşrikler için bile beddua etmeyip hidayet diledi. Onun eşsiz şefkatinden en çok çocuklar, kimsesizler, yaşlılar ve zayıflar istifade etti. Yetim doğdu ama yetimleri unutmadı. "Kalbim katılaştı. Ne duygulanabiliyor ne de ağlayabiliyorum” diyen bir sahabisine "fakiri doyur, bir yetimin başını okşa. İçinde bir şeylerin kımıldadığını hissedeceksin” tavsiyesinde bulundu. Düşkünler onun himayesinde huzur buldular. Hayvanlar susuz ve aç bırakılmaktan, ağır yük taşımaktan onun şefkat dolu uyarıları sayesinde kurtuldular. O, af peygamberiydi. Hiç affedilmez gibi gözüken davranışları bile affetti. Taif’te kendisini taşa tutanları, canına kastedenleri ve daha nicelerini bağışlayıp, kötülüklerine iyilikle karşılık veren, bütün ümitleri boşa çıktığı anda dahi ellerini açıp beddua değil hidayetleri için Allah'a dua eden, kendisini yurdundan çıkaranları Mekke’yi fethettiğinde serbest bırakan da yine o Rahmet Elçisi’ydi. O incelik ve zerafet peygamberiydi. Kaba davranışlara karşı nezaketiyle eritti yürekleri. Yaşayış tarzları, karakterleri birbirinden farklı olan insanların her birine karşı nazik ve anlayışlı bir tavır sergiledi. Kendisinden kısa ama özlü bir nasihat isteyen bir kişiye “öfkelenme!” tavsiyesinde bulunan; yanında en son konuşanı ilk önce konuşan gibi dikkatle dinleyen bir nezaket peygamberiydi. Çocukları dikkatle dinlemek, kölelerin sofrasına oturmak, sadaka vermeyi soyluca yapmak, yanındaki kişiye dünyanın en önemli insanı olduğunu hissettirecek derecede hürmet göstermek onun nezaket sanatının ürünlerindendi. Çağın getirdiği sıkıntılarla bunalan ruhlara, manevi hayatın ihmaliyle daralan kalplere onun kutlu mesajları şifa olacaktır. Efendimizin insanlığın huzur ve mutluluğu için yaptığı çağrıya ve yol göstericiliğine her zamankinden daha fazla muhtacız. Onun şahsında belirginleşen sevgi, şefkat ve merhamet öğretisi kendimiz için istediğimizi başkası için de istemeyi, insana sırf insan olduğu için değer verebilmeyi, iyiliğe ve güzelliğe ulaşma yolunda çaba göstermeyi gerekli kılmaktadır. Onun örnek aile hayatı, kin, nefret ve intikam duygularını sevgi ve şefkate dönüştüren rahmet ve barış yüklü mesajını tam anlamıyla kavradığımızda dil, din, cins ve ırk gibi aidiyetlerimizden kaynaklanan yapay ayrılıklar ve çatışmalar yerini birbirimizi anlamaya, sevgi ve saygıya bırakacaktır. Yüce kitabımızın ve Hz. Muhammed’in kendimize güveni, sevgi ve saygıyı, kardeşliği, paylaşma ve yardımlaşma kültürünü öğütleyen sesine kulak verelim. Efendimiz’in getirdiği değerlerin ve yol gösterici öğütlerinin farkına varmak ve onları bir davranış bilincine dönüştürmek dindarlığımızın olgunlaşması açısından temel hedefimiz olsun. Hayatın karmaşası içinde gözden kaçırdığımız güzelliklerin farkına varalım. Aynı coğrafyayı ve aynı değerleri paylaşan bireyler olarak korku ve düşmanlığı sevgiye, kavgayı barışa, bencilliği fedakarlığa, haksızlığı adalete, kibri alçakgönüllülüğe, küçümseme ve dışlamayı ötekine saygıya dönüştürelim. Peygamberimizin örnek hayatıyla kendi hayatımız arasında sağlam bilgiye dayalı bir köprü kurmak için o kutlu elçinin insanlığın huzur ve mutluluğu için yaptığı çağrı ve öğretileri etrafında gönüllerimizi birleştirelim. Prof. Dr. Ali BARDAKOĞLU Diyanet İşleri Başkanı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#6 |
![]() Mübarek kutlu dogum'u hayirlilarla süslemenizi, ve bu hayirlari ömrünüzü dolduracak sekilde tasirmanizi temenni ediyorum
![]() |
|
![]() |
![]() |
#7 |
![]() |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#8 |
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#9 |
![]() ![]() ![]() Böyle bir Peygamber'in ümmetiyiz. İmam-ı Gazali anlatıyor: Cehennem'i dört ayaklı bir camış şekilnde yetmişbin yuları ile, her yuların halkasını da yetmişbin melek tutarak getireceklerdir. Evet, yetmişbin tanede o yular da halka bulunacaktır ki, bütün dünya demirleri bir araya getirilse, o halkanın tek demirine eşit olamaz. Her halkanın başında bir melek, beraberinde bir topuz olduğu halde bulunacaktır ki, o topuzla dağlara bir vursa dağlar paramparça olur. Yere vursa yer dağılır. O Cehennem bir ellerinden kurtulsa çok büyük olduğu için Onu kimse tutamaz. Onu gören mahşer halkı diz üstü çökecektir. Hatta dehşeti peygamberleri bile şaşkınlığa uğratacaktır. Öyle ki İbrahim, oğlu İsmail'i; Musa, kardeşi Harun'u; İsa, annesi Meryem'i unutmuş bir halde Arş'a tutunacaklardır. Her biri: "Ya Rab! Ya Rab! Nefsi, nefsi. Bugün nefsindem başka senden hiçbir şey istemiyorum" diye bağıracaklardır. Yalnız HZ.MUHAMMED (Aleyhiselatuvesselam) şöyle diyecektir: Ümmetim, Ümmetim! Ya Rabbi! Onları Selamete erdir ve kurtar... Bu paylaşımla bir başlıkta iki şeyi anlatmak istedim. Birincisi Peygamber'imiz ikincisi ise Cehennem'in büyüklüğü ve dehşeti. Allah bizleri Cebbar, Kahhar ve Muhtakim gibi isimlerinin tecelliği edeceği Cehennem azabından korusun. Cahannam azabından O(C.c.)'na sığınırız. Ve yine O'ndan O'na sığınırız. (Asıl anlatmak istediğim -->) Ggördüğünüz gibi saygı ve sevgi değer kardeşlerim. Böyle Mübarek, Muhteşem ötesi,kutlu şahsiyetli bir Peygamber'in Ümmetiyiz. Ne kadar şükretsek azdır. Başka hangi Ümmet'in böyle bir Peygamber'i var. Soruyorum size Ey Ümmet-i Muhammed. Her insanın sadece kendi nefsini düşündüğü Sadece bir insanın ise ümmetini! Böylesine sevgili bir Peygamber. Peki bize O'nun Sünnetine layık olabiliyor muyuz? O(S.a.v.)'na layık bir ümmet olabiliyor muyuz? O'na layık bir Ümmet miyiz? ... Salat u Selam Resulullah'a olsun. Allahammü salli ala Seyyidina Muhammed Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala Âli seyyidina Muhammed ... Alemlerin Rabbi olan Allah(c.c.)'a Hamd ü Sena olsun. Allah (c.c.), Bu ümmetin ciğerine Muhammed ve ilahi aşkının okunu saplasın inşAllah. Allah bu ümmeti Cehennem azabına götürecek her türlü amellerden, günahlar muhafaza buyursun. Şüphe yok ki O'nun azabı pek çetin pek şiddetli olandır. Ya Rab! Bizleri Cehenneminle yakma. Bizi Ondan koru... (Amin) |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#10 |
![]() Peygamber
Sen, fikir kadar güzel; Ve tek, birden daha tek! Itrını süzmüş ezel; Bal sensin, varlık petek... Sensin ölüme hisar; Bâkisi hep inkisar... Sar bizi, çepçevre sar, Rahmet rüzgârı etek!.. Necip Fazıl Kısakürek Allah cümlemizi o kutlu elçinin Şefeatine Nail eylesin, cümlemizi ümmet sancağının altında buluştursun bizleri.... |
|
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir) | |
|
|