![]() |
#1 |
![]() Kuzey Irak gailesi
Çeyrek asırdır devam eden PKK’nın cinayetleri neticesi 40 bine yakın vatandaşımız ölürken, onbinlercesi de yaralanmıştır. Tabii bu acıların yanında Türkiye’nin maddi kaybı en az 200 milyar dolardır. PKK Türkiye’nin ekonomik ve demokratik gelişmesini önlemeye yöneliktir. Londra’da Arapça neşredilen Hayat dergisinin 24 Ekim 2007 tarihli sayısında Sami Suruş makalesinde aynı görüşü savunmaktadır. Zaten 200’ü aşkın dünya ülkesi içinde 16. ekonomik güç olan Türkiye’nin PKK belasını def ettiğinde dünyanın 10 güçlü ekonomik gücü arasında olması an meselesi olacaktır. PKK’nın arkasında emperyalist güçler, uluslararası petrol ve silah şirketleri vardır. Türkiye, doğu ile batı arasında jeo kültürel ve jeopolitik dengeleri ve alternatif ittifakları gözeterek hassas bir siyaset rotası çerçevesinde ilişkilerini yeniden düzenlemeli. Komşuları, İslam ve Türk Dünyası ile ilişkilerini en üst seviyeye çıkarmalıdır. Yurt içinde ise güvenlik anlayışını ön plana alan şiddete dayalı militarist yaklaşımlar siyasi birliği sağlamaz aksine parçalar. Ülke içinde siyasi birliği ancak siyasi, hukuki, insani ve ekonomik yaklaşımlar sağlar. Türkiye için büyük tuzak hazırlanmıştır. PKK Türkiye’yi Irak bataklığına çekmek istiyor. Bilirsiniz bataklığa girenin çıkması zordur. ABD ve müttefikleri de Irak’ı işgalinde çiçeklerle karşılanacağını zannetmiyor muydu? PKK’nın çapı böylesi büyük oyunu sahneye koymaya yeterli değildir. Arkasında dış güçler vardır. PKK aslında Kürtlerin de düşmanıdır. Türkiye’nin parçalanması bu tuzağın nihai hedefidir. Avrupa’nın güçlü Türkiye’ye ihtiyacı vardır. Maalesef 3 milyon Türkmen’in bazısı “Kürtmen” oldu. Türkiye-İran-Pakistan liderliğinde D-8 projesi yani ECO (Ekonomik İşbirliği Teşkilatı) yeniden geliştirilmelidir. İstanbul’da Türkiye, Suriye, İran, S. Arabistan, Kuveyt, Bahreyn, Ürdün, Mısır, ABD, Fransa, Çin, Rusya, İngiltere, İtalya, Kanada, Japonya ve Almanya Dışişleri Bakanlarının toplantısı önemli bir gelişmedir. Orta Doğu’da Türkiye’siz bir düzen tutmaz. Bugüne kadar bütün düzenler düzensizlik idi. Çünkü yönetmek ve sömürmek için düzensizlik şarttır. Şu anda Irak’ın içler acısı durumunun temelinde düzensizlik vardır. Kuzey Irak’ta Erbil, Kerkük ve Musul’da Türkmenlere Kürtlerin yaptığı zulümler Saddam’ın zulmünü aratacak derecededir. Zulüm payidar olmaz. Zalimin hasmı Allahü teâlâ’dır. Ve asla ihmal etmez. Sadece imhal eder. Mehil verir. Miloseviç de Büyük Sırbistan hayali ile çok zulüm yaptı. Ama sonu hüsranla neticelendi. Kürtler Türkmenlerin çakılarını bile topladı. Bilkent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hasan Ünal’a göre: “Irak’ta üniter devlet kalkar yani Irak bölünürse 1926 İstanbul Anlaşmasına göre Kerkük ve Musul eski sahibine rücu eder.” New York Times’in bir yorumuna göre: “Eğer Kürtler Kerkük’ün statüsünü değiştirmeye çalışırlarsa ABD, askeri gücünü onlara yönlendirmek zorunda kalabilir.” Orta Doğu dünyanın en karışık ve yönetimi en zor olan bölgesidir. The Guardian’a göre uluslararası şirketlerin stratejisi: “Yeni bir elit kesim meydana getir. Yeni bir ordu meydana getirmesi için fonları ve silahları bu elit tabakaya ver. Bırak onlar ülkeyi şirketler için güvenli bir yer haline getirsin.” Dış Politika M.Necati Özfatura
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|