AK Gençliğin Buluşma Noktası
Yeni Şafak , Akit ve Milat "Yeni Şafak" ve "Vakit" Gazetesi köşe yazıları / Vakit'ten Hafızalardan Silinmeyen Habercilik Başarıları..



Cevapla
Seçenekler
 
Alt 08-30-2008, 12:18   #1
Kullanıcı Adı
Ak_Kelebek
Standart Laiklik ve şehitlik
Laik bir devletin insanlara şehit veya gazi payeleri vermek gibi bir hakkı veya imkânı var mıdır? Dinle, ahiretle hiçbir ilişkisi olmadığını dosta düşmana karşı ballandıra ballandıra ilan eden bir siyasi merci, şehitlik ve gazilik gibi her ikisi de tamamen dinsel anlam dünyasından sadır olan, bütün boyutlarıyla dini içerikli olan makamları istese de insanlara bahşedebilir mi?

Bunlar ilginç ve her gün karşılaşmakta olduğumuz derin bir çelişkiye ışık tutacak, ama genellikle kimsenin dilendirmeye yanaşmadığı sorular.

Taraf Gazetesi'nden Rasim Ozan Kütahyalı bir süredir bu soruları soruyor. Güneydoğu'da yitirdiğimiz askerlerimizin ülkenin her tarafına birer ateş

koru gibi düşen acılarıyla yurt sathına yayılan cenaze törenleri vesilesiyle laik bir devletin cömertçe kullandığı şehit söylemleri üzerine yazıyor.

Anadolu insanının şahadet ve genel olarak ölüm olgusu karşısındaki mümin ve mütevekkil tavrının Türkiye'de kirli savaşı sürdürmek isteyenler açısından bulunmaz bir sermaye oluşturduğundan bahsediyor Kütahyalı. Ona göre “Derin Anadolu'nun bu iman ve tevekkülü Türk devlet zihniyeti tarafından çok açık biçimde istismar ediliyor... Bu ailelerin imanlarından kaynaklanan ölüm karşısında mütevekkil ve metin duruşları, onların manevi dünyasına tamamen yabancı olan modernist bir zihniyet uğruna, dünyevileşmiş kirli ilişkiler adına sürekli istismar ediliyor...”

Doğrusu PKK ile veya terörle mücadele adı altında yürütülen savaşın dinle hiçbir ilgisi yoktur. Savaşın haklı olup olmaması ayrı bir konudur, son derece makul çerçevede, tamamen laik temelde, bir ülkenin sınırlarını korumak üzere yürüttüğü bir savaş da olabilir. Gerçi bugünlerde Ergenekon soruşturmaları dolayısıyla bu savaşın başka kirli boyutlarına da vakıf oluyoruz. Vakıf olduğumuz hiçbir yanıyla bu savaşta dinin bir dahli yok. Buna rağmen savaşın yoğunlukla bir din diline müracaat edilerek yürütülmesi açıkça bir din istismarından başka bir şey değildir.

Laiklik aslında dünyevileşmeyi ifade eden bir kavram ve dolayısıyla değer dünyası da ölümden ziyade hayatla, öldürmekten ziyade yaşatmakla ilgili olması beklenen bir kavramdır. Şu veya bu şekilde ölen insanların şehit olup olmadıkları gerçekten ayrı bir mevzudur. Bu, doğrusunu Allah'tan başka hiç kimsenin bilemeyeceği bir mevzudur. Alan Allah'a ait bir alandır. Sorun, neredeyse Allah'la kavgalı bir laiklik anlayışı benimsemiş olanların, özü itibariyle Allah'a ait olan bir makamı nasıl bir yetkiyle dağıtabildikleridir.

Kütahyalı, devletin Anadolu'nun şehadet kavramına yüklediği anlamı fena halde istismar ettiğinden yakınırken anlamlı bir çelişkiye daha dikkat çekiyor. “İslami kimliği benimsemiş insanların görünür olması, toplumsal ve siyasi arenada mesafe kat etmesi karşısında rahatsız olan, laiklik kavramını insanların hakkını, hukukunu gasp etmek için kötüye kullanan, fakat konu “devlet için” ölmeye ve öldürmeye geldiğinde İslami kavramları sonuna kadar istismar etmekte hiçbir sakınca görmeyen bir devlet...”

Tabii ki İslami kavramları bu şekilde istismar eden söylemin hedefi büyük ölçüde Anadolu halkıdır. Seküler değerleri benimsemiş büyük kentli ailelerde dine dayalı ölüm veya ölüme teselli veren dinsel söylem işlevselliğini yitirmeye yüz tutmuştur. Genellikle kentli ailelerde çocuk sayısının azlığı ve alabildiğine seküler değerlerin benimsenmiş olması, devletin sürdürdüğü bir savaşın anlamını daha fazla sorgulamaya yol açmakta, laik devletin bahşettiği şahadet makamı bir teselli oluşturamamaktadır.

Konuyu laik devletin şahadet kavramını bu kadar hoyratça kullanmasının haklı olup olmadığı noktasından, daha sosyolojik bir açıklama düzeyine taşıdığımızda karşımıza çıkan bir gerçek daha var. Gerçekten de laik de olsa, hatta ateist de devlet savaşa ihtiyaç duyduğunda ölen insanları, ölümü nispeten daha kolay kabullenebilecekleri bir ideolojiye ihtiyaç duyar. Böyle bir anda devlet söyleminin çekildiği nokta derin ve karmaşık kimlik (özdeşlik) noktasıdır. İnsanın bütün çelişkilerinin çıplak bir biçimde açığa çıktığı çizgidir burası.

O yüzdendir ki, şahadet kavramını istismar eden sadece devlet değil. Ateist bir hareket olan PKK da, hatta yine ateist sol silahlı gruplar da şahadet söylemine başvurmaktan imtina etmiyorlar.

Yine de dünyevileşme arttıkça bu istismar daha iyi görülüyor. Anadolu'da bile bu kavramın istismarı sınırsız değildir. Buna kendine göre muzip ve bilgece bir tavrı geçmişte de göstermesini bilmiştir. Hani birçok çocuğu sırayla şehit düşen ve artik iyice yaşlanmış babanın sn oğlunu da almaya geldiklerinde, “padişah efendimize selam söyleyin bu kalan son oğlum, devamı da yok, artık bana güvenip kimseye savaş açmasın!”

Devletin artık vatandaşın şahadet inancına güvenip savaş ve kahramanlık söylemleri üretmekten vazgeçip, vatandaşını yaşatmayı önceleyen bir anlayış benimsemesi şart, çünkü vatandaşın da artık laiklik ve şehitliği birbiriyle uzlaştıran saflığı kaybolmaktadır.


Yasin AKTAŞ
yeni şafak

 

Ak_Kelebek isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 08-30-2008, 12:27   #2
Kullanıcı Adı
Beylerbeyi
Standart Laiklik ve şehitlik
dini inancı çok zayıf veya hiç olmayan bir komutanın, askeri gazinoda eşiyle,sevgilisiyle veya arkadaşlarıyla içerek eğlenirken emri altında bulunan askerlere "Çıkın da şu Cudi'de (şırnak), Yüksekova'da (hakkari) teröristlerle çatışın" demesi üzerine bu bölgeye giden ve emre uyma mecburiyeti bulunan zavallı 19-20 yaşlarındaki ağzı süt kokan bir askerin, dağları çok iyi bilen bir teröristin kurşunuyla ölmesi sonucunda 'şehit' olup olmadığı tartışılır.
Beylerbeyi isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
webmaster blog çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi