07-16-2008, 00:47 | #301 |
Lost Fanları Buraya...
ilk sezonda bende bayılıyordum da şuan sinirlerimi bozuyor sadece..çok bilmiş... ;)
|
|
07-16-2008, 02:19 | #302 | |
Lost Fanları Buraya...
Alıntı:
|
||
07-16-2008, 02:22 | #303 | |
Lost Fanları Buraya...
Alıntı:
çok bilmiş değil sadece çok kaderci herşeyi kadere yoruyor. tam Jackin zıttı |
||
07-16-2008, 14:30 | #304 |
Lost Fanları Buraya...
Bu Teoriyi internette buldum ve gerçekten çok çok mantıklı geldi bana.
Arkadaşlar yazı aşırı derecede spoiler içerebilir izleyeceği bölümlerde zevkinin kaçmasını istemeyenler okumasınlar. Yazının tamamını okuyanlar yazının sonunda çok güzel bir süprizle karşılaşıcaklar. Hadi başlayalım? Arkadaşlar öncelikle zaman farkı gayet bariz bir şekilde belli. Yapımcılar son zamanlarda bas bas bağırıyor. Hepimiz biliyoruzki ada ile normal dünya arasında zaman farkı var. Bilindiği üzere yaşadığımız dünya 3 boyutludur. Buna ek olarak 4. boyut ta zaman olarak kabul edilebilir. Einstein ın kuramlarından biridir bu. Fakat biz sadece ilk üç boyut olan en boy yükseklik evreninde tüm yönlerde hareket edebiliyoruz. 4. boyuttaki hareketimizse yani zamandaki hareketimiz sürekli doğrusal olarak ilerliyor. Buraya kadar kısa bilgilerimizi tazeledikten sonra diziye dönelim. Adadaki zaman normal dünyadaki zamandan farklı Roketin 31 dakika sonra hedefe varması bunun en önemli kanıtı. Burdan adanın geçmişte olduğu düşüncesine kapılıyoruz. Yanlız farklı bir ayrıntı daha var. Ada gerçektende geçmiştemi. Ya ada gelecekteyse? Bu fikre kapılmamın nedeni size birazdan aynı düşünceye sürükleyebilir. Hatırlıyacağınız üzere geminin doktorunun ölümüde ve cesedinin adaya geldikten sonra hala gemide yaşıyor mesajını almamızda acaba doktor ölecekmi sorusunu aklımıza getirmesinin üzerinden. bir iki gün sonra doktorun ölümünün aynı şekilde olduğuna dikkatinizi çekmek istiyorum. yani adadakiler doktorun ölümünü gördüler. yani doktorun geleceğini. Buda bariz bir şekilde adanın gelecekte olduğunu göstermiyormu dedim kendi kendime doktorun cesedinin bulunmasından sonra 2 3 günlük bir zaman sonra doktor öldürülüyor. buna doktorun öldürülüp denize atıldıktan sonra suda sürüklenerek geçirdiği vakitleri de hesaba katarsak önümüze epey uzun bir süre geliyor. Burda kafaları karıştıran birşey var? Roket mevzusuyla doktorun ceseti mevzusu birbirine tamamen zıt. O zaman ada hangi zamanda? 31 dakika geçmiştemi yoksa birkaç gün gelecektemi. Ozaman akla gelen şu; Adadaki zaman durmuşmu? Buna örnekte richard ın ölümsüzlük benzeri hiç yaşlanmaması olarak gösterilebilir. Velakin bunada zıt düşen bişey var. O ise Benjamin adaya küçük bir çoçuk olarak gelip büyüyüp serpilmesi. Buda bize richard yaşlanmıyorda benjamin neden yaşlanıyor sorusunu sormamıza neden oluyor. O zaman ada da zaman işliyor diyebiliriz. (Fakat adadaki zaman ada içinde işliyor!!! Bunu yazıyı okumaya devam ettikçe anlıyacaksınız.) Fakat burdaki önemli soru ise şu : Adadaki zaman nasıl işliyor? Tüm bu sorulara küçük bir alternatif yanıt olarak adanın etrafındaki elektromanyetik dalgalanmayı örnek alacağım. Hatırlarsanız birçok kişi adadaki zaman problemini philedelpia deneyine dayandırdı. yani elektromanyetik dalgalar zaman mekan karmaşasına neden olup nesneyi doğrusal değil daha karmaşık bir biçimde 4 boyutlu taşımasıydı yani zamanda ve mekanda. bu da kararsız bir biçimde oluyordu. daha doğrusu elektromagnetizma ayarını yapmadan (ki adadaki elektromagnetik alan kontrol dışı gözüküyor) dışardan gelen nesneleri bazen roket gibi adanın geleceğine bazende ceset gibi adanın geçmişine yolluyordu. Burdaki oran karışıklığa yol açabilir. Oran normal dünyadır. Yani ilk bakışta tam tersi gibi gözüksede Mantıksal olarak; Normal dünyanın geleceği adanın geçmişi Normal dünyanın geçmişi adanın geleceği olabiliyor. Neyse bu kadar Kafa karışıklığı yeterli en başta bahsettiğim sırra gelelim artık. Dediğim gibi adanın etrafında bir elektromanyetik alan ve bu elektromanyetik alanın etrafındada helikopter sahnesinden (sayid desmond ve pilot adadan gemiye giderken) hatırlayacağınız üzere bir fırtına var. bu elektromanyetik alanı adanın etrafında bir daire olarak düşünecek olursak. bu dairenin her bir noktası ada ile normal dünya üzerindeki farklı zaman dilimlerine bir kapı gibi. hangi açıyla (rotayla) çıkarsanız çıktığınız bölge ye göre (yada girdiğiniz) o zamana giriyorsunuz 1) michael ve walt a verilen rota (benjaminin iskelede verdiği) elektromanyetik alanın gerçek dünyaya açılan aynı zamanlı bir kapısı (yahut noktası siz istediğiniz ismiverebilirsiniz.) 2) Roket deneyinde roketin girdiği nokta adanın 31 dakikalık geleceğine açılan kısmı. 3)Gemi doktorunun suda sürüklenirken adaya girdiği nokta adanın birkaç gün geçmişine giren nokta bu örnekler çoğalabilir mesela sayid desmond ve pilotun adadan çıktıktan sonra Adadaki unutkan fizikçimizin verdiği rotayı kullanarak adadan kalkışından sonra adaya daki zamana göre 2 gün sonra ulaşmaları. Sayid gemiye indikten sonra ?Adadan ayrılırkken akşam dı şimdi ise Güneş tepemizde demesi? Bu kadar örneğin yeterli olduğu kanısındayım. Bundan çıkarılacak tek bir sonuç olabilir. Adaya hangi noktadan girer yada çıkarsanız adanın o noktadaki elektromanyetik alanına göre adanın o zamanına girer yada normal dünyanın o zamanına çıkarsınız. Yavaş yavaş sonuca yalaşıyoruz heyecanlandığınızı görür gibiyim O zaman biz adanın sabit bir zamanda olduğunu söyleyemeyiz. Yani kimi teorilerdeki gibi (Oranlar nomal dünya zamanına göredir) ada 1994 Te yahut 31 dakika geçmişte yahut birkaç gün gelecekte değildir. Ada hangi noktasından girdiyseniz o zamandadır. Ada herzamandadır yahut hiçbir zamandadır. Adayı Gerçek kılan ise elektromanyetik kalkanın (kalkan dememin sebebi elektromanyetik alanın adanın üzerindeki bir kalkan kubbesi şeklinde oluşundandır.) içine girdiğiniz halidir. İşte bu yüzden uydular görememektedir. adayı Dış dünyadan görmek bu yüzden imkansızdır. Birbaşka ayrıntı ise. Adadaki tropikal iklimdir. Buda bize aynı Dinazorlar çağındaki iklimleri gördüğümüzü hatırlatır. İşte bu yüzden daha oceanic 815 sakinlerinin adadaki ilk gecesinde orayı bir jurrasic park a benzettik. Adamız Gerçek dünyanın zamanında yolculuk için bir geçiş kapısıdır. Zaten adayı bu kadar önemli kılanda budur. Ada sahip olanın mükemmel bir silahıdır. Eğer ada sizinse geleceğe gidebilir ve geleceği öğrenip geçmişe dönebilir ve gerekli düzenlemeleri yaparsınız. Örnek te istersiniz siz şimdi Adayı iyice araştırıp daha doğrusu etrafındaki manyetik kalkanı araştırıp hangi noktanın nereye götürdüğünü öğrenirsiniz daha sonra. Geleceğe gidip arşivlerden hangi hissenin ne zaman artıp ne zaman azalacağını öğrenirsiniz. sonra geçmişe gidip borsada oynarsınız. ve paranızı artırırsınız. yada geleceğe gidip sayısal loto piyongoların sonuçlarını öğrenirsinizi. daha sonra geçmişe gidip sayıları ona göre dizersiniz. daha sonra bütün piyango çekilişlerini yada borsada neyin ne olacağını bildiğinizden dünyanın imparatoru oluverirsiniz. İşte bu yüzdendirki Benjamin adayı Charles Wildmore a kaptırmak istemiyor. İşte bu yüzdendirki Charles Wildmore adayı ele geçirebilmek için elinden geleni yapıyor. İşte bu yüzden Benjamin in elinde hertürlü olanak var. (Dünya kadar pasaport dünya kadar para) Hayalet avcımız bu yüzden onun parayı bulabileceğini biliyor. Ada sizinse herşey sizindir? Not: Alıntıdır |
|
07-16-2008, 14:38 | #305 |
Lost Fanları Buraya...
locke resimlerini beğeninizmi
|
|
07-16-2008, 14:39 | #306 | |
Lost Fanları Buraya...
Alıntı:
|
||
07-16-2008, 14:44 | #307 |
Lost Fanları Buraya...
okudum.. vede çok mantıklı geldi biraz kafam karışsda anladım yani
|
|
07-16-2008, 14:45 | #308 | |
Lost Fanları Buraya...
Alıntı:
millet manyamış :D |
||
07-16-2008, 14:46 | #309 | ||
Lost Fanları Buraya...
Alıntı:
|
|||
07-16-2008, 14:47 | #310 | |||
Lost Fanları Buraya...
Alıntı:
|
||||
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|