01-08-2008, 02:21 | #1 |
Mahalle maçının kuralları..
- Topun sahibi tüm kuralları koyar, takımı kurar, kaleyi seçer. Penaltıları, frikikleri, tacı bile atar. İyi oyuncuları kendi takımına alır. Fazla koşmaz, hatta hiç koşmaz.
Defansa yardım etmez. İleride armut gibi durur, beleş top bekler. Attığı beş şuttan yedisinin de bir şekilde gol olmasını ister. - Gol sevinci 'Nasıl attik ama' şeklinde yapılırsa, kavga çıkar. - Üç korner bir penaltı, dört taç bir korner yapar. Bazen tersi de mümkündür. - Takımlar kurulurken ilk oyuncuyu seçme hakkı, adımlarla aldım verdim hesabını en hesaplı yapanındır. - İyi oynayan iki kişinin aynı takımda yer almamasına dikkat edilir. - Transferler, 'Ahmeeet top oynamaya geliyon mu oğlum' şeklinde yapılır. - Kuduz köpek, sarhoş, deli, araba, öğretmen, müdür, müdür muavini ve din hocası yoldan geçerken maça ara verilir. - Bir elde salça ekmek, sana yağlı reçelli ekmek, diğer elde gazozla top oynanır oynanmasına ama oynanmazsa daha iyi olur. - Akşam ezanı okununca, anne çağırınca, baba köşeden görününce ve televizyonda 'Kara Şimşek' başlayınca maç mecburen biter. - Topu, komşunun bahçesine atan dombili alır. - Topa abanmak, burun vurmak yasaktır. Hayvanlığın lüzumu yok. - Kızlar, bilhassa manitalar geçerken artiztik hareket yapılmaz. Artiztik hareket yapan, hareketin karsiligini görür. - Su içme molası ancak susayınca olur ve hep birlikte su içmeye gidilir. Musluğa ağız dayanmaz, avuçla içilir. Dana gibi çok su içilmez, içilirse dalak şişer. - Faul olunca dümdüz gidilmez, en fazla ağlayarak ' ben oynamıyom layn' denilir. - Topu patlatan, doğal olarak parasını öder. Patlayan topun içine taş konulup yoldan geçen adam vursun diye şaka yapılmaz. - Ancak patlak top ikiye kesilerek, iç kısmı dışarı gelecek şekilde kafaya şapka yapılabilir. - Bir topu en hakkını vererek, bisiklet tamircisi şişirir. İdeal şişirilmiş topun tanımı, 'Dolma gibi oldu layn bu' olur. - Taş, gaz tenekesi, elektrik direği, ağaç, limon sandığı bulunamazsa kazak, ceket, gocuk ve okul çantasından kale direği yapılabilir. - Kaleci degaj yapmadan önce topu üç kere yerde sektirmelidir. - Seyirci olarak hısım akraba arsaya çağrılmaz, hele anne-baba hiç. Çünkü anne-baba gelince çok utanılır ve tarihin en uyuz maçı yapılır. - Serbest atış kullanılırken top oynanan arsa eğer genişse, baraj dokuz adım öteye, eğer alan darsa üç adım öteye kurulur. Penaltı atışı öncesi ise kaleci kaleden dokuz adım sayar, topu oraya koyar ve atış oradan yapılır. - Skor on beşe üç olsa da, iki taraf sıkılınca, hava kararınca, evden çağrılmalar artınca 'Gol atan galip' kuralı devreye girer ve tuhaftır golü atan hakkaten maçı kazanır. - Birinin başka şehirden, bilhassa Almanya'dan akrabası, dayı oğlu, amca oğlu filan gelirse, muhakkak oyuna alınır ve misafirdir diye en güzel ara paslar onun önüne yuvarlanır. Bu davranışın onun getirdiği çukulata, oyuncak ve yeni topla hiçbir alakası yoktur. İnsanlık bunu gerektirir. - Sarı, kırmızı kart olmadığı gibi, yerine göre taç ve özellikle ofsayt kuralı uygulanmaz. Israr eden gombiği yer. Ayrıca zayıf takıma, zayıflık derecesine göre beş fark, 10 fark avans verilir. - Kaleciler, annelerinin ördüğü yün eldivenleri pek tabii ki giyebilirler. - bir kural ihlali olduğu düşünülmektedir. karşı takımdaki söz sahibi oyuncu buna çözüm üretir : - bırak! kaleyi boşalt! atsın bırak! boşalt kaleyi! - elin avantajı olmaz: takımlardan biri ataktadır. defans oyuncusu topu elle keser fakat pozisyon devam eder ve gol olur. golü yiyen takım el var diye mızıldar. karşı takım, "avantaj olmaz." der. hemen akabinde kaleci "ulan elin avantajı olmaz" diye haykırır. bir yere varılamaz. kısır döngüdür. - adamın gol diyo: gol atılır fakat yiyen takım saymaz. hep bir ağızdan "direkkk" diye anırmaktadırlar. fakat içlerinden biri, "gol abi" der. karşı takımdan bunu duyan biri direk atlar ve "adamın gol diyo" diye serzenişte bulunur. gol sayılır, adam dövülür - 1'e 1 atış: çift penaltı sisteminde eğer birinci penaltı kaçarsa ikinci şans vardır ama gol olursa ikinci şans kullanılamaz. bunun mantığını hala çözebilmiş değilim. - kendinden kat be kat güçlü rakip mahalleyle oynarsın, maç başlar başlamaz 4-0 olur, ve sen tüm yüzsüzlüğünle arkadaşlarına dönüp şöyle dersin " hadi başlıyoruz " neye başlıyosun maç 5 te bitiyor zaten, ama hakkınıda yemeyelim rakip oyunculara son derece tesir bir laftır bu.
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
01-08-2008, 02:32 | #2 |
Mahalle maçının kuralları..
Birinin başka şehirden, bilhassa Almanya'dan akrabası, dayı oğlu, amca oğlu filan gelirse, muhakkak oyuna alınır ve misafirdir diye en güzel ara paslar onun önüne yuvarlanır. Bu davranışın onun getirdiği çukulata, oyuncak ve yeni topla hiçbir alakası yoktur. İnsanlık bunu gerektirir.
:D :D Sağol duygu ... |
|
01-08-2008, 02:40 | #3 |
Mahalle maçının kuralları..
adamın gol diyo:
gol atılır fakat yiyen takım saymaz. hep bir ağızdan "direkkk" diye anırmaktadırlar. fakat içlerinden biri, "gol abi" der. karşı takımdan bunu duyan biri direk atlar ve "adamın gol diyo" diye serzenişte bulunur. gol sayılır, adam dövülür Acaib güldüm gözlerim dolduu :D :D çok saol. |
|
01-08-2008, 02:43 | #4 |
Mahalle maçının kuralları..
Ya vallahi billahi çocukluğumuzda mahhallede yaptığımız maçlarda aramızda geçen dialogların aynısı. O günlere döndüm bak şimdi. Vay be yaptığımız muhabbetler yazıya dökülmüş, o da yetmemiş internette dağılmaya başlamış.
Duygu, unutmadan sana sözüm olan artılardan birini vereyim... |
|
01-08-2008, 12:13 | #5 |
Mahalle maçının kuralları..
Topun sahibi tüm kuralları koyar, takımı kurar, kaleyi seçer. Penaltıları, frikikleri, tacı bile atar. İyi oyuncuları kendi takımına alır. Fazla koşmaz, hatta hiç koşmaz.
Defansa yardım etmez. İleride insan gibi durur, beleş top bekler. Attığı beş şuttan yedisinin de bir şekilde gol olmasını ister. benim çocukluğum aynen bi anda aklıma geldi yha HAKLISIN BU KONUDA :D :D +1 |
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|