Maksat, önce sıkıyönetim ilan ettirmek - AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

**Sukût-u_Hayal** · 07-10-2008, 17:49

Emekli generallerin bile tutuklanmaları askeri konuşturamamıştır. Gündelik siyasetin dışındalar. Olması gereken de bu. Asker, sınır ötesi operasyonlarla meşgul. Bu vakar, bazılarını rahatsız etmekte. O bazıları 16 Mayıs’tan beri rahatsız. Bir AK Partilinin Çankaya’ya çıkma ihtimalini “devletin düşüşü” şeklinde telakki etmişlerdi. İktidar partisinden birinin cumhurbaşkanı seçilmesi halinde silahların patlayacağı, sabotajların olacağı daha o günlerde ima edilmekteydi.
Ergenekon Terör Örgütü, böyle bir kanserli fikriyatın tortusudur. Nitekim dün İstinye’de ilk olay patlak verdi. Teröristler, Amerikan konsolosluğuna silahlı saldırı yaparak polislerimizi şehit ettiler. İlk akla gelen “Ergenekon”la bunlar arasında irtibat olup olmadığıdır. Mezkur örgütle aralarında organik bağ olmasa bile gaye birliği vardır. Gayeleri, Türkiye’yi yönetilemez kılarak sıkıyönetime mecbur etmek, sivil anayasayı engellemek. Saldırıların devamı gelebilir, suikast, sabotaj ve adam kaçırmalar olabilir. İstinye baskınıyla Alman dağcıların Ağrı’da kaçırılmasının eş zamanlı olması tesadüf müdür?
Tarih tekerrür etmemeli. ‘70’li yıllar kanlı eylemleri, esas itibariyle Amerikan elçisi Commer’in arabasının yakılması ve İsrail konsolosu Elrom’un kaçırılıp öldürülmesiyle başlamıştı. O başlangıç, terörü tırmandırmış, günde 25-30 kişinin ölmesi noktalarına gelinmişti. Felaket günleriydi. O noktada asker, kurtarıcı olarak beklendi.
Senaryo aynı.
Niyet aynı.
Plân aynı.
Muhafazakâr demokrat çizginin yükselişi, yerli değer kat sayısının artması şiddetli hazımsızlığa yol açmıştır. Oysa ne devlet düştü, ne de hükümet gitti. Netice, milletin bir demokratik tercihidir. Bugün bu partiyi tercih etmiştir, yarın başkasını tercih eder. Kimsenin şüphesi olmasın ki sıkıyönetim ilanını şart kılan bir yangın, Türkiye’yi 50 yıl geriye götürür.
Bölgesel güç Türkiye gözlerde mertektir. İstikrarı, huzuru, kalkınma performansımızı korumak için herkes el birliği yaparak maceraperestlere fırsat vermemeli.
Sultan Aziz’e yapılan maceraperestlikti.
Ali Suavi bir maceraperestti.
Enver Paşa maceraperestti.
Menderes’e karşı yapılan maceraperestlikti.
‘70’ler serapa macera...
Macera, terör, suikast, sabotajla kaybedecek vaktimiz yok. Kaldı ki sıkıyönetim de bir merhale. Önce onu ilân ettirip sonra darbeye zemin hazırlıyorlar. Başbakan Nihat Erim, sıkıyönetim ortamında katledilmişti.

Rahim Er/ TÜRKİYE ...

07-10-2008, 17:49	#1
Kullanıcı Adı Sukût-u_Hayal	Maksat, önce sıkıyönetim ilan ettirmek Emekli generallerin bile tutuklanmaları askeri konuşturamamıştır. Gündelik siyasetin dışındalar. Olması gereken de bu. Asker, sınır ötesi operasyonlarla meşgul. Bu vakar, bazılarını rahatsız etmekte. O bazıları 16 Mayıs’tan beri rahatsız. Bir AK Partilinin Çankaya’ya çıkma ihtimalini “devletin düşüşü” şeklinde telakki etmişlerdi. İktidar partisinden birinin cumhurbaşkanı seçilmesi halinde silahların patlayacağı, sabotajların olacağı daha o günlerde ima edilmekteydi. Ergenekon Terör Örgütü, böyle bir kanserli fikriyatın tortusudur. Nitekim dün İstinye’de ilk olay patlak verdi. Teröristler, Amerikan konsolosluğuna silahlı saldırı yaparak polislerimizi şehit ettiler. İlk akla gelen “Ergenekon”la bunlar arasında irtibat olup olmadığıdır. Mezkur örgütle aralarında organik bağ olmasa bile gaye birliği vardır. Gayeleri, Türkiye’yi yönetilemez kılarak sıkıyönetime mecbur etmek, sivil anayasayı engellemek. Saldırıların devamı gelebilir, suikast, sabotaj ve adam kaçırmalar olabilir. İstinye baskınıyla Alman dağcıların Ağrı’da kaçırılmasının eş zamanlı olması tesadüf müdür? Tarih tekerrür etmemeli. ‘70’li yıllar kanlı eylemleri, esas itibariyle Amerikan elçisi Commer’in arabasının yakılması ve İsrail konsolosu Elrom’un kaçırılıp öldürülmesiyle başlamıştı. O başlangıç, terörü tırmandırmış, günde 25-30 kişinin ölmesi noktalarına gelinmişti. Felaket günleriydi. O noktada asker, kurtarıcı olarak beklendi. Senaryo aynı. Niyet aynı. Plân aynı. Muhafazakâr demokrat çizginin yükselişi, yerli değer kat sayısının artması şiddetli hazımsızlığa yol açmıştır. Oysa ne devlet düştü, ne de hükümet gitti. Netice, milletin bir demokratik tercihidir. Bugün bu partiyi tercih etmiştir, yarın başkasını tercih eder. Kimsenin şüphesi olmasın ki sıkıyönetim ilanını şart kılan bir yangın, Türkiye’yi 50 yıl geriye götürür. Bölgesel güç Türkiye gözlerde mertektir. İstikrarı, huzuru, kalkınma performansımızı korumak için herkes el birliği yaparak maceraperestlere fırsat vermemeli. Sultan Aziz’e yapılan maceraperestlikti. Ali Suavi bir maceraperestti. Enver Paşa maceraperestti. Menderes’e karşı yapılan maceraperestlikti. ‘70’ler serapa macera... Macera, terör, suikast, sabotajla kaybedecek vaktimiz yok. Kaldı ki sıkıyönetim de bir merhale. Önce onu ilân ettirip sonra darbeye zemin hazırlıyorlar. Başbakan Nihat Erim, sıkıyönetim ortamında katledilmişti. Rahim Er/ TÜRKİYE ...

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)