05-05-2009, 05:20 | #1 |
Manevi olan dünyevi: İnşaallah CHP / Özlem Albayrak - Yeni şafak
Manevi olan dünyevi: İnşaallah CHP
Yeni kabinenin görüntüsü "Milli Görüş'e dönüş mü?" tartışmalarının fitilini yakadursun, benim ibrem CHP'li vekil eşlerinin türbe ziyareti'ne dönüyor. "Yok artık" duygusu mu yoksa, bu açılımın "hepimiz birer Feride'yiz" modundaki "devrimlerin taşıyıcısı kadınlar"dan sadır olması mı bilmem, sonuçta pusulam sıcak gündemi teğet geçme sinyali veriyor. Hatırlarsınız; CHP Genel Merkezi'nin düzenlediği 1 Mayıs etkinliklerine katılmak üzere Çorum'a giden CHP'li vekil eşleri yürüyüş sırasında "Türkiye laiktir, laik kalacak", "Türkiye İran olmayacak" sloganları atmış, ertesi gün ise Suheyb-i Rumi, Ubeyd-i Gazi ve Kereb-i Gazi gibi sahabelerin türbelerini ziyaret etmişti. Vekil eşlerinden oluşan 40 kişilik ekibin başkanlığını kimin yaptığına gelince; vaktiyle hacca gitmek isteyen bir partiliye "Araplara para kaptırma, bakarsın Muhammed seni bırakmaz" diyen ve bundan dolayı özür dilemeyen ama o tarihten sonra ortalıkta da görünmeyen Önder Sav'ın eşi Çiğdem Sav'mış. Çiğdem Sav türbe çıkışında gazetecilerin sorularına: "Arkadaşlarımızla birlikte iktidara gelmemiz için dua ettik. Biz her zaman iktidar olmak için dua ediyoruz. İnşaallah o günler çok yakın, fazla uzak değil. Gelecek genel seçimde iktidar olduğumuzda, adağımızın kabul edildiğini gördüğümüzde, gelir burada kutlarız" diyesiymiş. Hayır, meseleye "tutarlılık nerede?" cenahından girecek değilim. En fazla seçimlerden önceki çarşaf açılımının CHP'ye birkaç puan kazandırdığının, en azından oy kaybettirmediğinin fark edildiği ve CHP'de erken seçim çalışmalarına kadınlar eliyle girişildiği, şeklinde algılayabilirim. Malumunuz, kucaklama görüntüsünü son ana bırakmak "inandırıcılık" sorununa neden oluyor, işe vakitlice başlamak ne derseniz deyin rasyonel bir manevra gibi görünüyor. Ayrıca "halkın dini içerikli pratiklerine saygılıyız" mesajının CHP'li erkeklerden değil de, kadınlardan gelmesi çok daha etkin bir sembolik davranış. Hele de partililerin çarşaf giyip Kılıçdaroğlu'nun seçim otobüsüne binmeye çalışan CHP'li Kıymet Özgür'e ettiklerinden sonra… Velhasılı iyidir, hoştur, güzeldir ve de akıllıcadır; itirazımız yoktur. Belli ki, CHP önümüzdeki seçim stratejisini de, dini açılımlar üzerine bina edecektir. Ve bu hareket "başörtülüler ve dahi dindarlar' hiçbir partinin doğal seçmeni, arka bahçesi değildir" demenin de bir başka versiyonudur. CHP'nin kronolojisine bakıp haklı olarak "takiyye bu" diye düşünülebilir, "kuzu görünümlü uzun tırnaklı kurt" denilebilir ama sonuçta bu, muhafazakar-mütedeyyin kesimin bir siyasi partinin fanatiği, holiganı olmadığını idrak ve içinde biraz olsun saygı nüvesi barındıran deklarasyon anlamı da taşır. Buraya kadar her şey günlük güneşlik. Ama bu açılım bile tek başına, CHP'nin kılık kıyafet konusundaki şekilselliği ve arkaikliğinin, iştigal edilen her alana olduğu gibi seçim stratejisine de sirayet ettiği anlamına gelmez mi? "Vatandaşın inançlarına saygılıyız, açılımcıyız" mesajı örneğin çarşaflı üye kabul etme ya da türbe ziyaretiyle mi daha iyi verilir? Yoksa demokratik açılımlar yapmakla, örneğin yeni anayasa çalışması için kolları sıvayan hükümetin çalışmalarına çelme takıp, konuyu laiklik sularına çekip rejim sorununa dönüştürmekle mi? Kör göze parmak tadında ilerleyen "vatandaşın yanındayız" görüntüsü, öğrencilerin burslarını kestirerek, "gladyo"nun avukatlığına soyunularak mı sağlamlanır? Çarşaf ya da türbe açılımı, CHP'nin, karşısında tasarladığı kriterlere uygun bir vatandaş prototipi görmek isteyen, görmediğinde de asabileşerek kapı arkasında duran kızılcık sopasına meyleden devletin bir partisi olduğu; gücünü ve meşruiyetini sistemin göbeğinde bulunmaktan aldığı gerçeğini ıskalamamızı sağlayabilecek kadar geniş bir yaklaşım mıdır? Değildir efendim. Hem bu kadar jakoben bir bünyeye bunca açılım yüklemek kısa devreye sebebiyet verebilir. Nitekim son seçimlerin sonuçları da gösterdi ki, CHP'nin seçmeninin AK Parti'ninkinden çok daha muhafazakar, çok daha kemik bir yapısı vardır. Dini olanı gördüğü anda taşikardi, terleme, titreme nöbetlerine tutulan, neredeyse tüm CHP seçmenini kapsayacak kadar geniş bir "taban" sözkonusudur ve bu tabanın, çarşaf, türbe derken kafasının bozulup, CHP'ye "açılımını al da git" deme ihtimali bence yedektedir. Hüsrana uğramamak adına Çiğdem Sav nezdinde tüm CHP'lilere bir tavsiye: Duadan önce deveyi sağlam kazığa bağlamak gerek herhalde, yoksa inşaallah yetmez genellikle…
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|