AK Gençliğin Buluşma Noktası
Forum Köşe Yazarlığı Ak Parti Forum Köşe Yazarları buraya.



Cevapla
Seçenekler
 
Alt 05-19-2009, 13:13   #1
Kullanıcı Adı
alperen
Standart MANEVİ SOSYAL ADALET
MANEVİ SOSYAL ADALET
ALPEREN GÜRBÜZER

Kin, nefret, şiddet hiçbir zaman dünyamıza adalet getiremedi, getiremez de. İşte geçmişte Bosna, işte Çeçenistan ve daha nice insanlık dışı katliamlar, gözümüzün önünde cereyan eden her biri birer kanayan yaralarımız. Maalesef ‘’Yenidünya düzeni’’ gibi moda sloganların içi kanla dolu. Hümanizm gibi yıldızlı kavramlar cellâtlıkmış meğer. 21.yüzyılın eşiğinde gelinen nokta, pek de iç açıcı değil. Rejimler ve iktidarlar, kitlelerin haklı taleplerinin önüne geçtikçe, fanatizm daha da güç kazanmakta. Batı, ortaçağın karanlık engizisyon ve giyotinli uygulamalarını terk edip sosyal adaleti kavramaya başladığı anda davayı kazanmayı başarabilmiştir, ama aynı duyarlılığı kendi dışındaki topluluklara karşı zulümlere vardıracak kadar noktalara taşımasıyla birlikte onları öteki görme ikilemi arasına düşmüşlerdir.
Bir başka ikilem hali ise, ülkemiz içerisinde toplum mühendisliğine soyunanların ortaya koyduğu tabloda görülecektir. Oysa İki dere arasında olmak çoğu kere ülkemiz için sancılı olmaktadır. Bu yüzden İlim adamları yaşadığımız bu sancılı evreye “geçiş süreci” diyorlar. Geçiş sürecinde yaşadığımız sıkıntılar genellikle; ‘yerellikten milliliğe dönüşememek, millikten evrenselliğe sıçrayamamak gibi süreçlerin yansımaları söz konusudur. Dünya geçte olsa farklılığın veya eşitsizliğin özgürlük olduğunu anlayabilmiştir, ama Türkiye henüz bu düzeyi yakalamış değil. Yakın zamanlara kadar özdeşliğin veya eşitliğin, adalet olduğu biliniyordu. Oysa özdeşlik veya eşitlik totalitarizm demektir. İnsanlık bugün anlamaya başlamış olsa dahi, Kur’an-ı Mu’ciz’ül Beyan çok önceden; ‘’Yoksa onlar Rabbinin rahmetini mi paylaştırıyorlar? Dünya hayatında onların maişetlerini biz paylaştırdık. Birbirlerine iş görmeleri için kimini kimine derecelerle üstün kıldık. Rabbinin rahmeti onların biriktirdikleri şeylerden daha hayırlıdır’’(Zuhruf Suresi, ayet 52) ayetiyle insanlar arasındaki farklılığın olabileceğine dikkat çekmiştir. Yani, Fransız sağının 1968’de sunduğu öğretiyi Kur’an çok daha önceden bildirmiştir.
İslâmiyet açıkça sosyal farklılıkların, mesleki tabakalaşmanın varlığını kabul eder. Allah-ü Teâlâ, farklı işlere karşı kabiliyet ve istidatları yaratmış, beş parmağın beşi bir olmadığı gibi, toplumun da tek düze olamayacağını gözler önüne sermiştir. İnsanların farklı kabiliyet ve istidatlarından, ister istemez rızık farklılığı doğmaktadır. Demek ki Marksistlerin tam eşitlik, ya da herkese aynı derecede eşitlik paylaşım ilkesi ütopikmiş meğer.
Sosyal adaletsizliğin ve fırsat ve imkân eşitliğinin olmadığı toplumlarda, insanlar sefalette ortak olmayı tercih edeceklerdir. Nitekim kitleler; “bir kısmımız zengin, büyük bir kısmımızın da fakir olacağına, hepimiz fakir olalım’’ duygusuna kapılacaklardır. Böyle duygu yüklü kitleleri fanatizmin kucağına itme ve provoke etmek çok daha kolay olacaktır. Yapılacak olan tek şey, sermayenin tabana yaygınlaştırılması, tekelleşmenin önüne set geçmektir. Bu konuda Kur’an’da, “Ta ki o mal sizden yalnız zenginler arasında dolaşan bir servet olmasın’’ uyarısını yaparak, insanlığa gerçek sosyal adaletin yolunu göstermektedir.
Kuvvetsiz adalet aciz, adaletsiz kuvvet zulümdür sözü çok yerinde anlam yüklü bir ifade. Adaletin en büyük kuvveti ve desteği hukuki kurallardır. Hukukun ve devlet hâkimiyetinin olmadığı zeminler, kaygan ve bir o kadar da girifttir.
Hukuki temellerden yoksun adalet aciz, adaletle bağdaşmayan hukuki ilkelerde zulme eşdeğer olarak kabul görmektedir. Hukuk yazılı normları ile toplumu düzene sokar ve haklıyı haksızı ayırır sadece. Ama hangi hukuk? Elbette ki adaleti yapan hukuk kabulümüzdür. Bir kimse şiddete maruz kalan fertlerin cezalandırma hakkını kendisinde göremez. İhkak-ı Hak ilkel çağlara mahsus uygulamadır çünkü. Bu bakımdan İslâm, “çöle inen nur’’ olarak tecelli ederek insanlığa kurumlaşmayı ve adaleti getirmiştir. Dinimiz İhkak-ı Hak’kı tasvip etmeyerek, suç işlendiğinde devletin hakemliğinde hukukun işletilmesini öngörmüştür. Resûlüllah (s.a.v.)’in “Bir yerde kötülük gördüğünüz zaman elinizle, gücünüz yetmiyorsa dilinizle, dilinizle de gücünüz yetmiyorsa kalbinizle buğz ediniz...’’ hadisi şeriflerini ehlisünnet âlimleri, elle müdahalenin devlete ait olduğunu, dille âlimlerin, kalple buğz etmenin ise avam’ın(halkın genel seviyesi) yapabileceğini beyan buyurmuşlardır. Demek ki, her kesimin kendi içinde hukuku mevcut. Devlet devletliğini bilecek, âlim bilgiyi konuşturacak, avam ise haddini aşmayarak kalbi ile kötülükleri kınayacak. Toplumda sosyal adalet ancak bu dengeleri korumakla mümkündür. Aksi takdirde ortamda kargaşa hâkim olabileceği gibi, önü alınamaz yaraların ardından şiddet ve anarşizm kol gezecektir. Onun için adalet şart diyoruz.
İnsanlar, önce iç dünyalarında adaleti tesis edecek, daha sonra da sosyal adalet uygulama isteme hakkını elde edecek. Bu şartları gerçekleştiremediğimiz müddetçe sosyal hayatta kalıcı adaleti kuramayız. İnsanlığın özlediği adaleti yakalamak için, hem manevi adalet, hem de sosyal adaleti gerçekleştirmek gerekiyor.
Sözün özü, adalet her şeyin (mülkün) temelidir.

 

alperen isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 12-15-2009, 20:27   #2
Kullanıcı Adı
alperen
Standart slm
Adalet mülkün temelidir.
alperen isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 3 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 3 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
webmaster blog çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi