01-14-2009, 20:03 | #1 |
maymuna dönmek...
Necip fazıl kısakürek, sakal bırakmaya karar verir ve bırakır. Sakallı halini görenler şaşırırlar. Hatta bazıları hakaret etmek bile ister. Fakat üstad bu. Hiç lafın altında kalır mı? Adama laik olduğu cevabı verir. Üstadın sakallı halini gören biri, üstada hakaret etmek için karşısına geçip sakallı halini kastederek; -“Yahu Maymuna dönmüşsün!” der. Bu söz üzerine üstad adama haddini bildirir: -“Öylemiii, peki o zaman arkamı döneyim!.."
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
01-24-2009, 14:42 | #2 |
muhteşem zeka
|
|
01-24-2009, 15:51 | #3 |
Ben bu sözü Nazım Hikmet'in söylediği, cevabını da ona verdiğini biliyordum..
Yatılıda hocamız anlatırdı hep bu zamanın ve Üstad'ın vecizelerini, ordan aklımda kalmış.. |
|
02-12-2009, 18:37 | #4 |
"Ah küçük hokkabazlık, sefil aynalı dolap;
Bir şapka, bir eldiven, bir maymun ve inkılâp!" N.F.K. |
|
02-12-2009, 18:48 | #5 |
Ağzına sağlık üstadın...
Ben de bir sakallı olarak pek hoşuma gitti |
|
02-16-2009, 21:57 | #6 |
Bir gün Necip Fazıl, bir üniversitede konferansa katılmış ve herzamanki gibi Din ve Allah kavramı hakkında konuşmuş...
Konuşması bittikten sonra, onunla karşıt görüşlü olan bir Profesör, Necip Fazıl'a 'Siz önceden çıkıp farklı şeyler söylerdiniz, şimdi ise o sözlerinizle çelişen şeyler söylüyorsunuz... Yazdığınız şiirler hala ezberimdedir... bu ne demek oluyor? ' Necip Fazıl'ın cevabı meleklere parmak ısırtacak bir cevap olur 'Benim geçmişim bir çöplüktür ve çöplükleri sadece köpekler kurcalar' |
|
02-16-2009, 21:59 | #7 |
vayyyyy gerçekten süper cevap.
|
|
02-16-2009, 22:00 | #8 |
Bir gün Necip Fazıl, “Osman bekle, ben bir küçük abdest bozacağım” der.
Osman Yüksel nükteyi patlatır: “Estağfirullah Üstad, senden küçük bir şey sadır olmaz.” |
|
02-16-2009, 22:01 | #9 |
öyle birindende böyle bi cevap beklenir zaten
|
|
02-16-2009, 22:06 | #10 |
Bir edebiyat toplantısı sırasında Nazım sahnede şiir okur ve akabinde oturan topluluk içinde bulunan Üstad'ı sahneye davet eder, Üstad'a şöyle bir teklifte bulunur:
-Bir tane ben kendi şiirimden okuyayım, bir tane de sen kendi şiirinden oku. Üstad kendi şiirini okumayı pek doğru bulmadığını söyler ve Nazım'ı kendi silahı ile vurmanın tadını hissedercesine teklife teklif ile karşılık verir: -Ben senin şiirinden bir tane okuyayım, sen de benimkilerden bir tane oku Nazım bu teklifi kabul eder ve başlar Üstad'ın 'Ölünün Odası' şiirini kendine has üslubu ile okumaya. Şiir biter salonda bir alkış patlar. Sıra Üstad'a gelmiştir. Üstad nazımın sonu 'in-çık, çık-in" şeklinde biten Bahri Hazar şiirini düz bir şekilde okur ve bitirir. Salonda derin sessizlik.... Üstad nükteyi patlatır, noktayı koyar; -Bak nazım! Benim gibi adam senin şiirini okuyor da yine de birşey olmuyor. :D:D |
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|