AK Gençliğin Buluşma Noktası
Star ve HaberTurk "Star" ve "HaberTurk" gazetesi köşe yazıları.



 
Seçenekler
 
Prev önceki Mesaj   sonraki Mesaj Next
Alt 11-15-2009, 22:23   #1
Kullanıcı Adı
Ertuğrul ÖZGÜL
Standart Mehmet ALTAN "Bari silahla bassalardı "

Başbakan Erdoğan, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde konuşurken telefonum çalıyor. Haber kanallarından biri Başbakan’ın konuştuğu dakikalarda “Albay Çiçek’in tahliye edildiğini” söylüyor.

Belli ki...

İrticayla Mücadele Eylem Planı’nı hazırlayan “cuntacılar” muhtemelen bu ayrıntıyı da hesaplayıp kendilerince posta atıyorlar.

Neden mi?

Çiçek daha önce “fotokopi” ortada iken 18 saat...

Belgenin “aslı” çıkınca ise 46 saat sonra tahliye oldu.

Mesaj ne?

“Cunta sanığıma” dokunma...

***

Adli Tıp Kurumu raporuna göre İrticayla Mücadele Eylem Planı’nda ıslak imzası olduğu kesinleşen Albay Dursun Çiçek neden tutuklanmıştı?

“Darbeye teşebbüs”...

Ve “Ergenekon Terör Örgütü üyesi olmak...”

Peki, tutuklandıktan 43 saat sonra neden yine tahliye edildi?

Kaçma şüphesinin bulunmaması nedeniyle.

Geçmişte hem “darbe” hem de “terör örgütü” üyesi şüphesiyle tutuklanıp, “adresi belli” gerekçesiyle bırakılıveren kimse var mı?

Benim bildiğim kadarıyla yok.

O halde fark ne?

Rütbeli Genelkurmay çalışanı olması mı?

***

Acaba...

Adres belli olunca mı darbe yapmıyorlar ve Ergenekon Terör Örgütü faaliyetlerine son veriyorlar?

Ya da darbe teşebbüsçüsü ya da Ergenekon Terör Örgütü üyesi olunca mı, bırakılıverme sebebi “adres belli” oluveriyor?

Mahkemeler Türkiye Cumhuriyet’i mahkemeleri...

Hâkim ve savcılar da aşağı yukarı aynı hukuk fakültelerden, muhtemelen aynı hocalardan ve aynı kitaplardan süzülerek buraya gelmiş hukukçular.

Nasıl oluyor da birinin tutukladığını, diğerleri tutuklanma koşulları tıpatıp aynı iken “adres belli” diyerek serbest bırakıyor?

***

İtiraz değerlendirmesine, Nöbetçi 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nin asıl üyesi İdris Hasan, tutuklama kararını verdiği için katılmamış.

Mahkemenin yedek üyesi olmadığı için Hâkim İdris Hasan’ın yerine 12. Ağır Ceza Mahkemesi üyesi Oktay Kuban görev almış.

Mahkeme Başkanı Nurettin Ak, üyeler Tuncay Arslan, Oktay Kuban oybirliği ile tahliye kararı vermiş.

***

Durum aynı...

Ama mahkemenin birinin mahkûm ettiğini, üyeler değişir değişmez diğeri “darbecilik” suçlamasına rağmen “adresi belli” diyerek serbest bırakıyor ise burada nasıl “hukuk” arayacağız?

Üstelik yargı “Ergenekoncu” olduğundan şüphelendiği kimi hukukçuları “mahkeme kararı” ile dinletiyor ise acaba burada hukuktan ziyade “Ergenekoncular” ve “Ergenekoncuları açığa çıkartmak isteyenler” arasında gittikçe büyüyen bir kavga mı söz konusu?

Eğer böyle ise iyi ki silahla basıp serbest bıraktırmadılar?

***

“Cuntacı” zihniyet direniyor.

Şemdinli’de sivil mahkemenin 39 yıl dört ay ceza verdiği askerleri, askeri mahkeme salıvermişti.

Gözümüzün önünde seyreden olayların failleri tahliye olurken, olayın iddianamesini yazan savcı da meslekten ihraç edilmişti.

27 Nisan e-muhtırasında ise o kadar bile bir zorlanma olmadı.

Eski Genelkurmay Başkanı ise hem savcıyla Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı’nı görevden aldırmanın, hem de 27 Nisan e-muhtırasının kendi icraatı olduğunu canlı yayında bir güzel anlatmıştı...

***

Cuntacılar...

Darbeciler...

Ergenekoncular direnip posta atarak bir yere varabilirler mi?

Sanmam.

Çünkü fotokopi ortalıkta iken “aslını” bulmamak için sonuna kadar her türlü şov ve atraksiyondan sakınmayarak olayı örtbas ettiler...

Siyasete, darbeye, Ergenekon’a, İttihat ve Terakki ruhuna bulanmış olanlar direnince ne oldu?

Belgenin “ıslak imzalı” aslı çıktı ortaya.

“Darbe ve terör” sanığını “adres belli” diyerek, üyeleri değişmiş bir mahkemeden fetva çıkartarak serbest bırakınca ne olacak?

Belli ki, “direnilmesi daha zor” yeni bir bilgi ve belge çıkacak.

Neden?

Çünkü “tarihin temposu” ve “zamanın ruhu” darbeciliği, cuntacılığı, İttihatçılığı askeriyeden tasfiye etmek istiyor.

Bunu askeriye yönetimi nasıl göremiyor, gelişmelere körü körüne nasıl direniyor, anlaşılır gibi değil.

***

Neyse ki modernleşiyoruz.

Sanık artık İttihat ve Terakki’nin azgın döneminde olduğu gibi silahlı baskın sonucu serbest kalmıyor.

43 saat sonra “darbecilik” ve “terör örgütü üyeliği” konusuna hiç itiraz edilmeden, “yeri belli” olduğu için salıveriliyor.

Doğrudur, “darbe” ve “terör örgütü” sanığı, “adres” belli ise hiçbir şey yapmaz, “melek” gibi oturur...

Üstelik nöbetçi mahkemenin nöbetçi üyeleri de böyle buyurmuş ise mutlaka böyle olur.

 

Ertuğrul ÖZGÜL isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
 


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
webmaster blog çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi