AK Gençliğin Buluşma Noktası
Star ve HaberTurk "Star" ve "HaberTurk" gazetesi köşe yazıları.



Cevapla
Seçenekler
 
Alt 12-11-2009, 20:17   #1
Kullanıcı Adı
Ertuğrul ÖZGÜL
Standart Mehmet METİNER "Şiddet tanrısına tapanlar!"

17 yaşında gencecik bir kızdı Serap Eser. Üniversiteye hazırlanıyordu.
Kimbilir ne hayalleri vardı Malatyalı Serap’ın.

Şiddet tanrısına tapanlar onun hayatına kastettiler.

Serap öldü ama ardında yaşayan ölüler bıraktı.

Evlat sahibi olmayanlar nerden bilsinler, bir anne ve baba için evlat acısı dünyadaki tüm acılardan bin beterdir.

Evladını almak için otobüs durağına giden baba, kucağına gencecik kızının kanlar içindeki bedeni yığıldığında o an artık yaşayan bir ölüden farksızdır.

Baba olmayanlar bunu bilmezler.

Kimbilir Serap’ın annesi kaç kez ölüp ölüp

dirilmiştir.

***

“Barış!” için sokağa dökülenler kan döküyorlar, kan...

Şiddet tanrısına tapanlar acımasız cellatlar gibi dolaşıyorlar aramızda.

Serap hayatının baharında aramızdan ayrıldı. O sizin kızınız olsaydı ne düşünürdünüz ey şiddeti şu veya bu gerekçeyle meşru ve mazur görenler/gösterenler?

O otobüsün içine molotof atmakla davasına hizmet ettiğine inandırılan gence mi kızalım, yoksa o gencin yüreğine kendi örgütsel ve ideolojik çıkarları için öfke ve nefret tohumları eken savaş baronlarına mı?

Bir de utanmadan “barış” ve “demokrasi” demiyorlar mı, işte ona yanıyorum.

***

Barışa giden yollar meğer Serap’ların ölümünden geçiyormuş...

Barışa giden yollar kırıp dökmekten, yakıp yıkmaktan geçiyormuş meğer...

Barışa giden yollar gencecik askerlere kalleşçe pusu kurarak öldürmekten geçiyormuş meğer...

Ben bu barışı istemiyorum dostlar!

Barışın adını şiddetle-terörle kirletenlere karşı cesaretle tavır takınmayanların barışseverlik nutuklarından da bıktım usandım artık...

***

İşte buradan bir baba olarak, Serap’ın o pak hatırası önünde eğilerek yüreğimdeki acıyı damıtıp haykırıyorum:

Hiçbir dava, Serap’ın yaşamından daha değerli

değildir...

Kendi davalarının yücelmesi için Serap’ların ölmesi gerektiğine inanan anlayışları lanetliyorum.

İster din adına, ister Türklük, ister Kürtlük adına olsun, ne adına olursa olsun, terörün ve şiddetin her türüne lanet olsun diyorum.

Kendi yaşamları için başkalarının yaşamlarını önemsiz gören, kendi örgütsel ve ideolojik çıkarları için herkesin yaşamını değersiz addeden o savaş tanrılarına bin kez lanet olsun diyorum...

Bildiğim tek şey var. O da, hiçbir gerekçe Serap’ların ölümünü haklı gösteremez.

***

Hasan Sabbah geleneğine yabancı olmayan topraklarda yaşıyoruz.

O yüzden Alamut kaleleri hala ulaşılmaz ve dokunulmaz.

O yüzden Hasan Sabbah’lar günümüzde de Tanrı katına yerleştiriliyor.

O yüzden şiddet yüceltiliyor.

Baksanıza “kulluk” ve “biat” kültürüne sözde karşı çıktıklarını söyleyenler nasıl da kullukta yarışa girmiş gibiler, nasıl da körü körüne biat ediyorlar?

Hasan Sabbah’ın bir dediğini iki etmeyen kulluk ve fedailik anlayışı bu topraklara yabancı değil, bilirim. Ama bunun barış ve demokrasi adına yapılıyor olması ne büyük bir çelişkidir...Yeni olan sadece bu...

***

Dediğim şu dostlar: Tepkilerini şiddet ve terör yoluyla dışa vuranlar kim olurlarsa olsunlar, ne adına hareket ederlerse etsinler, aramızda yer bulmamalıdırlar. İster bizim dinimize mensup olsunlar, ister mezhebimize veya ırkımıza.

Zalim zalimdir.

Haksız haksızdır.

Zulme ve haksızlığa karşı mücadele verirken zalim ve haksız yöntemler kullanmak hiçbir şekilde kabul edilebilir bir davranış değildir.

Zalimler tarafından mağdur edilmiş olmak hiçbir mağdura zalimlerin yöntemine başvurma hakkını

vermez.

Serap’ları ölümüne yol açan yöntemler, zalimane yöntemlerdir. Barışçıl ve demokratik yöntemler

değildir.

***

Serap’larımız ölmesin istiyorsak inadına barışın dilini kuşanmalıyız.

Zalim olmaktansa mazlum olmayı yeğlemeliyiz.

Bu asla haksızlığa ve zulme boyun eğmeliyiz anlamına gelmiyor. Haksızlığa ve zulme karşı çıkarken zinhar haksız ve zalim konumuna düşmemek anlamına geliyor sadece.

***

Kurt puslu havayı sever derler.

Doğrudur.

Kurtlardan şikayetçiysen kendi ellerinle puslu havayı oluşturmayacaksın.

Suyu bulandırıyorsan bulanık suda balık avlamaya çıkanlardan şikayetçi olmayacaksın.

Serap’ın ölümü karşısında timsah gözyaşları dökeceğine girdiğin yanlış yoldan dönmelisin asıl.

 

Ertuğrul ÖZGÜL isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
webmaster blog çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi