AK Gençliğin Buluşma Noktası
Köşe Yazıları Köşe yazıları burada paylaşılıyor.


Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 05-21-2014, 17:10   #1
Kullanıcı Adı
Cihannur
Standart Melih Altınok - Soma'nın Üstüne Beton Dökenler
Melih Altınok



Soma'nın üstüne beton dökenler

“Soma’daki maden ocağında günlerdir süren kurtarma çalışmaları sona erdi. Facia sırasında maden ocağında bulunan 787 işçinin 486’sı sağ, 301’i ise ne yazık ki ölü olarak çıkartıldı. Kurtarma çalışmalarının ardından, tünellerde devam eden yangının söndürülmesi çalışmalarına geçildi. İlk olarak da maden ocağının girişi, yangına neden olan oksijenin girişini engellemek için tuğla ile örüldü ve sıvandı.”

Dün sabah Günün Manşeti’nden önce, yukarıdaki metnin geçtiği gazete haberini hızla okuyarak geçtim. Zira rutin bir uygulamanın haberiydi. Ne var ki program esnasında Twitter’ı açınca timeline’a düşen yorumlar öyle demiyordu.

Örneğin, bir akademisyenin sosyal medyada epeyce ciddiye alınacak cümlesi aynen şöyleydi:

“Soma’da maden faciası yaşanan ocağın girişine duvar örülüyor. Bu madenin saklanacak bir ayıbı mı var?”

İlahi! Madenin ne ayıbı olacak canım? Ortada bir ayıp varsa, o da asıl konumuz olan faciayı bir kenara koyup, dişine uygun tali mevzuları kemirenlere kulak veren bizlere aittir.

Facianın duyulduğu ilk andan itibaren üzerinde tepindikleri konuların ne kadarı zarfa ne kadarı mazrufa aitti, hatırlayalım.

“Erdoğan kendisine tepki gösteren bir vatandaşı [önce ‘vurma amca’ diyen 15 yaşında bir kız çocuğu olduğu bile söylendi] ‘İsrail dölü’ diyerek aşağıladıktan sonra yumrukladı!”

“Somalıların protestosundan kaçan Başbakan bir markete sığınmak zorunda kaldı!”

“Kurtarama çalışmalarını yürüten Enerji Bakanı Taner Yıldız özel aşçısını yanında götürdü!”

“Maden ocağında kaçak çalıştırılan 200 Suriyeli işçinin cesetleri bilerek çıkartılmıyor!”

“Yetkililer ölü sayısını eksik gösteriyor. 405 işçi hâlâ yerin altında!”

Evet, üzerinden günler geçmesine karşın, facia pek çoğumuzun aklında, bu akla-mantığa aykırı, hiçbir somut delile ve tanıklığa dayanmayan saçmalıklarla kaldı.

Bizzat, siyasetin dilinin sertliğinden ve toplumsal kutuplaşmadan yakınanlar tarafından yapılan bu manipülasyonlar, acılarımızın ortaklaşması gibi temel toplumsal vasıflarımızı zayıflattı. Yüzleşmemiz gereken kadim problemimize ve sorumlularla hesaplaşmaya harcayacağımız kolektif enerjimiz eksildi. Sonuçta da sırtımızdaki bu koca yük daha da ağırlaştı.

Şimdi de kalkmışlar, bu saçmalıkları “konuya gelmek” için bertaraf etmeye çalışan sorumluluk sahibi insanları “minder dışına çıkmakla” eleştiriyorlar.

Yahu kim minderin dışında? İlk günden beri, siyasetin, işverenin ve sendikanın sorumluluğuna ayrım yapmaksızın işaret edenler mi? Yoksa Soma tartışmasını şehir efsanelerinden, Erdoğan’ın psikanalizinden ya da danışmalarından birinin henüz kınamayana rastlamadığımız tekme skandalından ibaret kılmaya çalışanlar mı? Kişisel siyasi hesaplarını görmek için, yalanlarıyla dikkatleri hasımlarının üzerine çekip Soma’nın üzerine beton dökenler mi?

Tamam, anlıyorum, nereye baksanız Erdoğan’ın yüzünü görüyor ve sinir nöbetlerine tutuluyorsunuz. Elinizde değil, her şeyi nefret objeniz üzerinden konuşup ferahlamak istiyorsunuz. Ama hiç olmazsa ölüleri ve acılı yakınlarını düşünüp bu seferlik kendinize hâkim olmaya çalışın. Onlar için biraz geri durun. Ocağın kapısına örülen o yangın duvarı misali, içinizdeki nefretin ateşini zayıflatacak bir yol bulun. Kral Midas gibi bir çukur bulup içine höykürün mesela.

Çünkü kişisel siyasi hesaplarını, takıntılarını Soma’nın acısının ve hesabının önüne koşmayan Türkiyelilerin çok işi var, engel oluyorsunuz.

Kaynak

Türkiye 20.05.2014

 

Cihannur isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.




boşanma avukatı webmaster blog çarşamba pasta

çarşamba koltuk yıkama çarşamba webtasarım