Evde başkan hanımdır
Melih Gökçek’le siyaset dışı sohbet
Türkiye’nin ismini en çok bildiği, yüzünü en fazla tanıdığı kişilerden birisi Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek...1984 yılından bu yana siyaset sahnesinde olan, son 15 yıldır da Başkent’in Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevini sürdüren Melih Gökçek’i, çoğu kişi genellikle ekranlardaki yüzüyle tanıyor. Bazen gündeme getirdiği iddialar, bazen rakipleriyle girdiği polemikler, bazen de yaptığı icraatlarla... Melih Gökçek’in aslında bir de bilinmeyen yönleri var. Nelerden hoşlanır, özel hayatında neler yapar, sinemaya gider mi, spor yapar mı, tatile çıkar mı? İşte çok da bilinmeyen bu yönlerini öğrenmek için çaldık kapısını... Melih Bey, özel hayatıyla ilgili detayları samimiyetle anlattı. Yoğun bir çalışma temposu olan Başkan Gökçek, kendisi için “boş zamanın” yabancı bir kavram olduğunu söylese de; fırsat buldukça bir futbol maçına gittiğini, uykusunun gelmediği gecelerde de bilgisayarda zamana karşı yarışılan bir oyunu oynamaktan keyif aldığını anlatıyor... Melih Bey’in oyunlarda bile zamana karşı yarıştığını anlıyoruz böylece...

‘Kaybeden bıraksın’ dedim, ama...
Siyasette iddialı olduğunu söyleyen Melih Gökçek, evde de eşi Nevin Hanım ile sık sık “lades” tutuştuklarını, ancak hep kendisinin kazandığını ve bu sebeple eşinin, kendisiyle artık iddiaya girmediğini söylüyor... Son milletvekili seçimlerinde de ondan fazla takım elbise kazanmış Melih Bey... “Yerel seçimler için de iddiaya girdiniz mi ?” diye
soruyoruz Başkan Gökçek’e... “Bu seçim için hiç gelen yok. ‘Sen kaybedeceksin, gel iddiaya girelim’ diyen hiç olmadı. Karayalçın’a teklif ettik, Baykal’a da aynısını söyledim. ‘Kaybeden bıraksın’ dedim. Birisi benden beş, birisi de 10 yaş büyük. ‘Bırakın kaybediyorsanız’, ama ikisi de ‘bırakırız’ diyemiyor” ifadeleriyle rakiplerine mesaj gönderiyor.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, arkadaşımız Şükran Kaban’a aile hayatıyla ilgili samimi açıklamalarda bulundu.

Evde eşim başkan!

Ankara’yı dördüncü defa yönetmeye hazırlanan Başkan Gökçek, hayatında eşi Nevin Hanım’ın ayrı bir yeri olduğunu söylüyor: “Beni eleştirir, projelerimde yardımcı olur, kıyafetlerimi seçer, ne yiyeceğimi belirler. Evde hanımın dediğini yapınca, problem de kendiliğinden halloluyor...”

Melih Bey, eşi Nevin Hanım ile daha tanıştığında açık açık konuşmuş. “Ben siyaset yapacağım” demiş. Nevin Hanım da kabul etmiş. Tabii 1984 yılında ilk defa Keçiören Belediye Başkanı seçildiğinden bu yana geçen yaklaşık 25 yılda, evin bütün sorumluluğunu Nevin Hanım üstlenmiş. Nevin Hanım’ın da oldukça faal bir hayatı olduğunu belirten Başkan Gökçek, “Onun için fazla bana sitem etmiyor” diyor. Tabii ki Nevin Hanım’ın kızdığı noktalar varmış. Başkan Gökçek, “Sabahleyin eve gidince sitem ediyor. Eve en erken gidişim, gece saat 2 gibidir. Bazen sabahleyin 5’te, 6’da giderim, ondan dolayı haklı olarak şikayet eder” diyerek eşine de hak veriyor.

HANIM NE DERSE, O
Kendisinin en büyük eleştirmeninin Nevin Hanım olduğunu, kıyafetlerini de onun seçtiğini söyleyen Başkan Gökçek, mutfağa giremediği için hafif sitemkâr: “Eşim, çevrede gördüğü hataların düzeltilmesi için beni ikaz eder. Kalkmış bir kaldırım görünce uyarır, bir yerde lamba direği yanmıyorsa söyler. Halkın şikayeti varsa, onu hemen iletir. Yardım konularında tespitleri vardır, onları söyler. Bazen ürettiğim projelere fikir bazında ortak olur. Kıyafetlerimi de Nevin Hanım seçer. Sabahleyin askıda asılıdır. Giderim, oradan alır, giyerim. Başka türlü giyinirsem, akşam münakaşa çıkar. Onun için hanım ne derse yapınca, problem de kendiliğinden ortadan kalkıyor.

ŞEKERİM YÜKSEK
Mutfağa sokmazlar beni, Çok dağıtırmışım, öyle derler. Ama geçmişte müthiş çiğ köfte yapardım. Ama kaç yıl oldu, yapmıyorum. Ne olsa yerim, ama bazı yemekleri insan zorla yiyor. Bizim hanım, zorla bana taze fasulye yedirmek ister. Ben de taze fasulyeyi sevmem. Ama onun baskısına dayanabilmek mümkün mü? Sadece sabah kahvaltısını evde yapabiliyorum. Nevin Hanım hazırlar, ne yiyeceğimi de koyar, ölçüsüyle beraber. Sabah kahvaltısı düzenli, ama ondan sonra Allah ne verdiyse, o... Kilo probleminin hiç olmadı, ama şeker hastalığım var, 160 civarında şekerim var. Ancak yenmemesi gereken şekerli gıdalardan da uzak duramıyorum. Şekeri de görünce dayanamıyorum! Hiç spor yapamıyorum ve sağlığıma dikkat edemiyorum...”
Evlilik yıldönümü gibi özel günleri hatırlayıp hatırlamadığını da soruyoruz Başkan Gökçek’e. Bir defa eşi unutmuş, “Ben hediyemi götürdüm Çok mahçup oldu. O hep bana yapardı, bir defasında da ben yaptım” diyor... Başkan Gökçek, en son 7-8 ay önce eşiyle sinemaya gidebilmiş, kısa bir süre önce de arkadaşlarıyla ‘Muro’ya gitmiş, onu da yarıda bırakıp çıkmak zorunda kalmış. Oyuncuları çok başarılı bulmasına rağmen senaryoyu iyi bulmadığını söylemeden geçemiyor...

DOĞUŞTAN FENERLİ
“15 yılda bir hafta tatil yapabildim” diyen Gökçek, “Nevin Hanım’a bir aylık tatil sözüm var. Seçimlerden sonra, bu yıl içinde yapacağız. Direksiyona geçeceğim, hanım nereye isterse, oraya gideceğiz” diye anlatıyor...
En beğenmediği yönünün geç uyumak olduğunu söyleyen Başkan Gökçek, “Gece 2’de yattığım zaman, ‘çok erken uyudum’ diyorum” şeklinde konuşuyor...

Başkan Gökçek’in sporla ilgisini de biliyoruz, babası Fenerbahçeli futbolcu Melih Kotanca’nın adını koymuş ona... “Doğuştan Fenerliyim” diye espri yapıyor. Bir başka özelliğini de öğreniyoruz sohbetimiz sırasında, hız ve araba kullanmayı sevdiğini söylüyor; “Ama anormal hızı sevmem. İnsanı ürpertiyor. Araba kullanmayı severim. Gençliğimde direksiyonu başkasına vermezdim. Ne zaman belediye başkanı oldum, artık mecburen arkada olmaya alıştık” diyor...

TORUN SEVGİSİ BAŞKA
Melih Gökçek’in hayatında önemli bir yeri de, artık torunları tutuyor. İki torunundan söz ederken gözleri gülüyor; “Torunlarla bir arada olduğum zaman dünyayı unutuyorum. Alt alta, üst üste. Bir taneyle epey bir boğuşuyorduk. Şimdi iki tane oldu, değmeyin keyfime. Büyük, biraz küçüğü kıskanıyor. Biz genellikle büyüğün yanında küçüğü sevmemeye özen gösteriyoruz.” Başkan Gökçek, oğlu Osman Gökçek’in siyasete olan ilgisini şöyle açıklıyor: “Keçiören Belediye Başkanı seçildiğimde bir yaşındaydı. ‘Belediye deyince herhalde benim kadar iyi staj görmüş birini bulamazlar, 20 yıl staj gördük’ diyor. Haksız da değil.”

GENÇLİK PARKI MÜJDESİ
“Çocukluğumuzda en çok gelip gittiğimiz yer Gençlik Parkı’ydı” diyen Gökçek, o yılları da, “Pazar günleri vazgeçilmez yerlerdi. Şişmandan dondurma alırdık. Semaverde çay içer, kayığa binerdik, bir de çarpışan otolara... Bunlardan acayip keyif alırdım” diye anlatıyor. Belediye başkanı olduğunda Gençlik Parkı ve Altınpark dışında gidilebilecek hiçbir yer olmadığını hatırlatan Gökçek, “Dışarıdan gelen konukları nereye götüreceğim diye komplekse girerdim. Ama şu dönem içerisinde gelen misafirlerimizi gezdirince, onlar komplekse giriyor” diyor ve yeniden düzenlenen Gençlik Parkı’nın seçimlerden önce hizmete açılacağı müjdesini de veriyor.

BAŞKANDAN İNCİLER

Turgut Özal öğretmenim
1984 yılında girdiğim siyaset hayatımı etkileyen önemli siyasetçiler oldu. Turgut Özal’ı öğretmenim kabul ederim, birçok anımız var Özal’la. 1987 yılında referandumdan bir ay önceydi. 19 Mayıs Stadında bir organizasyon yaptım. Rahmetli Barış Manço’yu çağırdım, Özal’ı da davet ettim. Beraberce tur attık stadın içinde. Gelmeden önce millete öğretirdim. Dedim ki, “Başbakan’dan 5 milyar isteyin.” O zaman müthiş bir rakam 5 milyar. Konuşmayı şeref tribününden yaptı. Millet bağırmaya başladı, “5 milyar isteriz” diye. Anlayamadı. “Ne diyorlar bunlar Melih” dedi. “5 milyar istiyorlar” dedim. “Sen öğrettin değil mi” dedi. Sonra döndü. “Merak etmeyin, sizin bu başkanınız bulur. Şimdi ben 5 miyarı verirsem, bütün vilayetler önüme milleti dizer, benden para isterler” dedi. Gönül aldı ve gitti...

Sadece tatlı bir fırça attı!
Rahmetli Özal beni çok severdi. Ama fırçasını da yedim. Hayatta sadece ve sadece bir defa fırça attı bana. Yıl 1987. Milletvekili seçimleri var. Bizim Keçiören boştu. “Hasan Celal Güzel’i, Hüsnü Doğan’ı ya da kardeşi Yusuf Bozkurt Özal’ı ver” dedim. “Bakarız” dedi. Sonra onlar gelmeyince Mustafa Taşar’ı oraya vermek istedi. Bir yerlerden duymuş, “Melih, Taşar’ı istemiyor” diye. Baktım gece yarısı telefon çaldı, Başbakan arıyor dediler. “Nasılsın Melih?” dedi, “İyiyim efendim” diye cevap verdim. “Senin esas memleketin neresi” dedi. “Gaziantep’i kastediyorsunuz” dedim. “Evet” dedi, “Keçiören’de Gaziantep’ten belediye başkanı oluyor da, niye milletvekili olmuyor” diye sordu. “Emrederseniz olur” dedim. Ankaralı olduğumu değil de, Gaziantepli olduğumu sanıyordu. Halbuki ben Ankara’da doğdum. Rahmetli bir Gaziantep lafını duymuş ya. Fırçası da bu kadardı. Emredersiniz dedim bitirdik. Sonra Taşar’ı Ankara’dan aday yaptı.”

Karayalçın’la aynı saflardan...
“Ben 68 kuşağıyım. Murat Karayalçın ile aynı kulüptendik. Hür Düşünce Kulübü’ndendik. Karayalçın 3. sınıftaydı. Ben birinci sınıftaydım. Karayalçın, bizim talebe cemiyetinde başkan adayımızdı. Grubumuzun adı milliyetçi cepheydi. Milliyetçi cephenin başkan adayı Karayalçın, birinci sınıf adayı da Melih Gökçek’ti. Sonra ne olduysa Karayalçın’da değişiklikler yaşandı, solcu oldu. O gün bu gündür soldan bize karşı mücadele ediyor.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, arkadaşımız Şükran Kaban’a aile hayatıyla ilgili samimi açıklamalarda bulundu.




Fırsat buldukça sosyal aktivitelere katıldığını söyleyen Gökçek, müziğe de ilgi duyuyor...

Şükran Kaban
[email protected]
30 Ocak 2009 Cuma

yukarıdaki röportaj burdan alınmıştır
saygılar

doğdum büyüdüm 21 yaşına geldim. Hala Melih Gökçek var. Saltanat gibi.. Yapıştı koltuğa kalkmayı bilmiyor. Yeter artık gençlere, yeni yüzlere ihtiyaç var.

61 yaşında olduğunu arkadaşdan duyunca inanmadım girdim sitesine baktım gerçekten öyleymiş ama hiç göstermiyor

DİYARBAKIRDA YAŞIYORUM AMA ANKARAYA GİTMİŞTİM. MELİH GÖKÇEĞİ TEBRİK EDİYORUM.ANKARA HARİKAYDI BAŞARILARININ DEVEMINI DİLİYORUM.

ALLAH DİYARBAKIR ADA SİZİN
GİBİ BAŞKANLAR NASİP ETSİN.

Gökçek'i 50 yaşında sanıyordum, bugün obama ile ilgili haberde 61 yaşında olduğunu okudum, inanmadım, araştırdım hakkaten 61 yaşındaymış

Kendine çok iyi bakıyor.

başarılar sayın gökçek.

masallah diyelm
bnde inanamamıştım Allah ona daha uzn ömürler versin inş.

içinin güzelliği yüzüne yansıyor... 80 de olsa böyle olacağına eminim.. ayrıca gençlerin önünü açsın diyen arkadaşada tarihe iyi baksın diyorum.... istikrar abidesi insan... bi 15 sene daha başkan olsa :D