Meslek onuru | MELİH AŞIK - AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

**ultrAstribun** · 04-19-2009, 10:43

Hürriyet gazetesinin manşetinde dün Prof. Türkan Saylan’a atılan iftiralar sıralanmıştı: “Misyoner, Amerikan Ajanı, Darbeci, Örtü düşmanı, PKK yanlısı, Lezbiyen...”
Türkan Hoca, Ayşe Arman’la yaptığı konuşmada bu acımasız iftiraları tek tek yanıtladı.
Hayatını gençlerin çağdaş eğitimine adamış bir insanın bunlara cevap vermek zorunda kalması bile başlıbaşına insanlık dramı değil mi?
Bu dava maalesef böyle yürüyor. Basın tezviratıyla hukuk esir alınmış durumda.
Ergenekon tutuklularından Av. Levent Göktaş’ın avukatı Abdullah Kaya diyor ki:
“Soruşturma gizli olmasına rağmen müvekkilimin tam da tutukluluğuna itiraz ettiğimiz dönemlerde, soruşturma dosyasında yer alan ve bize dahi bir sureti verilmeyen bilgiler basında sayfa sayfa yer almaktadır.
İçerik hakkındaki gizlilik nedeniyle biz kendimizi savunamıyoruz; müvekkil zaten tutuklu ve kendisinin hakkını arayabileceği ortam zaten yok. Tek taraflı bu haberleri, müvekkil hakkında tutuk kararını inceleyecek hakimler de okuyor. Gizlilikle ilgili basın açıklamalarımızı ise gazeteler basmaya dahi değer görmüyor.
Yargılama başlayıncaya kadar basını hazırlık soruşturmasının gizliliği ve masumiyet karineleri konularında nasıl ikna edeceğiz?”
Bir de ihbar yayınları var. Malum gazete, Prof. Erol Manisalı hakkında “Hocasından darbe dersleri” başlıklı bir haber yayımlamış, Hoca’nın, Ergenekon sanığı paşalarla karargâhta buluştuğunu iddia etmişti. Manisalı bunları külliyen yalanladı. Ama ne çare... Şu an tutuklu...
Medyanın böylesi herhalde görülmemiştir.

THY, acentelerine gönderdiği bir yazıyla Türkiye genelinde 4 şubesi bulunan Çalık Holding’e ait Aktif Bank’la çalışmalarını istemiş.
Geniş alanda uzun paslaşmalar bunlar...
Haldun Ertem

* Ayrıcalıkların sadece eşitlikten doğduğu, vatandaşın yönetime, yönetimin halka, halkın da adalete tabi olduğu bir düzen istiyoruz.
Robespierre

La Cumparsita
Viyana merkezli Band O Neon Tango orkestrasını izledik geçen hafta İstanbul’da... Orkestranın kurucusu Ertuğrul Sevsay, konser arasında konuşurken bir ara dedi ki:
- La Cumparsita’nın bizde neden düğün müziği olduğuna Arjantinliler bir türlü akıl erdirmezler...
Tuhaflıklarımızdan biri de budur kuşkusuz. Pek de neşe ifade etmeyen bir parçadır Cumparsita. Düğünle ilgisi yoktur. Güftesi şöyle son bulur örneğin:
“terkedilmiş odama
burada olduğun zamanlardaki gibi
gün ışığı bile girmiyor
ve köpeğim yokluğundan dolayı yemek yemiyor geçen gün yapayalnız görünce, beni o bile terk etti”

Gözden kaçanlar!
Mustafa Balbay, Cüneyt Arcayürek’e hapishaneden mektup göndermiş. Fırtına yaratan notları ile ilgili diyor ki:
“... notlar öyle bir havada yayımlandı ki; hani bir benzetme vardır:
‘Ehliyetin yoksa, araç kullanamazsınız’.
Bu cümlede ‘ehliyetin yoksa’ bölümünü atarsan geriye ne kalır?
‘Araç kullanamazsınız’.
Vay, Balbay araç kullanamazsınız dedi, demek gibi bir şey benim karşı karşıya kaldığım durum! Notlar iddianameye de benzer havada girmiş...”
Medyayı sıkıca izleyen “Odatv.com”, Balbay’ın günlüklerini çarşaf çarşaf yayımlayan gazete ve yazarların bu sözlere hiç yer vermemesini eleştiriyor. Haklılar...

Teneke oyuncak
Yalvaç Ural dostumuz yıllar yılı oyuncak biriktirmiş... Çoğu teneke olan bu rengarenk oyuncakları Rahmi Koç Müzesi’nde sergiliyor... Otomobiller, kamyonlar, gemiler, bisikletler vb... Yalvaç, serginin açılışında bu oyuncakların öncelikle Almanya ve Japonya’da geliştirildiğini anlattı, her iki ülkenin bugün en ileri otomobil sanayiine sahip olduklarını hatırlattı. Teneke oyuncaklarla büyüyen çocuklar otomobil sanayiinin en parlak yöneticileri, yaratıcıları olmuşlar. Günümüz çocukları ise malum, karanlık odalarda internet karşısında sanal oyunlarla büyüyor...
Bizde oyuncakçılık pek ileri gitmemiş... Yalvaç, ünlü Eyüp oyuncaklarının iki bin yıl önce Frig’lerin çocukları için yapılmış oyuncaklardan ileri olmadığını anlattı. Friglerden kalan çizimleri almış, seramikçi Sıtkı Usta’ya aynını yaptırmış. Bu oyuncak da sergide yer alıyor.
Teneke oyuncak sergisi, Rahmi Koç müzesine bağlı Fenerbahçe vapurunun içine yerleşmiş. Tabii müzede çocukların bayılacağı daha pek çok malzeme var. Sahici uçaklar, bir denizaltı, tank vs...
* * *
Haliç’e gitmişken, karşı kıyıya geçip Kadir Has Üniversitesi içindeki Rezan Has Müzesi’ni de gezebilirsiniz. Pazar günü de açık olan Müzede, Haliç Kapıları ve Etem Çalışkan Hat sergisi yanında “Neolitikten Selçuklu’ya” konulu görkemli bir arkeolojik sergi de var. M.Ö. 7500 - M.S. 1500 yılları arasında Anadolu ve çevresinde yaşayan çeşitli uygarlıklara ait eserler, mühürler, tıp aletleri, silahlar, figürinler ve idoller, ağırlık ve ölçüler, aydınlatma araç gereçleri kendi tarihsel süreçleri içinde tematik olarak sergileniyor. Urartu iğneleri, obsidyen ok uçları, at koşumları, adak heykelleri, kandiller ile pişmiş toprak heykeller de hayli ilgi çekici...
Bugün pazar.. Hava güzel... Bir Haliç gezisi iyi gider...

Anayasa Mahkemesi, AKP’nin laiklik karşıtı eylemlerin odağı olduğunu saptadı ama kapatmadı. Şimdi doğal olarak onlar laikleri kapatıyor...
Elif Eral
* * *
Ergenekon kazılarına devam edilecekmiş.
İyi, iyi! Bakarsınız kazılarda “Kayıp Trilyonlarla, Deniz Feneri iddianamesi” de ortaya çıkar...
Gülhan Elmas

04-19-2009, 10:43	#1
Kullanıcı Adı ultrAstribun	Meslek onuru \| MELİH AŞIK Hürriyet gazetesinin manşetinde dün Prof. Türkan Saylan’a atılan iftiralar sıralanmıştı: “Misyoner, Amerikan Ajanı, Darbeci, Örtü düşmanı, PKK yanlısı, Lezbiyen...” Türkan Hoca, Ayşe Arman’la yaptığı konuşmada bu acımasız iftiraları tek tek yanıtladı. Hayatını gençlerin çağdaş eğitimine adamış bir insanın bunlara cevap vermek zorunda kalması bile başlıbaşına insanlık dramı değil mi? Bu dava maalesef böyle yürüyor. Basın tezviratıyla hukuk esir alınmış durumda. Ergenekon tutuklularından Av. Levent Göktaş’ın avukatı Abdullah Kaya diyor ki: “Soruşturma gizli olmasına rağmen müvekkilimin tam da tutukluluğuna itiraz ettiğimiz dönemlerde, soruşturma dosyasında yer alan ve bize dahi bir sureti verilmeyen bilgiler basında sayfa sayfa yer almaktadır. İçerik hakkındaki gizlilik nedeniyle biz kendimizi savunamıyoruz; müvekkil zaten tutuklu ve kendisinin hakkını arayabileceği ortam zaten yok. Tek taraflı bu haberleri, müvekkil hakkında tutuk kararını inceleyecek hakimler de okuyor. Gizlilikle ilgili basın açıklamalarımızı ise gazeteler basmaya dahi değer görmüyor. Yargılama başlayıncaya kadar basını hazırlık soruşturmasının gizliliği ve masumiyet karineleri konularında nasıl ikna edeceğiz?” Bir de ihbar yayınları var. Malum gazete, Prof. Erol Manisalı hakkında “Hocasından darbe dersleri” başlıklı bir haber yayımlamış, Hoca’nın, Ergenekon sanığı paşalarla karargâhta buluştuğunu iddia etmişti. Manisalı bunları külliyen yalanladı. Ama ne çare... Şu an tutuklu... Medyanın böylesi herhalde görülmemiştir. THY, acentelerine gönderdiği bir yazıyla Türkiye genelinde 4 şubesi bulunan Çalık Holding’e ait Aktif Bank’la çalışmalarını istemiş. Geniş alanda uzun paslaşmalar bunlar... Haldun Ertem * Ayrıcalıkların sadece eşitlikten doğduğu, vatandaşın yönetime, yönetimin halka, halkın da adalete tabi olduğu bir düzen istiyoruz. Robespierre La Cumparsita Viyana merkezli Band O Neon Tango orkestrasını izledik geçen hafta İstanbul’da... Orkestranın kurucusu Ertuğrul Sevsay, konser arasında konuşurken bir ara dedi ki: - La Cumparsita’nın bizde neden düğün müziği olduğuna Arjantinliler bir türlü akıl erdirmezler... Tuhaflıklarımızdan biri de budur kuşkusuz. Pek de neşe ifade etmeyen bir parçadır Cumparsita. Düğünle ilgisi yoktur. Güftesi şöyle son bulur örneğin: “terkedilmiş odama burada olduğun zamanlardaki gibi gün ışığı bile girmiyor ve köpeğim yokluğundan dolayı yemek yemiyor geçen gün yapayalnız görünce, beni o bile terk etti” Gözden kaçanlar! Mustafa Balbay, Cüneyt Arcayürek’e hapishaneden mektup göndermiş. Fırtına yaratan notları ile ilgili diyor ki: “... notlar öyle bir havada yayımlandı ki; hani bir benzetme vardır: ‘Ehliyetin yoksa, araç kullanamazsınız’. Bu cümlede ‘ehliyetin yoksa’ bölümünü atarsan geriye ne kalır? ‘Araç kullanamazsınız’. Vay, Balbay araç kullanamazsınız dedi, demek gibi bir şey benim karşı karşıya kaldığım durum! Notlar iddianameye de benzer havada girmiş...” Medyayı sıkıca izleyen “Odatv.com”, Balbay’ın günlüklerini çarşaf çarşaf yayımlayan gazete ve yazarların bu sözlere hiç yer vermemesini eleştiriyor. Haklılar... Teneke oyuncak Yalvaç Ural dostumuz yıllar yılı oyuncak biriktirmiş... Çoğu teneke olan bu rengarenk oyuncakları Rahmi Koç Müzesi’nde sergiliyor... Otomobiller, kamyonlar, gemiler, bisikletler vb... Yalvaç, serginin açılışında bu oyuncakların öncelikle Almanya ve Japonya’da geliştirildiğini anlattı, her iki ülkenin bugün en ileri otomobil sanayiine sahip olduklarını hatırlattı. Teneke oyuncaklarla büyüyen çocuklar otomobil sanayiinin en parlak yöneticileri, yaratıcıları olmuşlar. Günümüz çocukları ise malum, karanlık odalarda internet karşısında sanal oyunlarla büyüyor... Bizde oyuncakçılık pek ileri gitmemiş... Yalvaç, ünlü Eyüp oyuncaklarının iki bin yıl önce Frig’lerin çocukları için yapılmış oyuncaklardan ileri olmadığını anlattı. Friglerden kalan çizimleri almış, seramikçi Sıtkı Usta’ya aynını yaptırmış. Bu oyuncak da sergide yer alıyor. Teneke oyuncak sergisi, Rahmi Koç müzesine bağlı Fenerbahçe vapurunun içine yerleşmiş. Tabii müzede çocukların bayılacağı daha pek çok malzeme var. Sahici uçaklar, bir denizaltı, tank vs... * * * Haliç’e gitmişken, karşı kıyıya geçip Kadir Has Üniversitesi içindeki Rezan Has Müzesi’ni de gezebilirsiniz. Pazar günü de açık olan Müzede, Haliç Kapıları ve Etem Çalışkan Hat sergisi yanında “Neolitikten Selçuklu’ya” konulu görkemli bir arkeolojik sergi de var. M.Ö. 7500 - M.S. 1500 yılları arasında Anadolu ve çevresinde yaşayan çeşitli uygarlıklara ait eserler, mühürler, tıp aletleri, silahlar, figürinler ve idoller, ağırlık ve ölçüler, aydınlatma araç gereçleri kendi tarihsel süreçleri içinde tematik olarak sergileniyor. Urartu iğneleri, obsidyen ok uçları, at koşumları, adak heykelleri, kandiller ile pişmiş toprak heykeller de hayli ilgi çekici... Bugün pazar.. Hava güzel... Bir Haliç gezisi iyi gider... Anayasa Mahkemesi, AKP’nin laiklik karşıtı eylemlerin odağı olduğunu saptadı ama kapatmadı. Şimdi doğal olarak onlar laikleri kapatıyor... Elif Eral * * * Ergenekon kazılarına devam edilecekmiş. İyi, iyi! Bakarsınız kazılarda “Kayıp Trilyonlarla, Deniz Feneri iddianamesi” de ortaya çıkar... Gülhan Elmas

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)