![]() |
#1 |
![]() Meydanlarda niye türbanlı yok?..
BİR okurum not atarak sordu: "Meydanlarda niye türbanlı yok..." Ben de baktım; yoklar... Çünkü onlar meydanlardaki tepkili-coşkulu kalabalıktan hoşnut değiller, ondandır. Televizyonlarda olsun, gazetelerde olsun, Fethullahçı-ikinci cumhuriyetçi koalisyon "Devlet öyle duygusal hareket edip de acele etmez" gibi safsatalarla üzerini örtmeye kalksalar da, türbanlılar gelmese de, meydanların dili vardır. İnsanlar kırılan gururlarını haykırıyorlar. Kişiliksiz-sinik-bağımlı dış politikalara canı sıkılıyordur elbette insanların. Bu bu yüzden meydanlardaki kalabalıklar AKP ve yandaşlarını rahatsız ediyordur. Ve meydanlarda onlar yoklar. * Terörün bu hale gelmesinin sorumlusudur iktidar. Kimse 5-6 yıl öncesine kadar tükenip-bitmiş PKK’nın niye toparlanıp güçlendiğini sormuyor. Kimse Başbakan’ın o bölgeye gidip "alt kimlik-üst kimlik" çağrıları yaptığını... Kimse terör örgütünü övmenin suç olmaktan çıkartıldığını hatırlamıyor. Ele geçirilmiş PKK’lıların, "eve dönüş yasası" adı altında cezaevlerinden bu dönemde salındığını, şimdi askere silah sıkanların çoğunun içerden çıkanlar olduğunu da kimse sorgulamıyor. Değil sınır ötesi takip, askerlerin kendi topraklarımızda dahi, bir ilin sınırından öbür ilin sınırına geçerken izin almaları şartını bu iktidarın getirdiğini de kimse ağzına almıyor. Dahası: Laik cumhuriyete sahip çıkan askerleri köşeye sindirmek için (Şemdinli iddianamesi gibi) kurulan tuzakları... Diyelim ki o tuzaklar tutsaydı, şimdi umutla izlediğimiz Genelkurmay Başkanı Büyükanıt’ın dahi belki askeri cezaevinde olabileceğini kimse hatırlamak istemiyor. * Terörün bu hale gelmesinin sorumlusudur bunlar. Bu nedenle meydanlardaki kalabalıklardan rahatsızlar. İşlerine gelmiyordur. Çığlık çığlık dolan meydanlar, onlara iktidarlarının beceriksizliğini ve bir milletin kırılan gururunu hatırlatıyordur. Bu yüzden... Meydanlarda yoklar... Bekir Coşkun/Hürriyet
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() 'Gösterilerde başörtülüler neden yok?'
Ahmet Taşgetiren "Bu gösterilerde neden türbanlılar yok?" Gösteriler malum, günlerdir sokaklarda teröre karşı "Şehitler ölmez, vatan bölünmez" sloganlarıyla yürüyüşler yapılıyor. Bu yürüyüşlere toplumun her kesiminden insanlar katılıyor. İki yazar, önce Milliyet'ten Can Dündar, sonra Hürriyet'ten Bekir Coşkun "Bu gösterilerde neden türbanlılar yok" sorusunu sordu. Bu soru neden sorulur? Anlamak zor değil. Mesaj şu: "Türbanlılar sadece türbana özgürlükle uğraşır. Ülkenin milli sorunlarına karşı duyarsızdırlar." Bu soruyu, Can Dündar bir hafta kadar önce sormuştu. Bekir Coşkun bugün soruyor. Demek sorunun işlevi bitmedi. Türbanlıya vurmak gerekiyor. Bu gösteri ortamında birkaç yara daha alırlarsa, kısa günün karı olur, hesap bu olmalı. Malum, ben, türban diye tanımlamadım bugüne kadar kadınlarımızın başındaki örtüyü... O, adıyla sanıyla başörtüsüdür. Bizim kültürümüzde bu, budur. Bana göre başörtülü kızlar da, başlarındaki örtüyü bugüne kadar türban diye tanımlamadı. Belki annelerinden farklı örtündüler ama, sadece biçim farkıydı bu, mahiyet aynıydı. Kur'an'da örtünme emri vardı, Anadolu kadını da, bugünün okumuş kızı da bunun için başlarını örtmüşlerdi. Ama birilerinin başörtüsü ile problemi vardı ve buna karşı psikolojik savaş yürütmeleri gerekiyordu. Üstelik bundan, ülkenin birlik bütünlüğe en çok ihtiyacı bulunduğu, dağlardan ardı arkasına şehit haberlerinin geldiği bir ortamda bile vazgeçecek gibi görünmüyorlardı. Vur abalıya cinsinden bir öfkeyle "Vur türbanlıya" oluyordu. Peki ama, gösterilere katılmamak hadisesi neydi? Nerelerdeydi bu başörtülüler ki gösterilerde bulunmuyorlardı. Bunu anlamak için aslında azıcık insaf yeterliydi. Şayet gösterilerde başörtülü kadın azsa, onların neden gösterilere katılmadıkları veya nerede oldukları kolayca anlaşılabilirdi. Onlar neredeler, ben söyleyeyim: Onlar şu sıralar, ya da çoktan beridir şehit tabutlarına kapanmaktalar. Bakın şehit tabutlarına... Orada tabutu okşayan anneler vardır. Bacılar vardır. Eşler, nişanlılar vardır. Hala, teyze, nine vardır. Hepsinin başları örtülüdür. Siz ister türban deyin ister başörtüsü, başları örtülü onların... Askerden şehit urbası ile dönen yavrularının fotoğrafına sarılmışlardır. Göz yaşlarını bile akıtamamaktadırlar. Gösteri olur diye... Her şeyi içlerinde, kalplerinde yaşamaktadırlar. Yangın kalplerindedir. Acı kalplerindedir. Öfke de kalplerindedir. Gösteri yapıp slogan atmak... İşte bunu beceremezler... "Gösterilerde türbanlılar neden yok?" muş! Kaç zamandır tersinden bir hadise yaşanıyor Türkiye'de... Bir gün kalkıp yazdınız mı? "Neden hep başörtülüler vardır bu tabutların başında" diye? Bir gün kalkıp yazdınız mı? "Bu şehit naaşları üzerine kapanan kadınların başındaki örtü, üniversite kapısında neden hala yasak" diye? Bir gün kalkıp sordunuz mu? "Başörtülü kadın, sadece şehit naaşları başında mı gerekli" diye? Bir gün kalkıp sordunuz mu? "Bu şehit mezarlarının taşlarını hep başörtülü anneler mi okşayacak" diye? Bunlar psikolojik savaş sloganları içinde yer almıyor değil mi? Ben söyleyeyim: Gösterilerde başörtülü kadın neden yok? Çünkü onlar, şehit naaşı başından kalktıktan sonra tarlaya çapa çapalamaya giderler, ya da üç kuruş yevmiye ile fındık toplamaya, ahırda hayvanların altını temizlemeye, inek sağmaya, hayat mücadelesine giderler yani... Çocuklarının acısını yüreklerinde saklaya saklaya hayat mücadelesine devam ederler... Ben başka bir sebep söyleyeyim, sokak gösterilerinde neden başörtülü kadın yok? Çünkü biçildi onlar yıllardan bu yana. Hep onları azaltmak için uğraşılmadı mı bu memlekette? Hep onlar çoğalıyor diye tehdit değerlendirmeleri yapılmadı mı? Yıllarca üniversite kapılarında copladığımız insanları şimdi hangi yüzle "Sokakta neden yoksunuz" diye sorgulayabiliyoruz? Hem suçlu, hem güçlü diye buna derler... Şunu da söylemeliyim: Sokak gösterilerinde gene de başörtülüler vardı, var ve yine olacak... Ellerinde bayrakları, başlarında örtüleri ile göğüslerine şehit resmi takmış yürüdüler, yürüyecekler. Kimse onların vatan sevgilerini sorgulayamaz. Onlar bütün zamanlarda bu memleketin onurunu savunmak için çocuklarının canından vaz geçtiler. Bebeklerinin kundağına mermi bağlamayı tercih ettiler. Onların vatan sevgisini sorgulamak, insaf duygusunu kaybetmedikçe, hiç kimsenin haddi olmamalıdır. Hallacı Mansur'u atılan taşlar değil, bir gül yaralamış. Bu ülke insanını da bu sorumsuz sözler yaralıyor. Başörtülü kadınlar evlatlarına mı yansınlar, bu kahredici sözlere mi? Burası da sözün bittiği bir nokta. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
![]() terörü de bize yükledi
![]() ![]() ![]() crescent paylaşım için teşekkürler.... |
|
![]() |
![]() |
#4 |
![]() Ya ahmet taşgetiren çok güzel yazmış 3 kez okudum
![]() |
|
![]() |
![]() |
#5 |
![]() Bekir bey, Bekir bey, siz hala ne diyorsunuz ?
Coşkun'nun dünkü köşesinde, şehit cenazelerinin ardından oluşan protesto gösterilerinde türbanlıların olmadığı iddasında bulunması Vatan gazetesi yazarı Haşmet Babaoğlu'nu çileden çıkardı. Bekir Coşkun’u severim; hayvanları bütün içtenliğiyle sevdiği, onlara merhamet duyduğu için... Bekir Coşkun’a şaşarım; hemen her satırının arkasında aynı merhameti insanlara duymadığına dair izlere rastladığım için... Bekir Coşkun’a saygı duyarım; görüşlerini evirip çevirmeden, kıvırmadan dile getirdiği, herkese hoş görünme çabasıyla düşüncelerini eğip bükmediği, saklamadığı için... Bekir Coşkun’un yazarlığına yakınlık duymam; genellikle ucuz klişelere yaslanan bir yazı dili kullandığı ve aslında açıkça hor gördüğü kitlelerin hassas duygularını kaşımayı köşe yazarının misyonu sandığı için... Sonuçta... Her zaman bildiği-inandığı gibi yazan, bundan sonra da bildiği-inandığı gibi yazmasını dilediğim, bunun için mücadele edeceğim meslektaşlarımdan biri Bekir Coşkun. *** Görüşlerine hiç katılmadığım o kadar çok yazısı olmuştur ki Coşkun’un saymakla bitmez... Fakat dün... Dün ilk kez bir Bekir Coşkun yazısı okurken utandım.. İnsan olarak, bu vatanın bir çocuğu olarak ve meslektaşı olarak utandım. Daha yazısının başlığında “Meydanlarda niye türbanlı yok?” diye soruyordu Coşkun. Terörü protesto mitinglerinde, şehitlerimizin acısıyla sokaklara dökülen kalabalıklar içinde türbanlılara neden rastlanmadığını soruyordu. Bir okurunun notuymuş bu. Sonra “ben de baktım, yoklar...” diye yazmıştı. Yetmemiş, araya hızlı bir AKP analizi(!) de sıkıştırıp yazısının sonunu da şöyle bağlamıştı: “Terörün bu hale gelmesinin sorumlusudur bunlar. Bu nedenle meydanlardaki kalabalıklardan rahatsızlar. İşlerine gelmiyordur. Çığlık çığlık dolan meydanlar, onlara iktidarlarının beceriksizliğini ve bir milletin gururunu hatırlatıyordur. Bu yüzden... Meydanlarda yoklar...” *** Utandım... Şu kalem kağıt dediğimiz şeyin bu kadar hoyrat, bu kadar kırıcı, bu kadar bölücü ve “uydur uydur ebegümeci” olabilme gücünden utandım. Bekir Coşkun gibi yıllanmış bir köşe yazarının şehit annelerini bile göremeyecek kadar bakar kör olabilmesinden... Terör bu ülkeyi yüzde 47- yüzde 53 diye ayırmadan vururken teröre karşı çıkan bir yazarın kafasının hâlâ oraya takılmış olmasında artık hiçbir içtenlik bulunamayacağı gerçeğiyle böyle yüzleşmekten utandım. Hani oturduğum yerde kendi kendime duvara doğru bağıracaktım: “Bekir bey, Bekir bey, göbeğini kaşıyan kıllı adamlar diye aylardır yazılarınızda hor gördüğünüz insanların çocukları ölüyor, siz hâlâ ne diyorsunuz? Siyasal görüşlerinizi nasıl savunursanız savunun ama hiç değilse bu hassasiyetleri kaşımayın, teröre tepki ortaklığına nifak sokmayın, bu kadar ucuz siyaset yapmayın!” *** İnternetteki medya haberleri sitelerinden Süperpoligon dün öğle saatlerinde ilginç bir çalışma yaptı. (Meraklısının dikkatine; Süperpoligon “türbanlılar”ın sitelerinden değildir!) Anadolu Ajansı’nın çeşitli şehirlerde yapılmış son terörü kınama mitinglerinde çekilmiş fotoğrafların arşivine giren Süperpoligon editörleri benzeri yüzlerce fotoğraf arasından on birini seçip “Bekir Coşkun’un mitinglerde göremediği türbanlılar” başlığıyla sitelerinde yayınladı. Fotoğraflarda oğullarının fotoğraflarını taşıyan, alınlarına “şehitler ölmez-vatan bölünmez” yazılı bantlar takmış şehit anneleri ve aileleri vardı. Türbanlıydılar, baş örtülüydüler... Türkiye’yi kendi yaşadığı mahallelerden ve kafasındaki “fotoğraf”tan ibaret sanan Bekir Coşkun görmüş müdür o fotoğrafları? İçi cız etmiş midir, keşke yazmasaydım öyle, demiş midir acaba? Sanmam. O fotoğraflara baktıysa bile kendisini haklı çıkartacak gerekçeleri bulmuştur çoktan. Önümüzdeki günlerde de yazıya döker. En fenası da bu işte! HAŞMET BABAOĞLU/VATAN |
|
![]() |
![]() |
#6 |
![]() ben buu bekir çoşkunu varyaaa >
![]() |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#7 |
![]() Meydanlarda niye türbanlı yok?
Çünkü onlar meydanlara alışık değil ve evlerinde gözyaşları + dualarıyla protesto ediyorlar. İşerine geldiğinde "neden yoklar" diyenler işlerine gelmediğinde "Affet atam" çığırtklanlığına başlıyor. Onların dualarını ve gözyaşlarını Allahtan başka kimse görmediği için bu tip saçmalıkların çıkmasını da hoş görmek lazım.. herkes görevini yapıyor.. şeytan şeytanlığını.... Memleketimde Ak'ı da var ........ Hoş bunlar için noktaların yerine konabilecek herşey iltifat sayılırya... neise.. :D |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#8 |
![]() ![]() kit beyinleri ile hala saldiracagiz diye ugrasiyor zavallilar tesekkurler crescent |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#9 |
![]() Türkiye’yi kendi yaşadığı mahallelerden ve kafasındaki “fotoğraf”tan ibaret sanan Bekir Coşkun görmüş müdür o fotoğrafları?
kapak |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#10 | ||
![]() Alıntı:
Alıntı:
|
|||
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|