...










İstiklal Mahkemeleri

Yakın Tarihimizdeki bazı olaylar gündeme damgasını vurmuş ama bir türlü net olarak açıklanamamıştır. İstiklal Mahkemeleri bu konulardan biridir.

İstiklal Mahkemeleri ehliyetsiz kararlar vermiş ve toplumda derin yaralara neden olmuştur. Yeni kurulan devletin otoritesini sağlamak için kurulmuş olan bu mahkemeler kuruluş amacından sapmış ve halkı yapılan inkılaplar karşısında sindirme aracı olarak kullanılmıştır...

İstiklal Mahkemelerinin kurulması ve organize etmesi görevi Mason Tevfik Rüştü Aras'a verildi. Tevfik Rüştü İttihat Terakki kökenli üst düzey bir masondu. Tabii olarak bu özellikler İstiklal Mahkemelerin din aleyhtarı ideolojisine temel teşkil etmiş oluyordu ve artık işe başlama vakti gelmişti...
Halk mağdur edilmeye başladı. Bu mağdur edilenlerin biride İskilipli Atıf'tır.

İskilipli Atıf Şapka Kanundan önce yazdığı bir risale yüzünden önce savcı tarafından üç yıl hapsi istendi daha sonra savcı hapis cezası talep ederken mahkeme heyeti onu idama mahkum ediyordu. İskilipli Atıf mağdur edilenlerden sadece birisiydi. Bu mahkemelerinin uygulamalarından sayısız insan nasibini almıştı.


Birde mezarından çıkarılıp asılan Erzincanlı Mevlevi Hakkı vardır ki ona yapılanlar gerçekten inanılmaz boyuttadır. Hakkında idam kararı çıkarınca hemen uzunca bir savunma hazırlar gece ibadet halindeyken ruhunu teslim eder.


Mahkeme Mevlevi Hakkının öldüğünden emin olmak için hemen bir grup asker ve sivil heyet yollarlar köy mezarlığına gidilir ve mezar açılarak cesedin kendilerine göserilmesini isterler. Mezarı açtırıp zatın kefenin açıp yüzüne bakarlar. Jandarmalar mahkeme heyetinden aldığı emir gereği oracıkta darağacında hemen idam ederler.(1)


İstiklal Mahkemelerinin kapatılmasını üzerinden yaklaşık seksen yıl geçti ama yaralar hala sarılmadı.Bütün Dünya Ülkeleri yakın tarihlerde gerçekleşen haksız uygulamalar için vatandaşlarından özür dilerken ve itibarlarını iade ederken ülkemizde bu konuda hiç rahatsız duyulmamakta ve hatta toz bile kondurulmamaktadır. Üstelik yapılan (Şeyh Mevlevi Hakkı Olayı) yalanlanmaktadır ya artık ne diyelim pes doğrusu...



(1). Hasan Hüseyin Ceylan, Din Devlet İlişkileri, C.3, Sf.34



...