|
05-27-2008, 20:49 | #1 |
MHP'LİLER Gün SAZAK'ı Mezarı Başında Dualarla Yad ettiler.
MHP’liler, uğradığı silahlı saldırıda ölen eski Bakan Gün Sazak'ı Kabri başında dualarla yad ettiler.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “içinde bulunduğumuz siyasal ortamın kriz ve gerilimlere teslim edildiği, devlet imkanlarının yakınlara, akrabalara ve yandaşlara peşkeş çekildiği bu marazi dönemde Sazak Bey'in önemi, değeri ve sahip olduğu erdemi daha iyi anlaşılabilecektir” dedi. Bahçeli, uğradığı silahlı saldırı sonucu yaşamını yitiren eski Gümrük ve Tekel Bakanı Gün Sazak'ın ölümünün 28. yıl dönümü dolayısıyla Eskişehir'in Mihalıççık ilçesine bağlı Sazak köyünde düzenlenen “Gün Sazak ve Şehitlerimizi Anma Günü” törenine katıldı. Bahçeli, Sazak köyünde, Eskişehir Ülkü Ocakları üyelerinin el ele tutuşarak oluşturduğu kordondan makam otomobiliyle geçti. Ellerinde Türk bayrakları bulunan gençler, Bahçeli geçerken bozkurt işareti yaptı. Bahçeli, aracından inerek Gün Sazak'ın mezarına kadar yürüdü. Burada okunan Kur-an'ı dinleyen Bahçeli, dua etti ve kırmızı, beyaz karanfiller bıraktığı Gün Sazak'ın mezarına su döktü. Bahçeli, beraberindeki Grup Başkanvekili Oktay Vural ve milletvekilleriyle tören alanına geldi. Burada Gün Sazak için okunan mevliti dinleyen Bahçeli, yaptığı konuşmada “inancı, imanı, kararlılığı ve cesaretiyle bir devre damgasını vuran ülkü davasının nadide şahsiyetlerinden Gün Sazak'ın şehit edilişinin 28. yılında bir araya geldiklerini” söyledi. “Büyük Türk milliyetçilerinin, bedeli ne kadar ağır olursa olsun kökü dışarda olan mihraklara karşı mücadeleden asla kaçınmadığını” ifade eden Bahçeli, şöyle konuştu: “Gün Sazak da ülküsüne bağlı, ilkelerine sadık bir dava adamı olarak bu odakların alçakça saldırılarına maruz kalmış ve maddi varlığı ne yazık ki erken bir zamanda aramızdan ayrılmıştır. Bir dönemin milli vicdanı olarak Türkçü tavrın ve davranışın abide temsilcilerinden Gün Sazak'ın devlet ve siyaset hayatındaki yeri doldurulamaz, değeri unutulamaz, kıymeti vazgeçilmezdir. Türk milliyetçilerinden inancı ve idealleri uğruna gözünü kırpmadan Hak'ka yürüyen Gün Sazak ve ülkü şehitlerinin aziz hatıralarının artan bir şuurla yaşaması ve gelecek nesillere aktarılmasının gerekliliği ortadadır.” “GÜN SAZAK, AZİZ MİLLETİN İFTİHARINI KAZANMIŞTIR” Bahçeli, Gün Sazak'ın gerek devlet yönetiminde gerekse siyasi yaşamında doğru bildiklerinden, sonucu ne olursa olsun vazgeçmeyen, inandıklarından taviz vermeyen, ilkelerinden şaşmayan mümtaz bir kişi olduğunu kaydetti. Kısa süre icra ettiği Gümrük ve Tekel Bakanlığı görevi süresince karaborsacıya, vurguncuya, yolsuzluk simsarına ve rüşvetçilere göz açtırmayan Gün Sazak'ın, aziz milletin iftiharını kazanıp MHP'nin ve Türk milliyetçilerinin yüz aklarından biri olduğunu ifade eden Bahçeli, şunları dile getirdi: “İçinde bulunduğumuz siyasal ortamın kriz ve gerilimlere teslim edildiği, devlet imkanlarının yakınlara, akrabalara ve yandaşlara peşkeş çekildiği bu marazi dönemde, Sazak Bey'in önemi, değeri ve sahip olduğu erdemi daha iyi anlaşılabilecektir. Dün gayrimilli unsurların Türk milletine yönelik tasallut girişimine karşı verdikleri onurlu ve muhteşem mücadelenin ne anlama geldiği üzerinde bugün mutlaka düşünülmesi ve sonuçlar çıkarılması, karşılaşılan yeni sorunlarla mücadelede yararlı olacaktır. Bilinmelidir ki aziz milletin mukaddes varlığına kastetme aymazlığına kendini kaptıranlara geçmişte tarihi bir cevap veren Türk milliyetçileri bugün ve yarın da aynı kararlılığı gösterecek cesaret ve güce ziyadesiyle sahiptir.” Gün Sazak ( 26 Mart 1932 - 27 Mayıs 1980 ) 1932 Yılında Eskişehirin Sazak köyünde doğan Gün Sazak eski milletvekillerinden Emin Sazak'ın oğludur. İlk ve orta tarihini Eskişehir'de, yüksek tahsilini de Amerika'da yaptı. Sazaklar Eskişehir'de geniş topraklara sahip çiftçilik yapan bir ailedir ve toprağa çok bağlıdırlar. Bu durumdan dolayı Gün bey Amerikaya ziraat tahsiline gönderilir. Yüksek tahsilini başarıyla tamamlayıp yurda dönen Gün Sazak toprak işlerine daha sıkı bir şekilde sarılır, modern teknoloji ile işlerini geliştirir, verimi arttırır. Diğer taraftan da inşaat işlerine başlıyarak müteahhitliğe soyunur. Dürüst, temiz, sağlam işleri yapması sayesinde bu dalda da başarılar kazanır. Toprağa bağlılığı Amerika tarihinden sonra şuurlu bir vatanseverliğe dönüşür. 1970'li yıllarda Türkiye'nin başına gelen kominist Sovyet Rusyanın dolaylı işgal faaliyetleri, anarşist ve bölücü olaylar bir toplantıda rahmetli Başbuğumuz Alparslan Türkeş'le tanışmasına vesile olur. Bu tanışmadan kısa süre sonra Gün Sazak MHP'ye katılır. Partiye girdikten sonra şahsi işlerini takip ederken ağırlıklı olarak siyasi faaliyetleri yürütür. Yaptığı çalışmalar, fikir, tavır ve davranışları ile kendisini partiye kabul ettirir ve büyük bir saygınlık kazanır. Maddi durumunun iyi olması, yüksek ahlak ve karakter yapısı onu memleketin durumunu gördükçe daha da azimlendirir ve aşkla - şevkle çalışır. Elinin açıklığı, yardımseverliği, garip, fakir ve yoksulları koruması, o'nu AĞA yapar ve öğle anılır. Komünist beşinci işgal faaliyetlerin doruğa çıktığı zamanlarda her fraksiyondan bütün komünistler o'na AĞA diyerek çamur atmaya başlarlar ama O verdiği cevapta asaleti ve terbiyesiyle kendini bütün Türkiye'ye kabul ettirdi. Ne diyordu Gün Sazak? ""Evet ben ağayım. Allah şükürler olsunki ben Türk töresine göre ağayım ve bununla gurur duyuyorum."" Çünkü O hep vermiş, hiç almamıştır. Kendine geleni boş çevirmemiştir. Bütün bu faydalı ve güzel çalışmalarından dolayı MHP genel başkan yardımcısı iken ikinci Milliyetçi Cephe hükümetinde Milletvekili olmadığı halde dışarıdan Gümrük ve Tekel Bakanı olarak vazife aldı. Prensipli, kararlı ve tavizsiz çalışmalarıyla kısa zamanda gümrüklerdeki rüşvet, hırsızlık ve yolsuzlukları en aza indirdi ve vurguncu-soyguncuların canına ot tıkadı. Görev aldığından şehid edildiği tarihe kadar 5.5 ay bakanlık yaptı. Bu zaman içinde Türkiye'deki bütün kaçakçı ve soyguncuların düşmanlığını kazandı. Türkiye devleti ve Türk milleti kazandı ama O doğru bildiği, inandığı prensiplerinden taviz vermedi. Nihayet O günki şartlarda, Türkiye'nin kan gölüne çevrildiği günlerde kaçakçı patronlarının kiraladığı pusuda bekleyen komünist katiller tarafından 27.05.1980 tarihinde eşi ile gittiği bir ziyaretten dönüp arabadan eşyalarını indirirken çapraz ateşe alınarak şehid edildi. Kahpe komünist uşaklar arkadan kalleşçe vurmuşlardı. Hastaneye kaldırılırken yolda öldü. Cenazesi MHP genel merkezi önünde yapılan bir törenden sonra Ankara Hacı Bayram Camiinde cenaze namazı kılınarak Eskişehir'in Sazak köyünde toprağa verildi. Cenaze törenine Türkiye'nin dört bir yanından gelen 300 binden fazla gönüldaşları ve vatandaşlarımızın göz yaşları arasında toprağa verildi. Mekanı Cennet, ruhun şad olsun büyük insan. Gönlümüzden, unutmayacağız. Rahat uyu. Örnek devlet adamlığıyla gönüllerde yaşıyor. 1980 öncesi anarşi ve terör ortamının azıya aldığı bir dönemde Gümrük ve Tekel Bakanlığı yapan Gün Sazak, komünist teröristler tarafından 27 Mayıs 1980 tarihinde yapılan haince bir saldırı sonucu şehit edildi. Gün Sazak’ın şehit edilmesinin ardından 28 yıl geçti. Ancak bu 28 yıl, inançlı, davasına samimiyetle bağlı, son derece güzel bir ahlaka sahip, milleti ve vatanı için hiçbir fedakârlıktan çekinmeyen bir ruha sahip olan Gün Sazak’ı unutturamadı. Müslüman Türk milleti vefakârdır. Vatanını, milletini, bayrağını, milli ve manevi değerlerini seven milletimiz, davasının adamı olan Gün Sazak’ın bu millet için yaptıklarını asla hatırından çıkarmadı. Gün Sazak, bu ülkenin yetiştirdiği büyük değerlerden biriydi. Milletvekili olmamasına rağmen bakanlık için göreve çağrılınca bütün işlerini terk ederek vazifeye koşmuş, en zor dönemde üzerine aldığı vazifeyi en iyi şekilde yerine getirmiştir. Gün Sazak’ın görev yaptığı dönemde ülkeyi içten ve dıştan soymaya çalışanlar, onun dürüst görev anlayışı karşısında şaşkına dönmüşlerdi. çünkü Gün Sazak, adeta yolgeçen hanına dönen gümrüklere ve sınır kapılarına çok sıkı bir disiplin getirmiş ve adeta kaçakçılığın belini bükmüştü. Onu yakından tanıyan herkes bu konularda hemfikirdir. “Fazilet odur ki düşmanlar bile takdir ede.” diye bir atasözümüz vardır. Gün Sazak’ı görev yaptığı dönemlerde siyasi olarak rakibi olanlar bile takdir etmişlerdir. Bu Gün Sazak’ın nasıl bir kişiliğe sahip olduğunu ortaya koyan en büyük delildir. Gün Sazak aramızdan ayrılalı 28 yıl oldu ama onu sevenler unutmadı. Her yıl anma törenleri yapıldı. Ancak üzücü olan bu yiğit adamın ardından kalıcı bir eser yapılmamış olmasıydı. Bilgeoğuz Yayınları bu boşluğu aradan 28 yıl geçse de bu yıl yaptığı güzel bir çalışma ile doldurmaya çalıştı. Bilgeoğuz Yayınları “Arşiv Belgelerinde Şehit Gün Sazak” ismiyle hazırladığı kitapla Gün Sazak’ın bu millete yaptığı hizmetleri belgelendirmiş oldu. Bu vesile ile böyle anlamlı bir esere imza atan Oğuzhan Cengiz ile Gün Sazak ve kitap hakkında bir söyleşi yaptık. Kaçakçılığın belini kıran cesur Bakan Şehit edilişinin üzerinden 28 yıl geçmesine rağmen Gümrük ve Tekel eski Bakanı Gün Sazak’ın başarılı icraatları hâlâ dilden dile dolaşıyor * Oğuzhan Bey! Şehit Gün Sazak öleli 28 yıl oldu, her yıl arkasından anma törenleri yapılıyor. Ancak böyle bir kitap yapma fikrini ilk siz gerçekleştirdiniz. Bu fikir nasıl oluştu? Şehit Gün Sazak Bey, ülkücü hareket için sembol bir isimdir. Hayatına kısa bir göz attığımızda ülkücü hareket için ciddi bir rol model olduğunu görüyoruz. Bunun için Gün Sazak Bey’in unutulmaması çok önemlidir. Zaman birçok şeyi silip süpürüyor. Gün Sazak gibi kahramanların unutulmaması için kalıcı eserlerin olması gerektiğini her zaman savunmuşumdur. Epeydir böyle bir kitap hazırlamak planları yapıyordum. Ancak kısmet bu yıla nasip oldu. Şimdilerde yayıncılık yaptığımız için bu planımızı gerçekleştirmek daha kolaylaştı. * Gün Sazak’ın rol modelliğinden bahsettiniz? Bu konuyu biraz açar mısınız? Gençler çoğu kez önlerinde örnek alacakları insan bulamazlar. Türk gençliğinin dürüst, ahlaklı yetişmesi biraz da örnek alacağı insanlara bağlıdır. Bu anlamda Gün Sazak, büyük bir Türk milliyetçisi ve örnek bir ülkücü devlet adamıydı. Görev yaptığı dönemlerdeki dürüstlüğü, devlet adamı kişiliği herkese örnek olmuştur. Hatta onun siyasi rakipleri bile Gün Sazak’ın dürüstlüğünü ve devlet adamı ciddiyetini takdir etmişlerdir. Siyasetin ve siyasetçinin alabildiğine kaypaklaştığı dönemlerde Gün Sazak gibi, inandığını yaşayan, yaşadığına inanan, söylediğini yaşayan, yaşadığını söyleyen bir büyük insana her zaman ihtiyaç duyulmuştur. Bu anlamda Gün Bey, iyi bir modeldir. * Niçin biyografi türü bir eser değil de belgeler ışığında bir kitap hazırladınız? Biyografi türü eserler daha çok hazırlayanların fikri yapılarının ektisinde kalır ve genellikle de övücü bir dil kullanılır. Bu sebeple birçok biyografi güzel hazırlanmasına rağmen objektif olmaktan uzak kalıyor. Biz Gün Sazak Bey’in yaptığı hizmetleri belgeler ışığında gündeme getirmek istedik. çünkü milletine üstün bir fedakârlıkla görev yapan Gün Sazak’ın günümüz nesilleri için bilinmesini arzu ettik. Biz tarafsız bir eser hazırlayarak okuyuculara takdim ettik. Sadece ülkücüler değil, milletimizin her kesimi Gün Bey’in nasıl bir devlet adamı ve idealist biri olduğunu bu belgelere bakarak anlayacaktır. * Gün Sazak niçin öldürüldü? Bir de sizin değerlendirmenizi alalım. Kara ve Kızıl emperyalizmin gözü dönmüş güdümlü uşakları tarih boyunca olduğu gibi, günümüzde de son bağımsız Türk devletini yıkmak için plan üstüne plan yapmaktadırlar. Bu planların en meşumlarından birini de 12 Eylül öncesinde uygulamaya koymuşlardı. Gün Sazak ve onun gibi düşünenler Kara ve Kızıl emperyalizmin önünde en büyük engeldi. Bunun için hedef seçildi. Vatan, millet ve Allah yolunda öldürülenlerin şehit olacaklarını bilen, devlet ve millet düşmanları ile en iyi şekilde mücadele eden MHP Genel Başkan Yardımcısı, eski Gümrük ve Tekel bakanlarından Gün Sazak da komünistlerin kışkırtmaları sonucu kızıl kurşunlara hedef olarak şehit edildi. Gün Sazak, Allah bir, Kitap bir, Bayrak bir, Vatan bir diye mücadele ettiği için katledildi. Bu inancın sahip olduğundan şehit edilen binlerce insanımız gibi Gün Sazak da gönlümüzde daima yaşayacaktır. “Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyin, onlar diridirler. Fakat bunu bilemezsiniz.” Ayeti ile bu yolda öldürülenlerin şehit olacaklarını ve ahirette yerlerinin peygamberlerin yanı olduğunu bilen ülküdaşlarımız hayatları pahasına da olsa Allah’ın emrettiği yolda taviz vermeksizin mücadelelerini sürdürmeleri gerekir. * Gün Sazak nasıl bir kişiliğe sahipti? Gün Sazak şehit edildiği dönemlerde biz daha çok gençtik. Ancak onun yaptığı faaliyetler ve dürüstlüğü bize örnek oluyordu. Yaptığım incelemeler sonucunda onu tanıyan herkes, çok samimi bir dava adamı olduğunu, davası için yapmayacağı fedakârlığın bulunmadığını ve bu milleti çok sevdiğini söylemektedir. Onu yakından tanıyanlardan biri olan Prof. Dr. Aydın Taneri, Gün Sazak Bey’i şöyle anlatmaktadır: “Gayri samimi, yapmacık hareketlere muhatap olmaktan asla hoşlanmazdı. Bu sebeple, protokolün hakim olduğu yerlerde kaidelere riayet etmekle beraber, kendisini göstermek, önde bulunmak gibi davranışlara tevessül etmezdi. Sohbet ve espri adamıydı. Muhataplarına hürmet ederdi. Bu bakımdan, gerek resmi gerek özel mahiyetteki topluluklarda hürmet görürdü. Siyasi nutuk ve demeçlerinde olduğu gibi, sohbet ve muhabbetlerinde de az ve öz konuşurdu. Sözü hiç uzatmaz, meseleleri muhatabının kültür seviyesine göre kısa ve onun hemen anlayabileceği şekilde anlatırdı.” *Son olarak okuyucularımıza e söylemek istersiniz? Gençler, siyasetçiler, devlet adamları ve özellikle ülkücüler Gün Sazak gibi kahramanları iyi öğrenmeli ve kendilerine örnek almalıdırlar. Bir de gençlerimiz okumayı öğrenmeli ve iyi bir okuyucu olmalıdırlar. Zira milletimizin geleceği okumuş ve okuduğunu hayata aktarmış gençlerin omuzlarındadır. Yayınevi olarak inşallah bundan sonra da bu millete hizmet etmiş insanlarımızın hayatlarını kitaplaştıracağız. Bu projelerimizden biri de Rahmetli şehidimiz Recep Haşatlı ve oğlu olacaktır. Şehitlik belgesi * Eserde ne gibi belgeler var?Kitabın muhtevasından bahseder misiniz? Hazırladığımız “Arşiv Belgelerinde Şehit Gün Sazak” isimli eserde en önemli belgelerden biri 10 Kasım 1992 tarih ve 21401 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Gün Sazak Bey’in resmi şehitlik belgesidir. 10-24 Kasım 1992 tarihleri arasında yapılacak olan MHP kurultayı genel idare kurulu üyeleri listesi açıklanırken 2. sırada gün Sazak karşısında “ŞEHİT” yazılarak şehit olduğu resmen tescillenmişti. Bu belgeyi arşivlerden bularak kamuoyunun dikkatine sunduk. Kitabımızda Gün Sazak Bey’in görev yaptığı dönemlerde çeşitli gazetelere yansıyan icraatlarına ait haberleri kupürleriyle beraber kitabımıza aldık. Ayrıca geniş bir medya taraması yaparak Gün Sazak hakkında ister hayatında, isterse de ölümünden sonra hakkında yazılanları bir araya topladık. Bu yönüyle gelecekte Gün Sazak ve dönemi için araştırma yapacaklara da önemli bir belge kitap sunmuş olduk. Gün Sazak dönemini yaşayanları o günlere yeniden götürecek kitap Türkiye’nin yaşadığı sıkıntıları; bu sıkıntılardan kurtulmak için verilen mücadeleleri yeniden hatırlatacaktır. Kitabın en önemli misyonu o dönemi yaşayanlara hatırlatma, yeni nesli ise bilgilendirme niteliğidir. Eserin diğer bir özelliği de unutma hastalığına karşı hatırlamayı ve bir daha hafızalardan çıkmamayı amaçlamaktadır. Okuyan herkeste derin izler bırakacağından emin olduğumuz Gün Sazak’ın mücadelesi herkes için bir siyaset modeli olmasını ümit ediyorum. Türkeş anlatıyor Münir Köseoğlu bir gün bana Gün Sazak beyefendiyi tanıyıp tanımadığımı sordu. Milliyetçi ve vatanperver bir insan olduğunu ve bize karşı sevgi ve de muhabbet beslediğini de ilave etti. Tanıştık ve kendisini partiye davet ettim. Bana aynen “emrinizde çalışmak şereftir” dedi. Arkadaşlarımla görüştüm. Tüzüğümüzün bana verdiği yetkiye dayanarak kendisini Genel İdare Kurulu’na aldım. Orada gayet güzel çalışmalar yaptı. Bütün arkadaşlarımızın sevgisini kazandı. Bu arada arkadaşlarımın da arzusuna uyarak kendisini genel başkan yardımcılığı görevine getirdim. O görevinde de çok hayırlı çalışmalar ifa etti. Derken koalisyon ortağı olarak katıldığımız hükümette arkadaşlarımız kendisine Gümrük ve Tekel Bakanlığı’nı münasip gördüler. Bu çok hayırlı ve isabetli bir hareketi beraberinde getirdi. Zira Gümrük ve Tekel bakanı olarak Gün Sazak kaçakçılığa, hırsızlığa, ahlaksızlığa çok sıkı bir mücadele açtı. Devlete ve millete hizmet gayreti içinde bulundular. Mafya’yı, kaçakçıları bu durum çok huzursuz etti. Bakanlık gelirleri yüzde iki yüz arttı. Tesirli kimseler, büyük işadamları, koalisyon ortağımız bazı bakanlar, bazı konularda araya girdiler. Tarizlerde bulunmağa kalkıştılar. Bana geldi. “İsterseniz sağlık sebepleriyle ben istifa edeyim, Zira bunlar sizi zora sokacaklar” dedi. İşin aslını öğrenince “Sonuna kadar arkandayım. İstifa yok” dedim. Böylesine şerefli, haysiyetli bir dava adamıydı Gün Sazak. Onun davranışları, yapısı, karakteri, devlet ve millet düşmanlarını rahatsız etmişti. İşte bu devlet ve millet düşmanlarının idam mangaları onu şehit ettiler. Kendisini toprağa düşürülüşünün beşinci yılında rahmetle anıyorum. Kimdir? Gün Sazak 26 Mart 1932 tarihinde Ankara’da doğdu. Babası Eskişehir’in Mihalıççık ilçesinin Sazak köyünden Emin Sazak Bey, annesi Kayı köyünden Ayşe Hanımdır. İlk, orta ve lise tahsilini Ankara’da yaptı. Ankara Maarif Koleji’nden mezun oldu. California State Polytechnic’de eğitim gördü. Babası Emin Sazak’tan miras kalan siyasal hassasiyetle yoğrulan Gün Sazak, toplumun acılarını, milletin yaralarını ve bunların çözüm yollarını yakından takip etti. 1971 yılında MHP saflarında siyasete girdi. Genel Başkan yardımcılığı yaptı. Siyasi entrikanın, adam kayırmanın had safhada olduğu bir dönemde Gün Sazak, şahsiyetli devlet adamı tanımının en belirgin örneği oldu. Gümrük ve Tekel Bakanı olarak görevi devraldığında vurgun, talan, adam kayırma had safhadaydı. Karaborsacılığın, kaçakçılığın önünü kesebilmek için beş buçuk ay gibi kısa bir sürede insan üstü bir çalışmayla rant musluklarını kesti. örnek bir devlet adamı, davasına sadık bir ülkücü ve yiğit bir fıtrata sahip olan Gün Sazak, 27 Mayıs 1980 günü komünist teröristler tarafından hunharca şehit edildi. Oğuzhan Cengiz’in “Arşiv Belgelerinde Gün Sazak” adını verdiği belgesel kitap, pek çok bilinmeyeni de gün ışığına çıkarıyor. Bilgeoğuz Yayınları Tel0212) 527 33 65 Gün Sazak (Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu) Kurudu gözde pınarlar Canım içre canın gitti Devrildi iri çınarlar Nice gül fidanım gitti Bölünmesin diye millet Baki kalsın devlet Dağlar gibi kemikle et Seller gibi kanım gitti Paramparça idi ruhum Ellerinde bir gûruhum Tufanı bu mudur nûhun Diye arşa ölüm gitti
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|