Milli Gazetemizden aynen alıntı:

(Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, okul müdürlerine "İsrail mallarını boykot ettirmeyin" genelgesi gönderdi...




Şok genelge!

MİllÎ Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in Başbakan Erdoğan'ın Davos'ta ortaya koyduğu tavır ile tamamen çelişen bir genelge yayınladığı ortaya çıktı. Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Türkiye'deki bütün okul müdürlüklerine bir genelge göndererek, 'İsrail mallarını boykot ettirmeyin' uyarısında bulundu.
Boykotu engelleyin

Doç. Dr. Hüseyin Çelik imzasıyla yayınlanan genelgede okul müdürlerinden boykotların önüne geçilmesi için gerekli tedbirlerin alınması istendi. Genelgenin zamanlaması da dikkat çekti. Bütün toplum kesimlerinde İsrailli firmaların ürünlerine karşı oluşan duyarlılığın hat safhaya çıktığı bir dönemde bu genelgenin yayınlanması manidar karşılandı.
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in Başbakan Erdoğan'ın Davos'ta ortaya koyduğu tavır ile tamamen çelişen bir genelge yayınladığı ortaya çıktı. Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Türkiye'deki bütün okul müdürlüklerine bir genelge göndererek, 'İsrail mallarını boykot ettirmeyin' uyarısında bulundu. Doç. Dr. Hüseyin Çelik imzasıyla yayınlanan genelgede okul müdürlerinden boykotların önüne geçilmesi için gerekli tedbirlerin alınması istendi. Genelgenin zamanlaması da dikkat çekti. Bütün toplum kesimlerinde İsrailli firmaların ürünlerine karşı oluşan duyarlılığın had safhaya çıktığı bir dönemde bu genelgenin yayınlanması manidar karşılandı.
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, 13 Şubat'ta bir genelge yayınlayarak İsrailli firmaların ürünlerine karşı halkın kendi iradesi ile başlattığı boykot eylemine öğrencilerin kesinlikle katılmamasını istedi. Genelge okul müdürlerinde şok etkisi yaparken, eğitim camiasında ise infiale neden oldu. Başbakan Erdoğan'ın Davos'taki çıkışı ile tamamen çelişen genelgede Hüseyin Çelik, öğrencilerin İsrailli ürünlere karşı boykota katılmamasının gerekçesi olarak da yaşanan ekonomik krizi gösterdi.
Sözkonusu genelgede "İsrail'in 'Gazze'ye yönelik saldırılarını finanse ettiği' iddiasıyla Türkiye'de bulunan birçok uluslararası şirkete ve ürünlerine yönelik boykot çağrıları yapıldığı, çeşitli kurumların bu yönde girişimleri olduğu, bu faaliyetlerde okullarımızın ve öğrencilerimizin de kullanılabileceği duyumları alınmaktadır" diyen Bakan Çelik, "Global ekonomik krizden etkilenmemek ve Gazze'deki barış sürecini olumsuz etkilememek için, okullarımızda yukarıda belirtilen olumsuz girişimlerin (boykot) olmaması için gerekli tedbirlerin alınmasını rica ederim" dedi.
Çelik'in ortaya koyduğu gerekçeler kadar, genelgenin içeriği de dikkatleri çekti. Türkiye'de bütün halk kesimlerinin İsrailli ürünlere karşı tamamen kendi iradesiyle başlattığı boykot eyleminin, Gazze'deki sözde barış görüşmeleri ile de ilişkilendirilmesi manidar bulundu. Çelik, boykota katılmama gerekçelerinden birisini de 'Gazze'deki barış sürecini olumsuz etkilememek için...' şeklinde gösterdi.
Akkiraz: Genelge derhal geri çekilmeli

Şuurlu Öğretmenler Derneği (ÖĞ-DER) Genel Başkanı İsmail Hakkı Akkiraz, eğitim camiasında infiale neden olan genelgeyi sert bir dille eleştirerek, "Sayın Çelik'in yayınladığı bu genelge bizi hayretlere düşürdü" dedi. Başbakan Erdoğan'ın Davos çıkışını hatırlatan Akkiraz, "Davos'taki çıkış ile bu genelge tamamen çelişiyor" diye konuştu. İsrail'i Gazze'de işlediği soykırıma karşı, halkın İsrailli firmaların ürünlerine karşı başlattığı boykotun bir insanlık görevi olduğunu bildiren Akkiraz, "Bu katliamda payı olanların ürünlerini alarak onların yanında olmamız mümkün değildir" dedi. Genelgede 'boykota katılmayın' talebinin gerekçesi olarak yaşanan ekonomik krizin gösterilmesini de talihsizlik olarak değerlendiren Akkiraz, Bakan Çelik'ten bu genelgenin derhal geri çekilmesini istedi.)

şok genelge için tıklayın: http://multimedya.milligazete.com.tr/foto/davos-mumu-cabuk-sondu.165.2.htm

gelin duyarlı müslümanlar olarak Milli Eğitim Bakanı Hüsyin Çelik'i protesto edelim.

aynen alıntıysa okumaya gerek bile yoktur

Hepimiz yahudi mallarının alınmasına çıldırıyoruz, istemiyoruz bunların mallarının alınmasını..ama bizden daha yüksek seviyedeki brokratlarımız daha çok şey görüyor, biz onların bildiğini gördüğünü göremiyoruz..biz 10 metre yükseklikten bakıyoruz onlar 50 metre yükseklikten bakıp gördüklerini söylüyorlar.. Milli Eğitim Bakanımızda açıklamış neden bunları söylediğini.. hemen bunu çarpıtmanın ne anlamı var Türkiye ekonomisinin daha ağır yaralı hale gelmemesi için yani Türkiyenin iyiliği için söylüyor.. Herkes bunalımda, Türkiyenin dahada batmasınımı istiyorsunuz ?? Onun bulunduğu mevkideki biri bunları dememiş olsa ne kadar aır bir medya terörü geleceğini görür gibiyim, ne kadar eleştirirlerdi ekonometrisler ve onun cahil olduğunu söyleyeceklerdi, oda olmazdı. Öylesi daha kötü olurdu.

Ama ben kimseyi o konuda dinlemem..Bildiğim yahudi malını almamak için elimden geleni yaparım.. Herkeste böyle yapacaktır.

ben bir ak partili olarak bu bakan dan utanı yorum ve sorduk larızaman bu adamı savunamı yorum kırdığı bardakların düzinesi bitti bu hüseyin celik in görevden alınmasını istiyorum bunu başbakana şikayet edeceğim ve editörden bu yazıma cevap bekliyorum bu şikayetim yukarı makamlara ulaş tırılmasını talep ediyorum ...saygılar

cahil cahil konuyu açıyorsunuz protesto ediyorsunuz ama açtığınız konunun anlamını anlamadan algılamadan yorumlar yapıyorsunuz.Bakanımız Hüseyin Çelik Görevinde son derece başarılıdır görevini bırakmasını istemeniz son derece cahilce ve provekece.

Okulda ant 'a kafayın takar
israil mallarına takla atar
bu ne yaman çelişkidir be hey çelik
senden başkasında varmıdır acap böyle bir incelik.

Bu sözleri ''kişi'' olarak yani şahsen tasvip etmem ama İsrail mallarını devlet eliyle boykot etmeyin diyen birine vurun abalıya yapmadan önce, hepimiz şöyle kafamızı kaldırdığımızda çevremizde hatta ailemizde bunları diyeni yapanı görürüz.
Mesela ben Bakanımızı kınamadan önce ona 'yuh' çekmeden önce mesela bi abimden başlarım. Ne kadar dinine düşkün olursa olsun hatta Başbakanın DAVOS çıkışını ne kadar desteklediyse desteklesin (davos mumu söndü diyor ya haberde) ne siyon ne de emperyal markalardan uzak durmuyor!.. Yani yalnızca o değil bir çok kişi öyle.. Çoğumuzun eşi dostu öyle!

Kaldı ki bu açıklama da 'yatırım' bekleyen bir ülkenin bakanı. Mal alınmazsa mal getirirler mi?.. Bunu devlet nezdinde düşünme zorunluluğunuz var. Ama bize herhalükarda ALMIYORUZ! demek düşer. Ve bakanın da onlara 'bakın kardeşim, bizden günah gitti biz söyledik işte almıyor millet' deme hakkını vermemiz lazım.
Diye düşünüyorum...

O okulda 'and' dediğin sanırım 'saygı duruşu' olacaktı kardeşim. Ayrıca ona karşı değil onu bizzat uygulatan kişidir bu bakan!
İşte bazı ayak bağları bahane bulsak da nasıl olsa diye ararken, Musevi okullarını araya sokup ''biz niye bu duruşa katılıyoruzi niye mecburuz" dedirttiler.

O zaman da mecburen ve haklı olarak bi geri adım atıldı. Ancak geri adım atılmadan önce gelen en büyük yorum şu idi

'BİRDE MECLİSTE İSRAİLİ KINAMA KARARINA EVET DESELERDİ AMA ÇOCUKLAR ÜZERİNDEN ANCAK BUNU YAPARLAR.'

***

' evet onlara saygı ve sevgimiz sonsuzdur ama çocukları dışarı çıkarıpta bir dakika bekletmek çözüm değil başka bir şeydir.sen hükümet olarak bir kınama bile yapamadıktan sonra ne anlamı var saygı duruşunun. ama yardım kampanyası güzeldi ama bu olmadı. '

Aynen bunlar dendi..
İşte.. Aklı fikri her şeye muhalefet olanlara iyi bir şey yapamazsınız. Ne yaparsanız yapın işi bi yere sürükleyip çarpıtacaklardır. Bakın haber başlığı DAVOS MUMU SÖNDÜ idi. Ancak bu kesim ki Davos'a da kulp bulup ''icraat nerede icraaat'' diyen bi kesim..

Geçin bu işleri derim...

arkadaşlar Allah aşkına ne biçim bahanelerin arkasına sığınıyorsunuz.
filistindeki acılar karşısında ciğerimiz parçalanıyor. israili boykot etmemeliymişiz.
"bu nasıl iş Allah aşkına. kim sizi zorluyor"
neymiş dünyada ekonomik kriz varmış, bu yahudi şirketleri devlete vergi veriyormuş. ekonomimiz bozulurmuş.
ya bu adamlar israile de para veriyor görmüyor musunuz?
israili boykot demek israil zulümüne köstek demetir, boykotu engellemek demek israile destek vermek demektir. israile destek verenleri protesto edenleri cahillikle itham ediyorsunuz. hepinizin bu protestoya destek vermenizi beklerdim.
Ey suskun alim zatlar. sizlerin bu suskunluğunu Allah'a şikayet ediyorum.
Allah filistinli mazlum kardeşlerimize gereği gibi destek veremediğimiz için hepimizi affetsin. sizleri Şeyh Ahmet Yasin'in şikayetini okumaya davet ediyorum:

ALLAH'ım! Ümmetin suskunluğunu sana şikayet ediyorum!"
Ben ki kocamış bir yaşlıyım. Kurumuş iki elim, ne kalem tutuyor ne de silah!
Sesimle yeri inletecek güçte bir hatip de değilim!
Ben ki saçları ağarmış, ömrünün son demlerinde, türlü hastalıkların yıktığı ve üzerinde zamanın belalarının estiği biriyim!
Tek isteğim benim gibi, Müslümanların zaaf ve aczinden müteessir olanların yazmasıdır!
Siz ey Müslümanlar! Suskun ve aciz, helak olmuş ölüler!
Hâlâ kalpleriniz sızlamıyor mu, başımıza gelen bu acı felaketler karşısında?
Bir halk yok mu? Hiç mi kimse yok, ALLAH için ve ümmetin namusu için kızacak?
Şerefli direnişçilerken, bizleri katil teröristler olarak ilan edenlere karşı duracak!
Bu ümmet utanmaz mı, şerefi çiğnenirken?

Siyonist katilleri ve uluslararası işbirlikçilerini görmezden gelirken!
Omuzlarımıza el verecek ve göz yaşlarımızı silecek bir bakış!
Bu ümmetin kurumları, sivil güçleri, partileri, teşkilatları ve bariz şahsiyetleri, ALLAH için kızmaz mı!? Tümü birden sokaklara dökülüp, bizim için dua etmeye;
"Ey Rabbimiz! Gücümüzü topla, zaafımızı gider ve mümin kullarına yardım et!" diye çağıramaz mı!?
Buna da mı gücünüz yetmiyor!?
Yakında bizim büyük ölümlerimizi duyacaksınız, o zaman alınlarımızda şu yazılacak:
"Bizler direndik! İleri atıldık ve kaçmadık!"
Ve bizimle birlikte çocuklarımız, kadınlarımız, yaşlılarımız ve gençlerimiz ölecek!
Onları, bu suspus ve bön ümmete yakıt yapacağız!
Bizden, teslim olmamızı ve beyaz bayrak dikmemizi beklemeyin!
Çünkü biz, bunu yapsak da öleceğimizi biliyoruz. Bırakın savaşçı onuruyla ölelim!
Dilerseniz bizimle olun, elinizden geldiğince, öcümüzü sizden her biri boynuna taksın!
Dilerseniz bize acıyarak ölümümüzü izleyin!
Temennimiz, ALLAH'ın, emaneti savsaklayan herkesten kısas almasıdır!
Umarız bizim aleyhimize olmazsınız! ALLAH aşkına, bari aleyhimize olmayın!
Ey ümmetin liderleri, ey ümmetin halkları!
"ALLAH'ım! Sana şikayette bulunuyorum… Sana şikayette bulunuyorum…
Sana şikayette bulunuyorum…
Gücümün azlığını, imkanımın yetersizliğini ve insanlara karşı zaafımı sana şikayet ediyorum…
Sen mustazafların Rabbisin… Sen bizim Rabbimizsin… Bizi kime bırakıyorsun?…
Bize cehennem olacak uzaklara mı? Veya düşmana mı?
ALLAH'ım! Akıtılan kanlar, dokunulan ırzlar, çiğnenen hürmetler, yetim bırakılan çocuklar, oğlunu yitirmiş anneler, dul kalmış kadınlar, yıkılmış evler ve ifsad edilmiş ekinler aşkına sana şikayette bulunuyorum.
Sana şikayette bulunuyorum! Gücümüz dağıldı… Birliğimiz bozuldu… Yollarımız ayrıldı… Halkımızın zaafını ve ümmetimizin bize yardım edip, düşmanı yenmedeki aczini sana şikayet ediyoruz…"
Şeyh Ahmed Yasin
(22.03.04 Cuma sabahı felçliyken, cami çıkışında İsrail füzeleriyle şehid edildi..)
(ALINTI)

yapici elestirileri hakli buluyorum.

Cok gereksiz bir genelge yayinlamis MEB !

lakin sunuda düsünmeden gecemiyorum..Egitim yerlerine butür calismalari sokarsaniz..yarin birgün Iktidar baska güclerin eline gectiginde dindarlari boykot etme cagrisinda bulunursa MEB o zamanda aglamaya hic gerek yok.

yeniliyorum..OKUL ve Ibadet mekanlarina bu tür eylemler girmemelidir.

SIVIL örgütler üstlenmelidir bu eylemleri.

muhabbetle.